Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

European Prospective Investigation into Cancer and Nutrition (EPIC)-Potsdam Study kapsamındaki 26437 kişi üzerinde yapılan çalışmada boy uzunluğunun diyabet riskini belirleyen bir faktör olduğu ortaya çıktı.

Araştırmaya göre, boyda her 10 cm fazlalık diyabet riskini erkeklerde yüzde 41, kadınlarda yüzde 33 azaltıyor.

Diyabet-boy arasındaki münasebet kiloları normal olanlarda daha kuvvetli; boydaki 4 inçlik artış diyabet riskini erkeklerde yüzde 86, kadınlarda yüzde 67 azaltıyor.

Buna karşılık fazla kilolu/obez olanlarda ise boydaki her 10 cm fazlalıkta diyabet riski erkeklerde yüzde 36 kadınlarda yüzde 30 az oluyor.

Araştırma, bacakları uzun olanların tip 2 diyabet risklerinin gövdeleri uzun olanlara göre özellikle erkeklerde daha düşük olduğunu da gösteriyor.

Uzun boy diyabet riskini neden azaltıyor?

Araştırmacılar, bu münasebeti uzun boylu olanlarda karaciğer yağlanmasının daha az olması ve kan yağları, adiponektin, CRP gibi kardiyo-metabolik risk faktörlerinin daha uygun olmasıyla açıklıyorlar.

Uzun boylularda insülin duyarlılığının daha fazla ve pankreastaki beta hücrelerinin daha etkili olduğu da vurgulanıyor.

Gelelim neticeye

BİR: “Boyu uzun aklı kısa” sözünün delili var mı bilmiyorum ama “boyu uzun diyabet riski az” sözünü ispatlayan kapı gibi araştırma var.

İKİ: Biz yerden bitmelerin bu yaştan sonra boyunun uzama ihtimali olmadığına göre tip 2 diyabetten korunmak için adam gibi beslenme ve düzenli yürümeye çok daha sıkı sarılması şart oluyor.

Buna da şükür!

Kaynak: https://link.springer.com/article/10.1007%2Fs00125-019-04978-8

***

EK 1 (3.6.2022): Uzun boylu kişilerde cilt ve kemik enfeksiyonları, atrial fibrilasyon, varisli venler ve periferik nöropati riski daha yüksek ama kalp hastalığı, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol riski daha düşük!

Kaynak: A multi-population phenome-wide association study of genetically-predicted height in the Million Veteran Program | PLOS Genetics

***

Yazı için 4 yorum yapılmış:

1. Hacı Murat dedi ki:

   03 Ocak 2020, 18:03

   bize yapılan bu zulmün sebebi nedir zaten aşağılık kompleksim vardı buna bir de diyabet riski eklendi.

2. musa akbaş dedi ki:

   03 Ocak 2020, 21:28

   saçma bir araştırma fikrime göre. şekerin boyla bir alakası yok. şeker genetiktir veya şeker fazla hamur işi şekerli şeyler yiyip içmekle olur.insanları kandırmasınlar.

3. Erdal Avcıoglu dedi ki:

   04 Ocak 2020, 14:59

   ben bu tür hastalıkların gıdalardaki hormonsal şeylerden oldugunu düşünüyorum çeşit çeşit hastalıklar çıktı Allah sonumuzu hayır eylesin.

4. Ahmet Mithat CAN dedi ki:

   14 Ocak 2020, 17:12

   Beslenme çok önemli bir konu. Bu konuda yeni gündem :

   Kahvaltı yasaklanmalı (mı) ?

   Bir dergiye verdiği röportajda kahvaltı yapmanın gereksiz olduğunu söyleyen Dr. Mehmet Öz,
   “Bence 2020’de yapılacak ilk şeylerden biri kahvaltıyı yasaklamak olmalı. Kahvaltı yapmamız gerektiğini düşünmüyorum, bu bir reklam aldatmacası.” ifadelerini kullandı.
   Dr.Öz, breakfast yerine hergün brunch yapılmalı, aralıklı oruç tarzı uygulanmalı dedi.

   Tabi bu kahvaltı yasaklanması konusu twitter’da bayağı bir eleştiri ve tartışma konusu oldu. Aslında ifade etmek istediği sabah bişeyler yenmemesi, kahvaltının öğle yemeği ile birleştirilmesi önerisi.

   Ancak yıllardır kahvaltının öğle yemeği ile birleştirilmesi ama Dr.Öz’ün dediğinin aksine öğlende değil kahvaltı saatinde birleştirilmesi konusu ülkemizin gerçek tıp temsilcileri tarafından sürekli anlatılıyor.

   Yine de beslenmenin dünya çapında gündemde olması modern tıbbın dikkatini çekmesi açısından güzel bir şey.

   https://www.cnnturk.com/saglik/dr-mehmet-ozden-ezber-bozan-aciklama-kahvalti-yapmak-yasaklanmali

Siz de yorumunuzu paylaşın: