Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Salgının başlangıcında bugün KOVİD diye adlandırdığımız hastalığın bir solunum yolları ve akciğer enfeksiyonu olduğunu sanıyorduk ama şimdi anlaşılıyor ki koronavirüslerin kalpten böbreklere beyinden pankreasa kadar hasta etmediği organ ve doku yok.

Yeni araştırmalarda koronavirüslerin tıpkı AİDS’ de de olduğu gibi bağışıklık sisteminde bazı temel hücrelerin azalmasına da sebep olduğu ortaya çıktı.

Araştırmalar, bağışıklığı baskılayan ilaçların bazı hastalara fayda yerine zarar verebileceğini, çocukların neden daha az hasta olduklarını ve ilaç kokteyllerinin daha tesirli olabileceğini de gösteriyor.

Timüs kaynaklı T hücreleri azalıyor

Daha önce ağır vakalarda vücudun değişik bölgelerinde virüsle savaşan T-hücrelerinin azaldığı bildirilmişti (1).

Yeni araştırmalarda da vücutta bağışıklık cevaplarını düzenleyen T ve B hücrelerinin hastaların yüzde 30 kadarında etkisiz oldukları tespit edildi (2, 3).

Bu hastalarda “IP10” adı verilen ve T hücrelerini vücutta ihtiyaç olan bölgelere gönderen moleküllerin sürekli olarak yüksek seviyelerde kaldığı belirlendi.

Normalde IP10 seviyeleri T hücrelerini gidecekleri yere yönlendirmek için kısa süreli artıp sonra azalmaya başlarken bu uzun süreli seviye yüksekliği bağışıklık sisteminde bir kaosa sebep oluyor, birçok T hücresi ölüyor ve bilhassa da T-hücrelerinin kaynağı timüs bezleri körelenler 40 yaş üzeri kişilerde vücut depoları boşalıyor.

Bağışıklığı baskılayan ilaçlar neden işe yaramıyor?

Bazı hastalarda sitokin fırtınasını baskılamak için kullanılan IL-6 inhibitörlerinin faydalı olmamasının sebebi de esas meselenin bağışıklığı baskılamak değil bağışıklığı düzenlemek olmasıyla ilgilidir.

Çocuklar neden ağır hasta olmuyor?

Çocukların T hücrelerinin ana kaynağı olan timüs bezleri çok aktiftir. Bu sayede virüsün harap ettiğinden fazla T hücresi üretebilirler ama yaşlılarda bu mümkün değildir.

Antiviral ilaç kokteylleri daha yararlı olabilir

Virüs bağışıklık sistemini doğrudan bozduğundan T hücreleri azalmadan ve bağışıklık sisteminin diğer kısımları zarar görmeden enfeksiyonu durdurmak için birden fazla “antiviral ilaç” kullanılması daha etkili olabilir.

Gelelim neticeye

Koronavirüsler bir enfeksiyon hastalığına sebep olmanın çok ötesinde bir taraftan damarları enfekte ederek bir taraftan bağışıklık sistemini tarumar ederek tedavi edilmesi zor tablolara yol açıyor.

Bu hastalıktan korunmak her türlü tedbire rağmen mümkün olmayabilir ama bağışıklık sisteminin yerinde olmasının ne kadar önemli olduğu bir kere daha anlaşılıyor.

Kaynaklar:

1. https://www.biorxiv.org/content/10.1101/2020.05.18.101717v1

2. https://www.biorxiv.org/content/10.1101/2020.05.20.106401v1 

3. https://www.unboundmedicine.com/medline/citation/32405080/Decreased_T_cell_populations_contribute_to_the_increased_severity_of_COVID_19_

Yazı için 2 yorum yapılmış:

1. Alişan Yıldıran, Çocuk, İmmünoloji-Allerji Mütehassısı dedi ki:

   28 Haziran 2020, 20:54

   Unutanlar için hatırlatayım;

   CD4 T hücrelerini yok eden AIDS hastalığının etkeni HIV virüsü ile ilgili çalışmaları ile nobel almış bilim adamı Luc Montaigner, koronavirüs genomunda hiv virüsünün parçaları bulunduğunu, yani insan yapımı olduğunu söylemişdi;
   https://www.sozcu.com.tr/2020/dunya/nobel-odullu-bilim-adamindan-kafa-karistiran-iddia-coronada-hiv-kesitleri-var-5756852/

2. Hüsra dedi ki:

   29 Haziran 2020, 07:34

   Alişan hocam sizin bu salgınla ilgili yazınızı ben mi görmedim siz mi yazmadınız acaba??

Siz de yorumunuzu paylaşın: