NEZLE KOVİDİ HAFİFLETEBİLİR, KOVİD GRİBİ AZALTABİLİR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

İndependent Türkçe‘ deki yazım:

Dünya son iki aydır artışa geçen yeni tip koronavirüs (SARS-CoV-2) vakaları ile uğraşırken solunum yollarında hastalık yapan diğer virüsler de dolaşıma çıktılar.

Bazı uzmanlar SARS-CoV-2 ile solunum yolları virüslerinin özellikle de grip virüsünün aynı anda hastalık yapmasının çok daha ağır ve tedavisi güç tablolara yol açacağı, ölümlerin artacağı endişesini dile getiriyorlar.

Gel gelelim toplumda da büyük bir korkuya sebep olan bu görüşün doğru olmayabileceğini gösteren deliller var.

Mesela, kış mevsimini geçiren Avustralya’ da bu sene haziran-ocak ayları arasında sadece 21 bin grip vakası teşhis edildi.

Oysa geçen sene aynı dönemde gripli sayısı 132 bin idi yani bu sezonun 6 katından fazlaydı.

Bu ülkede grip ölümlerindeki azalma daha da çarpıcıydı. 2019 Ocak-Haziran ayları arasında 430 kişi gripten hayatını kaybederken bu sene ölü sayısı sadece 36 idi, geçen seneye göre 12 misli daha azdı. 1

Gripteki bu azalmayı, koronavirüse karşı alınan sıkı tedbirlere ve daha fazla grip aşısı yapılmasına bağlayanlar çoğunlukta; ama bu olayda virüsler arası rekabetin (“viral interferens”) etkisinin de mutlaka dikkate alınması ve araştırılması gerektiğine inanıyorum.

Nezle domuz gribi yayılımını engellemişti

Birçok Avrupa ülkesinden elde edilen veriler, 2009 sezonunda ortaya çıkan H1N1 virüsünün (domuz gribi virüsü) yayılımının o sıradaki rinovirüs epidemisi tarafından kesintiye uğradığını göstermişti.

Nitekim rinovirüs ve influenza A veya rinovirüs ve RSV birlikteliğinin araştırıldığı çalışmalarda iki virüsün aynı zamanda tespiti tesadüfen beklenenden önemli ölçüde daha düşük bulunmuştur.

Buruna püskürtülen zayıflatılmış canlı virüs aşılarıyla ilgili küçük bir çalışmada da aşılama sırasında başka bir virüsle enfekte olan çocuklarda influenza aşı suşunun üremesinin azaldığı gözlemlenmiştir.

Fare deneylerinde yüksek dozda rinovirüs inoküle edilmesinin influenza A enfeksiyonunu zayıflattığı da bilinmektedir.

21 yaşından büyük bir grupta üç kış mevsimi boyunca yürütülen yeni bir araştırmada da solunum yollarındaki bir virüs enfeksiyonunun başka bir enfeksiyonu önleyebileceği gösterildi.

Önceden interferon tedavisinin veya rinovirüslerle önceden bir enfeksiyonun influenza A virüsü üremesini baskıladığı, önceki rinovirüs enfeksiyonunun influenza A enfeksiyonu erken dönemlerinde ISGs (interferon-stimulated genes) ekspresyonunu büyük ölçüde artırdığı ve ISG indüksiyonunun önlenmesinin rinovirüs enfeksiyonundan sonra influenza A çoğalmasını sağladığı tespit edildi. 2

Umut veren yeni çalışmalar da var

Rochester Üniversitesi tarafından yapılan yeni bir çalışmanın sonuçları da iyimserlik yaratıyor: 3

BİR: Bağışıklık sistemi KOVİD enfeksiyonuna karşı IgG antikorları oluşturmakla kalmıyor IgG hafıza B hücrelerinin (IgG MBC) de oluşumunu sağlıyor.

Bu sayede antikor seviyeleri zamanla azalsa bile uzun süre yaşayan hafıza B hücreleri sayesinde hızlı antikor yapımı mümkün olabilecek.

Bu, koronavirüslere karşı bağışıklığın uzun süreceğini ve muhtemelen de ömür boyu devam edebileceğini gösteriyor.

İKİ: Hafıza B hücrelerinin diğer koronavirüslere karşı çapraz reaktivite de göstermesi KOVİD enfeksiyonunun daha önceden mevcut olan koronavirüs bağışlığını güçlendirebileceğini gösteriyor.

Başka bir araştırmada da soğuk algınlığına sebep olan dört koronavirüs türünün SARS-CoV-2 ile ortak gen dizilerine sahip oldukları ve yakın zamanda bu koronavirüslerle enfeksiyon geçirenlerde oluşan bağışıklığın KOVİD’in daha hafif seyretmesini sağlayabileceği ortaya kondu. 4

Viral interferens nedir?

Viral interferens, bir virüs enfeksiyonunun aynı sınıftan veya başka türden virüslere karşı geçici koruma sağlamasıdır. 

“Misafir misafiri istemez, ev sahibi ikisini de istemez” sözünü virüslere de uyarlayabiliriz: Virüs virüsü istemez, konakçı ikisini de istemez.

BİR: Bir virüsün reseptörü bloke etmesi diğer virüsün de hücreye girmesini engelleyebilir.

İKİ: Hücre kaynakları için virüsler arası rekabet etkili olabilir.

ÜÇ: Bir virüse bağlı olarak gelişen bağışıklık başka bir virüse karşı koruyucu olabilir.

DÖRT: Antiviral interferon cevapları belirleyici olabilir.

Vücut hücreleri tarafından sentezlenen bir protein olan interferon birçok virüse karşı aktif bir müdafaa oluşturur.

Rinovirüs veya diğer RNA virüsleriyle enfeksiyonlar belirtiye yol açmıyor olsalar bile hava yollarında interferonla uyarılan genleri (interferon-stimulated genes=ISGs) aktive edebilir.

Bu cevap hazır bağışıklık tarafından virüse ait nükleik asitlerin tanınmasıyla başlar ve tip I ve tip III interferon sentezi ve antiviral ISG’lerin aktivasyonuna yol açar.

İnterferon sentezinin genetik veya sonradan bozulmuş olduğu kişilerde havayollarındaki ISG ekspresyonu baskılanacağı için birden fazla virüsle aynı anda enfeksiyonlar daha sık görülecektir.

Gelelim neticeye

BİR: 2009′ da rinovirüslerin H1N1 salgınını baskılaması ve bu kış Avustralya ve Yeni Zelanda’ da grip vakaları ve grip ölümlerinin çok azalmış olması gibi solunum yolları virüslerinin KOVİD salgınıyla “müspet” etkileşimi ihtimal dâhilindedir.

İKİ: KOVİD sayesinde bu sene grip vakaları ve grip ölümleri azalabilir.

ÜÇ: Rinovirüsler ve soğuk algınlığına yol açan diğer koronavirüsler adeta bir aşı vazifesi görebilir, nezle geçirenler bu sayede KOVİD’den korunabilir veya hastalığı hafif atlatabilirler.

Nezle olacakları Allah’ ın şanslı kulları olarak görüyorum.

Allah var gam yok.

Kaynaklar:

1. https://www.abc.net.au/news/2020-07-23/coronavirus-restrictions-cause-flu-cases-to-drop-australia/12480190
2. https://www.thelancet.com/journals/lanmic/article/PIIS2666-5247(20)30114-2/fulltext#
3. https://mbio.asm.org/content/11/5/e01991-20
4. https://www.jci.org/articles/view/143380

Kaynak: https://www.indyturk.com/node/262151/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/nezle-kovi%CC%87di-hafifletebilir-kovi%CC%87d-gribi-azaltabilir

***

EK 1 (25.4.2021): Bildiğimiz basit nezlenin sebebi olan “rinovirüs” dünyayı duman eden “koronavirüsün” çoğalmasını bloke ediyor. Nezle virüsü salgını önlemede aşı gibi işe yarayabilir. Nezle olanların “şifayı kaptım” sözü ispatlanmış oldu. Kaynak: https://academic.oup.com/jid/advance-article/doi/10.1093/infdis/jiab147/6179975

***

EK 2 (2.6.2021): ABD’de gerçekleştirilen yeni bir araştırmaya göre, insanlarda soğuk algınlığı geçirdikten sonra gelişen bir antikorun Covid-19’a neden olan virüsü etkisiz hale getirebileceği belirtildi. Nature Communications dergisinde yayınlanan çalışma için ekip, pandemi öncesi ve pandemi sırasında katılımcılardan alınan kan örneklerini inceledi. Araştırmacılar, corona virüsü yenen kişilerden alınan kan örneklerinde, soğuk algınlığı sırasında üretilen, hastalıkları ‘hatırlayan’ ve tehdit geri dönerse tekrar harekete geçirilen yüksek düzeyde bağışıklık hücreleri tespit etti. Bulguların tüm corona virüslere karşı koruma sağlayan bir aşı veya antikor tedavisi geliştirmesine yardımcı olabileceği belirtilirken, ekip antikorun, bellek B hücresi olarak bilinen bir tür bağışıklık sistemi hücresi tarafından üretildiğini belirtti.

‘İSTİLACI VİRÜSÜN YÜZEYİNE KİLİTLENİP YOK EDİLMEK ÜZERE İŞARETLİYOR’

California, La Jolla’daki Scripps Araştırma Enstitüsü’nden bir ekip tarafından gerçekleştirilen çalışmada, hem soğuk algınlığının hem de Covid-19’un, üst solunum yolu hastalıkları olarak aynı kategoriye girdiğinin altı çizilirken bellek B hücrelerinin, istilacı corona virüs patojenlerinin yüzeyine kilitlendiği ve onları diğer bağışıklık hücreleri tarafından yok edilmek üzere işaretlediklerini tespit edildiği açıklandı. Bilim insanları, bu hücrelerin yıllar, hatta on yıllar boyunca kan dolaşımında yer alabileceklerini ve başka bir enfeksiyon meydana geldiğinde bağışıklık sisteminin onları yeniden çağırabileceğinin altını çizdi.

Bilim insanları elde edilen sonuçların ayrıca, Covid-19 ile enfekte olmuş kişilerin kan örneklerindeki bellek B hücre antikorları seviyelerinin, enfekte olmayanlara göre daha yüksek olduğunu gösterdiğini belirtirken, hafif corona virüs geçiren kişilerin, daha sonra ağır corona virüse yakalandıklarında antikor üretmekte zorluk çekmeyeceklerini bildirdi.

Kaynaklarhttps://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-soguk-alginligindan-kaynaklanan-antikor-covid-19u-etkisiz-hale-getirebilir-11-681-95836.html

***

EK 3 (4.6.2021): Sağlık Bilimleri Dergisi STAT’da yayımlanan bilimsel makaleye göre, tüm dünyada alınan koronavirüs tedbirleri grip vakalarında gözle görülür bir düşüşe neden olurken, gribin 2 çeşidinin de ortadan kalmasını sağlamış olabilir.

STAT’da yayımlanan makalede, pandeminin başlamasının ardından alınan maske ve sosyal mesafe gibi tedbirler nedeniyle dünya çapında grip vakalarında önemli bir düşüş sağlandığı belirtildi. Makalede, influenze A tipi olan H3N2 virüsünün ve influenza B virüsünün ortadan kalkmış olabileceği kaydedildi. Uzmanların H3N2 ve İnfluenza B virüsü ile ilgili veritabanlarını araştırdıkları belirtilen makalede, iki suşun da son 12 aydır görülmediği kaydedildi. ABD’nin Seattle eyaletindeki Fred Hutchinson Kanser Araştırma Merkezi’nde biyolog olan Trevor Bedford, STAT’a yaptığı açıklamada, H3N2’nin ‘neslinin tükenmiş’ olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu söyledi. Manhattan’daki Mount Sinai Tıp Fakültei’nden grip uzmanı olan Florian Krammer ise, “Kimsede görüşmemesi tamamen ortadan kaybolduğu anlamına gelmez. Ancak böyle bir şey olmuş da olabilir” dedi. 

Dünya Sağlık Örgütü Hayvanlar ve Kuşlarda Grip Ekolojisine İlişkin Çalışmalar İşbirliği Merkezi direktörü Richard Webby de virüs türlerinin neslinin tükendiğini ilan etme konusunda temkinli davranmak gerektiğini söyledi. Grip vakalarında azalma görüldüğünü doğrulayan Webby, “Ancak yine de veritabanlarındaki verileri baz alarak, hangi grip türlerinin ortadan kalkmış olabileceğine dair tahminler hata yapma riski taşıyor” diye konuştu.  Makaleye göre, bazı uzmanlar grip vakalarındaki azalmanın sokağa çıkma kısıtlamalarına bağlanabileceğini iddia etse de, konu koronavirüsün yayılmasını durdurmaya geldiğinde bu tür önlemlerin etkinliği hala çok tartışılan bir konu. Zira Münih Üniversitesi’ndeki bilim insanları tarafından yakın zamanda yayınlanan bir makale Alman hükümeti tarafından uygulanan Kovid-19 kısıtlamalarının virüsü dizginlemede anlamlı bir rol oynamadığı sonucuna ulaşılmıştı. Kaynak: https://www.cnnturk.com/dunya/kovid-19-kisitlamalari-sayesinde-2-grip-turu-yok-olmus-olabilir

***

EK 4 (12.10.2021): ABD’de corona virüsün yanı sıra grip mevsimi konusunda uyaran uzmanlar çift pandemi ile iki salgının aynı anda yaşanabileceği tehlikesine karşın uyarılarda bulundu. Dünyada hala 2019 yılında hayatımıza giren corona virüsü salgını nedeniyle can kayıpları yaşanırken, vaka sayıları da gün be gün artıyor. Dünya genelinde 4 milyon 800 binden fazla kişinin ölümüne neden olan hastalık, 250 milyondan fazla kişiye bulaştı. Geçen yıl, grip vakaları neredeyse hiç görülmezken, bu yıl çift aşılama, maske ve sosyal mesafeden uzaklaşılma gibi durumlar yüzünden grip vakalarında artış gözlemlenmeye başlandı. Özellikle okulların ve iş yerlerinin açılmasıyla grip vakalarına rastlanma sıklığı da arttı. Bunun üzerine, uzmanlardan uyarı gecikmedi. ABD’li uzmanlar, ‘Twimdemic’ (çift pandemi) konusunda uyardı.

Sağlık çalışanlarının yükü ikiye katlanacak

ABD’nin köklü gazetelerinden Washington Post’un haberine göre, Amerikan Hastane Birliği Başkan Yardımcısı Nancy Foster, Covid-19 ve grip vakalarının aynı anda yayılması durumunda hastanelerin yükünün artacağı konusunda tedbir alınması gerektiğini belirtti. Hastanelerdeki oksijen cihazları başta olmak üzere tıbbi malzemelerin de yetmeyebileceği uyarısında bulundu.

Öte yandan, Foster, grip ve Covid-19 vakalarının birlikte seyretmesi durumunda doktor ve sağlık çalışanlarının da yükünün artacağını belirtiyor. Foster, ‘Zaten zor şartlar altında çalışan sağlık çalışanlarının yükü böylelikle ikiye katlanacak’ ifadelerinde bulundu. Uzmanlar bu yıl da ‘çift pandemi’ dönemini hasarsız atlatabilmek adına ‘aşı olun’ çağrılarını sıklaştırdı. Virüsten en çok etkilenen ülke konumunda olan ABD’de Kovid-19 aşılama istatistiklerini takip eden Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) verilerine göre, yetişkin nüfusun yüzde 74’ünden fazlasına en az bir doz corona virüsü aşısı uygulandı.

Kaynak: https://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-abdde-cift-pandemi-uyarisi-covid-19-ve-grip-vakalari-ayni-anda-gorulebilir-11-681-97589.html

***

EK 5 (12.10.2021): İngiltere’de bu kış gripten ölümlerin son 50 yılın en yüksek seviyesinde olabileceği açıklandı. Tıp Bilimleri Akademisi’nin araştırmasına göre geçen yılki karantina uygulamaları sonucu gribe karşı bağışıklığının zayıflaması nedeniyle 60 bin kişi hayatını kaybedebilir. ABD’de de halka grip aşısı olmaları çağrısı yapıldı. Yapılan araştırmada geçen yıl corona virüsün yayılmasını yavaşlatmak için uygulanan kısıtlamaların diğer solunum yolu virüslerinin engellenmesine yardımcı olduğu belirtildi. Gribe karşı bağışıklığın zayıflamasının, bu yıl 15 bin ila 60 bin kişinin gripten ölmesine neden olabileceği ifade edildi. Gripten her yıl ortalama 11 bin kişinin öldüğüne dikkat çeken uzmanlar İngiltere’de bu yıl grip vakalarında büyük artış yaşanmasının beklendiğini açıkladı, geniş kapsamlı bir aşılamanın bu riski azaltmaya yardımcı olabileceği de vurgulandı.

“Doğal bağışıklık yok”

İngiltere Kamu Sağlığı Direktör Yardımcısı Profesör Jonathan Van-Tam “Kısıtlamalar nedeniyle geçen yıl çok fazla kişi grip olmadı, bu yüzden toplumumuzda her zamanki kadar doğal bağışıklık yok” dedi. Van-Tam, halka en kısa sürede grip aşısı olmaları çağrısında bulundu. Sağlık yetkilileri, bu yıl grip ölümlerinin, Hong Kong gribinin Birleşik Krallık’ı kasıp kavurduğu 1968’den bu yana en yüksek seviyede olabileceğinden endişe ediyor. Benzer bir çağrı da ABD’de yapıldı. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri bu kış hem corona virüs hem de grip salgınının bir arada yaşanacağına dikkat çekerek halka grip aşısı olmalarını tavsiye etti.

Kaynak: https://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-uzmanlar-uyariyor-gribe-karsi-bagisiklik-zayifladi-60-bin-kisi-hayatini-kaybedebilir-11-681-97586.html

***

EK 6 (10.1.2022): Sonuçları Nature Communications dergisinde yayımlanan araştırmada, Eylül 2020’de Kovid-19’a yeni yakalanmış bir kişiyle yaşayan ve daha önce soğuk algınlığı geçirmiş 52 kişi üzerinde odaklanıldı. 28 gün süren çalışma süresince grubun yarısı Kovid-19’a yakalanırken, diğer yarısı yakalanmadı. Kovid-19’a yakalanmayanların 3’te birinde, soğuk algınlığı sırasında vücudun bağışıklık sistemince üretilen T hücrelerinden yüksek miktarda olduğu tespit edildi.

Araştırmacılar, havalandırma, meskendeki virüs yükü gibi diğer etkenlerin de Kovid-19’a yakalanma oranlarını etkilemiş olabileceğini belirterek, buna rağmen araştırmanın vücudun bağışıklık sisteminin çalışmasını anlamaya katkıda bulunduğuna, yapılacak aşı çalışmaları için önemine de işaret etti. Soğuk algınlığı vakalarının sadece yüzde 10 ila 15’ine koronavirüslerin neden olduğunu vurgulayan araştırmacılar, yakın zamanda soğuk algınlığı geçiren herkesin Kovid-19’a yakalanmayacağını düşünmenin büyük bir hata olacağını kaydetti.

Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/koronavirus/arastirma-soguk-alginligi-kovid-19a-karsi-koruma-saglayabilir/2470075

***

EK 7 (11.1.2022): Soğuk algınlığından kaynaklanan yüksek T-hücre seviyeleri Kovid-19’a karşı koruma sağlayabilir. Kaynak: https://www.medscape.com/viewarticle/966306?src=soc_tw_220111_mscpedt_news_mdscp_tcell&faf=1

***

EK 8 (24.4.2022): Canlı aşılar, diğer patojenlere karşı artan koruma ile ilişkiliyken inaktive aşılar diğer patojenlere karşı duyarlılığı artırabilir. Kaynak: https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1471490613000586,

DTP ve diğer aşılarda gözlemlenmiş olduğu gibi grip aşıları, bağışıklık sistemlerimizi spesifik olmayan şekilde değiştirerek diğer enfeksiyonlara karşı duyarlılığı artırabilir. Kaynak: https://www.bmj.com/content/368/bmj.m810/rr-0

***

Siz de yorumunuzu paylaşın: