40 YAŞ VE ÜZERİ KADINLAR İÇİN MAMOGRAFİLER NE İŞE YARAR?
Maryanne Demasi‘ nin yazısı:
Yeni ABD kılavuzları tüm kadınların meme kanseri taramasına 50 yerine 40 yaşında başlamasını tavsiye ediyor ama bakalım deliller ne gösteriyor?
30 Nisan 2024 tarihinde ABD Önleyici Hizmetler Çalışma Grubu (USPSTF), tüm kadınların 50 yerine 40 yaşından itibaren iki yılda bir meme kanseri taramasından geçmesi yönündeki tavsiyelerine son şeklini verdi.
USPSTF Başkan Yardımcısı ve George Washington Üniversitesi profesörü Wanda Nicholson, güncellenen tavsiyelerin “hayat kurtaracağına” dair kamuoyuna güvence verdi.
Amerikan Kanser Derneği, “Mamografi, meme kanserini tespit etmek ve hayat kurtarmak için en iyi tarama aracı olmaya devam ediyor” diyerek güncellemeyi övdü.
Ne yazık ki bu o kadar basit değil.
Bilimsel deliller, sağlıklı kadınların mamografi ile taranmasının aslında hayat kurtarmadığını tekrar tekrar gösteriyor.
2014 yılında The BMJ’ de yayınlanan büyük bir çalışmada, kadınların yarısına yıllık mamografi taraması yapılmış, diğer yarısına ise yapılmamıştır.
5 yıllık araştırma süresinin sonunda ve 25 yıllık takipten sonra (grafiğe bakınız), hayatta kalma ihtimali iki grupta da benzerdi.
2013′ teki bir Cochrane incelemesi (ve Ocak 2023′ teki yayınlanmamış bir güncelleme) de mamografi taramasının en önemli sonuç olan genel (tüm sebeplere bağlı) mortalite üzerinde hiçbir etkisi olmadığını ortaya koydu.
Kanserlerin daha erken tespit edilmesi nasıl olur da ölümleri azaltmaz?
Görüntüleme teknolojisi o kadar hassastır ki kanserli olmayan yumruları, kitleleri ve kistleri tespit ederek biyopsilere ve hastaları büyük strese sokabilecek takip prosedürlerine sebep olur.
Ayrıca, çok yavaş büyüdükleri ya da hiç büyümedikleri için asla zarara yol açmayacak anormallikleri de tespit eder.
Yavaş ve hızlı büyüyen kanserler arasındaki farkı ayırt etme konusunda çok iyi olmadığımız için standart, hepsini bazen gereksiz yere tedavi etmektir.
Danimarkalı doktor Peter Gøtzsche ve mamografi taramasına ilişkin Cochrane incelemesinin başyazarı 2015 yılında “Mamografi taraması zararlıdır ve terk edilmelidir” başlıklı bir inceleme kaleme aldılar.
Gøtzsche, sağlıklı kadınların taranmasının aslında neden faydadan çok zarar getirdiğini açıklıyor. Bu iyi niyetli programın istenmeyen zararlı sonuçları vardır.
Mesela, meme kanserinden ölümleri azaltmaya çalışırken, tedaviler (mesela radyoterapi) kalp hastalığı veya akciğer kanseri gibi diğer hastalıklardan ölümlere yol açabilir; yani sonuçta hayat süresinde bir iyileşme olmaz.
Zorlukların çoğu, meme anormalliklerinin ~%20’sini oluşturan “Duktal Karsinoma İn Situ (DCIS)” olarak adlandırılan, evre 0 kanserle ilgilidir. Bunların tespiti mamografi taramasının doğrudan bir sonucudur, aksi takdirde tespit edilemeyeceklerdir.
Daha da önemlisi, bunlar kanser değildir, ancak ilerleme potansiyeline sahiptir.
Sorun şu ki, çok az klinisyen bekle ve gör yaklaşımı konusunda rahattır ve genellikle kadınlar sıklıkla sonuçta ihtiyaç duymadıkları invaziv ameliyatlar, radyasyon veya kemoterapi almaya teşvik edilir.
Bu sebeple bazı onkologlar, korku ve gereksiz psikolojik strese yol açan “evre 0 kanser” veya “karsinom” gibi kelimeleri kullanmaktan kaçınmak için DCIS adının değiştirilmesini teklif etmişlerdir.
Hastaların DCIS ‘in acil tedavisinden mi yoksa ‘aktif gözetim’ den mi fayda gördüğü sorusu, önümüzdeki birkaç yıl içinde ikisi Avrupa’da ve biri ABD’de olmak üzere devam eden üç çalışma ile cevaplanabilecektir.
Çok Fazla Tıp
Tarama eşiğinin 50 yaştan 40 yaşa düşürülmesi, milyonlarca kadının “önleme tedaviden daha iyidir” kisvesi altında, ihtiyaç duymayabilecekleri tedaviler için uygun hale gelmesi anlamına gelmektedir.
Sonuç olarak, kıt kaynakların büyük bir kısmı hastalardan ‘endişeli iyi’ lere aktarılmaktadır.
Birleşik Krallık Kraliyet Pratisyen Hekimler Koleji’nin eski başkanı Dr. Iona Heath bir keresinde bana şöyle demişti: “Tıp, sürekli bir sorun bulmaya çalışmak yerine, iyi olanları iyi olmaya bırakmalıdır.”
Dr. Heath, 2015 yılında ABC TV’de yayınlanan “Too Much Medicine” adlı belgeselimde yer alan uzmanlar arasındaydı. Program, sağlık hizmetlerinin çeşitli alanlarında aşırı teşhis ve aşırı tedavi sorununu araştırdı.
Meme kanseri riski yüksek olan kadınlar – mesela genetik/aile geçmişi olanlar – hedefe yönelik tespit araçlarından fayda sağlayabilir, ancak genel nüfustaki kadınların taranması yarardan çok zarara yol açıyor gibi görünmektedir.
Gelelim neticeye
Benim mamografi taramaları hakkındaki görüşlerim özetle şöyledir:
Mamografi sayesinde hayatları kurtulan kadınlar yanında bu yüzden gereksiz ameliyat ve tedaviler yapılan ve bunlarla ilgili komplikasyonlardan ciddi zarar gören ve hatta ölen kadınlar da vardır.
Sadece faydasından bahsederek mamografi zorlamalarını doğru bulmuyorum. Taramaya girip girmemeye devlet veya bir sağlık kuruluşu değil anlayabileceği bir dille, tam ve doğru olarak bilgilendirilen her kadın kendi karar vermelidir.
BİR: Mamografinin fayda ve zararları her kadına tam ve doğru olarak anlatılmalı ve kabul edenler taramaya alınmalıdır.
İKİ: Tarama risk grubunda olan kadınlar için daha faydalı olabilir.
ÜÇ: Meme kanseri önlenmesi mümkün olan bir hastalıktır. Önlenebilen bir hastalığın erken teşhisi de aslında geç teşhistir.
Kaynak: https://blog.maryannedemasi.com/p/mammograms-for-women-40-and-over
NOT: American College of Obstetricians and Gynecologists mamografilerin 40 yaşından itibaren her iki yılda bir, American College of Radiology 40 yaşından itibaren her yıl, Amerikan Kanser Derneği, kişinin tercihine göre daha erken başlama seçeneği ile birlikte 45 yaşından itibaren her yıl çekilmesini tavsiye ediyor.
Mamografiler meme kanseri riskini artırıyor.
Kesinlimle yasaklanmalıdır.
J R Soc Med. 2015 Sep; 108(9): 341–345.
doi: 10.1177/0141076815602452
PMCID: PMC4582264
PMID: 26359135
Mammography screening is harmful and should be abandoned
Peter C Gøtzschecorresponding author
Meme kanseri ve prostat kanseri riskinin GLIPHOSATE, yani tonlarca kullanılan tarım zehirleri, olduğu kesin olarak kanıtlanmıştır.
2023 yılında ABD’de 80 milyon ton tarım zehiri kullanılmıştır, kendi raporlarına göre.
Erken teşhis (?) ne demek oluyor?
Kanserler metabolik bir hastalıktır. Kadında da, erkekde de bütün toksik kimyasalların vücuda girerek metabolizmayı alt üst edip, DNA ve RNA’yı bozarak, her türlü kanserin temelini attığı bin kez kanıtlandığı halde neden bu tehlikeli zehirlere önlem alınmıyor da, Mamografi diye mangalda kül bırakılmıyor acaba?
Ben erkeklere de senede iki kez prostat ‘screening’inin’ yapılmasını, uygulanmasını öneriyorum, rica ediyorum efendim.
Kadın vücudundan elini kolunu çeksin artık BÖYÜKLERİMİZ!
Belediyeler hangi akla hizmet taramaya kalkıyor, tam bir rezalet bu iş. Sanki saç tarıyor mübarekler.
Mamografinin kendisi de kanser yapıyor diye biliyorum. Çünkü o da x ışınlarıyla çalışıyor.