TAM GÜNE TAM DESTEK

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
TAM GÜN

 “Sessiz sedasız tam gün” başlıklı habere göre bugün Resmi gazete’ de yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa bağlı olarak kamu sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin mesai dışında muayenehane açarak ya da bir kuruluşta çalışarak meslek icra etmeleri yasaklandı.

Buna göre üniversite öğretim üyesi, muayenehane açması durumunda kendi üniversitesinde sadece eğitim ve araştırma faaliyetlerinde bulunabilecek, hasta bakamayacak ve ameliyat yapamayacak. Daha önce sadece devlet hastaneleri başhekimlerine getirilen “muayenehane açamama” yasağı genişletilerek rektör, dekan, enstitü, bölüm, anabilim ve bilim dalı başkanları ile GATA’ daki doktorlar için de geçerli olacak.

Yerinde bir uygulama

KHK, öğretim üyeleri üniversitelerde araştırma ve eğitime katılabilecek ama döner sermaye faaliyetleri kapsamında gelir elde edilen faaliyetlerde bulunmayacak ve hiçbir biçimde ek ödeme almayacak diyor.Burada yanlış değerlendirmeye müsait bir nokta var. KHK, öğretim üyelerinin hasta muayene etmelerini, tıbbi girişim veya ameliyat yapmalarını değil bu tür işlemlerden maddi menfaat temin etmelerini yasaklıyor. 

Tıpta hastaya dokunmadan “jest ve mimiklerle” eğitim veya araştırma yapılması hiçbir şekilde mümkün değil. Öğretim üyesi elbette hastaların her türlü sorunu ile ilgilenecek, gereken her türlü tıbbi müdahaleleri bizzat uygulayarak gösterecek ve öğretecektir.KHK’ nin öğretim üyelerinin hastalara dokunmasını yasaklıyor gibi yorumlanması yanlış olacaktır. Böyle bir durumda öğretim üyelerinin üniversiteye girmesi dahi mümkün olmaz; ancak camdan kaş göz işareti ile eğitim ve araştırmalara katılabilirler. 

Gelelim neticeyeBen bu KHK’ yi son derece yerinde buluyorum. Zaten birkaç hafta önce burada okuduğunuz “Sözleşmeli öğretim üyeliği çare olabilir” başlıklı yazımda aynen bu sistemi tarif etmiştim. Acaba benden kopya mı çekmişler diye düşünmedim de değil.

Öğretim üyeleri unvanları ne olursa olsun üniversitelerde tam gün çalışmalıdır. Bilim üretme, bilim öğretme ve bilim uygulama iddiasındaki “bilim adamlarına” elbette tam gün çalışmak yakışır; aksi düşünülemez bile. Muayenehanede hasta bakarak, özel hastanelerde ameliyat yaparak üniversiteye de şöyle bir “ceee” diyerek bilim adamlığı olmaz.Ben bir “bilim adamı olmadığım” halde Tam Gün Kanununu destekliyorum; işin doğrusu budur. 

Öğretim üyeleri kesin bir tercih yapmak zorundadır: Ya üniversite ya da muayenehane veya özel hastane. İkisi bir arada olmaz!Hem yarım gün çalışıp hem bilim adamı olduklarını iddia edenler bakalım ne diyecekler? 

KAYNAKLARhttp://www.haberturk.com/saglik/haber/663722-sessiz-sedasiz-tam-gun

http://www.haberturk.com/haber/haber/648915-sozlesmeli-ogretim-uyeligi-care-olabilir

Yazı için 27 yorum yapılmış:

  1. Hakan Yiğit dedi ki:

    Ben bir diş hekimiyim..ve mesleğimi çok seviyorum..ancak bu mesleği Türkiye’de yapmaktan artık utanıyorum,inanın utanıyorum!!ve eğer daha da üstümüze gelinirse şart olsun ki okadar sevdiğim TÜRK vatandaşlığından çıkıp bu ülkeyi terk edeceğim,artık yutkunarak yazıyorum yazımı,bıçak kemiğe dayandı..bizler insan değil miyiz,bu çektiğimiz nedir?son yıllarda kaç tane muayenehane kapandı bilginiz var mıdır?neden diş hekiminin yaptığı tedavi özelde sgk tarafından karşılanmıyor?bu konuları neden gündeme getirmiyorsunuz?diyecek daha çok sözüm var ama bunları yalnızca yazmak için yazıyorum,umurunuzda olmayacağını bilerek..yine de saygılar..

  2. duru b…… (doktor)27/08/2011 19:53:07

    Bu doktor beyin yerli yersiz anlamsız açıklamaları sıktı artık..Kendisi neden her konuda bilgi sahibi ve otorite? Her isteyen aklına esen açıklamayı yapacak mı böyle? Lütfen kendisinin açıklamaları ile medya boşuna meşgul edilmesin

  3. Hakan Yiğit (Diş Hekimi)27/08/2011 17:49:47

    Sayın hali vakti yerinde profesör!!
    Hiç düşündünüz mü bir diş hekimi tam gün çıkarsa ne yapar diye?özeli tercih eden bir diş hekiminin yaptığı tedaviler sgk tarafından neden karşılanmaz neden tedavi ücretlerinin tamamı hasta tarafından karşılanır?eğer ki bizim tedavi ücretlerimiz de devletçe ödenecekse iş güvencesi olacaksa tam güne evet.
    aksi halde diş hekimlerini bitirme politikasına lanet okuyorum!!

  4. ertan şahin (diş hekimi)27/08/2011 17:08:51

    sayın küçükusta tam gün iyide
    doktorun eline performans dahil
    ne geçiyor
    4 5 bin maaş
    uzmandr 1900 pratisyen 1650 diş hekimi1500 emekli olunca 1300 lira iyimi rahat rahat geçinir doktorlar ayrıca döner sermaye bugün var yarın yok cerrak ayda 20 ameliyat yapcak
    toplam 5 binlira alcak iyimiokumanın ne anlamı var sn küçükusta net maaşlar artmadıkça bu tamgün işe yaramaz

  5. Atilla Yılmaz (Hekim)27/08/2011 16:30:43

    sayın küçükusta
    sanırım 4 sene sonrasının sağlık bakanı siz olacaksınız. elbette bir öğretim üyesi tam gün çalışmak zorunda. bence de bir öğretim üyesi hastanede özel hasta bakıp özel ameliyat yapmamalı. peki ya sorumluluğunu aldığı kliniğin, gözetiminde bulunduğu ya da gerek eğitim gerekse vakanın karmaşıklığı icabı bizzat yaptığı ameliyatlardan neden hak ettiği döner sermaye katkısını alamıyor? Bu arada o meşhur döner sermaye ktkılarının en babası 4000 TL civarındadır, öyle yazıldığı çizildiği gibi 17.000 TL değildir. Devletin verdiği öğretim yesi maaşı ortalama 2.200 TL civarında yani hani o çok üzülünülen öğretmen maaşı bile değil. enim sizden farklı anladığım ve uygulayacağım olan şey ise, bu öğretmen maaşı karşılığında sadece ders vermek ve elimdeki verilerden makale yazmak olacaktır. Bu tarihten itibaren hiç bir şekilde bir hastanın sağaltımında sorumluluk almak gibi bir niyetim yok. Hatta yıllardır yürüttüğüm özel dal polkliniğimi (özel kelimesine takılmayın, ücretsizdir) de sorumluluk almama ve sembolik de olsa emeğimin karşılığının verilmemesi nedeniyle kapatacağım. Bu arada profesör olana kadar bilim adamı olamadıysanız bu da sanırım sizin yetersizliğinizdir. Allah’tan pub med ve ISI var da siz ve sizin gibilerin o profesör ünvanlarını adam yokluğundan almış olduğunuz ortaya çıkıyor

  6. uzman (Uz.Dr.)27/08/2011 16:14:50

    Bilim adamı değilsen neden Profluk titrinden yaralanıyorsun hala. Bu ünvanın olmasa sana köşe verirler miydi? Tam sana yakışan bir köşe yazısı. Hiç şaşırmadım Ahmet Rasim Küçükusta

  7. Alp tural (Dr)27/08/2011 16:05:12

    Bir fikrine katilmak istiyorum ,kendisi malesef bilim adami degildir, ama bize hala anlatmadi nasil yayin yapmadan prof oldugunu

  8. Yıldırım Demir (Öğretim Üyesi)27/08/2011 16:03:20

    Sayın Küçükusta kanunu tekrar okursanın sizin belirttiğiniz gibi ücret almadan hasta işleri yapılabilirden çok döner sermaye kapsamındaki işlerin (hasta bakmak, ameliyat yapmak, vizit yapmak gibi) yapılamayacağı belirtilmekte, ayrıca bilimdalı anabilimdalı başkanlarının bir çoğunun görevinin düşmesi neticesinde muhtemelen özellikle büyük hastanelerde (Hacettepe, Çapa, Cerrahpaşa ) ciddi sorunlar yaşanacağını ve hükümetin acilen kanunu değiştireceğini düşünüyorum

  9. ss (dr)27/08/2011 13:38:01

    SAYIN KÜÇÜKUSTA
    Bahsettiğiniz güzel şeylerler! dışarıdan bakınca çok hoş ve mantıklı görünüyor.Ama hiç unutmayın- ki siz bir profosorsünüz daha iyi bilirsiniz !- bu kanunlarla esas olarak yapılan sağlığın tamamen büyük sermayeye pazarlanması ve çalışanların birer **çalışan** haline getirilmesidir.Hepimizin yakın geçmişten hatırlayacağımız gibi, mahalle bakkalı vardı, market açIldı ,bakkal yokoldu,süpermarket açıldı ,market yok oldu,hipermarket açıldı,hepsi yok oldu.Bu KURULUŞLAR üretenin ürettiğini, gücü nedeniyle istediği ucuz fiyata alıp ,istediği fiyata satma özgürlüğüne !!sahip oldu.Sayın Küçükusta ülkemizdeki hipermarketlerin bir elin parmaklarını geçmediğini biliyor ve sahiplerini de biliyoruz.
    Sağlıkta da neredeyse 10 u geçmeyen oluşumlar ülkeye hakim oldu.Siz bir hekim olarak -yaklaşık 3-4 kat normal fakülte eğitimini en ağır şekilde almış doktorların sıradan birer memur,işçi,çalışan haline getirilip,aldıkları bu ücretlerle çalıştırılmalarını sindirebiliyormusunuz.
    Bilim sizce bulunduğu mevkide belirlenmiş zaman geçirenler tarafından mı üretilir .Koşulları yeterli olmayan insanların ne düşüneceği belli değilmi.**Cee* yapanlarmıdır yalnız var olanlar.Ne güzel de kaliteli çalışanlar da gümbürtüye götürülüyor…Bazılarının yanlış veya olumsuzlukları nasılda bir mesleğin çalışanlarına mal ediliveriyor….
    Hekim hasta arasında ekonomik ilişkinin olmadığı,herkesin sağlık hizmeti alabildiği,çalışanlarının hakettikleri değere ulaşabildiği bir sistem her hekimin arzusudur…
    SAYGILAR

  10. şahin öztürk (diş tabibi)27/08/2011 12:26:27

    küçükusta hoca siz şimdi buna güzel bir bayram hediyesi oldu diyorsunuz..evet muayenehane düşmanlarına çok güzel bir hediye oldu..hukuku arkadan dolanarak..sizinde bunu alkışlamanız çok manidar..tuzunuz kuru nasılsa..uğraşa uğraşa % 4 lük bir kısımla uğraşın bakalım..bizim gibi performansı kötü bir hastanede çalışıpta muayeneden elde ettiği ek gelirle çoluk çocuğunun rıskını sağlamaya çalışanların ahını alın..sapla samanı haklıyı haksızı yaşı kuruyu bir yere koyup yaktınız..ALLAH a havale olasınız

  11. ZZ (Av)27/08/2011 07:12:58

    İyiki doktor olmamışız.
    Tüm uzmanlar, hocalar, şefler….acilen süresiz işi tam durdurmaya gitmelidir.

  12. dr.ramiz (uzman dr)27/08/2011 09:51:13

    Bugüne kadar günde 4 saat tıp fakültesi hastanesine gidip çayını içip daha sonra hiç birşey yapmadan muayenehanesine giderek hastaların parasını alan prof.lar artık devletle iktidarla başa çıkamayacaklarını öğrenmişlerdir inşallah.Şimdi sıra kamu hastanelerinde.Hayırlısıyla hastaneler birliği de kanun hükmünde kararname ile çıkarılınca buradaki doktorlarda sadece hekimliğine dönecek.Her hastanede 8-10 tane başhekim yardımcısı doktorluk haricinde her işi yapıp haksız yere dünyanın parasını alamıyacak.il sağlık müdürlüğünde 20-30 tane torpilli doktor ne iş yapar hepsi sanki doktor değil de maliyeci, iktisatçı, istatikçi mübareklerin.sağlık bakanlığı bürokratlarını tebrik ediyorum

  13. dr.yiğit (pratisyen dr.)27/08/2011 10:17:37

    çok yerinde bir karar.yıllarca hastanelerini müşteri bulma yeri olarak kullanan prof.lara artık dur,yeter dendi.oturup bilimle uğraş,öğrencini yetiştir artık.şimdi sıra hastane birliklerinde.K.H.K.bayram sonrası hemen çıkacak inşallah.sağlık müdürlüklerinde lüzumsuz yere çok sayıda uzman doktor ve eğitim hastaneleri ile devlet hastanelerinde gereksiz yere 10 larca uzman doktor başhekim yardımcısı olarak dünyanın parasını aldılar.hastanelerde idari görevlerde doktor bulunması gereken yerlerde neden uzman hekim tercih edilir ki?tus a gir sınav kazan,ihtisas yap sonrada hastanede doktorluk yapma.bence hastanelerde idari görevlerin sadece pratisyen hekimlere verilmesi gerekir

  14. Ahmet Uzun (Avukat)27/08/2011 15:08:41

    İyi ki doktor olmamışım. Cocuklarım da olmaz inşallah. Bı doktor arkadasım var, 14 yıldır emek veriyor ve hala da emek veriyor. Bı doktor bı memurdan kat kat fazla emek veriyor, karşılığı da yok. Devlet denetlemek isterse denetler doktoru da avukatı da. ama oy için yapılmış basit oyunlar sonuc vermeZ. Bu kararname hukuka aykırı zaten. Sadece zaman kazandırıyor. Uğraş babam uğraş. Ama sonu iyi değil bu isin hukuken haberi olsun bakanizin

  15. Mert Uzmanoğlu (Uzman Dr.)27/08/2011 16:10:09

    Yiğit arkadaş, bir başhekim yardımcısının uzman veya pratisyen olmasından çok, onun hangi işlerle ve konularla görevlendirileceği önemlidir. Bir hastanede başhekim kendisine en çok yardımcı olabilecek hekimi görevlendirir. Çoğu hastanede uzmanlık dalları ile ilgili işler önemli olduğundan, o branş hekimini görevlendirmesi çok doğaldır: Yani uzman hekimi. Örneğin ,dahiliye servislerinin çok çalıştığı, yatışların çok olduğu ve bu konuyla ilgili sorunların başhekimin zamanını aldığı yerlerde dahiliye uzmanının başhekim yardımcısı olması aynı zamanda bir zorunluluktur.. Ki sorunlar çözülebilsin. Kapiş? Bu arada, inşallahı maşallahı çok seviğine göre senin dilinden konuşalım: “İnşallah” uzman hekimler olarak senin gibilerin dileklerinin gerçekleşmesine kararlı duruşumuzla izin vermeyeceğiz.Ha bir de, yok “yıllarca hastanelerini müşteri bulma yeri olarak kullanan prof.lara artık dur” denecekmiş. Hayatında kaç prof.la oturup konuşabildin.Karşında prof. görsen bu kelamların hiç birini edemezsin. Sahi, gerçekte kimsin sen

  16. Atilla Yılmaz (hekim)27/08/2011 16:36:41

    yiğit ve ramiz kardeşler. nedir bu hoca takıntınız. hem küçümsüyorsunuz hem de en ufak sorunlu hastayı bile üniversitelere şutluyorsunuz. sadece rpt yapıp, nezle bakmakla ayda 7-8 bin TL alırken iyi. prof olana kadar canı çıkan adam para kazanacağı zaman kötü. evrensel kuraldır; bilgi ve emek her zaman para eder. ama devlet verir ama halk. herkes binsin diye mercedesler tofaş fiyatına mı satılıyor bu memlekette. eğer ben senden daha fazla emek verdiysem, senin yapamadığın ameliyatları, girişimleri yapabiliyorsam elbette senden fazla alıcam. bir pilot ile otobüs şoförü aynı ücreti mi alıyor

  17. mehmet (aile hekimi)27/08/2011 17:15:23

    biz doktorları para babalarının ucuz iş gücü yapmak ve aslan payını bu para babalarına yedirmek için yapılıyor tüm olanlar…ama ergeç bu kabak başlarına patlayacaktır merak etmeyin.

  18. ümit (pratisyen)27/08/2011 20:36:15

    isabetli bir karar ancak yükünü tutan tuttu.

  19. mert aksoy (jin dr)27/08/2011 22:58:08

    Sayın hocamız yakında milletvekili seçilirse şaşmayın.Hali vakti yerinde anlaşılan zaten belli ki aileden de varlıklı babası kıt kanaat emekli maaşından artırarak okutmamış.Branşı icabı hastaneye bağımlılığıda yok.Cerrahi branş olsaydı iç çamaşırına kadar kan olsaydı, yada bir ortopedistin kalp damar cerrahisinini beyin cerrahisinin neyle iştikal ettiğini bilseydi eminim bu tip açıklamaları yaparken bir kaç kez daha düşünürdü.Bu camiya homojen değil ne yazık ki bizim adımıza konuşanlar çoğunluğun sesi değiller ve anlamıyorlar.Türkiyenin en büyük herkesin hayalinde olan ilinde profesör olarak özel muayenehanende çalış hemde sağa sola sataş.Sayın hocam siz bizim sesimiz olamazsınız, sistemin ballı kaymağını yiyen elit sınıfsınız, sizler gibiler yüzünden bizler her geçen gün daha da köleleştiriliyoruz.Keşke hiç açıklama yapmasanız…

  20. alp batuhan (uzman dr)28/08/2011 00:15:29

    Yorumu dinlenecek kişi için pubmed e bir bakmak lazım kaç yazısı var diye. Kendini bilim adamı diye titre taşımakla değil impact değeri yüksek yani Tubitakta A grubu diye geçen dergilerde biraz yazısı olması gerekiyor

  21. Tamgün yasasına tam destek veriyorum. Önce özel muayenehaneye uğra, sonra hastahaneye devri sona ermelidir. Tahliller devlet kasasından yapılıyor, ücretler neşter paraları özel alınıyor. Almanyada Hekimler özel muayenehanelerinde 3 aylik süre diliminde hasta başına ne kadar tedavi olursa olsun bir kereye mahsus sağlık kasalarından 26 € alıyorlar. Türkiyede NE KADAR ALIYORLAR ? Almanyadaki görülen eğitim ve tecrübe yi birde türkiyedeki hekimler ile kıyaslayın gerçekleri görün. Türkiyedeki hekimler Alman hekimin kazandığı parayı bahşiş diye veriyorlar.

  22. ben bir tıp fakültesi öğrencisi olarak, dünya standartlarına hoşgeldiniz diyen okura tüm dünyadaki standartlardan biraz bahsetmesini rica ediyorum.. ne yazıktır ki bu ülkede kendini geliştirmek yerine etrafındaki insanlara caka satarak kendini geliştirmiyorlar şeklinde itham eden geri kalmış zihinler arasında yaşamak biz hekim adaylarını oldukça yormakta.. bizler tefeci değiliz, bizler yolsuzluk yapmak için eğitilmiyoruz, bizler gecemizi gündüzümüze katıp insanı yaşatmak için çalışıyoruz ve sadece karşılığını istiyoruz.. ne olur bu kini bırakın sadece empati kurun..

  23. doktor olmak için çok yüksek iq’ya sahip olmaya gerek yok. doktorluk için sabır ve ezber yeteneği yeterlidir. en nihayetinde var olan, tanımlanmış olan rahatsızlıkların içinden birini seçip anlaştığınız ilaç firmalarının ilaçlarını dayarsınız, olur biter.. yok hayır, büyük bir çoğunluğunuz kansere çare bulmak için muayenehanelerinizde satranç oynar gibi kafa patlatıyorsanız da biz bilmiyorsak, hepimizi affedin. sizler de bozuk düzenin çarklarısınız işte. zekalarınız, dimağlarınız hemşirelere tebelleş olmaktan başka konulara işleyene kadar susun……

  24. Yavuz Eryılmaz dedi ki:

    Değerli kardeşim ,
    Söylediklerine bire bir katılıyorum. Her prof. veya doç. bilim adamı olamaz. Çalıştığı hastaneye, şayet dersi yoksa uğrayanlar çok azdırlar. Vatandaşı Üniversitede arıyorsun, sana bir özel hastanenin adresini veriyorlar. Daha da acısı, utanmasalar pratikleri bile orada yaptıracaklar.
    Gidiyorsun özel hastaneye; uzman muayenesi (x), dal uzmanının muayenesi (xx) ve prof. muayenesi (xxxx) lira oluyor.
    12.aralık.2010 tarihli bir İstanbul gazetesinin ekinde tam sayfa olarak “parayı bastıranı profesör yapıyorlar” haberi çıktı. Eskiden İtalyada bir dergi bu tür yayınları yapardı, 10-12 sene öncesine kadar da Hindistan’da bir dergi bu tür yayınları yapıyordu. Şimdilerde ise en popüler site “waset” sitesi. Burada bir şekilde işi bağlıyorsunuz. Sonra da gelsin prof.luk. Bunların çoğu yurt dışına çıktıklarında lisanları maşallah “ what do you do? Cevap olarak: Ayem yattı uyudu.” oluyor.
    Evet , bu KHK oldukça sıkı olmuş ve vur deyince öldür anlaşılıyor ama, sanırım onu da düzeltilebilirler.
    Ben esas olarak bazı prof.ların kurdukları tıbbi derneklere dikkat çekmek istiyorum. Üç beş kişi toplanıp dernek kuralım diyor, yanlarına da dolgu maddesi olarak 21 kişiyi alıyorlar ve ilk genel kurulda kongre kararı alıyorlar. Zaten ilaç firmaları ile bağlantılar yapılmış.. Düşünün en basitinde bir kongreye 500 kişi katılsa adam başı 1000 $ dan 500.000 $ para kalıyor. Katılımcıların parasını ödeyen firmalar bunu vergiden düşüyor. Eş dost konuşmacılara da duruma göre 1000-1500$ para ödeniyor. Gerisi, orayı karıştırmayınız..
    Evet, değerli dostum bu KHK bazı hekimleri Boa yılanının avını sıktığı gibi sıkıyor ama, inanıyorum ki mesleğine saygılı dürüst çalışanlara hiçbir şey olmayacaktır.
    Saygılarımla.

  25. Yavuz Eryılmaz dedi ki:

    Size söylemiştim , bu biraz daha gevşeyecek diye.. Hem de ballı börek oldu. Muayenehane açıp maliyeciler ve bakanlıkla uğraşacağına, bir özel hastane veya sağlık kuruluşuna veya 3-5 hekimin kurmuş olduğu bir sağlık merkezine danışman olarak girmek en akılcı yol ve yeni düzenleme buna yeşil ışık yaktı. Sağlık kuruluşunda sadece ders anlat, hiç bir şeye elini sürme, danışmanı olduğun sağlık kuruluşuna hastanı yönlendir ister hasta başına komisyonunu al, ister tedavisine danışmanlık yap.. Oh kekâ, bundan iyisi Şam’da kayısı..

  26. Ali İhsan dedi ki:

    Para hastalığı diye bir hastalık var mı? bilmiyorum ama bu bana biraz böyle bir hastalığın sonucu olduğu hissini veriyor. Önceden alışılmış bir düzen değiştirilmek isteniyor, tabiki direnç olacak bunlarda o dirençler. Ama su akacak ve kendi yolunu bulacaktır. Doğrular karşısında direnmenin zaferle sonuçlanacağına inanmıyorum.

  27. volkan dedi ki:

    PARASI OLANIN PARASI KADAR HİZMET ALDIĞI bir sağlık sistemi istenirken biz doktorların el üstünde tutulacağını mı zannediyorsunuz arkadaşlar?Yapılanların tek amacı uluslararası sermayeye UCUZ İŞ GÜCÜ yaratmaktır.Bizde kendi aramızda o şu parayı almış, bu şu kadar alıyor diye birbirimizi yer dururuz!!!Biz bu sistemde tek ses tek yürek olmadıkça hiçbir yaptırım gücümüz olamaz.Sayın öğretim üyesi hocalarımız ve uzman arkadaşlar kusura bakmasınlar ; bir hikaye anlatmak istiyorum nazi dönemi ile ilgili.Hitler döneminde Papaz’ın başından geçen hikayedir,

    Papazın dilinden kısa anlatımı ise;

    -Önce Yahudileri götürdüler,
    *Sesimi çıkarmadım, “Ben Yahudi değildim”

    -Arkasından aydınları götürdüler,
    *Sesimi çıkarmadım, “Aydın değildim”

    -Sonra muhalefeti götürdüler,
    *Sesimi çıkarmadım, “Muhalefet değildim”

    -Peşinden Çingeneleri götürdüler,
    *Sesimi çıkarmadım, “Çingene de değildim”

    -Peş peşe demokratları, sosyalistleri, liberalleri götürdüler,
    *Sesimi çıkarmadım, çünkü “hiçbiri değildim”

    -En sonunda beni götürmeye geldiklerinde etrafıma bakındım,
    *Gördüm ki, “Çevremde benim için Ses çıkaracak kimse kalmamıştı”.HİKAYEYİ ÖZETLEYECEK OLURSAK; sağlık sistemi bu hale gelene kadar neredeydiniz(Papaz gibi düşünmeyen tepki gösterenleri ayırıyorum).Tepkinizi ancak ucu size dokunduğunda gösteriyorsunuz.Ama artık sağlık sisteminin tabutuna son çivilerde çakılıyor…….

Siz de yorumunuzu paylaşın: