TIP YAZILARI
- AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
- GECE DİŞ FIRÇALAMAK KALP DAMAR HASTALIKLARI RİSKİNİ AZALTIYOR
- DİŞ KAYBI BİLİŞSEL BOZUKLUK VE BUNAMA RİSKİNİ ARTIRIYOR
- DİŞETİ HASTALIKLARI AĞIR KOVİD’ E YOL AÇIYOR
- BAL DİŞ ÇÜRÜKLERİNİ ÖNLEYEBİLİR
- DİŞ HEKİMLERİ DİŞ MACUNU REKLÂMINA ALET EDİLMEMELİDİR
- DİŞLERİ FIRÇALAMAK ÇÜRÜKLERİ ÖNLEMİYOR
- GAZETECİLER ERKEK ÇORABI GİBİDİR, SAĞLARI SOLLARI BELLİ OLMAZ
- FIRÇALAMAYA EVET MACUNA HAYIR
- DİŞ MACUNLARI DİŞLERDEKİ EROZYONU VE HASSASİYETİ ÖNLEMİYOR
- AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞINDA YANLIŞLAR VE DOĞRULAR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- AKCİĞER KANSERİ
- YAPAY ZEKÂ TOMOGRAFİLERİ RADYOLOGLARDAN DAHA İYİ DEĞERLENDİRİYOR
- AKCİĞER KANSERİ GENÇ KADINLARDA ERKEKLERE GÖRE DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR
- YÜKSEK DOZ B VİTAMİNLERİ AKCİĞER KANSERİ RİSKİNİ ARTIRIYOR
- BİRÇOK KİŞİ AKCİĞER KANSERİ TARAMALARINDAN ZARAR GÖRÜYOR
- AKCİĞER KANSERİ METASTAZLARINDA BEYİNE IŞIN TEDAVİSİNİN FAYDASI YOK
- GLİSEMİK İNDEKSİ YÜKSEK GIDALAR AKCİĞER KANSERİ RİSKİNİ DE ARTIRIYOR
- PROSTAT KANSERİNDE IŞIN TEDAVİSİ YENİ KANSER RİSKİNİ ARTIRIYOR
- TİROİT KANSERLERİ NEDEN ARTIYOR?
- NEFES SICAKLIĞINDAN AKCİĞER KANSERİ TEŞHİS EDİLEBİLİR Mİ?
- AKCİĞER KANSERLERİ AZALIYOR AMA...
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- ALERJİ
- ALFA-GAL SENDROMU
- MİDE İLAÇLARI ALERJİ RİSKİNİ DE ARTIRIYOR
- ALERJİSİ OLANA SAÇ UYARISI
- ÇOCUĞUN YERE DÜŞEN EMZİĞİNİ AĞIZDA TEMİZLEMEK ALERJİYİ ÖNLÜYOR
- YENİ BİR ALERJİK HASTALIK: EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT
- OTİSTİK ÇOCUKLARDA GIDA ALERJİSİ DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
- EGZAMADA PAHALI BANYO NEMLENDİRİCİLERİN BİR FAYDASI YOK
- DERİDEKİ DOST BAKTERİLER EGZAMAYI İYİLEŞTİRİYOR
- TAHTAKURUSU OLAN EVLERİN TOZLARINDA YÜKSEK MİKTARDA HİSTAMİN BULUNDU
- GEBELİKTE FAZLA ŞEKER ASTIM VE ALERJİ RİSKİNİ ARTIRIYOR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- ALERJİK NEZLE
- KORTİZONLU BURUN SPREYLERİ AĞIR KOVİD VE ÖLÜMLERİ ÖNLEYEBİLİR
- BADEMCİK VE GENİZ ETLERİNİN ALINMASI ASTIM, ALERJİ VE KOAH’A YOL AÇIYOR
- PAMUKLU KULAK ÇUBUKLARI ÇOCUKLARI ACİLLİK YAPIYOR
- BAHAR ALERJİSİNİN NEDENİ SAHRA TOZLARI MI
- PAMUKLU KULAK ÇUBUKLARINI ÇÖPE ATIN
- BURNUNDAN KIL ALDIRMAYANLAR DOĞRU YAPIYOR
- KÜÇÜK KIZ NEDEN GÜNDE 12 BİN KERE HAPŞIRIYOR?
- ALERJİK NEZLENİN KARDEŞLERİ
- HER HAPŞIRMA ALERJİDEN OLMAZ
- ALERJİK NEZLE NASIL TANINIR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- AŞI TEDAVİSİ (İMMUNOTERAPİ)
- AŞILAR
- ZONA AŞISI BUNAMA TEŞHİSİNİ GECİKTİRİYOR
- SAĞLIK BAKANI KOCA DA AŞI KARŞITI İLAN EDİLDİ
- mRNA AŞILARI BAĞIŞIKLIK CEVAPLARINI ZAYIFLATABİLİYOR
- STRES BAĞIŞIKLIĞI YAŞLANDIRIYOR
- TETANOS VE DİFTERİ AŞILARI AĞIR KOVİD’ İ ÖNLEYEBİLİR
- REFİK SAYDAM HIFZISSIHHA ENSTİTÜSÜ KAPATILDI MI?
- ENVAİ ÇEŞİT AŞI GRUPLARI VAR
- YÜKSEK DOZ GRİP AŞISI STANDART DOZ AŞIDAN FARKLI BULUNMADI
- EN AZ 10 MİLYON GRİP AŞISINA İHTİYACI OLAN BİR ÜLKE NEDEN BU KADAR AZ AŞI ISMARLIYOR?
- BAZI AŞI ADAYLARININ AİDS RİSKİNİ ARTIRMA TEHLİKESİ VAR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- ASTIM
- ASTIMLILARDA DİYABET, DİYABETİLERDE ASTIM RİSKİ YÜKSEK BULUNDU
- AKCİĞER YAĞLANMASI VE OBEZİTEYE BAĞLI ASTIM
- ATOPİK NÖTROFİLLER VİRAL ENFEKSİYON SONRASI ASTIMI ÖNLÜYOR
- ASTIM-KOAH İLACI KOVİD’ DE HASTANEYE YATIŞ RİSKİNİ AZALTIYOR
- ASTIM VE ALERJİLER AĞIR KOVİD RİSKİNİ ARTIRMIYOR
- ASTIM VE ALERJİ KOVİD’ E KARŞI KORUYOR
- VİTAMİN D DESTEĞİ ÇOCUKLARDA ASTIMI ÖNLEMİYOR
- EV TEMİZLİK ÜRÜNLERİ ASTIM RİSKİNİ ARTIRIYOR
- ASTIM SPREYLERİ KÜRESEL ISINMAYA YOL AÇIYOR
- DOĞUM KONTROL HAPLARI ASTIM RİSKİNİ ARTIRIYOR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- BAĞIRSAK MİKROBİYOTASI
- KOLON KANSERİ NEDEN ARTIYOR, NEDEN GENÇLERDE DE GÖRÜLMEYE BAŞLADI?
- BAĞIRSAK HAREKETLİLİĞİ HASTALIK RİSKİNİ GÖSTERİYOR
- KOLESTEROL YÜKSEKLİĞİ, KALP KRİZİ VE FELÇLERİN SEBEBİ BAĞIRSAK BAKTERİLERİYMİŞ
- BAĞIRSAK BAKTERİLERİ A VEYA B KAN GRUBUNU 0 GRUBUNA ÇEVİREBİLİYOR
- APANDİSİN ALINMASI KOLON VE REKTUM KANSERİ RİSKİNİ ARTIRIYOR
- DIŞKI BANKASINA YATIRIMINIZ SAĞLIĞINIZIN GÜVENCESİ OLACAK
- BATI TARZI DİYET KOLON KANSERİNE YOL AÇIYOR
- BAĞIRSAK MİKROBİYOTASININ BİR SIRRI DAHA ÇÖZÜLDÜ
- DOST BAKTERİ DEDİK BAĞRIMIZA BASTIK AMA…
- BAĞIRSAK BAKTERİLERİ VİRAL ENFEKSİYONLARA DİRENÇ SAĞLIYOR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- BELİRTİLER
- BİRBİRLERİNDEN MUKADDES ALIP VERDİĞİM HER NEFES
- MERKEL GENE TİTREME NÖBETİ GEÇİRDİ
- ALMAN BAŞBAKANI MERKEL TİR TİR TİTREDİ
- PARMAK UÇLARININ ÇOMAKLAŞMASI
- ÖKSÜRÜRKEN KABURGASI KIRILDI
- SOĞUK ALGINLIĞINA BAĞLI ÖKSÜRÜKTE KORTİZONDAN DAHA FAYDALI TAVSİYELER
- NEDEN ÖKSÜRÜYORUZ?
- BİTTER ÇİKOLATA ÖKSÜRÜĞE İYİ GELİYOR
- GÖZLER ALTINDAKİ MOR HALKALARIN SEBEBİ NEDİR?
- HIÇKIRIK CİDDİ BİR HASTALIK BELİRTİSİ OLABİLİR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- BESİN DESTEKLERİ
- B1 VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ KABIZLIK YAPIYOR
- D VİTAMİNİ HAKKINDA KAFANIZI KARIŞTIRMAK İSTİYORUM
- MULTİVİTAMİNLER İŞE YARAMIYOR
- GEBELİKTE ALINAN BALIK YAĞI HAPLARI ÇOCUĞUN OBEZİTE RİSKİNİ ARTIRIYOR
- B3 VİTAMİNİ KANSER VE METASTAZ RİSKİNİ ARTIRIYOR
- YÜKSEK MİKTARDA B3 VİTAMİNİ KALP-DAMAR HASTALIKLARINA YOL AÇIYOR
- GIDA TAKVİYESİ DAYATMALARINA KANMAYIN
- VİTAMİN ALMADAN YAŞADIM, VİTAMİN İÇMEDEN DE ÖLECEĞİM
- DETOKS ETKİSİ YOK: SICAK SU VE LİMON MİTİ ÇÜRÜTÜLDÜ
- ZEYTİN MEYVESİ SUYU EGZERSİZ PERFORMANSINI ARTIRIYOR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- BESLENME
- ARTIK VÜCUT YAĞLANMA ENDEKSİ VAR
- BİR AY HER GÜN 24 YUMURTA YEMEK KÖTÜ KOLESTEROLÜ DÜŞÜRÜYOR
- VEGAN BESLENME BAĞIRSAK KANSERİ RİSKİNİ ARTIRIYOR
- İŞLENMİŞ GIDALARDA LİSTE DIŞI MADDELER DE VAR
- MEME KANSERİNDE MANUKA BALI MUCİZESİ
- ÜST KOL VE KARINDAKİ YAĞ PARKİNSON VE ALZHEİMER RİSKİNİ DAHA ÇOK ARTIRIYOR
- FIRINDA KABUKLU PATATES MUCİZESİ
- ÇÖLYAK HASTALIĞININ SIRRI ÇÖZÜLÜYOR
- ŞEKERLİ VE YOZ GIDALAR YÜZ ÇEKİCİLİĞİNİ AZALTIYOR
- PESTİSİTLER BAŞTA LENFOMA, LÖSEMİ OLMAK ÜZERE 6 ÇEŞİT KANSER RİSKİNİ ARTIRIYOR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- BİSFENOL A = BPA
- BİSFENOL A ERKEN ÖLÜM RİSKİNİ DE ARTIRIYOR
- MİKRODALGA FIRINLARDAKİ SAĞLIK RİSKLERİ
- BİSFENOL A (BPA) OKSİDATİF STRESE YOL AÇIYOR
- YOKSA BİSFENOL A (BPA) BİR VİTAMİN Mİ?
- MEŞRUBAT KUTULARI TANSİYONU YÜKSELTİYOR
- KASA FİŞİ VE BANKAMATİK ÇIKTILARINDAKİ BÜYÜK TEHLİKE
- DİŞ MACUNUNDA KANSEROJEN VAR
- ANTİBAKTERİYEL SABUNLAR ANA RAHMİNDEKİ BEBEĞİ ETKİLİYOR
- KASA FİŞLERİNDEKİ GİZLİ TEHLİKE
- BİSFENOL A KARACİĞER KANSERİNE YOL AÇIYOR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- CERRAHİ
- APANDİSİN ALINMASI KOLON VE REKTUM KANSERİ RİSKİNİ ARTIRIYOR
- ENFLAMASYONUN AMELİYATAN ÖNCE BASKILANMASI MİKROMETASTAZLARI ÖNLÜYOR
- APANDİS VE BADEMCİKLERİN 20 YAŞINDAN ÖNCE ALINMASI KALP KRİZİ RİSKİNİ ARTIRIYOR
- BU İKİ ESKİ İLAÇ KANSERDE METASTAZ VE NÜKSLERİ ÖNLÜYOR
- EV HAPSİ ERKEN DOĞUMLARI AZALTTI
- APANDİSİT ANTİBİYOTİKLERLE DE TEDAVİ EDİLEBİLİYOR
- AMELİYAT METASTAZLARIN BÜYÜMESİNE YOL AÇABİLİR
- BADEMCİK VE GENİZ ETLERİNİN ALINMASI ASTIM, ALERJİ VE KOAH’A YOL AÇIYOR
- PROSTAT KANSERİ AMELİYATLARI HAYATI UZATMIYOR
- EL İNSAF BE HOCAM!
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- ÇEŞİTLİ AKCİĞER HASTALIKLARI
- ÇÖLYAK GLUTEN
- ÇÖLYAK HASTALIĞININ SIRRI ÇÖZÜLÜYOR
- GLUTEN HASSASİYETİ İLE PİYASA OLUŞTURULUYOR
- GLUTENSİZ DİYET KALP KRİZLERİNİ ÖNLEMİYOR
- ÇÖLYAK’ I BİR VİRÜS BAŞLATABİLİR
- GLUTEN SUÇLU MU GÜNAH KEÇİSİ Mİ?
- BUĞDAYDA GLUTENDEN BAŞKA NELER VAR?
- GLUTEN PARANOYASI
- EKMEK YİYELİM Mİ YEMEYELİM Mİ?
- MODERN BUĞDAY GERÇEKTEN ZARARLI MI?
- GLUTEN HASSASİYETİ GERÇEK BİR HASTALIK MI YOKSA PALAVRA MI?
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- DİYABET
- ASTIMLILARDA DİYABET, DİYABETİLERDE ASTIM RİSKİ YÜKSEK BULUNDU
- FIRINDA KABUKLU PATATES MUCİZESİ
- SABAHIN GEÇ SAATLERİNDE DAHA YÜKSEK ENERJİ ALIMI DİYABET RİSKİNİ DÜŞÜRÜYOR
- GECE PARLAK IŞIK DİYABET RİSKİNİ ARTIRIYOR
- 5:2 ARALIKLI AÇLIK TİP 2 DİYABETİ İLAÇLARDAN DAHA İYİ TEDAVİ EDİYOR
- KELLE PAÇA ÇORBASI DİYABETE KALKANDIR
- DİYABETLİLERDE KOLON KANSERİ RİSKİ YÜKSEK
- YOGA, DİYABETTE İLAÇLAR KADAR ETKİLİ OLUYOR
- GEÇ YATMAK DİYABETE YOL AÇIYOR
- DEPRESYON TİP 2 DİYABET İÇİN DOĞRUDAN BİR RİSK FAKTÖRÜ
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- DOMUZ GRİBİ
- DOMUZ GRİBİNE 'MİNNOŞ KEDİ GRİBİ' YA DA KUŞ GRİBİNE 'BÜLBÜL GRİBİ' DENİLSEYDİ BU KADAR KORKMAYACAKTIK
- 'DOMUZ GRİBİ ADI KORKUTMA AMAÇLI KULLANILIYOR'
- YÜZYILIN EN BÜYÜK TIBBİ SKANDALLARINDAN BİRİ
- GRİP AŞISI UYKU HASTALIĞINA YOL AÇIYOR
- GAZETECİLER TIBBİ KONULARDA AHKÂM KESMEMELİ
- ÇOK ŞÜKÜR Kİ GENE DOMUZ GRİBİ VİRÜSÜ
- DOMUZ GRİBİ AŞISI UYKU HASTALIĞI YAPAR MI?
- GRİP AŞISI GRİBİ DAHA DA AĞIRLAŞTIRIYOR
- DOMUZ GRİBİ 18 BİN DEĞİL, 280 BİN ÖLÜME SEBEP OLMUŞ
- GRİP AŞISI UYKU HASTALIĞI YAPIYOR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- ENFEKSİYONLAR
- BAĞIŞIKLIĞI BEYİN İDARE EDİYOR
- ZONA AŞISI BUNAMA TEŞHİSİNİ GECİKTİRİYOR
- SİFON ÇEKİLİRKEN TUVALET KAPAĞININ KAPALI OLMASININ YÜZEYLERE VİRÜS YAYILMASINA ETKİSİ YOK
- SEPSİSİ ERKEN TEŞHİS EDEBİLECEK TEST UMUT VERİYOR
- KOVİD' DEN 20 MİSLİ FAZLA ÖLDÜRÜCÜ HASTALIK X SALGINI HER AN BAŞLAYABİLİR
- ARTIK NUR TOPU GİBİ YENİ BİR VİRÜSÜMÜZ VAR
- HUZURLARINIZDA YENİ VİRÜSÜMÜZ: METAPNÖMOVİRÜS (MPV)
- SOĞUK ALGINLIĞI, GRİP İLAÇLARINDA FELÇ VE ÖLÜM RİSKİ VAR
- SOĞUK HAVA BURUNDAKİ BAĞIŞIKLIĞI ZAYIFLATARAK ENFEKSİYONLARI KOLAYLAŞTIRIYOR
- BURUN KARIŞTIRMAK BUNAMAYA ZEMİN HAZIRLIYOR OLABİLİR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- GDO
- YABANİ OT İLACI KANSER RİSKİNİ ARTIRIYOR
- BÜYÜK GDO YALANLARI
- GIDALARIN İNSAN DNA' SINA NET ETKİLERİ TESPİT EDİLDİ
- GLİFOSAT KANSERE YOL AÇMAKLA SUÇLANIYOR
- GDO REZALETİ TAM GAZ
- ORGANİK YUMURTADA BİLE KANSEROJEN YABANİ OT İLACI ÇIKTI
- YABANİ OT İLACI GLİFOSAT KANSEROJEN İLAN EDİLDİ
- GDO'LU MISIRDAKİ BÜYÜK TEHLİKE
- GDO GENLERİ PARÇALANMADAN KANA GEÇEBİLİYOR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- GENETİK
- DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE VE BUNAMA ARASINDA BAĞLANTI VAR
- OBEZİTE RİSKİNİ ARTIRAN GENLER KALP VE METABOLİK HASTALIKLARDAN DA KORUYOR
- BAZI ÇOCUKLAR GENETİK OLARAK METİL CIVAYA DAHA HASSAS OLABİLİRLER
- BABALARINA BENZEYEN ÇOCUKLAR DAHA SAĞLIKLI OLUYOR
- ÇAY KADINLARDA EPİGENETİK DEĞİŞİKLİKLERE YOL AÇIYOR
- ÜÇ EBEVEYNİ OLAN BEBEK DÜNYAYA GELDİ
- SİGARANIN ETKİSİ 30 YIL SONRA DA DEVAM EDİYOR
- ANNE BABASI UZUN YAŞAYAN KALP HASTASI OLMUYOR
- DEPRESYON DA GENETİK ÇIKTI
- DNA' NIN BÜYÜK SIRRI KEŞFEDİLDİ
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- GRİP
- BEDENLERİNİZİ İLAÇ FİRMALARININ CİROLARINA ÇAR ÇUR ETTİRMEYİNİZ!!
- GRİP AŞILARININ EVDE BURUN YOLUYLA YAPILMASINA ONAY VERİLDİ
- NEDEN GRİP VEYA KOVİD BAZILARINDA AĞIR SEYREDER
- HACCIN BU SENE DE KURBAN BAYRAMI'NA DENK GELMESİ GİBİ, BU KIŞ DA GRİP VAKALARI ARTTI
- GRİP, HASTANEYE YATMA VE OSELTAMİVİR
- SOĞUK HAVA BURUNDAKİ BAĞIŞIKLIĞI ZAYIFLATARAK ENFEKSİYONLARI KOLAYLAŞTIRIYOR
- KUERSETİN GRİP VİRÜSÜNÜN HÜCREYE GİRMESİNİ ÖNLEYEBİLİR
- HİNDİSTAN’ DAKİ DOMATES GRİBİ SALGINI ENDİŞE YARATIYOR
- BU SENENİN GRİP AŞILARI DA MUTASYON KURBANI
- YAŞLILARDA GRİP AŞISININ UZUN VADELİ MORTALİTEYE ETKİSİ YOK
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- HAVALAR
- SOĞUK BEYİN SAĞLIĞINA İYİ GELİYOR, ÖMRÜ UZATIYOR
- DONDURUCU SOĞUKLARIN FAYDALARI DA VAR
- "SOĞUK BİR KIŞ BİZİ BEKLİYOR" DİYE KEDERLENMEYİN, SOĞUK HAVALARIN SAĞLIMIZA ÖYLE BÜYÜK FAYDALARI VAR Kİ…
- HAVA KİRLİLİĞİ DEPRESYON VE BİPOLAR BOZUKLUĞA SEBEP OLUYOR
- BENİ BU LODOSLU HAVALAR MAHVETTİ
- HELYUM ZEHİRLENMESİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR
- ASTIM SPREYLERİ KÜRESEL ISINMAYA YOL AÇIYOR
- KİRLİ HAVADAKİ KURUM PLASENTAYA KADAR ULAŞIYOR
- SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN KÜRESEL İKLİM KRİZİNE BÜYÜK KATKISI VAR
- İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN SEBEBİ İNSANLAR VE HAYVANLAR DEĞİLDİR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- İSTANBUL BRONŞİTİ
- KANSER
- MUTFAK EŞYASI VE OYUNCAKLARDAKİ SİYAH PLASTİKLERDE KANSER RİSKİ VAR
- VEGAN BESLENME BAĞIRSAK KANSERİ RİSKİNİ ARTIRIYOR
- KOLON KANSERİ NEDEN ARTIYOR, NEDEN GENÇLERDE DE GÖRÜLMEYE BAŞLADI?
- MEME KANSERİNDE MANUKA BALI MUCİZESİ
- AĞIZ ÇALKALAMA SIVILARINDA KANSER RİSKİ VAR
- OTOMOBİLLERDEKİ ALEV ALMAYI ÖNLEYEN KİMYASALLAR CİDDİ RİSK YARATIYOR
- ÜZERİNDE KORUYUCU YAZAN NE GÖRÜRSENİZ UZAK DURUN!
- B3 VİTAMİNİ KANSER VE METASTAZ RİSKİNİ ARTIRIYOR
- DÜŞÜK DOZ TOMOGRAFİ BİLE ÇOCUKLARDA KAN KANSERİ RİSKİNİ ARTIRIYOR
- GIDA KATKI MADDELERİNDEKİ KIVAM VERİCİLER SAĞLIĞINIZIN KIVAMINI BOZABİLİR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- KANSER TARAMALARI
- PESTİSİTLER BAŞTA LENFOMA, LÖSEMİ OLMAK ÜZERE 6 ÇEŞİT KANSER RİSKİNİ ARTIRIYOR
- 40 YAŞ VE ÜZERİ KADINLAR İÇİN MAMOGRAFİLER NE İŞE YARAR?
- MEME KANSERİNDEN KORUNMAK İÇİN "KİŞİSEL BAKIM KİMYASALLARI"NDAN UZAK DURUN
- MEME KANSERİ AKCİĞER KANSERİNİ GEÇTİ
- KALIN BAĞIRSAK TARAMALARI RİSKİ DÜŞÜK OLANLAR İÇİN GEREKLİ DEĞİL
- MAMOGRAFİ TARAMALARININ POTANSİYEL RİSK VE FAYDALARI HER KADIN İÇİN FARKLIDIR
- MEME KANSERİ TARAMASINA YENİ KAİDELER GELİYOR
- ERKEKLER PROSTAT TARAMALARINA KENDİLERİ KARAR VERMELİDİR
- SU ŞİŞELERİNDE KANSERDE ERKEN TANI UYARISI
- HER TÜMÖR MUTLAKA KANSER Mİ OLUR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- KIŞ HASTALIKLARI
- SOĞUK BEYİN SAĞLIĞINA İYİ GELİYOR, ÖMRÜ UZATIYOR
- SOĞUK HAVA BURUNDAKİ BAĞIŞIKLIĞI ZAYIFLATARAK ENFEKSİYONLARI KOLAYLAŞTIRIYOR
- ÖKSÜRÜK VE SOĞUK ALGINLIĞI İLAÇLARI ÇOCUKLARDA ÖLÜME YOL AÇIYOR
- BU YÖNTEMLE ÖKSÜRÜK VE BRONŞİT TARİHE KARIŞACAK
- VİCKS KÜÇÜK ÇOCUKLAR İÇİN ÇOK SAKINCALI
- SOĞUKTA PARMAKLARI UYUŞAN VE AĞRIYANLARIN HASTALIĞI
- DÜNYANIN EN SEVİLEN HASTALIĞI
- AYAK TABANINA VEYA GÖĞSE VİCKS SÜRMENİN FAYDASI YOK
- SOĞUK ISIRMASI VE LOKAL DONMALAR
- DONDURUCU SOĞUKLARIN FAYDALARI DA VAR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- KOAH
- OKSİJENLERİ ORTA DERECEDE DÜŞÜK OLAN KOAH' LILARDA OKSİJEN TEDAVİSİNİN FAYDASI YOK
- ASTIM-KOAH İLACI KOVİD’ DE HASTANEYE YATIŞ RİSKİNİ AZALTIYOR
- KETO DİYET KOAH'A DA İYİ GELİYOR
- AMFİZEMLİ HASTALAR İÇİN YENİ BİR TEDAVİ UMUDU
- KOAH VE ASTIM İLAÇLARI KALP HASTALIĞI RİSKİNİ ARTIRIYOR
- ÇAMAŞIR SUYU KOAH RİSKİNİ ARTIRIYOR
- TUZ LAMBASI, TUZ ODASI, MAĞARA TEDAVİSİNİN BİLİMSEL DEĞERİ YOKTUR
- FİZİKİ AKTİVİTE ANKSİYETE VE DEPRESYONU AZALTIYOR
- FAZLA KİLOLU KOAH’ LILAR DAHA UZUN YAŞIYOR
- KOAH TARAMALARININ VE ERKEN TEŞHİSİN HİÇBİR FAYDASI YOK
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- KOLESTEROL
- KOL İDEAL DURUMDA OLMADAN ÖLÇÜM YAPILDIYSA TANSİYON FAZLA ÇIKAR
- BİR AY HER GÜN 24 YUMURTA YEMEK KÖTÜ KOLESTEROLÜ DÜŞÜRÜYOR
- KÖTÜ KOLESTEROL MEĞERSE O KADAR DA KÖTÜ DEĞİLMİŞ
- KALP KRİZİ VE FELÇ GEÇİRMEMİŞ OLANLARIN ASPİRİN ALMASI HEM FAYDASIZ HEM RİSKLİ
- MİLYONLARCA İNSAN BOŞ YERE KOLESTEROL HAPI İÇİYOR
- KOLESTEROL YÜKSEKLİĞİ, KALP KRİZİ VE FELÇLERİN SEBEBİ BAĞIRSAK BAKTERİLERİYMİŞ
- YUMURTA KOLESTEROLÜ YÜKSELTMEZ
- YUMURTA, KIRMIZI ET, TEREYAĞI KOLESTEROLÜ YÜKSELTMEZ
- YÜKSEK MİKTARDA B3 VİTAMİNİ KALP-DAMAR HASTALIKLARINA YOL AÇIYOR
- BÜYÜK KOLESTEROL İKİLEMİ VE KÜRESEL BİLİNÇ UYANIŞI
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- KORONAVİRÜS
- BİLİM, ÖZGÜR DÜŞÜNCENİN VE SORGULAMANIN ÖNÜNE GEÇEREK, BİR OTORİTE KURMA ARACI HÂLİNE GETİRİLDİ
- KOVİD İLACI PAXLOVİD FİYASKOSU
- PANDEMİNİN ARDINDAN AKILDA KALMASI GEREKENLER
- BİLİMİN ZIRT DEDİĞİ YER
- KOVİD PAXLOVİD KULLANAN HER 5 KİŞİDEN BİRİNDE TEKRARLIYOR
- TUZLU SUYLA GARGARA KOVİD İÇİN HASTANEYE YATIŞI ÖNLÜYOR
- KOVİD' DEN 20 MİSLİ FAZLA ÖLDÜRÜCÜ HASTALIK X SALGINI HER AN BAŞLAYABİLİR
- N95 SANA SÖYLÜYORUM, CERRAHİ MASKE SEN ANLA
- KOVİD' DE SİTOKİN FIRTINASI EFSANESİ DE ÇÖKTÜ
- YÜZ MASKELERİ ÖLÜ DOĞUM VE BİLİŞSEL BOZUKLUK RİSKİNİ ARTIRIYOR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- KOVİD AŞISI
- BİLİM, ÖZGÜR DÜŞÜNCENİN VE SORGULAMANIN ÖNÜNE GEÇEREK, BİR OTORİTE KURMA ARACI HÂLİNE GETİRİLDİ
- OTOPSİ ÇALIŞMASINA GÖRE mRNA AŞILARI ÖLÜME YOL AÇIYOR
- KOVID-19 PANDEMİSİNDEN BU YANA BATI DÜNYASINDA FAZLADAN ÖLÜM ORANLARI
- AŞI KARŞITLIĞI NEDEN ARTTI, MÜSEBBİBİ KİM?
- MALUM SIVILAMALAR SONRASI ARTIŞ GÖSTEREN CİDDİ BİR HASTALIK DAHA
- TÜM DÜNYA KANDIRILDI, TEHDİT EDİLDİ, ZORLANDI
- AŞILAR KALBE İYİ GELİYOR DİYEN MAKALE ÇÖPTÜR
- HARVARD HAKİKATİ ÇİĞNİYOR
- mRNA AŞILARI, CREUTZFELDT-JAKOB VE DELİ DANA HASTALIĞI İLE BAĞLANTILI OLABİLİR
- mRNA AŞILARI İSTENMEYEN PROTEİNLERİN DE OLUŞUMUNA YOL AÇIYOR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- MEDYA
- KOVİD-19 SALGININ FELAKET TELLALI: MEHMET CEYHAN
- BİR TİVİTİN ORTAYA DÖKTÜKLERİ
- ARENA PROGRAMINDAKİ TARTIŞMAYA PROF. DR. COŞKUN ÖZDEMİR' İN ELEŞTİRİLERİ
- DENİZ ZEYREK' DEN CEVAP VAR AMA SUALLERİME DEĞİL
- AŞISIZA BAKMAYAN DOKTOR
- AŞI KARŞITI VE AŞI TARAFTARLARININ SOSYAL MEDYA ANALİZİ
- MEHMET CEYHAN NE DEDİ NE ÇIKTI, BİLİM NE DİYOR, GERÇEKLER NE?
- "O İDDİA DOĞRU DEĞİLMİŞ" DEMEK YETMEZ!
- EY AHMET HAKAN, AL SANA TÜKENENLERDEN BİR DEMET!
- AMERİKALI DOKTORDAN KORONAVİRÜS İÇİN SİYAH ÇAY ÖNERİSİ!
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- MEHMET ÖZ
- VİRÜS BİZİM DÜŞMANIMIZ DEĞİL, HEPİMİZ YAKALANACAĞIZ
- KAHVALTI YASAKLANMALIDIR
- MEHMET ÖZ SAĞLIK BAKANIMIZ OLSA!
- BAŞ AĞRISINA TABİİ İLAÇ: GÜMÜŞDÜĞME OTU ÇAYI
- MEHMET ÖZ’ ÜN TAVSİYELERİ DÜZMECE ÇIKTI
- ŞOVMEN DOKTORLAR
- BİLDİKLERİNİZİ UNUTUN, DOYMUŞ YAĞLAR TEHLİKELİ DEĞİLMİŞ!
- YEŞİL KAHVE ARAŞTIRMASI SAHTE ÇIKTI
- MEHMET ÖZ' DOLANDIRICILIK SUÇLAMASI
- MEHMET ÖZ HAKINDA ŞOK SUÇLAMA
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- MODERN HAYAT
- MUTFAK EŞYASI VE OYUNCAKLARDAKİ SİYAH PLASTİKLERDE KANSER RİSKİ VAR
- PESTİSİTLER BAŞTA LENFOMA, LÖSEMİ OLMAK ÜZERE 6 ÇEŞİT KANSER RİSKİNİ ARTIRIYOR
- AĞIZ ÇALKALAMA SIVILARINDA KANSER RİSKİ VAR
- OTOMOBİLLERDEKİ ALEV ALMAYI ÖNLEYEN KİMYASALLAR CİDDİ RİSK YARATIYOR
- ÜZERİNDE KORUYUCU YAZAN NE GÖRÜRSENİZ UZAK DURUN!
- EVLERDE SAYISIZ ÜRÜNDE BULUNAN KİMYASALLAR BEYİN HÜCRELERİNDE HASARA YOL AÇIYOR
- GECE IŞIĞINA FAZLA MARUZ KALMAK ANKSİYETE, DEPRESYON RİSKİNİ ARTIRIYOR
- GECE AÇIK HAVADAKİ YAPAY IŞIKLAR DİYABET RİSKİNİ ARTIRIYOR
- BU TARIM ZEHİRİ ÖLÜM RİSKİNİ ARTIRIYOR
- SALLAMA ÇAY POŞETLERİNDEN MASKELERE KADAR HAYATIMIZ MİKROPLASTİKLERLE DOLU
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- OBEZİTE
- AKCİĞER YAĞLANMASI VE OBEZİTEYE BAĞLI ASTIM
- KARACİĞER YAĞLANMASI ADAM GİBİ BESLENMEYLE DÜZELİYOR
- YENİ PARAMETREMİZ: BİYOLOJİK VÜCUT KİTLE ENDEKSİ
- FAZLA KİLOLAR DA İNSANLARIN MÜSİLAJIDIR
- KOVİD’ İ FAZLA KİLO VEYA OBEZİTE DEĞİL, ENFLAMASYON AĞIRLAŞTIRIYOR
- TIP DÜNYASININ YENİ HASTALIĞI: KOVEZİTE
- VÜCUT KİTLE ENDEKSİ ARTTIKÇA AĞIR KOVİD RİSKİ DE ARTIYOR
- VÜCUT KİTLE İNDEKSİNİ SAĞLIK ÖLÇÜSÜ OLARAK KULLANMAYI BIRAKIN
- OBEZİTE RİSKİNİ ARTIRAN GENLER KALP VE METABOLİK HASTALIKLARDAN DA KORUYOR
- CRP SADECE İLTİHABI GÖSTERMİYOR, OBEZİTE VE DİYABETTE DE ROLÜ VAR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- RAHİM AĞZI KANSERİ AŞISI
- 9 YAŞINDAN İTİBAREN TÜM KIZ ÇOCUKLARI VE KADINLARI AŞILAYALIM. ÖYLE Mİ?
- RAHİM VE RAHİM AĞZI KANSERLERİ 1970' LERDEN BERİ AZALIYORKEN...
- RAHİM AĞZI KANSERİ AŞISINDA KISIRLIK RİSKİ DE VAR
- SÖZCÜ GAZETESİNDE GİZLİ AŞI REKLÂMI
- SON MODEL RAHİM AĞZI KANSERİ AŞISI ÇIKTI
- HÜRRİYET’ TEKİ SAĞLIK HABERİNİN ARKASINDA NE VAR?
- RAHİM AĞZI KANSERİ VE AŞISI İLE İLGİLİ YANLIŞ BİLGİLENDİRME YAPILIYOR
- TÜRK JİNEKOLOJİ VE OBSTETRİK DERNEĞİ BU SORULARIMA CEVAP VERMELİDİR
- SEZARYEN KISIR DÖNGÜ
- OTORİTELER HPV AŞISI İÇİN NE DİYOR?
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- REFLÜ
- TİP 2 DİYABET GİBİ REFLÜ DE İLAÇSIZ TAMAMEN DÜZELİR
- FINDIKIRAN HASTALIĞI
- REFLÜ İLAÇLARI, ÖKSÜRÜK VE BOĞAZ ŞİKÂYETLERİNDE İŞE YARAMIYOR
- MİDE KORUYUCU İLAÇLAR TİP 2 DİYABET RİSKİNİ DE ARTIRIYOR
- HARVARD: REFLÜ İLAÇSIZ DA TEDAVİ EDİLEBİLİR
- SIK KULLANILAN İLAÇLARIN YARISI BAĞIRSAK BAKTERİLERİNİ ETKİLİYOR
- MİDE KORUYUCU İLAÇLAR KANAMA RİSKİNİ AZALTMIYOR
- MİDE İLAÇLARI ALERJİ RİSKİNİ DE ARTIRIYOR
- MİDE KORUYUCULAR DEPRESYON RİSKİNİ DE ARTIRIYOR
- MİDE KORUYUCU İLAÇLAR MİDE KANSERİNE YOL AÇIYOR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- RUHSAL HASTALIKLAR
- BAĞIŞIKLIĞI BEYİN İDARE EDİYOR
- ÜST KOL VE KARINDAKİ YAĞ PARKİNSON VE ALZHEİMER RİSKİNİ DAHA ÇOK ARTIRIYOR
- ZONA AŞISI BUNAMA TEŞHİSİNİ GECİKTİRİYOR
- MİDEDEN SALGILANAN AÇLIK HORMONU RUH HÂLİNİ ETKİLİYOR
- PESTİSİTLER PARKİNSONA SEBEP OLUYOR
- ANTİDEPRESANLAR REÇETESİZ OLARAK MARKETLERDE SATILMALIDIR
- ŞEKER DEPRESYON RİSKİNİ DE ARTIRIYOR
- SICAK YOGA DEPRESYONU TAMAMEN ORTADAN KALDIRABİLİR
- SOĞUK BEYİN SAĞLIĞINA İYİ GELİYOR, ÖMRÜ UZATIYOR
- KAHVE TELVESİ PARKİNSON VE ALZHEİMERİ ÖNLEYEBİLİR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- SİGARA
- SİGARAYI BIRAKTIRMA İLACI KANSEROJEN MADDE BULUNDUĞU İÇİN TOPLATILIYOR
- ELEKTRONİK SİGARA İTHALATI YASAKLANDI
- ELEKTRONİK SİGARALARDA MİKROP TOKSİNİ DE BULUNDU
- ELEKTRONİK SİGARALAR AKCİĞER HASARINA VE ÖLÜMLERE YOL AÇIYOR
- ELEKTRONİK SİGARAYA BAĞLI AKCİĞER HASTALIĞI VE ÖLÜMLER ARTIYOR
- MARLBORO, ELEKTRONİK SİGARA DEVİ İLE BİRLEŞİYOR
- TEK BİR ELEKTRONİK SİGARA BİLE DAMARLARI BOZUYOR
- AMERİKA’ DA ESRARENGİZ AKCİĞER HASTALIĞI
- DÜNYADA BİR ŞEHİR SİGARAYI TAMAMEN YASAKLIYOR
- ELEKTRONİK SİGARALAR DAMARLARI BOZUYOR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- SPOR VE EGZERSİZ
- MERDİVEN ÇIKMAK KALBİ KORUYOR, HAYATI UZATIYOR
- KALP SAĞLIĞI VE METABOLİZMA İÇİN UYUMAK OTURMAKTAN DAHA FAYDALI
- YOGA, DİYABETTE İLAÇLAR KADAR ETKİLİ OLUYOR
- GÜNDE 10 BİN ADIM EFSANESİ SORGULANIYOR
- EGZERSİZ KARACİĞER YAĞLANMASINI AZALTIYOR
- KOŞMAK EKLEMLERDE KİREÇLENMEYE YOL AÇMADIĞI GİBİ, AKSİNE EKLEMLERİ KORUYOR
- SOĞUK SUDA YÜZMEK İLAÇ GİBİ
- EGZERSİZ, DEPRESYON TEDAVİSİNDE İLAÇLARDAN DAHA ETKİLİ
- ÖĞLEDEN SONRA YAPILAN EGZERSİZ ÖLÜM RİSKİNİ DAHA ÇOK AZALTIYOR
- HER YARIM SAATTE BİR 5 DAKİKA YÜRÜMEK ŞEKERİ VE TANSİYONU DÜŞÜRÜYOR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- TEŞHİS
- TİROİT
- PFAS TÜRÜ KİMYASALLAR TİROİT KANSERİ RİSKİNİ ARTIRIYOR
- KOVİD AŞILARINDAN SONRA TİROTOKSİKOZ RİSKİ DE VAR
- KRONİK YORGUNLUK SENDROMU TİROİT HORMONLARI AZLIĞI İLE İLİŞKİLİ BULUNDU
- SİGARA TİROİT KANSERİNDEN KORUYOR
- TİROİT KANSERLERİ DEĞİL KANSER TEŞHİSİ ARTIYOR
- TİROİT KANSERİ TARAMALARININ FAYDADAN ÇOK ZARARI VAR
- TİROİT KANSERLERİ KADINLARDA ARTIYOR
- YÜKSEK TİROİT HORMON SEVİYELERİ ANİ KALP ÖLÜMLERİNE YOL AÇIYOR
- BAZI TİROİT TÜMÖRLERİ KANSER SINIFINDAN ÇIKARILDI
- TİROİT KANSERLERİ HER GEÇEN GÜN HIZLA ARTIYOR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- TÜBERKÜLOZ
- TÜBERKÜLOZ AŞISI DAMAR YOLUYLA DAHA ETKİLİ OLABİLİR
- TÜBERKÜLOZ TEŞHİSİNDE DEVRİM YARATABİLECEK TEST
- İNCE HASTALIĞIN "İNCELİKLERİ"
- KORUYUCU VEREM TEDAVİSİ GEREKLİ Mİ?
- EYVAH, BALGAMIMDA KAN VAR!
- BAHÇELERDE MOR MENİ VEREM ETTİN SEN BENİ
- EKONOMİK KRİZ VEREMLE VURABİLİR
- TÜBERKÜLOZ TEDAVİSİ
- TÜBERKÜLOZDA TEŞHİS YÖNTEMLERİ
- TÜBERKÜLOZ NASIL BULAŞIR?
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- UZUN YAŞAMA
- 100 YILI AŞMANIN SIRRI DA BAĞIRSAK BAKTERİLERİNDE
- YAŞLANMAYI ÖNLEMEDE YENİ BİR YÖNTEM
- KALP YETERSİZLİĞİ OLAN BEKÂR ERKEKLERİN ÖLÜM RİSKİ 2 MİSLİ FAZLA
- TABİATTA ZAMAN GEÇİRMEK PARKİNSON VE ALZHEİMER’İN SEYRİNİ YAVAŞLATIYOR
- YOGA STRES VE ENFLAMASYONUN ZARARLI ETKİLERİNİ AZALTIYOR
- AĞIR KOVİD’ İ ÖNLEMENİN SIRRI: ADAM GİBİ VEYA RAHİBE GİBİ YAŞAMAK!
- KASLARI ÇALIŞTIRMAK KRONİK ENFLAMASYONU ÖNLÜYOR
- GÜNEŞ IŞINLARI, VİTAMİN D SENTEZİ DIŞINDA T HÜCRELERİNİN ENERJİSİNİ ARTIRIYOR, BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİYOR
- EBEDİ GENÇLİĞİN SIRRI DIŞKI NAKLİNDE OLABİLİR
- AŞIRI İŞLENMİŞ GIDALAR YAŞLANMAYI HIZLANDIRIYOR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- YAZ HASTALIKLARI
- GÜNEŞ KREMİ PARADOKSU
- BİR GÜN SICAĞA MARUZ KALMAK BİLE BAĞIŞIKLIĞI BOZARAK KALP KRİZİ VE ÖLÜMLERE YOL AÇABİLİR
- SICAK SENDROMLARI VE BUNLARDAN KORUNMA YOLLARI
- DENİZDE ÜZERİNE DALGA GELEN ÇOCUK 1 HAFTA SONRA YATAĞINDA BOĞULARAK ÖLDÜ
- SICAKLARDA SAĞLIKLI YAŞAMAK İÇİN NELER YAPALIM?
- VÜCUDUNUZUN SUSUZ KALDIĞINI NASIL ANLARSINIZ?
- SICAK ÇARPMASI ÖLDÜREBİLİR
- KENELER ÇIKTI MEYDANE
- SU ZEHİRLENMESİ ÖLDÜREBİLİR
- DAM PALAS SENDROMU
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- ZATÜRREE
- KOVİD' DE SİTOKİN FIRTINASI EFSANESİ DE ÇÖKTÜ
- PNÖMONİLERİN ÇOĞU AŞIRI TEŞHİSTİR
- ELTON JOHN ATİPİK ZATÜRRE OLDU
- ÇOCUKLARDAKİ ZATÜRRELERİN ÇOĞUNUN SEBEBİ VİRÜSLER
- BRONŞİT VE ZATÜRRE ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR
- ELEKTRONİK SİGARA ZATÜRRE RİSKİNİ ARTIRIYOR
- YENİ ZATÜRRE AŞISI ESKİLERİN PABUCUNU DAMA ATIYOR
- KİSTİK FİBROZDA PNÖMOKOK AŞISINI DESTEKLEYEN DELİLLER YETERLİ DEĞİL
- KLİMA ZATÜRREESİ
- ZATÜRRE BAŞLANGICI
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
ELEŞTİREL YAZILAR
- ALTERNATİF TIP
- OZON TEDAVİSİ AĞIR KOVİD' İ ÖNLÜYOR
- TIBBIN BİR SORUNU MU VAR
- BEBEĞİN İLK BANYOSUNUN GECİKTİRİLMESİ DAHA FAYDALI
- SAFRAN DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE TEDAVİSİNDE ETKİLİ BULUNDU
- AKUPUNKTUR DOĞUM SANCILARI İÇİN ETKİLİ VE EMNİYETLİ BİR YÖNTEMDİR
- HACAMAT TEDAVİSİ TOPUK DİKENİNDE İŞE YARIYOR
- BİTKİSEL İLAÇLARDAKİ OYUN BOZULDU
- DETOKS ŞART MI
- SOLUNUM VE CİLT HASTALIKLARI İÇİN "HALO TERAPİ" MERKEZİ
- TUZ LAMBALARI FAYDALI MI YOKSA PARA İSRAFI MI?
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- DOKTORLAR
- DİŞ HEKİMLERİ DİŞ MACUNU REKLÂMINA ALET EDİLMEMELİDİR
- DOKTORLAR HASTALARINA ÖRNEK OLMALIDIR
- DOKTORLARDAKİ TÜKENMİŞLİK SENDROMU BİR HALK SAĞLIĞI KRİZİDİR
- İSTANBUL TABİP ODASI: ŞARLATAN DOKTORLARIN 10 ORTAK ÖZELLİĞİ
- SAĞLIKTA ŞİDDET SAĞLIK ÇALIŞANLARI KADAR HALKIN KENDİ MESELESİDİR
- SAĞLIKTA ŞİDDET POLİSİYE TEDBİRLERLE ÇÖZÜLEMEZ
- SAĞLIKTA ŞİDDET NASIL ÖNLENİR
- KARDİYOLOGLAR KONGREYE GİDİNCE ÖLÜM ORANLARI DÜŞÜYOR
- HASTA OLMADAN DOKTORA GİDİN
- İYİ DOKTOR NASIL ANLAŞILIR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- HASTALIKLAR
- SESTEN NEFRET ETME HASTALIĞI: MİZOFONİ
- YENİ BİR HASTALIK: VEXAS SENDROMU
- YENİ BİR HASTALIK: SİBO
- LUPUS: BELİRTİLERİ BİRÇOK HASTALIĞI TAKLİT EDİYOR
- ROMATOİT ARTİRTTE SİNİR UYARISIYLA MÜKEMMEL SONUÇ ALINDI
- BURCUNUZ HASTALIĞINIZI BELİRLİYOR
- İNTERNETTE EN ÇOK ARANAN HASTALIKLAR
- AZ UYUMAK HASTA EDİYOR
- REFLÜ' DEN KORKMAYIN!
- YENİ BİR REFLÜ TÜRÜ KEŞFEDİLDİ: OKÜLO-SEREBRAL REFLÜ
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- İLAÇ ENDÜSTRİSİ
- TIP ENDÜSTRİSİ DOKTORLARI DAHA TALEBE İKEN AĞINA DÜŞÜRÜYOR
- ANTİDEPRESANLAR REÇETESİZ OLARAK MARKETLERDE SATILMALIDIR
- TEKSAS BAŞSAVCISI PFİZER' E AŞI ETKİNLİĞİNİ YANLIŞ BEYAN ETTİĞİ İÇİN DAVA AÇTI
- TV TV GEZEN PROFLARIN, ÇOCUK BEZİ REKLÂMI YAPAN REKTÖRLERİN, AŞI PAZARLAYAN...
- OTELLERDE TIP KONGRESİ YAPILMASI AYIPTIR
- PFİZER KANSER RİSKİ GEREKÇESİYLE TANSİYON İLACINI PİYASADAN ÇEKTİ
- CDC TOPLADIĞI KOVİD VERİLERİNİN BÜYÜK BÖLÜMLERİNİ YAYINLAMIYOR
- ARENA PROGRAMINDAKİ TARTIŞMAYA PROF. DR. COŞKUN ÖZDEMİR' İN ELEŞTİRİLERİ
- SAĞLIK BAKANLIĞI’NDA RÜŞVET SORUŞTURMASI! DOKTORLARA ‘İLAÇ YAZIN’ DİYE 37 MİLYON EURO VERİLDİ İDDİASI
- 2 YAŞINDAN BÜYÜK ÇOCUKLARA DA MASKE TAVSİYELERİ BAŞLADI
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- İLAÇLAR
- ANTİDEPRESANLAR REÇETESİZ OLARAK MARKETLERDE SATILMALIDIR
- SOĞUK ALGINLIĞI, GRİP İLAÇLARINDA FELÇ VE ÖLÜM RİSKİ VAR
- AĞRI KESİCİ İLAÇLAR EKLEM İLTİHABINI DAHA DA KÖTÜLEŞTİRİYOR
- BAZI KALP İLAÇLARI, SICAK HAVADA KALP KRİZİ RİSKİNİ ARTIRABİLİR
- REFLÜ İLAÇLARI, ÖKSÜRÜK VE BOĞAZ ŞİKÂYETLERİNDE İŞE YARAMIYOR
- PFİZER KANSER RİSKİ GEREKÇESİYLE TANSİYON İLACINI PİYASADAN ÇEKTİ
- ÖKSÜRÜK VE SOĞUK ALGINLIĞI İLAÇLARI ÇOCUKLARDA ÖLÜME YOL AÇIYOR
- İLAÇLAR BAĞIRSAK BAKTERİLERİ İÇİNDE DEPOLANABİLİYOR
- KALP KRİZİ VE FELÇLERİ ÖNLEMEK İÇİN ASPİRİN TAVSİYESİ GERİ ÇEKİLDİ
- KORONAVİRÜSÜ ETKİSİZ HÂLE GETİREN İLAÇ ADAYI MOLEKÜL BULUNDU
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- SAĞLIK SİSTEMİ
- TIP ENDÜSTRİSİ DOKTORLARI DAHA TALEBE İKEN AĞINA DÜŞÜRÜYOR
- TIPTA SON 100 SENEDE DEĞİŞEN FAZLA BİR ŞEY YOK
- TV TV GEZEN PROFLARIN, ÇOCUK BEZİ REKLÂMI YAPAN REKTÖRLERİN, AŞI PAZARLAYAN...
- TTB BAŞKANI ŞEBNEM KORUR FİNCANCI GÖZALTINA ALINDI
- NÜFUSUMUZ 3 MİLYON, BİR YILDA 27 MİLYON HASTAYA BAKMIŞIZ!
- ÇIKAR ÇATIŞMALARI: SAĞLIK SİSTEMLERİNİ VE POLİTİKALARINI ŞEKİLLENDİREN GÖRÜNMEZ BİR GÜÇ
- ENGELLİ HAKLARI AKTİVİSTİNİN ARDINDAN…
- ARNAVUT DOKTORDAN RÜŞVET SORUNUNA ÇÖZÜM: RÜŞVET RESMİLEŞTİRİLSİN
- BEN AŞI YAPTIRMAM DİYENLER BİRER VATAN HAİNİ
- EL DEĞMEDEN HASTA MUAYENESİ RESMİYET KAZANIYOR
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
- TIP EĞİTİMİ
- ÖĞRENİM VE ÖĞRETİM HAYATIM
- OTELLERDE TIP KONGRESİ YAPILMASI AYIPTIR
- GÜLSE BİRSEL' DEN TIP EĞİTİMİNE TAM DESTEK
- HASTA-HEKİM İLİŞKİSİ HASTA-TETKİK İLİŞKİSİNE DÖNDÜ!
- FECİ BİR AHLÂKİ ÇÖKÜŞÜN EŞİĞİNDEYİZ
- BİLİM İNSANI KİME DENİR?
- HALKIN YÜZDE 60' I AŞI YAPTIRMAM DİYOR
- TIP BİR ÇIKMAZDAYKEN
- TABABET, DOKTORCULUK OYUNUNA DÖNÜŞÜYOR
- BÜYÜYÜNCE DOKTOR OLMAK İSTEYEN ÇOCUK KALDI MI?
- » Kategorinin tüm yazılarını göster
HABERİNİZ OLSUN
ETİBBA DİYOR Kİ
DERDİME BİR ÇARE
TABİBAN-I CİHAN İÇÜN
BENİM ŞARKILARIM
SÖZLEŞMELİ ÖĞRETİM ÜYELİĞİ “ÇARE” OLABİLİR
Yayınlanma tarihi: 16 Temmuz 2011
Bu hafta önce üniversitelerde çalışan öğretim üyelerini mutlu eden bir haber duyuldu:
“Danıştay 10. Dairesi, devlet üniversitelerinin tıp fakültelerinde öğretim üyesi olarak çalışan doktorların mesai dışında çalışmalarını engelleyen Sağlık Bakanlığı yönetmeliğinin yürütmesini durdurdu.”
Bu sevinç çok sürmedi; çünkü Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ dan hemen şu açıklama geldi:
“Kamu hastanesinde çalışan hekimin ayrıca dışarıda çalışmasını doğru bulmuyoruz. Gerekirse yeni kanun yaparız.”
Ben buradan şu sonucu çıkarıyorum: Sağlık Bakanlığı üniversite ve devlet hastanelerinde çalışan hekimlerin muayenehane veya özel hastanelerde çalışmasına “kesin” olarak karşı. Bu uğurda elinden geleni ardına koymayacağı da net olarak anlaşılıyor.
Yanlış veya iyimser mi düşünüyorum bilmiyorum ama özel muayenehanesi olan hekimlerden yerine getirilmesi neredeyse imkânsız olan özel şartlar talep edilmesinin altında yatan esas sebep muayenehanelerinde çalışan hekimleri zora sokmak değil hem kamuda hem muayenehanede çalışmanın önüne geçmektir.
Ama gelin görün ki bu durumda kabak da sadece muayenehane hekimliği yapanların başına patlamış oluyor.
Tam Gün Kanunu doğru bir uyulama
Sağlık Bakanlığının Tam Gün Kanununun doğru bir uygulama olduğu ve hekimlerin büyük çoğunluğunun da bu düşüncede olduklarından şüphe duymuyorum.
Burada asıl mesele tam gün çalışma zorunluluğundan ziyade hekimlerin ve öğretim üyelerinin performans sisteminden, kendilerine ödenen sabit maaştan ve emekli olduklarında alacakları gelirden memnun olmamalarıdır.
Bakanlık bu ekonomik sorunlara tatmin edici bir çare bulsa tam gün kanununa itiraz edenlerin sayısı yok denecek kadar azalacaktır. Bu durumda, hastanede tam gün çalıştıktan sonra bir de özel hastanede veya muayenehanede çalışmak isteyen çok kimse olacağını sanmıyorum ama ülkenin bugünkü ekonomik şartlarında da daha fazla ödeme mümkün görünmüyor.
Bu mesele nasıl hallolur?
Pek çoğunu benim de onayladığım devrim niteliğinde yenilikler yapan Sağlık Bakanlığının kamuda çalışan hekimlerin hastane hiçbir şekilde çalışmaların müsaade etmek istememesi Tam Gün Kanununun ruhu ile uyumludur.
Ekonomik bakımdan tatmin olmadıkları için hastane dışında da çalışmak isteyen, hatta buna mecbur olan öğretim üyeleri için “sözleşmeli öğretim üyeliği sistemi” nin bu meselenin çözümünü sağlayabileceğini düşünüyorum.
Bu sistemde dışarıda da çalışmak isteyen öğretim üyeleri tıp fakülteleri ile sözleşme yaparak hastanede eğitim ve/veya araştırma faaliyetlerine katılabilir ve bunun karşılığında “sabit bir ücret” alırlar. Böylece bilim dünyasından kopmamış ve eğitim-araştırma faaliyetlerinin de içinde olurlar.
Buna göre bir öğretim üyesi haftanın belirli günlerinde gelip ders anlatabilir, hasta başı eğitimi yapabilir, seminer düzenleyebilir, laboratuar veya klinik araştırmalar yapabilir veya bunlara katkıda bulunabilir.
Hastanede, “eğitim ve araştırmanın bir unsuru olarak” hasta da bakabilir; çeşitli tıbbi girişimleri (anjiyo, endoskopi, ameliyat vb) yapabilir ama bunların karşılığında herhangi bir ekonomik kazanç elde edemezler.
Sözleşme dönemi sonunda öğretim üyesinin başarısı çalıştığı kurum tarafından değerlendirilir. Bu değerlendirmede belirli bir ölçüde öğrencilerin fikri de dikkate alınır. Çalışmaları memnuniyet verici olan öğretim üyeleriyle yeni sözleşme yapılır; değilse kendilerine “güle güle” denir.
Sözleşmeli öğretim üyelerine tam gün çalışmaları halinde ödenecek olan yüklüce para ve yaptıkları tıbbi faaliyetlerden elde edilecek olan kazançlar hastanede kalacağından, bu para tam gün çalışanların ücretlerine eklenerek gelirleri yükseltilmiş ve onlar da bu işten kârlı çıkmış olurlar. Hastanede tam gün çalışanlar eğitim ve araştırma işlerinde çok fazla görev almayacakları için daha fazla hasta ile ilgilenebileceklerdir.
Gelelim neticeye
BİR: Tam Gün Kanunu artık bir daha hiçbir hükümet tarafından kaldırılması mümkün olmayan bir uygulamadır.
İKİ: Sözleşmeli öğretim üyeliği, Sağlık Bakanlığı ve öğretim üyeleri tarafından üzerinde düşünülerek, tartışılarak ve elbette geliştirilerek bu soruna çözüm olabilecek bir sistemdir.
ÜÇ: Herhangi bir kamu hastanesi ile ilişkileri olmayan hekimlerin muayenehanede çalışmaları engellenmemelidir. Muayenehane hekimliğinin tamamen ortadan kaldırılmasının doğru olmayacağını ve pek çok başka soruna kapı açacağını düşünüyorum.
tıp doktoru (kadın doğum)16/07/2011 19:29:26
sayın rasim küçük hocam,
meseleye birçok açıdan bakıp,sadece bakanlıkla mahkemelik olduğumuz konu açısından bakmamışsınız!!
biz muayenehanesi olan hekimler bakanlık cebimize biraz daha garantisi olmayan para koysun diye mahkemelik olmadık..
cumhuriyetimizin kuruluşundan beri(birkaç yıllık sancılı süreçler hariç) ,hatta daha öncesinden kazandığımız bir hak olan mesai sonrası özelde çalışma hakkımızın gasp edilmesini engellemek için mahkemelik olduk ve çok şükür şimdilik kazandık..
bu konuyu da ben size sorayım hocam?
mesai bitiminden sonra dileyen hekim neden özelde hasta bakamasın?
bu hekimin en doğal hakkı değil mi?
peki özellikle o hekime muayane olmak isteyen hastanın en doğal hakkı değil mi?
hasta mesai bittikten sonra veya hafta sonları hastanede nöbetçi veya icapçı olan hekime tanımasa da ,güvenmese de ,inanmasa da muayene olmak zorunda mı?
icapçı hekim arkadaşımızın yönlendirdiği acildeki pratisyen hekim arkadaşımıza kendini emanet etmek zorunda mı?
mesai sonrası çalışmanın engellenmesi mevcut hekim azlığını,yetersizliğini düzeltir mi?
hekimlerin mesai sonrası çalışmasının engellenmesi,sadece kamuda görevli hekimlerin ek ödemelerini artırır mı?yoksa nasılsa kandırılacak özelde çalışan kalmadı,geriye dönüp te artık kamu dışında da çalışamazlar denip ek ödemeler budandıkça budanır mı?
ve bizlerin ucuz işgücü olarak büyük sağlık şirketlerine sunulmamızı engeller mi?
sanırım üniversitedeki hocalarımız da kendilerine önerdiğiniz sözleşmeli sistemle ilgili düşüncelerini yazacaklardır.ama ben de sormadan sabredemeyeceğim:
öğretim üyeleri sizin sistemde de herşeyi yapıyor;hatta parasız hasta da bakıyor ve sonunda performansı oylamayla belirlenip ona göre kal veya ”güle güle hocam”deniyor!!
ben öğretim görevlisi meslektaşınız olsam sze kırılırdım..
mesleğin ve meslek çalışanlarının daha ne kadar geriletilmesi lazım sayın doktorum?
aynı düşüncelerinizi sayın savcı-hakimlerimiz,kaymakam-valilerimiz ve hatta meclis üyelerimiz için önerebilir misiniz?
saygı ve sevgilerimle
Alp tural (Dr)16/07/2011 19:15:25
Cok guzel bir teklif olmus umarim saglik bakanligi ciddiye alir,
serbest hekim (öğretim üyesi) (uzman)16/07/2011 19:12:26
Saygıdeğer Hocam, konuyu çok iyi açıklamışsınız ve işin BAMTELİNİN NE OLDUĞUNU görmek istemeyen (bildiklerinden hiç şüphem yok) Kamu/üniversite hoca ve hekimlerine göstermişssiniz. Onlar hala ikili çalışma peşindeler. Teşekkürler. Umarım Sağlık Bakanlığı bunu duyar ve yeni hazırlanan yönetmeliği buna göre tanzim eder. Kamu dışında Serbest çalışan hekimler de geç kalmadan örgütlenerek (Dernek veya Birlik şeklinde) Anayasal hakları olan serbest çalışma haklarını daha iyi savunurlar. Ancak, yazınızda unuttuğunuz konu şudur: Tam gün yasası Mühendislik, Hukuk, Maliye gibi diğer fakültelere de uygulanmalıdır. Onlara uygulanmaz ise haksızlık olur
Dr.Cevdett (cerrah)16/07/2011 18:32:35
Bakanlığa bir önerim var.Devlet hastanelerini eğitim-araştırmaya dönüştürüken de 20 yılını doldurmuş uzmanlara prof. 10 yılını dolduranlara da doç. ünvanı verilerek öğretim üyesi açığı kapatılabilir. Ameliyatları kişinin ünvanı değil becerisi yapar
kemal alur (Dr)16/07/2011 16:47:48
Sayın hocam GERÇEKLERİN ÜZERİNİ örtmekte üzerinize yok.yapılmak isteneni hala anlamadınızmı yoksa anlamazdan mı geliyorsunuz.kısacası olay hekimleri alternatifsiz çalışmaya yönlendirmektir
drx (öğretim üyesi)16/07/2011 16:18:29
SAYGIDEĞER HOCAM. ÇOK GÜZEL YAZMIŞSINIZ. BÜTÜN BU YÖNETMELİKLER HEM KAMU/UNİVERSİTE HEM MUAYENEHANE YÜZÜNDEN OLDU. ARTIK HOCALAR BİR KARAR VERSİN. YA KAMUDA ÇALIŞSSINLAR YA ÖZELDE. ONLARIN YÜZÜNDEN KAMUDA ÇALIŞMAYAN SERBEST TABİPLER MAĞDUR OLDU. ÜSTELİK UZMANLIK DERNEKLERİ DE MUAYENEHANE SORUNUNYLA HİÇ İLGİLENMİYORLAR. HİÇ SESLERİ YOK. KAPANIRSA NASIL OLSA ÇALIŞACAKLARI UNIVERSİTELERİ VAR. YAZDIKLARIMDAN SAKIN BİR MENFAATİM VAR ONLAR MUAYENESİNİ KAPATSINLAR DİYE YAZMIYORUM. BÖYLE BİR TALEBİM YOK. AMA İŞİN ASLI DA BU. KİMSE KIVIRMADAN GERÇEĞİ GÖRSÜN.
HT (UZM.DR)16/07/2011 16:09:53
GELELİM NETİCEYE…
4-BU MEMLEKETTE ARTIK HEKİMLİK YAPILAMAYACAĞI…
5-HEKİMLİĞE ÖZENTİLİ GENÇLERE TERCİH ÖNCESİ BU GERÇEKLERİ EKSİKSİZ ANLATAN BİLGİLENDİRİCİ SEMİNERLERLER DÜZENLENMESİNİN ARTIK BİR SOSYAL SORUMLULUK GEREĞİ OLDUĞU…
6-UZMANLARIN PERFORMANS İÇİN, HOCALARIN DA HALA SADECE KENDİ MUAYENEHANELERİ İÇİN YIRTINDIĞI BİR ÜLKEDE HEKİMLERİN BİR MESLEKİ BİRLİĞE ASLA SAHİP OLAMAYACAĞININ ARTIK NET OLARAK ANLAŞILDIĞI…
7-SAĞLIK SEKTÖRÜNDE KAMUDAN YA DA ÖZELDEN ZERRE DESTEK GÖRMEDEN SADECE OFİSİNDE SERBEST ÇALIŞABİLECEK KİŞİLERİN (BU MESLEĞİN ÖZÜ VE DOĞASI GEREĞİ)SADECE ÜFÜRÜKÇÜ TÜKÜRÜKÇÜ VE ÇIKIKÇILAR OLABİLECEĞİNİ ARTIK TAM GÜNE TAMAM AMA SERBEST MUAYENEHANE AÇMAK İSTEYENLERE DE MÜSAADE EDİLMELİ DİYENLERİN ANLAMASI GEREKTİĞİ
ANLAŞILMIŞTIR….
TÜRKİYEDE ÖNCE HEKİMLİĞE SONRA HEKİMLERE SONRA DA DOĞAL OLARAK HASTALARA GEÇMİŞ OLSUN DER, ALLAHTAN ACİL ŞİFALAR DİLERİZ…..
BU ARADA İSTİSNALARINI TENZİH EDEREK SAYILARI HİÇ DE AZ OLMAYAN, MUAYENEHANECİLİĞİ ÜÇ KURUŞ DAHA FAZLA FAZLA PARA KAZANMAK HIRSIYLA YILLARCA ”ARSIZ” BİÇİMDE İCRA EDEN (KAMUDAKİ MESAİSİNİ ZERRE TAKMAYIP İNSANLARI SAATLERCE POLİKLİNİK KAPISINDA BEKLETEN, AÇIK AÇIK KARTVİZİT VEREREK NEREDEYSE HER HASTAYI ÖZELİNE DAVET ETMEYE CÜRET VE CESARET EDEN)ESKİ HEKİMLERİMİZİ
VE ŞİMDİ DE DAHA ADİL DÜZENLEMELER YAPMAK YERİNE OY İÇİN VATANDAŞIN GÖNLÜNÜ KAZANIP GÖZÜNE GİRMEK İÇİN POPÜLİZMİN KİTABINI YAZARCASINA VUR DEYİNCE ÖLDÜREN DOKTORLARIN HEPSİNİ AYNI KAZANA KOYUP ACIMASIZCA ATEŞE VEREN BAKAN VE EKİBİNİ SAYGIYLA!!! ANIYORUZ….
MUSTAFA BAKIR (PROF. DR)16/07/2011 15:12:42
Değerli Ahmet Rasim Hoca’nın görüşlerine katılıyorum. Ancak ülkenin birikmiş sağlık sorunlarının çözümü aşamasında yeterli branş hekimi ve eğitici kıdemli profesör arzı yokken sistemi tam rekabete açmak hatalı bir yaklaşımdı. Bu durum özel hastanelerle kamu hastaneleri arasında aşılması zor bir rekabete yol açıyor. Özel hastanelerde kadro kısıtlaması olsa bile nitelikli branş hocalarının (halk tabiriylr en iyi doktor) özel hastanelerin olduğu kadar hatta daha fazla devlet üniversitelerinin eğitici ihtiyacı açısından kritik olduğunu unutmayalım. Bu kişilerin özel muayenehane konusunda da zora sokulması aslında devlette en fazla istifade edilmesi gereken kişilerden vazgeçilmesi anlamına geliyor. Bu kişilerin üniversitede gelirleri artırılsa bile özel hastaneler daha fazlasını vereceğinden rekabet devam edecek. Örneğin Marmara Üniversitesinde sadece Pediatri Anabilim Dalı’ndan son 6 ay içinde 9 öğretim üyesi ayrıldı. Yerlerini doldurmak kolay olmuyor. Maddi manevi cazibesi azalmış bir öğretim üyeliği konumu için aday bulmakta çok zorlanıyorum, eskiden sırada bekleyen uzmanlar şimdi hocaların ekonomik düzeyini aşan ücretlerle istihdam buluyor. Dolayısıyla tecrübeli hoca arzı orta ve uzun vadede artacağı yerde azalabilir. Bunun önlemini almak adına yapılabilecek şey yan dal için devlet yükümlülüğünü tamamlamış uzmanların üniversitelerde cazip politikalarla istihdamı ve yurt dışı eğitimine özendirilmesi olabilir. Hocalar için ise mevcut rekabet ortamında sözleşmeli sistem bence de en optimal çözüm olur kanaatindeyim
Tip doktoru (C.p)16/07/2011 14:19:08
İyi de danistay iptal etti dışarda calışma yasağını, niye kazanılmış hakkı geri versin doktorlar?
Dr Hakan (Öğretim Üyesi)17/07/2011 09:35:48
Benim aklıma gelen çare şu: HADİ ARKADAŞLAR 2011-2012 ÖĞRETİM YILI BAŞINDA HERKES 6 AY ÜCRETSİZ İZİNE! TOPLU ÜCRETSİZ İZİN!
Korkmayın, aç açıkta kalmazsınız. Biraz dişimizi sıkalım. Herkesin ufak tefek birikimi vardır. Gerekirse arabaları satalım
mutsuz (mesut dr)17/07/2011 00:14:24
Sayın Küçükusta, önerinizde dikkate alınabilecek noktalar olmakla birlikte uygulanan performans sisteminin bu haliyle üniversitelerde de pratiğe geçmesi içinden çıkılmaz sorunlara yol açabilir. Performans sisteminin içerdiği adaletsizlikleri sayacak olursak:
1.Kliniğin hastaneye kazandırdığı getirinin hiç dikkate alınmaması, mesela dermatoloji en fazla getiriyi sağlayan branştır, ancak en az katkı payı almaktadır.
2.SGKnın yaptığı ödeme üzerinden hastane kazancı sözkonusudur. Harcanan emek, gece müdahale yapılması, özellikli işlem olması, taşıdığı risk vs dikkate alınmadığından hekimlerin çoğu riskli, yorucu ve zaman alıcı işlemlerden kaçmaktadır. Dolayısıyla mevcut SGK fiyat politikası ve performans sistemi üniversite hastanelerini çok daha kötü bir finansal duruma getirecektir. Bakan beyin söylediği gibi üniversitelere para yetiştiremiyoruz söyleminin altında biraz da üniversitelerde yapılan işlerin pahalı ve zararına olması sözkonusudur.
3.Temel bilimci arkadaşlarımız bu sistemde çok madur olacaktır. Bu durum da üniversitenin ruhuna aykırı bir durumdur.
4.Performens puanlamaları yapılırken çok büyük adaletsizlikler yapılmıştır. Mesela Dahiliyecinin diyabetli hastaya eğitim verdim demesi puan olurken, nörologun felçli hastanın evde takip tedavi prensiplerini yakınlarına anlatması puan olmamaktadır.
5.İlaç repete edilmeleri bazı branşlara havadan puan yapma imkanı vermektedir. poliklinikte 50 hasta bakılsa 30 tane de ilaç repetesi gelse günlük 80 hasta bakılmış gibi olmaktadır. Çünkü ilaç yazma yetkisi sadece o branşa verildiğinden otomatik olarak puanı sizden çok olmaktadır.
6.asistan sayılarının giderek azalması uzman bazlı çalışmayı ortaya çıkarmakta ve giderek hastane ortalamaları artmaktadır. bu durum puanları doğuştan düşük olan genel cerrahi gibi branş hekimlerinin çok çalışmalarına rağmen az gelir elde etmesine neden olmaktadır.
7.hastaneye gece gelişler, mesai dışı yapılan ameliyat, ultrason vs hiç bir karşılığı yoktur, çünkü SGK böyle bir ödeme yapmamaktadır.
8.Aile hekimliği tam anlamıyla çalışmaya başladığında hastane geliri azalacağından şu an verilen döner sermaye ödemeleri 2-3 kat azalacaktır.
9.2-3 gün sıcakta gece uyutmadan bir canlıyı yürütürsen 4. gün adam yere yığılıp kalır, mevcut sistem şu an doktorları ve hemşireleri böyle bir tükenmişlik tablosuna sokmuştur. Üniversiteler de performans sisteminin uygulanması ile benzer bir duruma geleceklerdir. İşte Uludağ Ün de yaşananlar, borç ödemek için adamlar daha çok amaeliyat yapmaya çalışıyorlar, yakında diğer üniversiteler de aynı hale gelebilir.
10. SB yaptığı uygulamada birçok yönden haklıdır, ancak mevcut performans sistemi de öyle hoş bir sistem değildir.
Saygılar.
dry (uzman)16/07/2011 23:18:57
Saygıdeğer Mustafa Bakır Hocam siz değerli bir bilim adamısınız. Hala hem üniversite olsun hem muayenehane olsun diyorsunuz. Zaten bu işler (muayenehane yönetmelikleri) ondan çıkmadı mı?
doktor salloso (uzm hekim)16/07/2011 22:56:46
Sayın Prof Dr Küçükusta,
siz cerrahpaşa göğüs hastalıklarında çalışırken a) muayenehaneniz var mıydı? b) yoksa hastane içinde özel muayene yaptınız mı? yani siz üniversitede çalışırken tamgünden yana bir tavrınız ve çalışma biçiminiz yoktu.olsa idi sadece maaş+döner sermaye ile yetinmeniz gerekecekti. simdi emekli oldunuz muayenehanenizde tamgünden yana oldunuz. suyun öteki yakasında başka, bu yakasında başka bakıyorsunuz meseleye
alp tural (dr)17/07/2011 16:27:27
Ogretim uyesinin gorevi egitim vermek, ogrenci ve asistan yetistirmek, ve arastirma yapmaktir. Malesef ozellikle buyuk illerdeki ogretim uyeleri univeristeleri kendi ozel kurumlari gibi kullandiklari icin ne egitime katilmakta nede arastirma yapmaktadirlar. Tek amaclari unvani kullanip disarida hasta bakmak ve orada olan komplikasyonlari universiteye naklettirerek olayi goturmekdir. Univeriste ogretim uyesine makul ve yeterli bir maas veirirsiniz ve adamdan performans olarak ogretim ve arastirma beklersiniz, bunu degerlendirerek gerekli ise artis verirsiniz. Degerlendirmeyide kurum icinde standart kurallara oturtursunuz ki kimse kimseye kiyak gecmesin. Universite ogretim uyeleri tam gun ve sadece universitede calismalidirlar
akademisyen (dr)17/07/2011 15:48:01
Sağlık Bakanlığının muayenehane-hastane ilişkisini kesmek istemesi olumlu bir durum, ancak DHlerindeki performans sistemi iyi bir sistem değil. mesela 2 ay üstüste ayn ı enerjiyi harcıyorsunuz, 1. ay 4000 tl ikinci ay 3000 tl alıyorsunuz. Şöyle bir çözüm olamaz mı?
Üniversite hastanelerinde ve Devlet hastanelerinde doç ve prof ile şef ve şef muavini ünvanlı hekimlerim yaptıkları her müdahaleye performans uygulaması dışında ek bir ödenek olsun. mesela dahili branşlarda aylık 300 hasta muayenesini, cerrahi branşlarda da aylık 30 saati geçen ameliyat yapan her ünvanlı hekime belirli bir ücret (mesela doçentlere 5000 TL, proflara 10000 TL) genel bütçeden ödensin. Yani adam ayda 32 saat ameliyat yaptığında veya 302 hasta baktığında ek 5000 TLyi alacağını bilsin. Ameliyatlar için sayı değil saat önemli mesela kalp damar cerrahisi günde belki 1 ameliyat yapabiliyor fakat kbb 10 ameliyat yapıyor. Sistemde esas sorun prof ve doçlerden çıkıyor. Aslında sorun çıkarmakta bir yerde haklılar, çünkü yıllarca emek verip belli bir noktaya gelmişler. Bu kişilerin tatmin edilmesi herhalde sorunu çözebilecektir. Daha fazlasını isteyeni de kendi haline bırakmak lazım, yaşadığımız ülkede asgari ücretin 600 TL olduğunu da lütfen hatırlayalım.
saygılar
çok güzel bir yazı
TD – uzman hekim
tamamen katılıyorum. hatta ben doçentlik ve profesörlüğünde amerikada olduğu gibi bir “kadro” olması gerektiğini, sadece bu kadroya sahip insanların sadece bu süre için bu ünvanları kullanmaları gerektiğini, özel çalışma hayatında bu tür ünvanların geçerli olmaması gerektiğini düşünüyorum.
kanaatimce bu ünvanlar akademik olmaktan ziyade ticari ünvanlar olarak kullanılıyor ve bu çok yanlış.
baran ince (hekim)18/07/2011 10:45:09
artık herşeyın ayağa düştüğü bir ortamda meslek bitmiştir.sıradan devlet memuru olundu.mesleğin ruhun afatiha
.) Dr Hakan (Öğretim üyesi)18/07/2011 13:01:50
Tüm yorumları okursak ve bu güne kadar bu sitede bu konuda yazılan diğer tüm yazı ve yorumlarda herkes 2 noktada birleşti:
1-Hocalar tam gün üniversitede çalışmalı.
2-Hocalar yakışan bir ücret ödenmeli. Ücret problemi çözülürse hocalar üniversteyi tercih edeceği için muayenehane işi de kendiliğinden hallolacaktır.
Peki sorun ne? Sayın Küçükusta hocam başımızdaki büyük ustalar bunları bizden daha iyi biliyor. Bir doçente 5000, profesöre 10.000 verilse sorun kalmayacağını onlarda biliyor. Demek ki bu parayı vermemekte bir amaçları var:
1-Üniversitelerde kendilerine uymayan insanları buraları terk etmeye zorlamak.
2-Bunlardan yani bizlerden kurtulunca kendi beceriksiz adamlarıyla bu kadroları doldurmak. Aha bu kadar basit.
Ben kendi adıma ne yapacağım? Genç sayılabilecek yaşta bir prof olduğun için emekliliğime daha var ve hasta profilim iyi. Bana yetecek derecede tanınmış ve tercih edilen durumdayım. Devletin verdiği 3000 lirayı 1 tane dışarda ameliyat yaparsam kazanıyorum. Hemen ayrılmasını bilirim. Ancak kanuni haklarımı kullanacağım:
2009 yılından kalan olmak üzere 60 gün yıllık iznimi kullanıyorum. Bu bitince 1. 6 ay ücretsiz izine çıkıcam. Duruma göre o bitince 2. 6 ayı alıcam. Etti 1 yıl. Bu süre içinde dışarda kendime yer ayarlayıp özel hastaneye ya da tam gün muayenehaneye geçeceğim. Sağlık Bakanı hasta memnuniyeti %80 dese de o grubun %70 ini üfürükten hastalar oluşturuyor. Nedir onlar? Reçete yazdıranlar, kışın öksürüyo, burnu tıkalı, yazın da ishali var denilen hastalar. Gerçekten işi zor olan gerçek hasta grubu bu sistemde mağdur olmakta. Ama bu iktidarda sayısı az olan herkesin başına geldiği gibi sayıları az olduğu için onların da pek seslerini duyurabileceğini sanmıyorum.
Dolayısıyla üniversitede çalışmama sonucu kaybedeceğim 3000 lira benim için önemli değil. Ancak Sağlık Bakanı her ne kadar bu işlere karşıyım dese de bir şekilde muayenehaneler açık. O nedenle bu konuda kesin kararlar henüz yok. Dolayısıyla bu iş sonuçlanana kadar pozisyonu koruyacağız. Sonuçta üniversiteye de az emek vermedik, yıllarımız geçti. Ama gün gelir şartlar ne gerektirir onu yaparız. Zaten prof olduğunuzda emekliliğe en fazla 7 yıl kalıyor. Sağlık Bakanı bunu da hesap etmeli yani birçok prof emekli olabilir ve büyük bir açık doğabilir. Yazının başında dediğim gibi büyük ustalar sizsiniz artık daha iyisini bilirsiniz…
s.d. (Uz.dr.)18/07/2011 14:00:47
Herkesi sözleşmeli yapalım. İşsiz doktor ve öğretim üyesi havuzu oluşsun. Bunlar sınav veya kuraya sokalım, kazananlar çalışsın. Kazanmayanlar dolaşsın. Yabancı doktorları getirelim, çalışsınlar. Takım kurup yerli doktorlar, yabancılarla milli maç yapsınlar. Radyoloji teknisyenlerini radyolog, gözlükçüleri göz uzmanı yapalım. Herkese bu sene 3-5 döner verelim, seneye 2-3 veririz nasılsa; böylece kimse çocuğunu özel okula göndermesin, kimse vadeli borçlanmasın. Her hafta tıp fakültesi açalım, buralara doçent gönderelim, halkın sağlık ve doktor eksikliği sorunu, şimşek hızıyla halledilsin. 20 senelik doktorun tazminatını 6 aylık maaşa indirelim ki, doktor maraza çıkarırsa 3-5 verip onu postalayabilelim. Bundan sonra doktorluk bitmiştir. Herkese kalsın selametle
mehmet seç (dr)18/07/2011 16:26:47
sayın meslekteşlarım
1.Üniversite öğretim üyesi dışarıda hasta bakmamalıdır.
2.Öğretim üyesi aldığı ünvanları dışarıda hasta bakayım diye almaz.Üniversitede ona dışarıda hasta baksın diye ünven vermez.
3.Muayenecilik yapacak olan derhal ayrılmaldır üniversiteden
mehmet ozlu (docent dr)18/07/2011 18:44:25
Bakin ben su anda Johns Hopkinste gecici olarak calisiyorum. Burada docent ve prof lar tamgun calismak zorunda. Disarida calismana izin yok. ANCAK benim kidemimdeki docent (2 yillik) yilda 300.000 dolar aliyor. Bu ortalama bir rakam. Yani TL olarak ayda 40.000 TL %20 vergisini dusersen 32.000 TL net ayda eline geciyor docentin (dr olan docent). Bunun ucte birini versinler Turkiyede bilimsel patlama olur, sorun kalmaz. Ama bu konu hic gundeme gelmeden muayeneci hoca lafi disinda birsey konusulmuyor. Bir de herkes docent profesor olmali diyenler var. Olunabilir ama Turkiye disinda hicbir ise yaramaz. Kendin pisir kendin ye olur. Bugun Turkiyenin tip bilimi alaninda basarisi yerlerde surunuyor. 80 milyonluk ulkeyiz, komsumuz Romanya, Bulgaristan bizi gececek. Kafamiz kumda en guclu Turk sarkisini soylemeye devam ediyoruz. Burada ogretim uyesi olmak icin deveye hendek atlatiyorlar, sozlesmeye ben de katiliyorum, calismayani atacaksin calisani odullendireceksin, en onemlisi Universiteleri ozellestirip Devletin elinden cikaracaksin. Tum gelismis Ulkelerde boyle
Ahmet Rasim hocanın yazılarını uzunca bir süredir severek izliyoruz. GEÇ de olsa, bir çeşit ‘Günah Çıkartma’ olarak anlayabileceğimiz görüşleri bize zaman zaman doğru yolu göstermekte .
Sonuçları yorumlayalım(yazıya da bağlı kalarak) :
BİR: Tam Gün Kanunu artık bir daha hiçbir hükümet tarafından kaldırılması mümkün olmayan bir uygulamadır.
Burada esas Üniversite Öğretim Üyesi’nin -sadece- TAM GÜN Üniversitede çalışabilmesi DEĞİLDİR !.. Bu noktaya dikkat !.. TAZE TIP FAKÜLTELERİNİN afiliye oldukları ‘Özel ve semi-Kamu Hastaneleri’nde DE çalıştırılmalarıdır !.. ANCAK bu durumda verecekleri emeğin karşılığının DA yine ‘Tamgün’ bağlı bulundukları kurum (Özel Üniversite) tarafından sömürülmesidir… Yakında zaten Kamu Üniversitelerinin ‘içi boşaltılmış’ olacaktır. Serbest Çalışma olanağı kötürüm edilmiş günümüz Öğretim Üyeleri de kendilerini ‘Özel Üniversite-LER’in kollarına atacaklardır. (Bakınız. Antalya Jurassic Park, Akdeniz Üniversitesinin ORGAN NAKLİ ekibini KOMPLE transfer etmiştir !… Düne kadar Akdeniz Üniversitesine basından gelen övgüler, ARTIK Jurassic Park grubuna yönlenmektedir -otomatik olarak!!) TEHLİKE olarak görülen; bu grup hekimin SERBESTÇE çalışma olanağının ”halen” az da olsa var olmasıdır.
İKİ: Sözleşmeli öğretim üyeliği, Sağlık Bakanlığı ve öğretim üyeleri tarafından üzerinde düşünülerek, tartışılarak ve elbette geliştirilerek bu soruna çözüm olabilecek bir sistemdir.
Yukarıda anlattığım sistemde de ZATEN bu beklenti düşünülerek KARŞI ADIM da çoktan atılmıştır… Sistem bunun üzerine kuruludur !.. Hekim BAĞIMSIZ OLMASIN !.. (Son OHK toplantısında bir meslektaşım bana “Özel muayenehanecilik yapmıyormuşsunuz, ama en uzun siz söz aldınız” eleştirisini getirdi. Şu an yapmıyor olmam, ASLA YAPMAYACAĞIM demek değildir. ‘Hekimliği bağımsız yapabilme ihtimalimi diri tutma umudum’, bu mücadelede taraf olmamı gerektiriyor.
ÜÇ: Herhangi bir kamu hastanesi ile ilişkileri olmayan hekimlerin muayenehanede çalışmaları engellenmemelidir. Muayenehane hekimliğinin tamamen ortadan kaldırılmasının doğru olmayacağını ve pek çok başka soruna kapı açacağını düşünüyorum.
Bugünlerde Muayenehane Hekimleri adına yapılacak bir YUMUŞAMA, yukarda bahsi geçen ”Nitelikli Sağlık Hizmeti Sunan” ve de çalıştıkları dalda Trend-setter olan Öğretim Üyelerinin DE muayenehane açma olasılığını gündeme getirecektir. Muayenehaneciliğe karşı olan ESAS BASKI SEBEBi budur!.. Mevcut muayenehanelerle mücadele değildir esas amaç, YENİ muayenehanelerin açılmasının önüne geçmektir !… Bu noktayı OHK toplantısında da vurguladım. Orada sorduğum soru şuydu :”Son 1 yıl içinde İstanbul’da YENİ muayenehane başvurusunda kaç hekim bulunmuştur ?” iTO Hukuk Bürosu’ndan gelen yanıt ise ”sadece 4(dört)” olmuştu…
Bu mücadelede RAKİP Sağlık Bakanlığı DEĞİLdir , bakanlığı yöneLTen Özel Kurumlardır. Tam Gün ve sonrası SIKIŞTIRMALAR sebebiyle bunalan, ‘Elinden -piyasanın istediği nitelik ve tarzda- iŞ gelen Öğretim Üyesi Hekimlerin, tercihlerini belirleme aşamasında ÖZEL SAĞLIK KURUMLARI VE ÜNİVERSİTELER tarafından alternatifsiz bırakılmaya çalışılmasıdır. Olup-gitmekte olan tam olarak da budur!..
”….ARTIK BURAMA KADAR GELDİ !…YETTİ GAARİ …” diyerek bekleşen onlarca Öğretim Üyesi de -her zaman olduğu gibi- SESSİZCE muayenehane hekimlerinin bu mücadelesini İZLEMEKTEDİRLER!..”Gomutanlar” savaş meydanına inmeksizin biz teba(!)larının mücadelesini izlemektedirler .
Zaten Hekimliğe her zaman en büyük iHANET de bu en ÜST düzeyde yer almış gruptan gelmiştir -gelecektir ….
(kaideyi DOĞRULAYAN -istisna- hocalarımın ellerinden öperim).