Çay, kakao, kabuklu yemişler, elma, böğürtlen gibi dutsu meyveler gibi flavanolden zengin yiyecek ve içeceklerle beslenenlerin tansiyonlarının daha düşük olduğu tespit edildi. Tıbbın babası Hipokrat diyor ki: Yiyecekler ilacınız, ilacınız yiyecekler olsun. Bu da benden olsun: Sağlıklı olmanın yolu eczaneden değil pazardan geçer.

Tip 2 diyabeti olan 4.923 hastanın medyan 5.3 sene takip edildiği çalışmada fazla miktarda yeşil çay ve kahve tüketiminin tüm sebeplere bağlı ölümleri azalttığı ve bu etkilerinin tip 2 diyabetlilerde birbirine ilave olduğu belirlendi. Herkese sade kahve ve şekersiz yeşil çay ısmarlıyorum. Alman usulü falan da değil ha, bendensiniz!

Yeni bir araştırmada sabah aç karına kahve içmenin glukoz metabolizmasını bozabileceği ortaya çıkmış. Onlara önce “Good morning after supper” diyelim. Ey mübarekler, bu, yeni bir keşif veya icat değil, yüzyıllardır bilinen bir hakikat! Atalarımız zamanında “aç karına kahve içmenin” sağlık için doğru bir şey olmadığını gözlemleyip bunu “kahvaltı” mefhumu ile tüm dünyaya ilan etmişler.

İrlanda Yüksek Mahkemesi, Subway sandviçlerinde kullanılan ekmeğin, şeker oranı yüksek olduğu için ekmek sayılamayacağına karar verdi. Canan Karatay senelerdir “ekmek yemeyin” diye çırpınıyor. Ben de “çırağı” olarak “Önce ekmekler, peşinden de tüm gıdalar bozuldu” diye peşinden gidiyorum. Evet, uzun ince bir yoldayım.

Beyinde yaşlanmayla ilgili biyolojik değişikliklerin 40’ lı yaşların sonlarına doğru görülmeye başladığı ve bu olayın basit karbonhidratların diyetten çıkarılmasıyla önlenebileceği ve hatta tersine çevrilebileceği gösterildi. Sağlıklı yaşamanın yolu sağlıklı beslenmeden geçiyor. Adam gibi beslenin bedeniniz de beyniniz de genç kalsın.