AŞIRI İŞLENMİŞ GIDALAR HALK SAĞLIĞI İÇİN KÜRESEL TEHDİTTİR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Global Food Resarch Program’ ın “Ultra-processed foods: A global threat to public health” başlıklı bilgi formundan:

Son 60 yılda gıda biliminde ve modern market perakendeciliğinde yaşanan devrim, aşırı işlenmiş gıdaların (AİG) üretimi ve tüketiminde patlamaya yol açtı.

Bu değişim, yüksek gelirli ülkelerde başladı, ancak şimdi tüm gelir düzeylerindeki ülkelere ulaştı.

AİG, obezite ve diğer beslenmeyle ilgili, bulaşıcı olmayan hastalıkların yaygınlığı ve ensidansında dünya çapındaki artışları etkileyen önemli bir faktördür.

Bunların kötü beslenme hususiyetleri, aşırı lezzetli ve muhtemelen bağımlılık yapıcı olmaları ve ihtiva ettikleri biyolojik olarak zararlı bileşikler sağlığa zarar verir.

Artan AİG tüketimini azaltmak ve olumsuz sağlık sonuçları ve erken ölümlerle mücadele etmek için politik müdahalelere ihtiyaç vardır.

Aşırı işlenmiş gıdalar (AİG) nedir?

Gıdaların işlenmesi, gıdanın tabii hâlinin kurutma, lezzet veya koruma için dondurma, öğütme, kutulama, katkı maddeleri (tuz, şeker, yağ veya diğer) ekleme gibi herhangi bir eylemi ifade eder.

Çoğu yiyecek ve içecek satın alınmadan veya tüketilmeden önce bir şekilde işlenir; “işlenmiş gıdalar” terimi, dondurulmuş sebzelerden konserve fasulyeye, şekerlemelere, cipslere ve gazlı içeceklere kadar her şeyi kapsar.

Gıdaları ve içecekleri kategorize etmek için işleme kapsamına ve amacına göre dört gruptan oluşan NOVA sınıflandırma sistemi geliştirildi.

Birinci grupta işlenmemiş veya en az işlenmiş gıdalar (taze veya dondurulmuş meyve / sebze, bakliyat, paketlenmiş tahıllar, unlar, fındık, sade makarna, pastörize süt, soğutulmuş / dondurulmuş et gibi)

İkinci grupta işlenmiş mutfak malzemeleri (tereyağı, bitkisel yağlar, diğer yağlar, şeker, pekmez, bal, tuz gibi)

Üçüncü grupta işlenmiş gıdalar (konserve salamura sebzeler, taze yapılmış ekmekler veya peynirler, kurutulmuş etler gibi)

Dördüncü grupta aşırı işlenmiş gıdalar (paketli atıştırmalıklar, kurabiyeler / bisküviler, hazır çorbalar / erişte, yemeye hazır / ısıtılabilen yemekler, şekerlemeler, alkolsüz içecekler gibi).

AİG, sadece işlenerek değiştirilen gıdalar değildir; gıdalardan elde edilen maddelerden formüle edilmiş, çekiciliğini ve dayanıklılığını artıran katkı maddeleri bulunan yenebilir ürünlerdir.

Bunlar, maksimum kâr için tasarlanır ve üretilir; maliyetleri düşüktür; uzun raf ömrüne sahiptirler, çok lezzetlidirler ve markaları vardır.

Genellikle kalori bakımından yoğundurlar ve serbest şekerler, rafine nişastalar, sağlıksız yağlar ve sodyum bakımından zengindirler.

Bilim adamları, AİG’ ların bağımlılık yapıcı niteliklerini giderek daha fazla kabul ediyor ve dikkat çekiyorlar.

Fazla miktarda AİG alımı ile aşırı kilo ve obezite, tip 2 diyabet, depresyon, kalp-damar ve beyin damar hastalıkları ve tüm sebeplere bağlı ölümler arasında güçlü ilişkiler olduğu gösterilmiştir.

Cancer: 'Ultra-processed' foods may increase risk

Gelelim neticeye

Aşırı işlenmiş gıda şeytanca seçilmiş bir tabirdir. Çünkü “işlemek” fiilinin anlamı “herhangi bir şey üzerinde çaba harcayarak, emek vererek onu daha elverişli, kullanıma daha uygun bir duruma getirmek” tir. “İşlenmiş” ifadesi ile müspet bir algı yaratılmaktadır.

Bunların halk arasındaki adı “junk food” tur ki bu da dilimize çok kibarca “abur cubur gıdalar” şeklinde çevrilmektedir.

Junk food karşılığı olarak “çöpe atılması gereken yiyecek” ifadesi meramını daha iyi anlatmaktadır.

Kaynak: https://globalfoodresearchprogram.web.unc.edu/wp-content/uploads/sites/10803/2021/04/UPF_ultra-processed_food_fact_sheet.pdf

***

EK 1 (19.4.2022): Aşırı işlenmiş gıdalar depresyon riskini de yüzde 22 artırıyor. Kaynak: https://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1111/obr.13146

***

EK 2 (25.5.2022):

Türkiye’deki bu durumu, endüstrileşmenin artmasıyla beraber değişen yeme alışkanlıkları ve yaşam tarzına bağlayan Günal, şöyle konuştu: “Süpermarketlerin artması ve buralarda satılanların endüstriyel yani rafine edilmiş, hemen kana karışabilecek gıdalar olması bu konuda önemli rol oynamaktadır. Zira bir gıda kana ne kadar çok çabuk karışır veya kanın şeker düzeyini ne kadar çabuk yükseltirse o kadar süratle insülin düzeyini artırmaktadır. Artan insülin düzeyi vücutta yağlanmaya neden olmaktadır. Bu şekilde insanlar yağlanarak, obez kişiler haline dönüşmektedir. Şehirleşme ve stresli yaşam koşulları, yeme alışkanlıklarının düzensiz beslenme şeklinde değişmesi, pakete girmiş, aperatif tarzı gıdaların sıklıkla tüketilmesi obezitenin başlıca nedenleri olarak kabul edilebilir.”

Prof. Dr. Ömer Günal, obezitenin Türkiye’de önlenmesi için yapılması gerektiğini düşündüğü önerileri şöyle sıraladı:

“İnsanları doğal beslenmeye yönlendirmeliyiz. Bu nasıl olacak bilemiyorum. Çünkü süpermarketlerdeki gıdaların yüzde 99’u rafine, paketlenmiş, işlenmiş, katkı maddeleri olan gıdalar. Şehir hayatının yorucu ve psikolojik olarak yıpratıcı temposundan insanları kurtarmak lazım. İnsanlar kazanç için büyük şehirlere gelip, mücadeleler içerisine girdikçe strese giriyorlar. Stres de insanı yediren faktörlerden biri. Büyük şehirlere göçü durdurmak, refahı yükseltmek, diğer bölgelerdeki şehirleşmeyi ve iş olanaklarını artırmak birinci unsur olmalı. Sanki beslenmeyle çok alakasızmış gibi geliyor ama doğrudan alakalı. Endüstriyel gıdaların azalması da insanların kendi gıdalarını üretme fırsatlarını elde etmesiyle olacaktır. Bu da hükümet politikasıyla olacak bir şey.”

Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/saglik/obezite-gorulme-sikliginin-azaltilmasi-dogal-beslenme-ve-stressiz-yasamla-mumkun/2596997

***

EK 3 (30.11.2022): İşlenmiş gıdalar sigara (tütün) kadar bağımlılık yapıyor.

Kaynak: https://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1111/add.16065

***

EK 4 (1.3.2024): Ultra-processed foods damage health and shorten life

Hundreds of epidemiological studies and meta-analyses have reported associations between ultra-processed food consumption and adverse health outcomes. In a linked paper (doi:10.1136/bmj-2023-077310), Lane and colleagues have now carefully reviewed the evidence from 45 meta-analyses encompassing almost 10 million participants.1 They found direct associations between exposure to ultra-processed foods and 32 health parameters including mortality, cancer, and mental, respiratory, cardiovascular, gastrointestinal, and metabolic ill health. For instance, a pooled analysis of seven cohorts showed a 10% increase in ultra-processed food consumption to be associated with a 12% (95% confidence interval 1.11 to 1.13) higher incidence of type 2 diabetes.

The quality of the evidence was strong for all cause mortality, obesity, and type 2 diabetes (this evidence was rated as of moderate quality using the GRADE system, which initially considers all observational studies as low quality evidence). Overall, the authors found that diets high in ultra-processed food may be harmful to most—perhaps all—body systems.

Ultra-processed foods are not merely modified foods. As defined by the Nova classification,2 they are formulations of often chemically manipulated cheap ingredients such as modified starches, sugars, oils, fats, and protein isolates, with little if any whole food added, made palatable and attractive by using combinations of flavours, colours, emulsifiers, thickeners, and other additives. No reason exists to believe that humans can fully adapt to these products. The body may react to them as useless or harmful, so its systems may become impaired or damaged, depending on their vulnerability and the amount of ultra-processed food consumed.

Lane and colleagues call for more mechanistic research to identify how consumption of ultra-processed food harms health.1 This does not mean that public policies and actions should be delayed. As these authors acknowledge, multiple mechanisms, likely acting in combination, are plausible.

The grossly imbalanced composition of ultra-processed foods means that their increased intake makes diets energy dense, high in sugar and saturated fat, and low in protein, fibre, micronutrients, and health protective phytochemicals such as flavonoids and phytoestrogens.345 They also contain additives including colours, emulsifiers, and sweeteners, linked by experimental and epidemiological evidence to imbalances in gut microbiota and systemic inflammation.1

Techniques often used, such as extrusion and intense heat, degrade the natural food matrix causing loss of nutrients,6 disturbances in food digestibility and nutrient bioavailability,7 and reduction of satiety.8 They also make ultra-processed food soft, which shortens chewing and swallowing time, and increase energy intake.9 Consumption of these foods has also been associated with increased concentrations of acrylamide and phthalates in the blood or urine; these are toxins created during processing or released from packaging materials, respectively.1011

Ultra-processed foods are engineered to be highly desirable, combining sugar, fat, and salt to maximise reward,1213 and adding flavours that induce eating when not hungry.14 Many are addictive, judged by the standards set for tobacco products,15 and aggressively marketed with meal deals, super sizing, and advertising.

What can be done to control and reduce production and consumption of ultra-processed food, which is rising worldwide?16 Reformulation does not eliminate harm,17 and profitability discourages manufacturers from switching to make nutritious foods. Moreover, the investment management companies that increasingly dominate corporate shareholdings would likely resist any such change.18

Therefore, public policies and actions are essential. These include national dietary guidelines that recommend varieties of unprocessed or minimally processed foods and freshly prepared meals and avoidance of ultra-processed foods19; institutional food procurement that aligns with these guidelines; front-of-pack labels that clearly identify ultra-processed foods; restricting advertising and prohibiting sales in or near schools and hospitals; and fiscal measures that make unprocessed or minimally processed foods and freshly prepared meals as accessible and available as, and cheaper than, ultra-processed foods.

Importantly, smallholders, family farmers, and independent businesses that grow, make, and sell unprocessed or minimally processed foods should be recognised, supported, and fully represented in all policy making and its monitoring. Conversely, corporations responsible for ultra-processed foods should be required to explain publicly how their products are made and to give evidence to but not be represented on policy making bodies.

It is now time for United Nations agencies, with member states, to develop and implement a framework convention on ultra-processed foods analogous to the framework on tobacco. These agencies also have an important role in publishing, publicising, and promoting examples of best practice.

Finally, multidisciplinary investigations are needed to identify the most effective ways to control and reduce ultra-processing and to quantify and track the cost-benefits and other effects of all such policies and actions on human health and welfare, society, culture, employment, and the environment.

Kaynak: https://www.bmj.com/content/384/bmj.q439

Makale: Reasons to avoid ultra-processed foods

***

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. CANAN KARATAY dedi ki:

    Aşırı işlenmiş gıdalar pandemisi tüm toplumları hasta yapıyor, sakat bırakıyor.

    COVİD-19 virüsünden 1000 kat daha sıhhate zararlılar.

Siz de yorumunuzu paylaşın: