Çin’ de yapılan araştırmalara göre KOVİD geçirenlerin önemli bir kısmının akciğerlerinde çeşitli derecelerde hasarlar kalıyor. Çoğu iki taraflı olan bu hasarların bir kısmı zamanla azalırken bir kısmının ise kalıcı olması (fibrozis) bekleniyor. Yaşlılar, ağır hastalık geçirenler, sigara içenler, kanser, diyabet ve KOAH gibi hastalıkları olanlarda risk daha fazladır.

Dünya Sağlık Teşkilatı, koronavirüslerin sadece damlacık ve temas yoluyla bulaştığını iddia etse de virüslerin havadan aerosoller vasıtasıyla yayılabileceğini gösteren çalışmalara her gün yenileri ekleniyor. Nature’ daki araştırmada, nefes alma ve konuşma sırasında havaya karışan ve başkaları tarafından da solunması mümkün olan çok küçük aerosollerde koronavirüslere ait genetik materyal tespit edildi.

KOVİD’ de yoğun bakında takip edilen hastaların sadece %25’ i kadın. KOVİD bağışıklığın baskılanmış olduğu gebelerde de hafif klinik tablolara yol açıyor. Bu farkın sebebinin kadınlık hormonları olabileceği düşüncesiyle KOVİD’ de östrojen ve progesteron hormonlarının etkinlikleri iki çalışmada araştırılmaya başlandı.

İngiltere’ de son günlerde ondan fazla çocukta vücutta birçok sistemi tutan ve yoğun bakım tedavisi gerektiren “multisistem enflamatuar” hastalık tablosu görüldüğü ve bazılarında koronavirüs testinin pozitif bulunduğu bildirildi. Özellikle Kawasaki Sendromu’ na benzetilen bu tabloların KOVİD’ le bağlantısı araştırılıyor.

Daha önce KOVİD belirtileri olarak sadece ateş, öksürük ve nefes darlığını kabul eden WHO, semptomlar listesini genişletti. Üşüme, üşüme ile titreme, kas ağrısı, baş ağrısı, boğaz ağrısı ile tat ve koku alma kaybı da listeye eklendi ama yeterli değil. KOVİD’ in taklit etmediği hastalık sebep olmadığı semptom yok gibi.