İşlenmiş gıdaların az tüketildiği bir beslenme düzeninin kolon ve rektum kanserinin önlenmesine yardımcı olabileceği ve olayın mekanizması tespit edildi. Böylece epidemiyolojik çalışmalarla ispat edilmiş olan beslenme-kanser münasebetinin mekanizması da ortaya konmuş oldu.

Yeni bir araştırmaya göre, hafta sonları fazladan uyuyarak uyku noksanlığını telafi etmek kalp hastalığı riskini yüzde 20 oranında azaltabilir. Genellikle gecede 7 saatten az olarak tanımlanan uyku yoksunluğu, kardiyovasküler hastalıklara yol açan bir dizi  rahatsızlığa zemin hazırlayabiliyor.

Fare çalışmalarında, beynin hem iltihabı tespit edebildiği hem de bağışıklık tepkisini gerektiğinde artırabildiği veya bastırabildiği ortaya çıktı. Bu sayede, romatoid artrit, multipl skleroz ve ülseratif kolit gibi hâlihazırda tam iyileştirilemeyen hastalıklarda ve bazı enfeksiyonlarda beynin enflamasyon üzerindeki kontrolünü hedef alan tedaviler geliştirilebilir.

Manuka balı, farelerde normal meme hücrelerine herhangi bir zarar vermeden kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatarak ve öldürerek tümör büyümesini yüzde 84 nispetinde azalttı. Manuka balının ihtiva ettiği besin ögeleriyle sağlığımız için çok faydalı olduğuna hiç şüphe yoksa da buradan hakikaten bir tedavi çıkar mı orası henüz belli değil.

Kol ve göbekte daha yüksek vücut yağı seviyelerinin Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkların gelişme riskini artırdığı, kas gücü fazla olanlarda ise riskin daha düşük olduğu tespit edildi. Vücut kitle endeksinin nasıl akıl ve mantık dışı bir değer olduğunu bir kere daha görüyoruz.