DOMİNO PARADOKSU: YAŞLILIK GENLERİ VE KOLESTEROL…
Biyolog Mevlüt Durmuş’ un yazısı:
Uzun yaşama arzu, tutku ve saplantısı aslında insanlık tarihi ile birlikte başlar. Yaşlanmayı geciktiren efsane ve masal karışımı çeşitli söylenceler dünya üzerindeki bütün halk kültürlerinde o ya da bu şekilde mutlaka yer bulmuştur.
Bizim kültürümüzde de benzer söylenceler vardır. Örneğin Lokman hekimin yaşlanmanın ve ölümün çaresini bir bitki de bulduğu, fakat son anda kaybettiği halk arasında ağızdan ağıza anlatılan efsanelerden sadece biridir. Efsanelerin doğru ya da yanlışlığı konusunda bir şeyler söylemek elbette mümkün değil.
Fakat günümüzde yaşlanma konusuna bağlı olarak başlayan genetik çalışmalar hiç hız kesmeden devam ediyor. Ve yaşlanma konusu ile doğal olarak bir çok konu ilişkilendirilebiliyor. Son çalışmalardan bazılarında ise kolesterol ve lipoprotein partikülleri (parçacıkları) metabolizmasına ait genler dikkat çekiyor.
Nir Barzilai ve arkadaşlarının[1] yaptığı çalışma gazete haberlerine şöyle yansıyordu:
“Bazı insanların diğerlerinden çok yaşayarak 90’lı yaşları görmesini sağlayan “uzun yaşam geni”nin aynı zamanda hafıza kaybını önlediği ve muhakeme yeteneğini de koruduğu anlaşıldı. New York’taki Albert Einstein Tıp Koleji’ne bağlı Yaşlanma Araştırmaları Enstitüsü’nün yöneticisi Dr. Nir Barzilai tarafından yapılan ve Amerikan Nöroloji Akademisi’nin yayın organı “Neurology”de yayımlanan çalışmaya göre, “uzun yaşam geni” kandaki kolesterol parçacıklarının (*lipoprotein partiküllerinin[2]) normalden daha fazla büyümesini sağlıyor. 95 yaşını aşmış 158 kişinin katıldığı araştırmayı düzenleyen Barzilai ve ekibi, “uzun yaşam geni”nin bulunduğu deneklerin zihin fonksiyonlarının diğerlerine nazaran iki misli daha kuvvetli olduğunu söylüyor ve 75–85 yaşları arasındaki kimseleri kapsayan 124 kişilik ikinci bir grupla tekrarladıkları çalışmada da aynı sonuca vardıklarını belirtiyor. İleri yaşlara kadar yaşayan ve sağlıklı kalan kimselerin şimdiye kadar yeterince araştırılmadığını söyleyen Dr. Barzilai, söz konusu genin (CETP geni) yaşlılarda Alzheimer hastalığının ortaya çıkmasına engel olduğunu düşünüyor. İstatistiklere göre, yaklaşık 10 bin kişide 1 kişi yüz yaşına kadar yaşıyor”
Pardon ama biz bunu ‘Kolesteroldeki Kaos’ kitabının yazılmasından yani 2003 yılından beri zaten söylüyoruz. Kardiyolog dostlarımızın bazıları kabul etmese de zaten sizler bu konuyu biliyorsunuz. Küçük partiküller öldürür yaşlandırır, bırakın kolesterol ile tek parametrede uğraşmayı partiküllerin yapısına bakın, partiküllerde eksik bileşenleri (yağ asitleri, kolesterol vs) tamamlamaya çalışın diyoruz yıllardır[3].
Sadece Nir Barzilai’nin iddia ettiği gibi tek bir lipoprotein (HDL) partikülü değil, total anlamda bütün partiküllerde küçülme olduğunu iddia etmekle kalmıyoruz, dikkat çeksin ve ilgilenilsin diye bir de üzerine eşantiyon olarak konuyla ilgili matematiksel bir denklem de veriyoruz. Çünkü bize göre partikül küçülmesindeki temel neden, mutlaka partikül yapısındaki bileşenlerden en az bir elemanının eksik olmasından kaynaklanıyor. Başka türlü fiziksel ve maddesel bir parçacığın, partikül küçülmelerinin mümkün olmadığını söylüyoruz, partikülü oluşturan bileşenlerinizde eksiklikler var bu nedenle partiküllerdeki eksikliği tamamlayın diyoruz.
Tabii ki partikülde eksik olan CETP (kolesterol ester taşıyıcı protein) değil, CETP partiküller üzerinde etkili fakat partikül bileşeni değil. Bu nedenle bizim düşüncemize göre, partikülünüzde lipitler, yani kolesterol ve yağ asitleri eksik, partiküller işte bu nedenle küçük ve ilerleyen yaşla birlikte küçülmek zorunda.
Fiziksel olarak partiküllerde bir eksik olmadığı sürece, partikülün küçülmesi mümkün değil bize göre!
Yaşlanma teorileri, yaşlanma ile ilişkili genler, lipoprotein partikülleri ve kolesterol ilişkisine özellikle Barzilai’nin CETP ve lipoproteinlerle[4] ilgili çalışmalarına tekrar döneceğiz.
Fakat bunlardan önce bazı kavramları, canlıyı meydana getiren oluşumun bütününe bakmayı öğrenmemiz gerekiyor. Nasıl yaşadığımızı anlamadan, neden yaşlandığımızı anlamamız asla mümkün olmaz. Önce moleküllerin gizemli dünyasında nasıl yaşayabildiğimizi kavramak zorundayız.
Biraz hayal gücünüzü kullanmaya hazır mısınız?
Yazının tamamını okumak için: http://kolesterolmasallar.blogspot.com/2008/08/domino-talar-paradoksu-yallk-genleri-ve_16.html
İlgili Diğer Yazılar:
- ULTRA KÖTÜ KOLESTEROL MASALI VE KOLESTEROL PARADİGMASININ İFLASI
- İNSANDAN İNSANA HDL-KOLESTEROL TRANSFERİ MÜMKÜN MÜ?
- BÜYÜKLERE KOLESTEROL MASALLARI (2) KOLESTEROLÜN ZARARLI OLMADIĞI NASIL İSPATLANDI?
- KOLESTEROL İLAÇLARI KONUSUNDA NEDEN İFLAH OLMUYORUZ?
- STATİNLERE VERİLEN ÖNEMİN SEBEBİ TİCARET Mİ BİLGİSİZLİK Mİ?