SİNÜZİTTE ANTİBİYOTİĞE GEREK YOK
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
En çok antibiyotik yazılan hastalıkların başında halk arasında kısaca “sinüzit“ (bazıları buna “sinozit” de der) adıyla bilinen “akut rinosinüzit” gelir.
Bu hastalık, burun ve burun etrafında kafatasında yer alan ve sinüs ismi verilen boşlukların iç yüzeyini döşeyen mukozanın akut enflamasyonudur.
Tipik belirtiler, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, yüz ağrısı veya basınç hissi ile erişkinlerde koku alamama ve çocuklarda öksürüktür.
Uzun zamandır bu hastalığın kendi kendine iyileştiği ve antibiyotik kullanmaya gerek olmadığı bilinmesine rağmen, USA’ da ve Avrupa’ da hastaların yüzde 80’ den fazlasına hâlâ antibiyotik yazılıyor.
Bizde de durumun bundan zerre kadar farklı olmadığına inanıyorum.
Fazla miktarda ve üstelik de gereksiz yere antibiyotik kullanılması hem bakterilerin bu ilaçlara direnç kazanmalarına hem yan etkilere ve hem de ciddi ekonomik kayıplara yol açıyor.
CDC’ ye göre USA’ da senede 2 milyon insanda antibiyotiklere dirençli bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlar görülüyor ve 23 bin kişi de bu yüzden hayatını kaybediyor.
Kendi kendine iyileşir
Akut rinosinüzit, bir viral enfeksiyonu takiben ortaya çıkan bir enflamasyon tablosudur.
Hastaların sadece yüzde 2’ sinden daha azında renkli akıntı, tek taraflı lokal ağrı, 8dereceden fazla ateş, CRP ve sedimantasyon gibi enflamasyon işaretlerinin yükselmesi ile karakterize bakteriyel bir rinosinüzit gelişir.
Bu mikrobiyolojik bir teşhis olmaktan ziyade klinik bir teşhistir ve tipik olarak hafif bir hastalığın atlatılmasından sonra bir “kötüleşme” (buna “çift hastalık” adı verilir) olarak ortaya çıkar.
Uygulamada bunlara dikkat!
BMJ’ de yayınlanan “Avoid prescribing antibiotics in acute rhinosinusitis” (Akut rinosinüzitte antibiyotik yazmaktan kaçının) başlıklı makalede şu tavsiyeler yer alıyor:
BİR: Akut rinosinüzitte antibiyotiklerin potansiyel faydasına karşı bu ilaçların yan etki görülme oranlarının yüksekliği de hesaba katılmalıdır.
İKİ: Antibiyotik direnci ve ciddi komplikasyonların ensidansının çok düşük olması dolayısıyla klinik olarak teşhis edilen bu tabloda antibiyotiklerin yeri yoktur.
ÜÇ: Akut rinosinüzitte antibiyotik sadece iltihaplı akıntı, yüksek ateş, şiddetli tek taraflı yüz ağrısı, 7 günü geçen hastalık süresi ve/veya çift hastalık’ tan en az üçü varsa verilmelidir.
DÖRT: Akut rinosinüzitte antibiyotikler ciddi komplikasyonları önlemez.
BEŞ: Bu tavsiyeler, bağışıklığı baskılanmış hastalar ile altta yatan ağır bir hastalığı olanlar için geçerli değildir.
Solunum yolları enfeksiyonlarında antibiyotiklerin yeri yok
Üst solunum yolları enfeksiyonlarının büyük çoğunluğunun sebebi 300’ den fazla türleri olan “solunum virüsleri” dir.
Antibiyotiklerin virüslere etkisi olmamasına rağmen bu enfeksiyonları takiben ortaya çıkan orta kulak iltihabı, sinüzit ve bronşit gibi hastalıkların bakteriler sebebiyle geliştiği kabul edildiğinden bu durumlarda mutlaka antibiyotik verilir.
Son senelerde pek çok araştırmada bu tür komplikasyonlarda bile “antibiyotiklerin şart olmadığı” ortaya çıkmaya başladı.
Bu hastaların üç gün süreyle takip edilmeleri ve bu süre içinde ateşi düşmeyen ve diğer şikâyetleri gerilemeyenlere antibiyotik verilmesi tavsiye ediliyor.
Araştırmalar, antibiyotik tedaviye ilk gün yerine üç gün sonra başlanmasının herhangi bir soruna yol açmadığını, tedavi başarısını etkilemediğini de gösteriyor.
Akut bronşitte öksürükle beraber sarı-yeşil balgam olması olaya bakterilerin karışmış olduğunun göstergesi değildir; sebebi lökositlerden salgılanan “peroksidaz” enzimidir.
Akut bronşit bir viral enfeksiyondur
Akut bronşit esas olarak “viral” enfeksiyondur ve bunların gelişmesinde bakterilerin rolü tartışmalıdır.
Birçok araştırmada, bronşlardan yapılan biyopsilerde bakterilerin istilası gösterilemediği için akut bronşitin solunum yollarının viral enfeksiyona enflamatuar bir cevabı olduğu kabul ediliyor.
Akut bronşiti olan hastalara öksürük ve balgam için verilen çok farklı gruptan ilaçların (öksürük merkezini baskılayan narkotik ilaçlar, balgam sulandıran ekspektoranlar, antihistaminikler, dekonjestanlar, nefes açıcılar, bitkisel ilaçlar) faydalı olduğunu ispatlayan bilimsel deliller yoktur.
Buna karşılık, KOAH alevlenmelerinde sebep çoğu zaman bakterilerdir ve bu durumlarda mutlaka antibiyotik verilmesi icap eder.
Gelelim neticeye
Gelişigüzel antibiyotik kullanımıyla mücadelede halkın ve hekimlerin eğitimi büyük önem taşıyor.
Öksürük ve balgam şikâyetiyle bir sağlık kuruluşuna başvuran hastalar doktorlarıyla “Neden bana antibiyotik yazmadınız?” diye değil, “Neden bana hemen antibiyotik yazdınız?” diye tartışmaya başladığı zaman bu mesele çözüme kavuşmuş demektir.
Kaynaklar:
http://www.bmj.com/content/349/bmj.g5703?etoc=
http://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1002/14651858.CD006089.pub4/abstract
***
EK 1 (11.9.2024): Doktora danışmadan gereksiz yere antibiyotik kullanımının en yaygın olduğu alan: “Sonuçlarımız İnfluenza (grip) enfeksiyonu sırasında uygulanan antibiyotik tedavisinin, eozinofillerin akciğerlere çekilmesi yoluyla zararlı immünolojik sonuçlara yol açarak sekonder bakteriyel enfeksiyon geliştirme riskini artıran zararlı bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir.”
A leading cause of mortality after influenza infection is the development of a secondary bacterial pneumonia. In the absence of a bacterial superinfection, prescribing antibacterial therapies is not indicated but has become a common clinical practice for those presenting with a respiratory viral illness. In a murine model, we found that antibiotic use during influenza infection impaired the lung innate immunologic defenses toward a secondary challenge with methicillin-resistant Staphylococcus aureus (MRSA). Antibiotics augment lung eosinophils, which have inhibitory effects on macrophage function through the release of major basic protein. Moreover, we demonstrated antibiotic treatment during influenza infection causes a fungal dysbiosis that drive lung eosinophilia and impair MRSA clearance. Finally, we evaluated three cohorts of hospitalized patients and found eosinophils positively correlated with antibiotic use, systemic inflammation, and worsened outcomes. Altogether, our work demonstrates a detrimental effect of antibiotic treatment during influenza infection that has harmful immunologic consequences via recruitment of eosinophils to the lungs thereby increasing the risk of developing a secondary bacterial infection.
Kaynak: https://www.jci.org/articles/view/180986
Makale: Antibiotic use during influenza infection augments lung eosinophils that impair immunity against secondary bacterial pneumonia
***
“Halk doktora şöyle şöyle değil de böyle böyle tartışırsa sorun çözülür” cümlesi hiç güzel olmamış.
Yani illa tartışmak zorunda mıyız?
Kusura bakmasın ama hariçten gazel okuyor hoca. Hangi algılayış seviyesine güveniyorsun da onu hakem kabul ediyorsun. Hastalar tartışma kelimesini de zaten discussion olarak algılıyor ya..
Antibiyotik kullanmadan ancak basit sinüzit iyileşir. Ben 2 yıldır tedavi oluyorum insanları yanıltmayın…
Antibiyotik kullanmadan kronik sinüzit asla iyileşmiyor insanları yanıltmayın yazdığınız doğru değil
Benim kronik sinüzitim var ve asla antibiyotiksiz geçmedi.Denedim.
Sinüzit iyi tedavi edilmediğinde zatüreye kadar sebebiyet verebilir.Zatüre hastalarının 5 de 1 de ölür.Dolayısıyla hastanıza iyileşecek diye antibiyotik vermediniz hastanız kötüleşti zatüre oldu ve öldü.Ne olacak hasta yakınına ne açıklıyacaksınız eşine çocuguna
Kaşlarımın birleştiği nokta ve burnumda öyle bir ağırlık var ki sanki iç kısmı sümük dolu ve sümkürünce birşey çıkmıyor.Hadi antibiyotiksiz geçecek birşey yazın kullanayım