BUGÜN TRANS YAĞLAR ZARARLIDIR DİYE DEDEM DE SÖYLER

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve CDC Başkanı’ nın trans yağlarla ilgili açıklamalarını ve bizim bilim dünyamızdaki yankılarını acı bir tebessümle okudum.

BİR: Trans yağların zararları 50 seneden beri biliniyordu ama saklanıyordu. Bilim dünyasının bunu sanki yeni keşfedilmiş bir şeymiş gibi sunması ayıp oluyor. Olay, trans yağların ne kadar zararlı olduğunun artık gizlenemez olmasıdır. Trans yağlar zararlıdır diye dedem de söyler.

İKİ: Trans yağlar bu kadar zararlı ise bunun 4 sene daha kullanılmasına müsaade etmek endüstri zarar etmesin de varsın milyonlarca insan zehirlenmeye devam etsin, hasta olsun, ölsün demektir. 

ÜÇ: DSÖ, sağlıklı yağlar deyip geçiyor, bunların ne olduğunu söyleyemiyor. Ben onlara hatırlatayım: Trans yağların yerini alabilecek iki yağ vardır ki biri köy tere yağı diğer soğuk sızma zeytinyağıdır. Gerisi yalandır, dolandır.

DÖRT: Bizim bilim adamlarımız da maşallah mangalda kül bırakmıyorlar ama iş işten geçtikten, tüm dünya trans yağları yasakladıktan sonra esip gürlemek biraz komik oluyor. Margarin firması ile kalp sağlığı için işbirliği yapan Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) ise önce toplumdan özür dilemelidir. 

BEŞ: TKD ve Sağlığa Evet derneği (SED) beraber başlattıkları projenin maksadını da anlayamadım. Proje diye boş yere uğraşmasınlar, onlara şimdiden söyleyeyim ki insanların binlerce senedir tükettikleri dünyanın en sağlıklı yağları bellidir ve bunun araştırması olmaz.

ALTI: Dünyanın sağlığı zaten kanıta dayalı araştırmalarla bozulmuştur, bunu daha da bozmanın alemi yoktur. Karatay’ ın kitabını hatmetsinler, yeter!

YEDİ: Trans yağlar zararlı diye yasaklandıktan sonra farkındalık yaratmak da neyin nesidir? Bunlar milletle dalga geçiyorlar.

SEKİZ: Tereyağı, yumurta ve doymuş yağların adını anmamak, ayçiçek yağına işaret etmek bunların insanlığı yeni bir felakete sürükleyeceklerinin açık bir delilidir. Bugüne kadar neredeydiniz, neden bir kere bile trans yağın adını ağzınıza almadınız da şimdi araba devrildikten sonra akıl vermeye kalkıyorsunuz?

Gelelim neticeye

Çiğ sütten başka süt kullanmayan, yoğurdunu kendi çalan, ekmeğini kendi yapan, soğuk sızma zeytinyağı ve köy tereyağı temel yağları olan, margarin ve bitkisel yağların zerresini mutfağına sokmayan halkımız DSÖ’ nün de CDC’ nin de bilim adamlarının da çok önündedir.

Bu açıklamalar akademinin iflasıdır. Akademi halkın gerisinde nal topluyor.

***

Anadolu Ajansı’ndan Andaç Hongur‘ un haberi:

***

EK 1 (2.9.2025): Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), bozuk bir saat gibi çok seyrek de olsa doğruları söylüyor:

“Obezitenin yalnızca bireysel tercihlerden kaynaklanmadığına, yoğun şekilde pazarlanan işlenmiş gıdalar, hareketsiz işler, yeşil alanlara sınırlı erişim ve uygun fiyatlı sağlıklı beslenme imkanlarının kısıtlılığı gibi etkenlerin “obeziteyi teşvik ettiğine” dikkat çekiyor.

Dünya Obezite Federasyonundan Angie Jackson-Morris de “Dünya olarak şirketlerin yüksek oranda işlenmiş gıdaları pazarlamasına ve böylece herkesin onları istemesine izin verdik.” diyerek, bu gıda ürünlerinin tüketicilere “çekici göründüğünü ve oldukça uygun fiyatlı olduğunu” vurguluyor.

Barry Popkin de “Atıştırmalık ve işlenmiş gıdaların tüketimine işaret ederek bu tür ürünlerin “bağımlılık” yaratan bilimsel formüllerinin obeziteyi tetiklediğini dile getirmiş.

Teşhis doğru, peki ya tedavi?

Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/saglik/dunya-genelinde-artan-obezite-vakalari-ekonomiyi-olumsuz-etkiliyor/3675971

***

EK (24.11.2025):  1911: Procter & Gamble, Crisco’yu – hidrojene pamuk çekirdeği yağını – icat etti. Sorun: Kimse pamuk çekirdeği yağıyla yemek pişirmek istemez. Bu, sabun yapımında kullanılan endüstriyel bir atıktır. Çözüm: Amerikalılara hayvansal yağların kalp hastalıklarına yol açtığını inandırmaya yönelik pazarlama kampanyası.

1948: Amerikan Kalp Derneği 1.700 dolar bütçeli küçük bir kuruluştur. Ayrıca 1948: Procter & Gamble, Amerikan Kalp Derneği’ne 1,7 milyon dolar bağışladı. AHA aniden etkili ve iyi finanse edilen bir kurum haline geldi.

1961: Amerikan Kalp Derneği (AHA) ilk beslenme kılavuzunu yayınladı: Doymuş yağlardan kaçının. Bunun yerine bitkisel yağlar kullanın. Tavsiye edilen yağlar: Crisco ve diğer bitkisel yağlar. Kimler yararlanır: Procter & Gamble. AHA’yı kim finanse etti: Procter & Gamble. 1980’ler: Trans yağların (Crisco ve margarinde) felaket derecede sağlıksız olduğu keşfedildi.

2015: Trans yağlar güvenli olmadığı gerekçesiyle nihayet yasaklandı. Amerikan Kalp Derneği 67 yıldır şu ürünü öneriyor: Sabun bileşeni olarak icat edildi Endüstriyel atıklardan yapıldı Daha sonra kalp hastalığına neden olduğu kanıtlandı Kurucu mega bağışçıları tarafından üretildi Ve sana tereyağının seni öldüreceğini söylediler, gerçek zehiri önerdiler.

Trans yağların ölümcül olduğu nihayet kanıtlandığında, tavsiyelerini uygulayan milyonlarca kişiyi görmezden gelerek sessizce tavsiyelerini değiştirdiler. Özür yok. Sorumluluk yok. Yönergeler düzenlendi. Devam et. Kalp sağlığınız için güvenebileceğiniz söylenen kuruluş, bir sabun şirketinin endüstriyel atıkları yiyecek olarak satmak için kurduğu bir kuruluş.

Kaynak: https://x.com/SamaHoole/status/1992482237690851361?s=20

***

Yazı için 2 yorum yapılmış:

  1. Deden Hamdi dedi ki:

    TRANS YAĞLAR ZARARLIDIR

  2. Ahmet Mithat CAN dedi ki:

    KARIN DOYURMA MI BESLENME Mİ?

    Hocam netice kısmında belirtiğiniz gibi çiğ süt kullanan, yoğurdunu kendi yapan, zeytinyağı ve köy tereyağı kullanan halkımız DSÖ’nün de CDC’nin de bilim adamlarının da çok önündedir.

    Ama son 20-30 yılda bu dediklerinizi uygulayanlar azaldı.
    Beslenme yerini karın doyurmaya bıraktı.

    Kronik hastalıklar istatistikleri alt üst ederek çoğalmaya başladı.

    Güzel insanlarımız Modern Tıp karşısında KİMSESİZLER duruma düştüler.

    Not: Kimsesizler kelimesini gariban, parasız, zavallı manasında kullanmıyorum, konu hakkında hiçbir bilgisi olmadığı için verilen ekmekleri yemeye, ilaçları içmeye mahkum oldukları için, başka çarelerinin olmadığı için kullanıyorum)

    Ta ki 2011 yılında 4 hekim grubu ile başlattığınız tarihi basın toplantısından itibaren ilerleyen süreçte beslenmenin önemine karşılıksız çıkarsız dikkat çektiniz ve hala çekmektesiniz. Bu açıdan KİMSESİZLERİN KİMSESİ oldunuz.

    Artık çaresiz değiller. Beslenmelerini düzelterek ilaçlarından kurtulma umutları belirdi. Artık trans yağının, mısır şurubunun, katkı maddelerinin, ilaçlamanın ne olduğunu sizlerden öğrenip bunların olmadığı besinleri arayan insanlarımız var.

    Artık sayenizde, yanlış besinlerle ayak üstü açlığı bastırma, karın doyurma değil, hayatı idame için doğal beslenme ön plana çıkmaya başladı.

Siz de yorumunuzu paylaşın: