MASKELERİN KOVİD’ İN ŞİDDETİNİ AZALTMASININ SEBEBİ NEMLENDİRİCİ TESİRLERİ OLABİLİR
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Dr. Ahmet Rasim Bey açık havada maske takılmasının faydası olmadığını savunurken kanunlara uymayı vazife sayan “Vatandaş Ahmet Efendi” olarak açık havada da maske takıyor.
***
Kapalı mekânlarda adabına uygun olarak maske takılmasının faydalı olabileceğini ta salgının ilk günlerinden beri tavsiye ediyorum (1, 2, 3).
Tabii ki maske takmanın yüzde 100 koruyucu olduğunu kimse iddia edemez.
Maske diğer tedbirlerle beraber bulaşma riskinin azalmasına katkıda bulunur, hepsi bu!
Gözleri fettan hanımefendi, WHO’ ya dil çıkarıyor!
WHO, aylarca maske takmayın demişti
Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO), o günlerde bırakın maske takmayı hasta olmayanların maske takmasının koronavirüse karşı mücadelede yarardan ziyade ek riskler getirebileceği uyarıları yapıyordu (4).
WHO, korona virüsten korunmak için maske kullanımıyla ilgili önerisini benden tam 3 ay sonra haziran başlarında değiştirerek kamusal alanlarda sağlıklı kişilerin de maske takmasını tavsiye etti (5).
Açık alanlarda yolda yürürken, parkta gezerken maske takılmasının faydası olmayacağını hatta zararları bulunabileceğini savunmakla beraber ben de dışarıda maske takıyorum ama “Dr. Ahmet Rasim Küçükusta” olarak değil kanunlara riayet etmeyi vazife sayan “Vatandaş Ahmet Efendi” olarak.
Maskelerin solunan havanın nemini artırıyor
Şimdi yeni yayınlanan bir araştırma maskelerin KOVİD şiddetini azaltmada faydalı olmasının maskeler sayesinde solunan havanın neminin artmasına bağlı olabileceği gösterildi (6).
Biyo-fizikçilerin bu çalışmasında normal solunumun maske içinde absorbsiyon-desorbsiyon döngülerine sebep olduğunu, nefes verme sırasında çok nemlenmiş havanın maskedeki lifler tarafından absorbe edildiğini, çevre havasını solurken kuru havanın bu sayede nemlendiğini gösteriyor.
Buna göre, hatırı sayılır ısı kapasitesine sahip çift katmanlı pamuklu maskeler için solunan havanın sıcaklığı oda havasınınkini geçiyor ve nispi nemdeki artış yüzde 100’ ün üzerine çıkıyor.
Farelerde yapılan deneylerde havanın neminin düşük olmasının gribi ağırlaştırdığı gösterilmişti.
Düşük nemli hava solunmasına bağlı olarak havayollarının kuruması solunum yollarından su kaybına yol açar ve yüzeyi hiperosmalar olur.
Bu artmış hiperosmolarite, alttaki epitel tabakasından su çeker ve bu da hava yollarında hacim kaybı ve daralmaya sebep olur.
Havayollarının kuruması mukosiliyer temizliği de bozarak mikropların solunum yollarından atılmalarını zorlaştırır.
Gelelim neticeye
BİR: Kapalı mekânlarda maske mutlaka takılmalıdır, derecesini bilemem ama koruyuculuğu vardır.
İKİ: Açık havada kuyrukta dip dibe beklemek gibi kaçınılmaz yakın temaslar dışında maskelerin faydası olabileceğine inanmıyorum.
Kaynaklar:
4. https://www.haberturk.com/dso-den-yeni-maske-karari-2704071
5. https://www.dw.com/tr/ds%C3%B6-hasta-de%C4%9Filseniz-maske-takmay%C4%B1n/a-52960468
6. https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2020.12.23.20248671v2.full.pdf
***
EK 1 (18.3.2021): Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, Türkiye’de İngiltere mutasyonunun etkili olduğunu belirterek, “Eğer İngiltere mutasyonu hakim hale geçerse salgın daha hızlı bir boyut kazanacaktır” dedi. İki veya üç maske takmanın büyük bir faydası olmadığının altını çizen Ertuğrul, “İki veya üç maske takmanın aslına bakarsanız çok büyük bir faydası yok. Ne zaman gerekli, o zaman iki maske yerine N95 ya da PFF2-3 maskelerini öneriyoruz. Diyelim çok kalabalık bir alandasınız ve sosyal mesafenizi koruyamayacağınızı hissetmeye başladınız. Örneğin bir toplu taşıma aracında, bir minibüsün içerisindesiniz veya çok kalabalık bir ortamın içerisinde yan yana bulunuyor insanlar ve sosyal mesafe ortamı bulunamıyor ve insanlar öksürüyor, çevreye yayılan virüsleri almamak için iki maske ya da farklı yöntemler önerilebiliyor. Ama biz burada bir tıp çalışanı olarak hastaların yanına girdiğimizde N95 veya PFF 2 maskeleri kullanıyoruz. Bunlar da yeterli. Fakat normal koşullarda tek maske hala yeterlidir” şeklinde konuştu. Kaynak: https://www.ntv.com.tr/saglik/ingiltere-mutasyonuna-karsi-uyaran-prof-dr-ertugrul-iki-uc-maske-takmanin-faydasi-yok,B_ho_PlypkWfg0vwKBrNCw
***
EK 2 (14.6.2021) :
***
EK 3 (3.7.2021): NEW – Facebook bans top medic @DrAseemMalhotra over posting a reputable study saying children should not be forced to wear masks (Daily Express)
Kaynak: https://twitter.com/drahmetrasim/status/1411280799203303434?s=20
***
EK 4 (30.11.2021): 47 çalışmada maskelerin Kovid’ de etkisiz olduğu ve 32’sinde de sağlığı olumsuz etkilediği tespit edildi. Kaynak: https://www.lifesitenews.com/news/47-studies-confirm-inefectiveness-of-masks-for-covid-and-32-more-confirm-their-negative-health-effects/
***
EK 5 (28.4.2022): Maske takmak koronavirüsten korur mu?
Kaynak: https://www.medscape.com/viewarticle/924531
***
EK 6 (17.11.2022): 121 ülkeden COVID-19 istatistikleri ve meteorolojik ölçümler, ev ortamı neminin (%40-60) virüs yayılımını önemli derecede düşürdüğünü gösteriyor…
Kaynak: https://royalsocietypublishing.org/doi/10.1098/rsif.2021.0865
Makale: Associations between indoor relative humidity and global COVID-19 outcomes
***
EK 7 (22.2.2023): Maskelerin Kovid de dahil olmak üzere solunum yolu hastalıklarının yayılmasını azaltmadaki etkinliği üzerine yapılan bilimsel çalışmaların en titiz ve kapsamlı analizine göre maskelerin “herhangi bir fark yarattığına dair hiçbir kanıt yok. N-95 maskeleri de işe yaramıyor.
Kaynak: https://www.nytimes.com/2023/02/21/opinion/do-mask-mandates-work.html
Makale: The Mask Mandates Did Nothing. Will Any Lessons Be Learned?
***
YİNE YENİ YENİDEN KOLESTROL
Bugün Hürriyet’te Prof.Osman Müftüoğlu hoca “KOLESTEROL İLAÇLARI VİRÜSTEN KORUYOR MU” başlıkla yazısında Princeton Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmadan söz ediyor :
“Koronavirüsün hücreye girmesi konusunda; kolesterol düşürücü ilaçları (statinler) kullananlar, bu ilaçları kullanmayı reddedenlere oranla bir parça daha şanslılar.”
“Hücre duvarındaki yoğun kolesterol molekülü birikimi, virüsün hücre duvarına tutunmasını ve duvarı geçip hücreye girmesini kolaylaştırıyor. Virüs, yeteri kadar kolesterol yoksa hücre duvarının koruyucu engelini aşamazken, kolesterolü bol bulunca işini daha kolay yapıyor.” diye çalışmayı aktarıyor.
Bu durumun kolesterol ilacı karşıtlarını, en çok da Canan Karatay hocayı üzeceğini söylüyor.
Yazıda anlatılmak istenilen anafikir hangisi acaba?
Virüsten hangisi koruyor?
– Kolestrolün azlığı mı? yoksa
– kolestrol ilaçlarını kullanmak mı?
Buna karşılık rahmetli Prof.Ahmet Aydın şunları söylüyordu : “Hücre duvarlarında bulunan kolesterol, hücre iç ortamını dış etkilerden korur. Yapılan araştırmalarda kan kolesterol düzeyi düşük olanlarda, bulaşıcı hastalıklardan hastaneye başvuruda bulunanların sayısının kolesterolü yüksek olanlara göre daha fazla olduğu görülmüştür.”
Prof.Canan Karatay ve Prof.Ahmet Rasim Küçükusta; kolestrolün bir hastalık olmadığını, dolayısıyla ilaca gerek olmadığını, kolesterolü yüksek olanların, sağlıklı ve uzun yaşadıklarını yıllardır söylüyorlar.
Reklamlara çıkan, üniversitede ders anlatmamış, talebe yetiştirmemiş birine lütfen hoca falan demeyin. Tabii bunu reklam hocası televizyon hocası manasında söylüyorsanız o başka.
Osman Müftüoğlu hoca da ülkemizin değerli hekimlerindendir. Yıllardır sağlık için çabalamaktadır.
Tabii ki ileri sürdüğü görüşlere herkesin katılmama ve itiraz etme hakkı saklıdır.
Osman hoca geçmişte bir yazısında şunları ifade etmişti :
“Söz konusu sağlık olunca “yanlışlık” çok önemli hale geliyor. Yanlışlıkla karşılaşmak istemiyorsanız gerektiğinde ikinci görüş almaktan çekinmeyin. Doktorlar da insandır, hata yapabilirler. Ayrıca, şunu söylemek lazım ki tıp bilimi hatalara diğer mesleklerden daha açıktır. “
Önemli olan fikirlerin ortaya konulup sentezlenmesi ve doğruya ulaşılmasıdır.
Maksadımız üzüm yemek olmalı, bağcıyı dövmek değil…
Prof.Ahmet Rasim Küçükusta’nın bu sitesi, farklı fikirlerin ortaya konması, karşılaştırılıp doğruya ulaşılması işlevini çok iyi yerine getiren bir mecra… Burada hakaret, aşağılama yok, mizah var, bilgi var…
Sayın Mithat beyefendi, bugüne kadar sayısız ürünün reklamına çıkan birine HOCA denemez. Hocalara ayıp edilmiş olur.