MODERN TIBBIN ÇARESİZ DERDİ: ÇIKAR İLİŞKİLERİ

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Medyada ilaç endüstrisi ile hekimler arasındaki çıkar ilişkilerinden bahsedildiği zaman iki farklı durumun anlaşılması gerekir.

Bunlardan biri doktorların maddi bir çıkar karşılığı bir firmanın ilaçlarını gerekli gereksiz yazmasıdır ki bu durum tamamen gayrikanunî ve etik dışı “polisiye” bir olaydır.

Asıl önemli olan, tamamen ulusal ve uluslararası yasalar ve etik kurallar içerisindeki ilişkilerdir”.

Tüm dünya işte bu tamamen kânuni ve ahlâki olan ilişkileri tartışmaktadır ve mesele de buradadır.

Bir ilaç firmasının bir doktoru bir kongreye davet etmesi, yol parasını, konaklama parasını, kongre kayıt ücretini ödemesi elbette yasaldır.

Bir firmanın bir doktora verdiği kalem, bloknot, kupa gibi maddi değeri düşük olanlar da bilgisayar, cep telefonu gibi çok pahalı promosyon ürünleri de yasaldır.

Bir firmanın bir doktoru kendi tertip ettiği bir toplantı, seminer, fabrika ziyaretine davet etmesi, gezdirip tozdurması ve tüm masraflarını karşılaması da yasaldır.

Bir doktorun bir ilaç firmasına danışmanlık yapması, bilgi ve tecrübelerini onlarla paylaşması, elamanlarını eğitmesi ve bunun karşılığında maddi çıkar elde etmesi de yasaldır.

Bir doktorun bir kongre veya benzeri toplantıda bir hastalık veya ilaç hakkında konuşma yapması ve karşılığında ilaç firmasından maddi çıkar elde etmesi de yasal olabilir.

Her zaman maddi çıkar sağlamış olmak da gerekli değildir. Bu sayede prestij veya akademik kariyer için avantaj sağlamak da bu kapsamda değerlendirilir.

Benzeri başka durumlar da olabilir ama bu doktor bir ilaçla ilgili bir araştırma yaptığında veya bir makale yazdığında veya onun hakkında konuşma yaptığında bu durumu mutlaka açıklaması gerekir.

Son senelerde tıp dergilerinde yer alan tüm tıbbi yayınlarda yazarların endüstri ile ilişkilerinin bildirilmesi şart olmuştur.

Yayının sonunda her yazarın hangi firma ile çıkar ilişkisi olduğu ayrıntılı olarak belirtilir. Bunlar yasal ilişkilerdir.

Sadece doktorların değil tıp derneklerinin de ilaç endüstrisiyle kongre, eğitim, yayın, danışmanlık ve benzeri hizmetler ve destekler karşılığında çıkar ilişkisi vardır ve bunlar da yasaldır.

Koşulsuz destek nedir?

Bir de “koşulsuz destek” meselesi var.

İlaç firmaları tıp derneklerine  “koşulsuz destek” adı altında para yardımı yapabilirler.

Bu “koşulsuz destek” sözü ilk anda kulağa çok hoş geliyor ama acaba durum gerçekten öyle mi?

Böyle “karşılığı beklenmeyen bir yardımı” Kızılay, Yeşilay, UNESCO, UNİCEF falan yapsa tamam olur da ilaç firmaları koşulsuz destek vermek için kurulmuş vakıf veya sivil toplum örgütleri değil ki.

Bu kapitalist düzende, bu materyalist dünyada kâr amaçlı şirketlerin bir işe “hiçbir şart ileri sürmeden destek vermeleri” akla ve mantığa aykırı.

Bu işin içinde bir iş olmalı.

Koşulsuzluğun koşulları

Asıl da koşulsuz destek vermenin ne gibi koşulları var, onu merak ediyorum.

Bu firmalar her isteyene “koşulsuz destek” veriyorlar mı yoksa “koşulsuz destek” için bir takım “koşullar” gerekiyor mu?

Basit mantıkla, mutlaka gerekiyor olması lâzım.

Mesela, ben de böyle bir destek istesem bana da verirler mi yoksa “Koşullarımız şunlar” mı derler.

Yoksa bunu bile gerekli görmeyip “Çek arabanı” diye kapıyı mı gösterirler, bilemiyorum.

Senin aklın kıt, kafan basmıyor” veya “Hadi oradan kötü niyetli adam” diye düşünenler de olabilir; tamam, diyelim ki öyle.

Koşulsuzluğun gerçekten “koşulsuz” olduğunu ispat etsinler, biz de inanalım.

Koşullu desteği tercih ederim

Koşulsuz yerine “koşullu destek” daha doğrudur. Koşulların kâğıda dökülmesi hatta noter onayı olursa daha da iyi olur.

İki tarafın da “hangi koşullarda hangi yükümlülüklere” girdiklerini bilmeleri daha dürüstçe bir iştir.

İnsanın günün birinde “Ama ben sana koşulsuz destek vermiştim, sen de bana …” diye başlayan bir cümlenin altında ezilip kalması, koşulsuz desteğin burnundan fitil fitil gelmesi mümkündür.

Kimse kimseyi kandırmaya kalkmasın.

Koşulsuz destek sözü bir palavradır.

Almadan vermek sadece Allah’a mahsustur.”

Gelelim neticeye

İlaç israfının önlenmesi, hastalara gerçekten gerektiği için, gerçekten gerektiği doz ve sürede ilaç yazılması ancak doktorlar ve ilaç endüstrisi arasındaki menfaat münasebetlerinin sıfırlanmasıyla mümkündür.

Gerisi lâf-ı güzaftır.

***

Siz de yorumunuzu paylaşın: