TÜRK KARDİYOLOJİ DERNEĞİ İLAÇ ENDÜSTRİSİYLE İLİŞKİLERİNİ AÇIKLAMALIDIR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
çıkar ilişkisi

Metin Münir’ in “Kardiyoloji Derneğinin yanıltıcı istatistikleri” başlıklı makalesinde Türk Kardiyoloji Derneği’ nin (TKD) cevabı da yer alıyor.

TKD şunları söylüyor:

“Türk Kardiyoloji Derneği halk sağlığını tehdit eden ciddi bir durum gördüğü için konuya müdahil olmuştur. Bu konuyla alakalı olarak en küçük bir çıkar ilişkisi yoktur. Türk Kardiyoloji Derneği’nin endüstriyle ilişkisi tamamen ulusal ve uluslararası yasalar ve etik kurallar içerisindedir. Dernekler kanunu çerçevesinde denetlenmekte ve her türlü denetime de her zaman açıktır.”

Çıkar ilişkisi nedir?

Medyada ilaç endüstrisi ile hekimler arasındaki çıkar ilişkilerinden bahsedildiği zaman iki farklı durumun anlaşılması gerekir.

Bunlardan biri doktorların maddi bir çıkar karşılığı bir firmanın ilaçlarını gerekli gereksiz yazmasıdır ki bu durum tamamen gayrikanunî ve etik dışı bir olaydır; üzerinde durmaya değmez.

Asıl önemli olan, TKD’ nin cevap yazısında belirttiği gibi “tamamen ulusal ve uluslararası yasalar ve etik kurallar içerisindeki ilişkilerdir”.

Tüm dünya işte bu tamamen kânuni ve ahlâki olan bu ilişkileri tartışmaktadır.

Bir ilaç firmasının bir doktoru bir kongreye davet etmesi, yol parasını, konaklama parasını, kongre kayıt ücretini ödemesi elbette yasaldır.

Bir firmanın bir doktora verdiği kalem, bloknot, kupa gibi maddi değeri düşük olanlar da bilgisayar, cep telefonu gibi çok pahalı promosyon ürünleri de yasaldır.

Bir firmanın bir doktoru kendi tertip ettiği bir toplantı, seminer, fabrika ziyaretine davet etmesi, gezdirip tozdurması ve tüm masraflarını karşılaması da yasaldır.

Bir doktorun bir ilaç firmasına danışmanlık yapması, bilgi ve tecrübelerini onlarla paylaşması, elamanlarını eğitmesi ve bunun karşılığında maddi çıkar elde etmesi de yasaldır.

Bir doktorun bir kongre veya benzeri toplantıda bir hastalık veya ilaç hakkında konuşma yapması ve karşılığında ilaç firmasından maddi çıkar elde etmesi de yasal olabilir.

Her zaman maddi çıkar sağlamış olmak da gerekli değildir. Bu sayede prestij veya akademik kariyer için avantaj sağlamak da bu kapsamda değerlendirilir.

Belki şu an aklıma gelmeyen benzeri başka durumlar da olabilir ama bu doktor bir ilaçla ilgili bir araştırma yaptığında veya bir makale yazdığında veya onun hakkında konuşma yaptığında bu durumu mutlaka açıklaması gerekir.

Son senelerde dünyanın en muteber tıp dergilerinde yer alan tüm tıbbi yayınlarda yazarların endüstri ile ilişkilerinin bildirilmesi şart olmuştur.

Yayının sonunda her yazarın hangi firma ile çıkar ilişkisi olduğu ayrıntılı olarak belirtilir. Bunlar yasal ilişkilerdir.

Sadece doktorların değil tıp derneklerinin de ilaç endüstrisiyle kongre, eğitim, yayın, danışmanlık ve benzeri hizmetler ve destekler karşılığında çıkar ilişkisi vardır ve bunlar da yasaldır.

Doktorların çoğunun çıkar ilişkisi var

Archives of Internal Medicine’ de yayınlanan bir araştırmaya Amerika’ da doktorların yüzde 84’ ünün ilaç firmaları ile çıkar ilişkileri içinde olduğunu ortaya koydu. Bu ilişkilerden eşantiyon ilaç ve küçük büyük çeşitli hediyeler almak; yol, konaklama ve diğer tüm masrafları firma tarafından karşılanan kongre davetleri; danışmanlık, eğitim ve seminer adı altında nakit para ödenmesi gibi şeyler kastediliyor.

Bu tür çıkar ilişkileri başka alanlarda “rüşvet” adı altında değerlendiriliyor ve ağır şekilde de cezalandırılıyor: Bir hâkimin bilgi ve görgüsünü artırması için cebinden bir kuruş çıkmadan bir toplantıya götürülmesi, bir polise cep telefonu hediye edilmesi, bir memura çeşitli mesleki harcamalarına karşılık para verilmesi gibi.

Bu tür ilişkiler tıpta ve medyada ise genellikle “eğitim toplantısı” veya “tanıtım” ya da “bilgilendirme” gibi isimler altında çok mâsum hatta olmazsa olmaz bir alış-veriş olarak görülüyor. 

TKD de ilişkilerini açıklamalıdır

TKD’ nin kolesterolün mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu ısrarla ve buna karşı çıkanları suçlayarak bildirmesi elbette sadece “hastaların sağlığını korumak” amacını taşıyabilir.

Halkın bu açıklamayı doğru değerlendirebilmesi ve akıllarda bunun reklâm veya ilaç satışlarına bir zarar gelmemesi amacıyla yapıldığına dair bir şüphe doğmaması için TKD’ nin ve üyelerinin ilaç endüstrisi ile olan “yasal ilişkilerinin” mutlaka açıklanması gerekir.

Gelelim neticeye

Kimse ne TKD’ nin ve ne de üyelerinin kanun ve etik dışı ilişkileri olduğunu iddia etmiyor ama “bu konuyla alakalı olarak en küçük bir çıkar ilişkisi olmadığı” şeklindeki açıklaması, ne derneğin ve ne de dernekte görevli olanların hiçbirinin ilaç endüstrisiyle yukarıda saydığım ilişkilerinin olmadığı manasına geliyor mu?

Durum gerçekte böyle midir?

Kamuoyu doğru değerlendirme yapabilmek için TKD’ den derneğin ve üyelerinin yasal ve etik olan ilişkilerini açıklamasını istiyor ve bekliyor.

KAYNAKLAR

http://archinte.ama-assn.org/cgi/content/short/170/20/1820

http://www.ahmetrasimkucukusta.com/2010/11/10/yazilar/elestirel-yazilar/ilac-endustrisi/doktorlarla-ilac-firmalari-arasindaki-seviyeli-iliski-bozuluyor/

http://www.ahmetrasimkucukusta.com/2010/12/13/yazilar/elestirel-yazilar/ilac-endustrisi/darisi-bizim-basimiza-2/

http://www.ahmetrasimkucukusta.com/2010/09/15/yazilar/elestirel-yazilar/ilac-endustrisi/tip-endustrisinin-doktorlara-odemeleri-tam-aciklanmiyor/

http://www.annals.org/content/153/3/158.abstract

Yazı için 7 yorum yapılmış:

  1. S.Kadanalı dedi ki:

    TKD veya yasa gereği TKD nin iktisadi işletmesi adı geçen ilaç firmalarından bağış veya müşteri gibi ödeme almış mıdır. Yani TKD yapmış olduğu kongrelerden ve toplantılardan adı geçen firmalardan aldığı stand ücreti ve katılımcı ücretleri var mıdır. Eğer kongreyi ve toplantıları turizm firmasına “garanti para” karşılığı ihale etmişler ise turizm firması aracılığı ile TKD ye para aktarılmış mıdır? TKD ve ona bağlı iktisadi işletmesinin kasasında ne kadar para vardır(7-8 milyar-eski para ile trilyon-) ve bu paranın kaynakları neresidir? TKD üyeleri “honorarium” adı altında bu ilaç firmalarından para almışlar mıdır?

  2. Ün peşindesin yineeeee….. -12.12.2011 15:36

    Meslektaşlarından kimsenin seni önemsediği yok…Hasta potansiyelini arttırıyorsun…Polemik yapıyorsun…Reaksiyonersin aksiyoner tarafın yok…Müzmin muhalefet senin işin…Kendi kendine ego pompalıyorsun…Tıp eğitimi görmeyen insanların güvenini kazanman daha kolay bunu biliyorsun…Yıkıcısın yapıcı değil….Ah ki ne ah…

  3. hehe – 12.12.2011 17:27

    bu ilaçların fiyatı 1 – 2 milyar olmalı.

  4. ??!!?? – 13.12.2011 18:46

    Ün peşinde olmayan vatandas bir grup meslektasinla nicin kendini o kadar cok onemsiyorsun?.. Tip/eczacilik egitimi almis olmak toplumda sade vatandaslardan ayri bir sinif olusturmani mi gerektiriyor?.. Ilac firmalarinin verdigi esantiyonlar/rusvet turu fon veya paralar var mi yok mu? Tip/eczacilik egitimi almis olanlar bunlardan sahsi cikar temin ediyor mu etmiyor mu?.. Etik/profesyonel olmayan bu tur davranislara isin ic yuzunu bilenlerin reaksiyoner olmasi gerekmez mi?… Vatandasin sagligini butcesiyle birlikte dusunmek konusunda biraz duyarli/vicdanli olmak bir ego ise bu sizin gibilerde nicin yok? Iyi ki birer diplomaniz var.. size ne hale getirmis… Vah ki vah…

  5. Prof. Dr. E. Murat Tuzcu:

    Değerli Meslektaşım,
    Yazınızı aldım okudum.
    Dediğiniz gibi çıkar çatışmasının birçok şekli var.
    Hepsi aynı değil.
    Para pulla ilgili de olmayabilir.
    Kişinin kendisiyle değil de kurumuyla ilgili olabilir.
    Çıkar çatışmasının gerçek olması da şart değil, böyle bir izlenim oluşmasından bile kaçınmak gerekli.
    Bu geniş tanım içinde her türlü çıkar çatışmasının aynı kefeye konulmasının önüne geçmek icin tek yolu, sizin de değindiginiz gibi, şeffaf olmak. Evrensel standartlar da bunu gerektiriyor.
    Teşekkür ederim.

  6. mehmet eldem dedi ki:

    Ahmet hocam sizi çok seviyorum. iyiki varsınız.

  7. Yenal Kullap dedi ki:

    Doktorların halkın sağlığını önce düşünmelerinde farkındalığa sebeb olduğunuz için teşekkürlere eski öğrenciniz Dr. Yenal Kullap

Siz de yorumunuzu paylaşın: