On beş yıllık hekimim, son 8 yıldır da uzmanım. Daha önce devlette çalıştım, 6 yıldır özel sektördeyim. Özel hastanelerde, son yıllarda giderek artan hastalar ve davranış şekillerinden birkaç örnek vermek istedim. Bu tarz hastaları görünce meslekten soğuyorum.

Biraz da biz kardiyologlar, benim eski dostlarım yol arkadaşlarım göğüs hastalıkları doktorlarına saldıralım. Benim yıllardır gözlediğim bir gerçek var. Nefes darlığı ile göğüs hastalıkları doktorlarına giden hastalar Pulmicort + Combivent ve antibiyotiksiz bir reçetesiz dönmemiştir.

Dikkat: Yazının sonunda ek var! *** Hasta memnuniyeti ne olmalıdır başlıklı yazıma birçok e-posta aldım. Bunlardan üçünü yayınlıyorum. İlk e-posta: “Hocam merhabalar, Yazılarınızı takip etmeye çalışıyorum. Bugün yazdığınız yazı aslında çok güzel ama yazıdan kimin ne anladığı bence daha önemli. Uzatmadan söyleyeyim hocam ama bu yazdıklarınız tamamen yanlış anlaşılabilecek ve hekimleri her türlü konumlandıracak anlamlar […]

Kolesterolün fizyolojik ölçüler içinde vücudun pek çok işlevinde rol aldığı bir gerçektir. Ama bu sınırları aştığında artık vücut için zararlı olmaya başladığına, damar duvarındaki hafif lezyonları fissüre ve tromboze olmaya yatkın hale getirdiğine dair sayısız araştırma sonucu vardır.

Benim de ifademden görüldüğü gibi statin kullanımında hep profilaksiden bahsediliyor. Yani tedavi lafı ortada yok. Madem profilaktik bir ilaç niçin devlet bunların parasını ödemekte kendini yükümlü görüyor? Diş sağlığı için diş fırçalamak profilaktik bir işlem ve devlet diş macunun bedelini ödemiyor.