Obezite ve diyabete karşı aşı geliştirme çalışmalarıyla tanınan bilim adamı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’ in Ramazan Bayramı vesilesiyle yaptığı paylaşımı şeker ve tatlıları “aklayan” subliminal bir mesaj olarak görüyor ve soruyorum: Obezite ve diyabetin sebebi “aşı eksikliği” mi yoksa “abur cubur gıdalarla sağlıksız beslenme” midir?

Her yıl yeteri kadar meyve yemediği için 1 milyon 800 bin, yeteri kadar sebze ve bakliyat yemediği için de 1 milyon kişinin kalp-damar hastalıklarından hayatını kaybettiği açıklandı. Modern tıbbın, hastalıkların ve ölümlerin ilaç eksikliğinden değil hayat tarzındaki yanlışlardan kaynaklandığını görmesi çok güzel.

Beslenme biliminin tüm dünyayı senelerdir kandırdığı ortaya çıktı. Yeni bir araştırmada beyaz etin kolesterol seviyelerine etkisinin kırmızı etten farklı olmadığı belirlendi. Beslenme araştırmaları günü gelir ak dediğine kara, kara dediğine ak der, adama feleğini şaşırtır. Araştırmalara gülün, adam gibi beslenmeyi sürdürün!

Sigara ve tüm tütün ürünlerinin satışına yasak getirilmesi alkışlanacak bir uygulama, darısı bizim şehirlerimizin başına. Sadece kapalı yerlerde değil açık alanlarda bile sigara içilmesini doğru bulmuyorum. Sigara, duman sahasında olanlara doğrudan zarar verebileceği gibi sigara içmeyi hatırlatması ve hatta özendirebilmesi dolayısıyla da açık havada da içilmemelidir.

Yeni bir araştırmada günde 25 fincana kadar kahvenin damarlar üzerine zararlı etkisinin bulunmadığı ortaya çıktı. Kahve, işlenmemiş olmak ve şekersiz içilmek kaydıyla ve özellikle de antioksidan etkisiyle sağlıklı bir içecektir ama aşırıya da kaçılmamalıdır, günde 3 fincandan fazlası “fazladır”! Herkese, bir fincan sade kahve beden gelsin!