Vaka sayısı bir milyon 700 bini, ölenlerin sayısı ise 105 bini geçti, ama hâlâ virüsün havada asılı kalıp kalmadığı ve sağlıklı insanların maske takıp takmaması tartışılıyor. Enfeksiyon hastalıklarının önlenmesinde bulaşma yolunun bilinmesi alınacak tedbirlerin belirlenmesi bakımından çok önemlidir, ama elimizde ne yazık ki kovid virüsünün nasıl bulaştığını gösteren bir araştırma yoktur.

WHO-China Joint Mission tarafından teşhisi kesin olan 55.924 hastanın yüzde 6.1’ i kritik, yüzde 13.8’ i de ağır olarak değerlendirildi. Kritik vakaların hepsi yoğun bakıma kaldırılmadı. Yoğun bakıma alınma hastalığın ağırlığı ve sağlık sisteminin yoğun bakım kapasitesine bağlı bulundu.

Kovid tedavisinde büyük umut bağlanan remdesivir ile yapılan çalışmanın başı olan Dr. Kalil diyor ki: “Ben hem bu ilacı hem onayı olmayan hiçbir ilacı hastalarıma vermezdim. Deneysel bir ilacı almak hiçbir şey almamaktan daha kötü olabilir. Bu ilaç hastaların ölümlerini bile hızlandırabilir ki bunu anlamak için randomize kontrollü çalışmaların yapılması şarttır.”

Hapşırma ve öksürme ile saçılan küçük damlacıkların kapalı ortamlarda dakikalarca havada kalabileceği gösterildi. Pandemiye yol açan bir virüsün sadece temas, damlacık yoluyla bulaşıyor olması akıl alacak bir şey değil. Bu yaygınlık ve virüs bulaştıran asemptomatiklerin büyük oranı hava yoluyla bulaşmayı zaten “dolaylı olarak” ispatlıyor.

Romatoid artrit, sedef, ülseratif kolit, Crohn gibi immun-aracılı hastalıklarda kullanılan sitokin blokerlerinin enfeksiyon riskini artırdıkları iyi bilinir ama çok şükür ki kovid için böyle bir risk artışı tespit edilmedi. Hatta bu ilaçları alanların kovide karşı dirençli, ayrıcalıklı bir grup mu oldukları bile düşünülüyor.