Kasa zerk edilen bu aşılarla TRM (dokuda yerleşik hafıza T hücreleri) ve B hücreleri (BRM), mukozal IgG ve dimerik IgA gibi etkili bir koruma sağlayacak cevap ortaya çıkmıyor. Enfeksiyonla sağlanana benzer bir mukozal bağışıklık ancak burun veya boğaz uygulanan ve mukozal bağışıklık sağlayan aşılarla elde edilebilir.

Buruna uygulanan aşılar koronavirüsün yayılmasını kola zerk edilen aşılardan daha etkili durdurabilir. Biri bana burun içine uygulanan aşı çalışmalarının bırakın teşvik edilmeyi tam aksine görmezden gelinmesi ve hatta baltalanmasını izah ederse çok memnun olurum.

Şu günlerde tüm dünyada hâkim koronavirüs türü olan Omikron’a pandemiyi bitirecek bir varyant gözüyle bakanlar olduğu gibi tam aksine bunun bir tsunami tesiri yaratacağı endişesini dile getiren, tekrar sıkı tedbirler alınmasını ve yasaklamaların getirilmesini isteyen, topluma korku pompalayanlar da var. Eldeki verilerin çoğu iyimser olmamızı destekliyor.

Pfizer/BioNTech aşısının 3. dozunun da Omikron’a karşı korumadığı bildirildi. Bağışıklığı sadece antikorlar üzerinden değerlendirenlere, sürekli mutasyon gösteren virüslere karşı hâlâ orijinal virüse göre hazırlanan aşının sonsuz dozlarını tavsiye edenlere, aşıların maliyetinin onlarca misline satılmasına ses çıkarmayanlara… kapak olsun.

Kovid aşısından sonra ortaya çıkan 8 tirotoksikoz yani zehirli guatr vakası bildirildi. Bunların 4’ ü Graves hastalığı (GH), 2’ si subakut ağrılı tiroidit (SAT), biri 1 eşzamanlı GD ve SAT ve biri de atipik subakut tiroidit idi. Beş hastaya Biontech aşısı, 3 hastaya Moderna aşısı yapılmıştı.