ENTELEKTÜEL CAMİANIN FASIL KARNESİ
Gülay Altan‘ ın Akşam gazetesindeki röportajı:
Son dönemin modası eski usulde fasıl dinlemek. Bunun öncüsü Fehmi Koru fasılları. Bu fasıllara katılan Türk müziği sanatçısı Güzin Değişmez’den hem fasıl dinlemenin adabını hem de katılanların karnesini öğrendik.
Fasıl geleneği Türk müziğinin yapı taşlarından biri ancak son dönemde usulünce fasıl izlemek güçleşmişti. Gazeteci Fehmi Koru’nun ön ayak olduğu fasıl geceleri bu geleneği yaşatırken entelektüel camianın Türk musikisine olan düşkünlüğü ve bilgi birikimi de ortaya çıkmış oldu. Geçtiğimiz hafta başlayan Armada Otel fasıllarının ilkine entelektüel camianın gösterdiği ilgi de bunun sağlaması gibiydi. Kimler katılmadı ki o geceye. Anayasa hukukçuları, ekonomiciler, gazeteciler… Fehmi Koru fasıllarının da dinleyicileri bu minvalde, aralarında bürokratlar ve siyasetçiler de var tabii. Entelektüel camianın fasıl düşkünlüğünden yola çıkıp gerçek fasıl nedir, nasıl yapılır ve nasıl dinlenir diye sormak için bahsi geçen iki fasıl gecesinde de konuk olan isimlerden Güzin Değişmez’le konuştuk. Güzin Değişmez, sürekli katıldığı fasıllarda izleyici olan bu ünlü isimlerin arasından ‘en iyileri’ de seçti. İşte değerlendirmeleri.
TEK MAKAMDA YAPILIR
Güzin Hanım’dan önce ‘usulünce fasıl nedir ve nasıl yapılır’ı öğrendim: Fasıl, Türk musikisinde bir bestekarın aynı makamda bestelediği iki besteyle iki semaiye verilen isim. Fasıllar aynı makamdan olmak şartıyla usullerine göre sıralanarak icra ediliyor. Rast faslı, mahur faslı gibi…
Eski icralarda bu fasıllar herhangi bir sazla baş taksimi, peşrev, birinci beste veya kar, ikinci beste, ağır semai, çeşitli şarkılar, yürük semai, saz semai, istenirse bir de oyun havası şeklinde sıralanır. Usuller hareket sırasına göre sıralanıp yürük ve canlı usuller -düyek, yürük aksak gibi- sona bırakılır. Sonlarda türkü veya köçekçeler de okunabilir. Şarkıların aranağmelerle birbirine bağlanmasından başka aralarda sazla taksim yapmak veya sözle gazel okumak da adetmiş… Geleneksel fasıl icrasında gazel ve taksim dışında solo yok. Ancak günümüzde bu uygulamanın dışına çıkılıyor. Fasıl heyeti sazlar yani sazendeler ve ses sanatçıları yani hanendelerden oluşuyor. Ekibi de elindeki defle serhanende idare ediyor.
SERHANENDENİN SESİ BASTIRILMAZ
Fasılların temelinde saygı yatıyor. Eserler icra edilirken, izleyiciler açısından konuşmak, çatal, bıçak gürültüsü çıkarıp yemek yemek kesinlikle yapılmaması gereken şeyler. Oturduğunuz yerden şarkılara eşlik etmekse ancak mırıldanmak düzeyinde olabilir çünkü hanendeler için bile böyle katı bir kural var. Hanendelerin hiçbiri sesini serhanendeden daha güçlü ve yüksek kullanamaz. Sazendeler de asla öne çıkmak için çaba göstermez, gözleri serhanendededir. O da fasıl ekibiyle bir muhabbet halindedir, yani ne zaman bir aranağmenin bağlanacağını, usul geçişlerindeki bağlantıları çeşitli mimikleriyle kontrol eder. Söz konusu fasıllara gelen isimler de zaten mekana eğlenmek için gelmediklerinin bilincinde ve büyük bir saygıyla ustaları dinliyor. Unutmadan ekleyelim, Armada’daki faslın serhanendesi bu işin yaşayan en büyük ustalarından Nurettin Çelik; Fehmi Koru fasıllarında Dr. Adnan Çoban.
Son dönemde artan fasıl merakı popüler mekanlarda da kendini gösteriyor ama onlar farklı. Bu farkı Güzin Değişmez’e de sordum. ‘Ticari düşünen mekanların kapısında ‘canlı fasıl’ yazıyor… Canlı balık gibi! Fasıl denen şey zaten canlıdır.
Sahnede ve albümde ‘Güzün Şarkıları’
Güzin Değişmez, Kültür Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu ses sanatçısı. Bursalı; musiki cemiyeti kökenli ancak sonrasında Bursa Belediye Konservatuarı açıldığında oraya devam etmiş ve birincilikle bitirmiş. Bursa’da Arap Şükrü lakabıyla tanınan, balık restoranları sahibi olan babası Yılmaz Değişmez’in sesi güzelmiş ‘Mesleği icabı evimize çok sanatçı gelip giderdi’ diyor. Çocukluğundan itibaren hafızasında yer eden TRT fasılları kalbine işlemiş. Eğitimini aldıktan sonra Prof. Nejdet Yaşar’ın kurduğu İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu’na katılmış. Aynı toplulukta 21 yıldır solist.
Profesyonel olarak sahne almıyor çünkü sahne değil konser sanatçısı olmak üzere yola çıkmış ve böyle devam ediyor. ‘Türk musikisinin ciddi bir duruşa ihtiyacı var’ diyor Güzin Değişmez. ‘Bu işin eğitimini de almış olan isimler, piyasa beklentisi içinde olup müziği eğlenilecek bir malzeme olarak kullanmamalı. Sahne hiç kimsenin oyuncağı değil. Müzik de kimsenin oyuncağı olmamalı. Türk müziğini yaşatmak sadece TRT’nin görevi olmamalı. Türk müziği kültürünü yaşatmak hepimizin görevi.’ Nardis Caz Kulüp’te 18 Nisan’da İnce Saz Grubu’nun kurucusu Cengiz Onural, Yansımalar Grubu’nun kurucusu ve bestekarı Birol Yayla, Devlet Korosu kanun sanatçısı Serap Çağlayan ve Devlet Senfoni Orkestrası’ndan Erdal Akyol ile beraber bir konser verecekler. Caz kulüpte Türk müziği olur mu demeyin geçtiğimiz haftalarda yaptıkları ilk konser büyük ilgiyle karşılanmış. 19 Nisan’da da Moda’daki Oyun Atölyesi’nde sahne alacaklar. ‘Güzün Şarkıları’ ismiyle bu akşam saat 20.00’de İzmir Atatürk Kültür Merkezi’nde konser verecek olan Güzin Değişmez’in aynı isimli bir de albüm çalışması var, o da çok yakında piyasada olacak.
İŞTE EN İYİLER
Güzin Değişmez, Fehmi Koru fasıllarının Armada’daki fasıldan biraz daha kısa tutulduğunu ve solist ağırlıklı olduğunu söylüyor. Ama her ikisinin de ortak noktası katılanların profili. Bu izleyiciler arasında hemen herkesin güfteleri oldukça zor olan parçalara eşlik edebildikleri ve aralarında şaşırtıcı derecede iyi sesi olanlar da olduğunu söyleyince kendisinden bir değerlendirme istedik.
Müzik bilgisi en derin: Elbette gazeteci Mehmet Barlas. Ciddi bir arşivi var; çok iyi müzik bilgisine sahip.
Bu kategoride Fehmi Koru’ya da bir yer açmak gerek çünkü genelde fasılda solistlerle birlikte okuyor. Ciddi bir müzik bilgisine sahip. Detone olmayan sağlam bir sese sahip.
En iyi işadamı solist: Mesa Şirketler Topluluğu İnşaat Müdürü Tayfun Atalan. Keşke Türk müziği solisti olsaymış. Türk müziği kazanırdı.
En iyi gazeteci solist: Akif Beki. İcrası güzel, usul biliyor.
Umut vaat eden genç gazeteci solist: Habertürk gazetesinden Nilay Örnek. Sözleri bilmese de içtenlikle eşlik etmeye çalıştığı için.
En iyi siyasetçi solist: Hiçbiri… Katıldığım fasıllarda okuma heveslisi bir siyasetçiye rastlamadım.
En iyi bürokrat solist: THY eski Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Candan Karlıtekin. Bu dalda bir de mansiyon verilebilir o da İstanbul eski Valisi Muammer Güler. ‘İyi şarkı okuyamıyorum ama size şiir okurum’ diyerek, güzel bir şiir okuduğu için.
En iyi sazende: Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta. Çok iyi ut çalıyor.
En iyi dinleyici: Gazeteci Nazlı Ilıcak. Musikiden çok etkilendiği belli. Zaman zaman gözlerini kapatarak dinliyor ve şarkılara eşlik ediyor. Ve müzikle çok mutlu olduğu yüzünden belli oluyor.
Şarkı sözlerine en hakim: Anayasa profesörleri. Hukuk dilinin ağır terimlerine hakim olmaları nedeniyle güftelerin yabancısı değiller. Prof. Ergun Özbudun da Prof. Serap Yazıcı da eşlik ettiler.
En sevilen makam: Herkese göre değişse de kürdili hicazkar faslı.