HABERİNİZ OLSUN
ETİBBA DİYOR Kİ
DERDİME BİR ÇARE
TABİBAN-I CİHAN İÇÜN
BENİM ŞARKILARIM
ÇOCUKLARI ZEHİRLEYEN GIDA KATKILARINA KARŞI ACİL TEDBİRLER ŞARTTIR
Kısa adı AAP olan Amerikan Pediatri Akademisi, Pediatrics isimli tıp dergisinde “Food Additives and Child Health” başlığı ile yayınladığı raporunda gıdalarda kullanılan bazı boya, koruyucu ve paketlerinin çocuk sağlığına zarar verdiğini ve bunların yeniden acilen düzenlenmesi gerektiğini bildirdi.
Bildiriye göre, çocukların kullanılan bazı kimyasallardan kesinlikle korunması gerekiyor.
Raporda dikkati çeken hususlar şunlar:
BİR: Gıda katkı maddelerinin çocuk hormonları, büyümesi ve gelişimini etkilediğini gösteren araştırmaların sayısı giderek artıyor.
İKİ: Bunlardan bazıları, 1970’ lerden beri üç katı artan obezite riskini de artırıyor olabilir.
ÜÇ: USA’ da koruyucu, lezzet ve kıvam verici, besleyici olarak ve paketlerde 10 binden fazla gıda katkı maddesi kullanılıyor.
DÖRT: Bunların çoğu ta 1950’ lerde ruhsat aldı ve kabaca bin katkı maddesi FDA’ nın onayını gerektirmeyen GRAS (genel olarak emniyetli) kapsamında yer alıyor.
BEŞ: Katkı maddelerinin bilhassa bebek ve küçük çocuklardaki etkileriyle ilgili yeterli bilgiye sahip değiliz.
ALTI: Bazı kimyasallar doğrudan yiyeceğe ilave edilirken bazıları ise bu yiyeceklerin hazırlanması ve paketlenmesi sırasında plastik, boya, kağıt, karton gibi malzemeler vasıtasıyla dolaylı olarak yiyeceğe katılmış oluyor.
YEDİ: Plastiği sertleştirmek için kullanılan BPA, östrojen gibi tesir gösteriyor ve erken buluğ, kısırlık, obeziteye yol açıyor, sinir ve bağışıklık sistemini etkiliyor.
SEKİZ: Fitalatlar, erkek genital organlarının gelişimini etkiliyor, obeziteyi artırıyor ve kalp-damar hastalıklarına yol açıyor.
DOKUZ: Perfloroalkil (PFCs) sınıfı kimyasallar bağışıklığı baskılıyor, tiroti fonksiyonlarını bozuyor, doğum tartısı ve doğurganlığı etkiliyor.
ON: Perklorat, tiroit fonksiyonlarını bozuyor, beyin gelişimi ve büyümesini etkiliyor.
ON BİR: Suni gıda boyaları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite belirtilerini şiddetlendiriyor. Bu boyaların kesilmesi belirtileri azaltıyor.
ON İKİ: Nitrat ve nitritler, tiroit fonksiyonlarını bozuyor, mide-bağırsak ve sinir sistemi kanserleriyle ilişkilendiriliyor.
ON ÜÇ: Çocuklar, vücut ağırlıklarına göre daha fazla yedikleri ve içtikleri için kimyasallara erişkinlerden daha hassastırlar, büyümeye ve gelişmeye devam etmektedirler.
ON DÖRT: Çocukluktaki küçük aksaklıkların ömür boyu devam eden sonuçları olabilir.
ON BEŞ: Hormon bozucu kimyasalların sebep olduğu sağlık harcamaları kabaca 340 milyar dolardır.
ON ALTI: GRAS sınıfındaki maddelerin yeniden tanımlanması şarttır, bunlar kullanılmadan önce yeni toksisite testleri yapılmalı ve eski testler de tekrarlanmalıdır.
ON YEDİ: 4 bin gıda katkı maddesinin yüzde 64’ ünün emniyetli olduğunu gösteren araştırma yapılmamıştır.
ON SEKİZ: Aileler, çocuklarını bu tür gıdalardan uzak tutmalı, taze sebze ve meyveler tercih edilmeli, gebeler işlenmiş etten uzak durmalıdır.
ON DOKUZ: BPA ve fitalatlar ısıyla gıdaya daha çok nüfuz ettiği için bunlar mikrodalga fırına konmamalıdır.
YİRMİ: Plastik yerine cam veya paslanmaz çelik gereçler kullanılmalıdır.
YİRMİ BİR: Geri dönüşüm kotları 3 (fitalat), 6 (sitiren) ve 7 (bisfenol) olan plasitklerden sakınılmalıdır.
YİRMİ İKİ: Gıdalarla temastan önce ve sonra eller iyice yıkanmalı, soyulamayan tüm sebze ve meyveler iyi temizlenmelidir.
Gelelim neticeye
Bana soracak olursanız düzenlemeye falan gerek yok; çocukları hazır gıdalardan külliyen uzak tutmak ve markete sokmamak gerekir.
https://pediatrics.aappublications.org/content/142/2/e20181408
ABUR CUBUR!
Ahmet Rasim hoca, yine son derece mühim olan bu konuyu gündeme getirdi.
Kendisinin fikr-i takib sahibi olması sebebi ile bu yazının devamı olacağı hissini uyandırdı.
Fakir ise, okuyuculara belki gri beyin hücrelerini çalışdırmaları için ipucu olabilecek noktaları hatırlatmak isterim;
Hocanın ele aldığı müessese memleketimizde çocuk doktorlarının nerede ise ilah zannetdiği ve Rockefeller tıbbının motor güçlerinden biridir ve bu yazı 23 temmuzda yazılmışdır ( https://www.aap.org/en-us/about-the-aap/aap-press-room/Pages/AAP-Says-Some-Common-Food-Additives-May-Pose-Health-Risks-to-Children.aspx).
Sadece onaltı gün evvel ise hükümetimiz çocuklara abur cubur reklamlarını yasaklamayı akıl edebildi (mi!) (https://www.ntv.com.tr/turkiye/cocuk-programlarinda-abur-cubur-reklamina-yasak,YbzwfCbtG06GKfdcQuZFoQ)
Bu durum aynı zamanda devletimizin insiyakî hareketlerinin hala paradorlar tarafından kumanda edildiğinin zımnî ifadesi olmalıdır.
Mevzu-u bahis AAP hakkındaki şu yazıyı (https://vitamingiller.com/emzirmeye-dogal-demek-etik-acidan-sikintili/) okuduğunuzda aradaki bağlantıları ve Rockefeller tıbbının sadece bir iş kolu olduğunu ve paradorların kim olduğunu, ne gibi işler yapdığını da şu yazılardan okuduğunuzda (https://www.yenisafak.com/ekonomi/19-il-icin-son-tarih-3430425), (http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/cevre/1196686/Zehir_ittifaki_kurdular.html) 19 ve 20. asırların nasıl yaşandığını, neden 21 asırda farklı bir dünyanın ortaya çıkacağını da anlamaya başlayabilirsiniz (mi?).
23 yıldır nesillere hizmet ediyoruz.
Kendi çocuklarımızı herşeyden koruyoruz.hazır ve paketli gıdalar yok, İlaç yok, aşı yok, hatta çocuklarımızı kendimiz evimizde dünyaya getiriyoruz. Cinsiyetini bile öğrenmek için , ultrasona girmeye ihtiyaç duymuyoruz.
Çünkü; yaratılışa hiçbir şekilde müdahele etmediğimiz için, işi olması gerektiğine bırakıyoruz. (Kendi tedbirlerimiz ile!)
Yani 0 km. Çocuk dünyaya getiriyoruz. Sonuç?!
Bu dikkat ettiğimiz evlatlarımız kimle sosyalleşecek?
Kimle arkadaş /dost olacak?
Kimle evlenecek?
O yüzden annelere iş düşüyor.
Biz annelere seminerler düzenliyoruz. Kendi çabamızla.
Ama sizler gibi , güzel hocalarımıza ihtiyacımız var Hocam.
Lütfen bu mesajımı değerlendiriniz.
Seminer İçin sizin desteğinize ihtiyacımız var.
Eminim daha çok duyarlı olunacaktır.