“BU AŞIYI YAPTIRMAM, KİMSEYE DE YAPTIRMASINI ÖNERMEM!”
Dikkat: Yazının sonunda 3 ek var!
***
Şirketlerden arka arkaya aşılarının ne kadar etkin olduğunu bildiren açıklamalar geliyor.
Açıklama diyorum çünkü ortada üzerinde tartışılabilecek, hakemli bir dergide yayınlanmış bir araştırma yok.
Önce BioNTech aşılarının yüzde 90 etkili olduğunu açıkladı (1).
Ardında Rusya Sputnik V isimli aşılarının etkinliğini yüzde 92 olarak duyurdu (2).
Ve nihayet bugün de Moderna yüzde 94.5 etkili olan bir aşıları olduğunu dünyaya ilan etti (3).
Artıran artırana!
Bu aşılar bugüne kadar hiçbir aşı için onay almamış olan mRNA tekniği ile hazırlanıyor.
Üstelik de pandemi var diye bu “onay almamış” yöntem bir de “hızlandırılmış” olarak yürütülüyor.
Bir virüse karşı aşı hazırlama süresi ortalama 10 senedir; en hızlı uygulamaya geçen boğmaca aşısı için bile 6 sene gerekmiştir.
Bir aşının en mühim hususiyeti emniyetli olmasıdır
Şirketlerin “aşı yapılan yerde kızarma, şişme, ağrı dışında hiçbir yan etki görmedik” şeklindeki açıklamaları önemli değil çünkü bu tepkiler her aşıda görülür, aşı yapılanlar sadece bir hafta takip edildiler.
Bu tür, vücuda bir virüsün mRNA’ sının verilmesiyle etki gösteren aşıların uzun vadede telafisi olmayan riskleri (oto-immün hastalıklar, kanserler, kısırlık…) olması muhtemeldir.
Birkaç milyar “sağlıklı” insana yapılacak aşının hele de hiçbir bilgi birikimi olmayan bir aşının “etkinliği” gibi “emniyetinin” de ispatlanması şarttır!
Unutulmaması gereken çok önemli bir husus da şu: Virüste mutasyon olduğunda aşıların etkinliği ne olacaktır?
10 yıl süren aşı çalışmaları 1 yılda yapıldı
Genetik uzmanı Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu bu riskler için şu bilgileri veriyor (4, 5, 6, 7, 8, 9):
“mRNA AŞISI: Kafamda deli sorular! Bir genetikçi olarak, insanların heyecanla beklediği BIONTECH, ModeRNA mRNA aşı teknolojisi konusunda kaygılıyım! mRNA ‘lar virüsün küçük gen parçalarını hücrelerimize sokarak, hücrelerimizde bu parçaları üretme stratejisine sahip!
Bu demek oluyor ki hücrelerimiz virüs parçası üretim fabrikalarına dönüşecek. Peki hücreler bunu üretmeyi ne zaman durduracak? Uzun zaman bu parçaların üretilmesi, bağışıklık hücrelerimizin, virüs parçası üreten kendi/öz hücrelerimize saldırmasına neden olacak mı?
Bu mRNA’lar vücudumuzda hangi hücrelere girecek? Sinir sistemi, kas, karaciğer, akciğer vs… bu hücrelerimizin bu yabancı mRNA’yı alıp, virüs parçası üretmesi, oto immün hastalıklara, kendi bağışıklık hücrelerimizin organlarımıza saldırmasına neden olacak mı?
Diyelim ki kısa vadede bu söylediklerim olmadı ya uzun vadede ne olacak? Bu gen parçaları bizim genomumuz ile birleşebilir mi? Birleşir ise ne olur? Kanser de dahil gelecekte oto immun hastalıklar ortaya çıkabilir mi?
Ya virüsle enfekte olan kişiler aşıyı olursa bu mRNA’lar canlı #coronavirus partikülleri ile birleşebilir mi? Yeni mutasyonlar ortaya çıkarabilir mi? Kafamda çok soru var. Bu teknoloji çok yeni, ilk kez deneniyor biraz acele mi ediyoruz…
Bu yazdıklarım aşı karşıtlığı olarak anlaşılmasın! Hele de komplo teorilerine hiç alet etmeyin! Bu mRNA aşısı potansiyeli yüksek, iyi olabilecek bir teknoloji taşıyor. Gelecekte bu teknoloji aşı için bir dönüm olabilir. Yazdıklarım güvenliğinin uzun süreli araştırılmasıyla ilgili
Yazmış olduğum tüm sorular, altında bir bilimsel kaygı olan, birçok bilim insanının fikrinin dahi olmadığı mevzulardır. Lütfen çok biliyorum yanılgısına kapılmayın!
Genoma entegre olabilen non-retroviral RNA virüs parçaları ile ilgili tek bir makale koyuyorum, önce lisede öğrendiğiniz bilgileri geliştirin! Sonra ahkam kesin diyorum! Hücre biyolojisi, immunoloji bir muammadır, yaptım oldu diye bir şey yok!”
Kaynak: https://europepmc.org/article/pmc/pmc2818285
Ben bu aşıyı yaptırmam
Prof. Dr. Bülent Polat’ ın bir tviti ise aynen şöyle (10):
“Sadece çok belirgin birkaç örneğini verdiğim ve her türlü etik değerin bir kenara bırakıldığı bu karmaşa döneminde, aceleyle örn. Ocak-Şubat aylarında vücudunuza genetik bir materyelin verileceği böyle bir RNA aşısı çıkarsa: Bu aşıyı yaptırmam, kimseye de yaptırmasını önermem.”
WHO imdadımıza yetişti: Aşılara ilişkin pek çok soru işareti var!
Bu alelacele piyasaya çıkarılmaya çalışına aşılarla alakalı endişelerimi ben de dile getirmiştim (11, 12, 13).
Birçok açıklamasını tenkit ettiğim Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) bu sefer tebriki hak ediyor. O da tıpkı benim gibi düşünüyor (14):
“Aşı çalışmalarına ilişkin bir soruyu cevaplayan DSÖ bilim heyetinden başuzman Dr. Soumya Swaminathan ise Alman BioNTech ve Amerikan Pfizer ortaklığı aşısı (yeni nesil biyoteknolojik üretim mRNA aşısı) ve Moderna’nın ürettiği aşılarda “yüksek etkinlik” gördüklerini söyledi.
Swaminathan, ancak bu aşıların koruma süresi, ağır hastalıklar üzerinde ve özellikle yaşlılar olmak üzere farklı alt popülasyonlar üzerindeki etkisi hakkında hala pek çok soru işareti olduğunu vurguladı.
Bu yüzden klinik deneylerden veri toplanmaya devam edilmesini umduklarını belirten Swaminathan, “Önümüzdeki haftalarda şu anda devam etmekte olan diğer aşı denemelerinden daha fazla sonuç almayı dört gözle bekliyoruz.” dedi.
DSÖ Acil Durumlar Programı Direktörü Mike Ryan ise aşı çalışmaları için, “Gerçekçi bir umudumuz olmalı ama henüz orada değiliz.” ifadesini kullandı”.
Gelelim neticeye
Önce “pandemi”yi konuştuk
Peşinden “sindemi” geldi (15).
Sonra “tvindemi” (16)…
Ve görünen o ki şimdi de sırada “vaksindemi” var!
Kaynaklar:
1. https://cnnturk.com/video/turkiye/son-dakika-denedigi-virus-asisi-yuzde-90-basarili-video…
2. https://dw.com/tr/rusya-sputnik-v-a%C5%9F%C4%B1s%C4%B1-y%C3%BCzde-92-etkili/a-55565045…
4. https://twitter.com/drkaanyl/status/1328273253014654977?s=20
5. https://twitter.com/drkaanyl/status/1328273257343094785?s=20
6. https://twitter.com/drkaanyl/status/1328273261541662721?s=20
7. https://twitter.com/drkaanyl/status/1328273265421377536?s=20
8. https://twitter.com/drkaanyl/status/1328273269565382658?s=20
9. https://twitter.com/drkaanyl/status/1328332898798276609?s=20
10. https://twitter.com/drbulentpolat/status/1278058749035450369?s=20
***
EK 1 (18.11.2020): Pfizer, BioNTech’le geliştirdiği aşının 65 yaş üstü kişilerde yüzde 94 etkili olduğunu açıkladı. Kaynak: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-54985323
***
EK 2 (9.12.2020): İlk kez İngiltere’de kullanılan Pfizer ve BioNTech’in koronavirüs aşısı için önemli alerjik reaksiyon geçmişi olan kişilere yapılmaması tavsiyesinde bulunuldu. Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/koronavirus/pfizerin-kovid-19-asisiyla-ilgili-alerji-uyarisi-yapildi/2070977
***
EK 3 (17.12.2020): The New York Times’ta yer alan habere göre ABD’nin Alaska eyaletinde aynı hastanede çalışan iki sağlık çalışanı Pfizer/BioNTech aşısını olduktan dakikalar sonra çeşitli semptomlar geliştirdi. Bu çalışanlardan birinin geçirdiği reaksiyonun hayati ciddiyete sahip olduğu belirtildi.
ABD’li sağlık çalışanının aşıya verdiği reaksiyonunun, ayrıca geçen hafta İngiltere’de iki sağlık çalışanında aşıdan sonra görülen reaksiyonlara benzediği ifade edildi.
Hastanenin acil departman tıbbi direktörü Dr. Lindy Jones, alerji geçmişi bulunmayan orta yaşlı bir kadın çalışanın aşının yapılmasının 10 dakika ardından anafilaktik reaksiyon (Anafilaksi, hemen tedavi edilmesi gereken ciddi, potansiyel olarak hayatı tehdit alerjik reaksiyona deniliyor) geçirdiğini söyledi. Kadının yüzünde ve göğsünde kızarıklık meydana gelirken, nefes darlığı ve yüksek kalp atışından etkilendi.
YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNE ALINDI
Jones, sağlık çalışanına ilk olarak şiddetli alerjik reaksiyonlar için uygulanan standart bir tedavi olan epinefrin iğnesinin verildiğini söyledi. Ardından kadının semptomlarının azaldığı, ancak sonra yeniden ortaya çıktığı belirtildi. Jones, bu nedenle kadının yoğun bakım ünitesine götürüldüğünü ve iki gece boyunca gözlemlendiğini belirterek, durumunun stabil olduğunu açıkladı.
Hastaneden yapılan açıklamada, ikinci işçinin ise aşıdan 10 dakika sonra gözlerinde şişkinlik, baş dönmesi ve boğazda kaşıntı geliştiğini söyledi. Acil servise götürüldü ve epinefrin, Pepcid ve Benadryl ile tedavi edildi, ancak hastane reaksiyonun anafilaksi olarak kabul edilmediğini söyledi. İşçi bir saat içinde normale döndü ve serbest bırakıldı.
ABD’DEKİ AŞI ÇALIŞMALARINI ETKİLEMEYECEK
Bununla birlikte sağlık yetkilileri, vakaların aşı uygulama planlarını aksatmayacağını ve şeffaflık adına bilgileri paylaştıklarını söyledi. Şimdiye kadar toplam 144 doz uygulayan hastane, her iki çalışanın da deneyimlerinin aşı için sıraya giren diğer kişiler üzerinde olumsuz bir etki yaratmasını istemediğini söyledi. Alaska’nın baş sağlık görevlisi Dr. Anne Zink, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Aşı programımızı, dozajımızı veya rejimimizi değiştirme planımız yok.”
Diğer taraftan, 44 bin katılımcının yer aldığı bir klinik araştırmada Pfizer/BioNtech aşısının güvenliği olduğu ve yaklaşık yüzde 95 etkili olduğu gösterilse de, Alaska vakalarının olası yan etkilerle ilgili endişeleri muhtemelen artıracağı düşünülüyor. Uzmanlar, aşıyı olanların olumsuz reaksiyonlar açısından dikkatli bir şekilde izlenmesi için aşı şirketlerinden için daha sıkı veriler talep edebileceğini söyledi.
AŞININ UYGULANDIĞI YERDE YETERLİ OKSİJEN VE EPİNEFRİN KAYNAĞI OLMALI
ABD Gıda ve İlaç İdaresi’nin (FDA) Pfizer/BioNtech aşısına acil kullanım onayı vermesini öneren bilim insanlarından biri olan Doktor Paul A. Offit, aşının yen etkilerine karşı hali hazırda uygun önlemlerin alındığını söyledi. Offit, örenğin aşı olduktan sonra 15 dakika boyunca beklenilmesi kuralının kadının hızlı bir şekilde tedavi edilmesini sağlamaya yardımcı olduğunu aktardı. Offit, ekledi:
“Bunun aşı dağıtımına ara vermemiz gerektiği anlamına geldiğini sanmıyorumi Ancak araştırmacılar aşının hangi bileşeninin bu reaksiyona neden olduğunu bulmalı.”
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nden (CDC) Dr. Jay Butler ise aşının, anafilaktik reaksiyonları yönetmek için yeterli oksijen ve epinefrin kaynaklarının olduğu kuruluşlarda uygulanmasını tavsiye etti.
***
boş boş konuşmaya devâm edin doktorlar
bakalım nereye kadar
siz susup
halk konuşmaya başladığında
vay hâlinize