ÇEVRİM DIŞI: KOVİD BİR PANDEMİ DEĞİLDİR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Richard Horton Lancet’ de “Offline: COVID-19 is not a pandemic” başlıklı yazısında benim ta salgının başından beri sayısı 200′ ü geçen makalemde anlatmaya çalıştığım görüşlerimi özetliyor:

BİR: Koronavirüs salgını çok dar bir bakış açısı ile yönetilmeye çalışıldı. Tüm müdahaleler virüs bulaşmasını kesmeye ve böylece patojenin yayılmasını kontrol etmeye odaklandı.

İKİ: Gerçek manada halk sağlığının korunması için daha farklı ve olayı birçok açıdan değerlendiren bir yaklaşım şarttır.

ÜÇ: Obezite, diyabet, kalp-damar hastalıkları gibi bir dizi bulaşıcı olmayan hastalık KOVİD ile etkileşim halindedir.  Bu hastalıklara müdahale, KOVİD’ i başarılı bir şekilde kontrol altına almak için bir ön şarttır.

DÖRT: KOVİD’ i ele almak, hipertansiyon, obezite, diyabet, kardiyo-vasküler ve kronik solunum hastalıkları ve kanseri de ele almak demektir. 

BEŞ: Bir aşı ne kadar etkili veya koruyucu olursa olsun, KOVİD için tamamen biyomedikal bir çözüm arayışı başarısız olacaktır.

ALTI: Toplumların umuda da ihtiyacı var. Yaklaşmakta olan ekonomik kriz ne ilaç ne de aşı ile çözülemeyecektir.

Gelelim neticeye

BİR: Richard Horton’a bizim memleketin bir tabiri ile teşekkür ediyorum: “Senin ağzını yirim ben!”

İKİ: Maske takın, sosyal mesafe koyun, elinizi yıkayın yoksa gene karantina geliyor dar bakışı içindeki bilim dünyasının iyi niyetinden ciddi şüphelerim var.

ÜÇ: Tıbbın mutlaka halledilmesi gereken en büyük meselelerinden biri de her mütehassısın olaya sadece kendi penceresinden bakmasıdır. Bu da yetmez, tıbbın sadece tıp olmadığı hakikatini tüm hekimlerin kavraması şarttır.

How social distancing may affect mental health | Science News

***

Richard Horton’ un “Çevrim dışı: KOVİD bir pandemi değildir” başlıklı makalesi:

Dünya KOVİD’ de 1 milyon ölüme yaklaşırken bu yeni koronavirüs salgınını yönetmek için çok dar bir yaklaşım benimsediğimiz gerçeğiyle yüzleşmeliyiz.

Biz bu krizin sebebini bulaşıcı bir hastalık olarak gördük.

Tüm müdahalelerimiz virüs bulaşmasını kesmeye ve böylece patojenin yayılmasını kontrol etmeye odaklandı.

Hükumetlere rehberlik eden bilim, bugünkü acil sağlık durumunu büyük ölçüde, yüzlerce yıl öncesinin veba salgınına göre düzenleyen salgın modelcileri ve enfeksiyon hastalıkları mütehassısları tarafından yönlendirildi.

Gel gelelim, şimdiye kadar öğrendiklerimiz KOVİD hikâyesinin o kadar da basit olmadığını gösteriyor.

İki hastalık kategorisi belirli popülasyonlar içinde etkileşime giriyor; bunlardan biri KOVİD enfeksiyonu ve diğeri de bir dizi bulaşıcı olmayan hastalıklar (BOH).

Bu hastalıklar, toplumlarımızda derinlemesine gömülü olan eşitsizlik modellerine göre sosyal gruplar içinde kümeleniyor.

Bu hastalıkların sosyal ve ekonomik eşitsizlik zemininde toplanması, her bir hastalığın olumsuz etkilerini şiddetlendirmektedir.

KOVİD de bir pandemi değildir, bir sindemidir.

Yüz yüze olduğumuz tehlikenin sindemik tabiatı, halkın sağlığını korumak istiyorsak daha incelikli bir yaklaşıma ihtiyacımız olduğu manasına gelir.

Sindemik tabiri ilk defa 1990’larda Amerikalı bir tıbbi antropolog olan Merrill Singer tarafından kullanıldı.

Singer, 2017’ de Lancet’ de Emily Mendenhall ve arkadaşları ile kaleme aldığı yazısında sindemik bir yaklaşımın prognoz, tedavi ve sağlık politikası için önemli olan biyolojik ve sosyal etkileşimleri ortaya çıkardığını savundu.

KOVİD’ in sebep olduğu zararları sınırlamak bulaşıcı olmayan hastalıklara ve sosyo-ekonomik eşitsizliğe bugüne kadar kabul edilenden çok daha fazla dikkat edilmesini gerektirecektir.

Bir sindemi sadece eşzamanlı bir hastalık (komorbidite) değildir.

Sindemiler, bir kişinin sağlık durumuna zarar verme veya kötüleşmesine yatkınlığı artıran, biyolojik ve sosyal etkileşimlerle karakterizedir.

KOVID’ de, bulaşıcı olmayan hastalıklara müdahale, KOVİD’ i başarılı bir şekilde kontrol altına almak için bir ön şart olacaktır.

Yakın zamanda yayınlanan NCD Countdown 2030‘un gösterdiği gibi, bulaşıcı olmayan hastalıklardan erken ölüm oranı düşse de hızı çok yavaştır.

Kronik hastalıklarla yaşayan toplam insan sayısı artıyor.

KOVİD’ i ele almak, hipertansiyon, obezite, diyabet, kardiyo-vasküler ve kronik solunum hastalıkları ve kanseri de ele almak anlamına gelir.

Bulaşıcı olmayan hastalıklara daha fazla dikkat etmek, yalnız zengin milletlerin gündeminde değildir; bunlar yoksul ülkelerde de ihmal edilen hastalıklardır.

Bugün dünyanın en fakir bir milyar insanı için, bulaşıcı olmayan hastalıklar, hastalık yüklerinin üçte birinden fazlasını oluşturuyor.

Gene Bukhman ve Ana Mocumbi geçen hafta yayınlanan Lancet Commission’ da yılan ısırıkları, epilepsi, böbrek hastalıkları ve orak hücre hastalığını da ilave ederek Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Yoksulluğu (NCDI Poverty) adını verdikleri bir şey tarif ettiler.

Komisyon, önümüzdeki on yıl içinde, uygun maliyetli müdahalelerin mevcudiyetinin KOVİD ölümlerinin azaltılmış risklerini göz önünde bulundurmadan dünyanın en yoksul insanları arasında yaklaşık 5 milyon ölümü nasıl önleyebileceğini açıkladı.

KOVİD’ i bir sindemi olarak görmenin en önemli sonucu, sosyal kökenlerinin altını çizmektir.

Yaşlı vatandaşların savunmasızlığı; Siyah, Asya ve azınlık etnik toplulukları ve daha az refah koruması ile genellikle düşük maaş alan kilit çalışanlar, şimdiye kadar zar zor kabul edilen bir gerçeğe işaret ediyor ki bu da “bir aşı ne kadar etkili veya koruyucu olursa olsun, KOVİD için tamamen biyomedikal bir çözüm arayışının başarısız olacağıdır”.

Hükümetler derin eşitsizlikleri tersine çevirmek için politikalar ve programlar geliştirmedikçe, toplumlarımız hiçbir zaman KOVİD’ e karşı güvenli olmayacaktır.

Singer ve arkadaşlarının 2017’ de yazdıkları gibi, “sindemik bir yaklaşım, hastalıkları anlamak ve tedavi etmek için entegre bir yaklaşımın, basitçe salgın hastalığı kontrol etmekten veya hastaları tek tek tedavi etmekten çok daha başarılı olabileceğini göstererek klinik tıp ve halk sağlığına çok farklı bir yönelim sağlar”.

Ben buna bir avantaj daha ilave ederdim.

Toplumların umuda da ihtiyacı var.

Yaklaşmakta olan ekonomik kriz ne ilaç ne de aşı ile çözülemeyecektir.

Ulusal canlanmadan daha az bir şey gerekli değildir.

KOVİD’ e bir sindemi olarak yaklaşmak, eğitim, istihdam, barınma, yemek ve çevreyi kapsayan daha geniş bir vizyonu davet edecektir.

KOVİD’ i sadece bir pandemi olarak görmek bu kadar geniş ve de gerekli bir rehberi dışlar.

Kaynak: https://www.thelancet.com/pdfs/journals/lancet/PIIS0140-6736(20)32000-6.pdf

Yazı için 2 yorum yapılmış:

  1. Ali Suphi dedi ki:

    tam olarak LÖK gibi bir yazı.

  2. Ebru dedi ki:

    Bu çok korkunç

Siz de yorumunuzu paylaşın: