KOLESTEROLÜN KANSERLE MÜCADELEDE ÇOK ÖNEMLİ ROLÜ VAR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Kolesterol, bağışıklık sisteminin tümörlerle savaşma ve onları hedefleme kabiliyetini artırabilir.

Yeni bir araştırmada, kolesterolün, vücudun kanseri tanımasına ve kanserle savaşmasına yardımcı olan dendritik hücrelerin işlevinde çok önemli bir rol oynadığı gösterildi.

Dendritik hücreler, kanser hücreleri gibi tehditlere karşı devriye gezer ve bağışıklık sistemini harekete geçmesi için uyarır.

Bunu etkili bir şekilde yapabilmek için dendritik hücrelerin olgunlaşması ve diğer bağışıklık hücreleriyle iletişim kurması gerekir; bu, kolesterolün tetiklediği bir süreçtir.

Kolesterol, dendritik hücrelerin yüzeyinde lipit nano-sahalarının adı verilen küçük, kolesterol açısından zengin yapıların oluşmasına yardımcı oluyor.

Bu merkezler, bağışıklık sistemine kanseri tanıması ve onunla savaşması için sinyal vermek açısından hayati öneme sahiptir.

Araştırmaya göre, yeterli kolesterol olmadığında bu merkezler düzgün bir şekilde oluşamıyor, dendritik hücrelerin büyümesi engelleniyor ve bağışıklık sistemini uyarma yeteneklerini sınırlayarak sonuçta vücudun kanseri tespit etme ve onunla savaşma yeteneğini zayıflıyor.

Dendritik hücreler, bağışıklık tepkilerini güçlendiren yapılar oluşturmak için hem komşu (çoğunlukla ölü ya da ölmekte olan) hücrelerden hem de kendi üretimlerinden kolesterol kullanır.

Dendritik hücrelerdeki kolesterol metabolizmasını manipüle etmek, vücudun kansere karşı tabii bağışıklık savunmasını da güçlendirebilir.

Bağışıklık düzenlemesindeki rolüyle bilinen AXL adlı bir proteinin, bu hücrelerde kolesterol metabolizmasının temel düzenleyicisi olduğu da belirlendi.

Araştırmada, AXL’ in kolesterol sistemi üzerinde nasıl bir fren gibi davrandığı, kolesterolün hareketini yavaşlattığı ve dendritik hücrelerin düzgün şekilde büyümesini engellediği de ortaya çıktı.

AXL, kolesterolün hareketini baskılıyor ve lipit nano-sahalarının birleşmesini engelliyor.

Bu, AXL’ in dendritik hücrelerin büyümesine ve bağışıklık sistemiyle etkili bir şekilde iletişim kurmasına yardımcı olan süreci yavaşlattığı anlamına gelir.

AXL’ in bloke edilmesi, dendritik hücrelerin daha hızlı olgunlaşmasını sağladı ve kanseri öldüren bağışıklık hücrelerinin etkinleştirilmesi, bağışıklık artırıcı sinyaller üretilmesi ve T hücresi saldırısı için tümörlerin hedeflenmesinin iyileştirilmesi dahil olmak üzere daha güçlü bağışıklık tepkilerini tetikledi.

Bu AXL’ in dendritik hücre fonksiyonunu geliştirmek ve vücudun anti-tümör bağışıklık tepkisini güçlendirmek için terapötik bir hedef olarak kullanılabileceğini gösteriyor.

Gelelim neticeye

Filim adamlarının kalp krizi ve felçlerin tek sebebiymiş gibi gösterdikleri, tu-kaka ettikleri kolesterol sadece sağlıklı olmamız için değil, yaşamamız için elzem bir maddedir.

Vücuttaki tüm hücrelerin, düzgün çalışabilmeleri için kolesterol gereklidir ve işte bunun içindir ki kolesterol en az %80′ i vücutta yapılır, sadece %20 kadarı diyetle alınır.

Bu çalışmanın da gösterdiği gibi kanserle mücadelede de olmazsa olmaz bir yeri vardır.

Kaynak: https://www.nature.com/articles/s41590-024-02065-8

Makale: Cholesterol mobilization regulates dendritic cell maturation and the immunogenic response to cancer

https://www.theepochtimes.com/health/cholesterol-could-boost-your-bodys-cancer-fighting-abilities-5806144

***

EK 1 (15.4.2025): Uzmanından kalp krizi vakalarını sigara ve alkol tüketimini azaltarak önleyebilme önerisi

Erzurum Şehir Hastanesi Kardiyoloji Kliniğinden Doç. Dr. Faruk Aydınyılmaz, düzenli fiziksel aktivitede bulunarak, sağlıklı beslenerek, sigara ve alkol tüketimini de azaltarak kalp krizi vakalarının yüzde 80’e kadar önlenebileceğini söyledi.

Doç. Dr. Aydınyılmaz, Kalp Sağlığı Haftası kapsamında AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, kalp sağlığıyla ilgili önemli bilgiler olması rağmen hem ülke hem de dünyada kalp ve kalp damar hastalıkları kaynaklı ölümlerin liste başında geldiğini söyledi.

Her yıl ülkede yaklaşık 300 bin kişinin kalp krizi geçirdiğini, bunların bazılarının kalp krizinin akut ve kronik dönem komplikasyonları sebebiyle kaybedildiğini anlatan Aydınyılmaz, bu kadar sık görülen ve ölüme de sebep olan bu hastalık grubunun yaklaşık yüzde 80’nin engellenebilir risk faktörlerine bağlı olduğunu belirtti.

Aydınyılmaz, hipertansiyon, diyabet, obezite, fiziksel aktivitesiz yaşam tarzı, stres ve hava kirliliği gibi risk faktörlerinin de eşlik etmesiyle kalp sağlığı açısından daha olumsuz bir profil sergilendiğini ifade ederek, “Bu risk faktörlerinden birine sahip vatandaşların en azından senede bir defa kardiyolojik muayeneye gelmesi gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her sene yaklaşık ülkemizde 300 bin, dünyada 17 milyon insan kalp krizi geçirmekte ve bu insanların bir kısmını kaybetmekteyiz.” dedi.

Türk Kardiyoloji Derneğinin üyesi olduğu Avrupa Kardiyoloji Derneğinin kalp koruma kılavuzunda da fiziksel aktivitenin önerildiğini vurgulayan Aydınyılmaz, sağlıklı bir kalp için beslenmenin önemli olduğunu işaret etti.

Sağlıklı yaşam için önerilerini paylaşan Aydınyılmaz, şöyle devam etti:

“Yetişkinlerde tüm yaş grubunda haftalık 150 ila 300 dakika arasında hafif düzeyde fiziksel aktivite öneriliyor. Bundan kastımız yürüyüş, su içi egzersiz ya da hafif hızda bisiklet sürmek olabilir. Haftada 1-2 gün kas kitlesini artırmak için direnç egzersizleri yapılabilir. Böylece fiziksel aktiviteyi düzenli hale getirerek hem hastaların ideal kiloya ulaşmasına hem kolesterol seviyesinin düşmesine hem de hipertansiyon ve diyabet gibi rahatsızlık varsa bunların daha optimal hale gelmesine, hastaların stres seviyesi düşürülerek kalp sağlığı açısından olumlu etkiler sağlanmış olur.”

Kalp sağlığı için beslenme önerileri

Bitkisel içeriklerden zengin hayvansal içeriklerden fakir olan “Akdeniz tipi” beslenme öneren Aydınyılmaz, sebze ve meyve tüketiminin de ihmal edilmemesini istedi.

Aydınyılmaz, kalp sağlığı için kırmızı et tüketiminin sınırlandırılması gerektiğini belirterek, “İşlenmiş ürünleri olarak salam, sosis ve sucuk gibi işlenmiş gıda tüketiminin de diğerlerine göre azaltılması lazım. Haftada 1-2 gün balık kalp açısından sağlıklı beslenme şekli. Düzenli fiziksel aktivitede bulunarak, sağlıklı beslenerek, sigara ve alkol tüketimini azaltarak neredeyse kalp krizi vakalarını yüzde 80’e kadar önleyebiliriz. Bu öneriler özellikle risk faktörlerine sahip bireyler için biraz daha önemli.” ifadesini kullandı.

40 yaş üzeri risk faktöründe olanların senelik muayeneye gelmesini isteyen Aydınyılmaz, “Özellikle kontrolsüz şeker hastalığı ve sigara tüketimi kalp damar sağlığını en olumsuz yönde etkileyen faktör olarak karşımıza çıkıyor. Sigara, alkol ve şeker hastalığı, kalp damar sağlığı açısından kalbin en büyük düşmanı. Sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite sigara ve alkolden uzak durmak kalp sağlığı açısından yeterli olacaktır.” diye konuştu.

Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/saglik/uzmanindan-kalp-krizi-vakalarini-sigara-ve-alkol-tuketimini-azaltarak-onleyebilme-onerisi/3536224

***

EK 2 (15.4.2025): Beslenmenin kalp sağlığını korumanın en temel ve etkili yollarından biri olduğuna dikkat çeken Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Okşen, “Ne yediğimiz, kalp-damar sistemimizin nasıl çalışacağını doğrudan etkiler. Sağlıklı bir beslenme düzeni; kan basıncını dengeler, kolesterol seviyelerini kontrol altında tutar, kan şekerini düzenler ve damar sertliğini önler. Dengeli ve bilinçli bir beslenme tarzı; yalnızca kalp hastalıklarını önlemekle kalmaz, mevcut risk faktörlerinin de kontrol altına alınmasına yardımcı olur” dedi.

Medical Park Bahçelievler Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Okşen, 14-20 Nisan Kalp Sağlığı Haftası dolayısıyla sağlıklı bir kalp için yapılması gerekenler konusunda açıklamada bulundu.

Kalp hastalıklarından korunmanın büyük ölçüde mümkün olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Okşen, “Kalp-damar hastalıklarının çoğu, yaşam tarzıyla doğrudan ilişkilidir ve risk faktörleri kontrol altına alınarak önlenebilir ya da geciktirilebilir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre kalp hastalıklarının yaklaşık yüzde 80’i önlenebilir niteliktedir. Kalp ve damar hastalıkları dünyada ve Türkiye’de ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Ancak bu tablo kader değil. Uygun yaşam tarzı değişiklikleriyle kalp hastalıklarının büyük kısmı önlenebilir” diye konuştu.

“30’lu yaşlarda kalp krizi vakaları arttı”

Kalp hastalıklarının genellikle 50 yaş üstünde sık görüldüğünü söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Okşen, “Ancak son yıllarda hareketsiz yaşam tarzı, kötü beslenme ve stres nedeniyle 30’lu yaşlarda da kalp krizi vakaları artmaktadır. Diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği gibi risk faktörleri erken yaşta ortaya çıkarsa, hastalık da daha erken kapıyı çalabiliyor. Genelde erkeklerde kadınlara kıyasla kalp hastalığı riski daha yüksektir. Erkeklerde kalp hastalıkları genellikle daha erken yaşlarda başlar (özellikle 45 yaş sonrası). Kadınlarda ise menopoz sonrası koruyucu östrojen etkisinin azalmasıyla risk artar (genellikle 55 yaş sonrası belirginleşir). Yani kadınlar da özellikle 50 yaş sonrasında dikkatli olmalıdır” dedi.

“Her yıl yaklaşık 200 bin kişi kalp krizi geçiriyor”

İstatistiki verilerden bahseden Dr. Öğr. Üyesi Okşen, “Türkiye’de kalp hastalıkları ciddi bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. 2024 yılı itibariyle TÜİK ve Türkiye Sağlıkta Hizmet Derneği (TSHD) verilerine göre, her yıl yaklaşık 200 bin kişi kalp krizi geçirmektedir. Kalp-damar hastalıkları, tüm ölümlerin yüzde 36’sını oluşturarak ülkemizdeki en yaygın ölüm nedenlerinden biri olma özelliğini korumaktadır” şeklinde konuştu.

“Kalp sağlığını olumsuz etkileyen durumlar”

Kalp sağlığını olumsuz etkileyen birçok faktör bulunduğunu kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Okşen, şu bilgileri paylaştı:

“Bu faktörler kontrol edilebilen ve edilemeyen riskler olarak ikiye ayrılır. Kontrol edilebilir risk faktörleri, yaşam tarzı değişiklikleriyle önlenebilir veya azaltılabilir. Bunların başında sigara kullanımı gelir. Sigara, damarların daralmasına, kanın pıhtılaşmasına ve kalp krizinin kolaylaşmasına neden olur. Yüksek tansiyon (hipertansiyon), damar iç yüzeyine zarar verir ve kalbi zorlayarak kalp yetmezliğine zemin hazırlar. Yüksek kolesterol ise damar duvarlarında plak birikimine neden olur ve damarların tıkanmasına yol açar. Diyabet hastalarında damar hasarı daha hızlı geliştiği için kalp hastalığı riski önemli ölçüde artar. Ayrıca fazla kilo ve obezite; kan basıncını, kolesterolü ve insülin direncini artırarak kalp sağlığını tehdit eder. Hareketsiz yaşam tarzı, kalbin dayanıklılığını azaltır ve kilo alımına neden olur. Sağlıksız beslenme (özellikle fazla tuz, şeker ve doymuş yağ tüketimi), kalp-damar sağlığı üzerinde olumsuz etkiler oluşturur. Aşırı alkol tüketimi ritim bozukluklarına ve kalp kası zayıflığına yol açabilir. Kronik stres ve kötü uyku düzeni de kalp sağlığı üzerinde baskı oluşturur, kortizol düzeylerini artırarak tansiyonu yükseltebilir.”

“Aşırı tuz tüketimi kalbin daha fazla çalışmasına neden oluyor”

Beslenmenin, kalp sağlığını korumanın en temel ve etkili yollarından biri olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Okşen, “Ne yediğimiz, kalp-damar sistemimizin nasıl çalışacağını doğrudan etkiler. Sağlıklı bir beslenme düzeni; kan basıncını dengeler, kolesterol seviyelerini kontrol altında tutar, kan şekerini düzenler ve damar sertliğini önler. Buna karşılık, sağlıksız beslenme alışkanlıkları kalp hastalıklarının temel nedenlerinden biri olarak kabul edilir. Kalp dostu bir diyet; sebze, meyve, tam tahıllar, baklagiller, sağlıklı yağlar (özellikle zeytinyağı ve Omega-3 yağ asitleri) ve az miktarda doymuş yağ içeren besinlerden oluşmalıdır. Lif oranı yüksek gıdalar kolesterolün emilimini azaltır. Trans yağlar ve aşırı doymuş yağ içeren işlenmiş gıdalar ise kötü (LDL) kolesterolü artırarak damar tıkanıklığına neden olabilir. Aşırı tuz tüketimi, vücutta sıvı tutulumuna ve yüksek tansiyona yol açar; bu da kalbin daha fazla çalışmasına neden olur. Şekerli içecekler ve yüksek glisemik indeksli gıdalar ise obezite, insülin direnci ve diyabet riskini artırarak kalp hastalıklarına zemin hazırlar. Aynı zamanda fazla kilo, kalbin yükünü artırır ve kalp yetmezliği gelişimini kolaylaştırabilir. Sonuç olarak, dengeli ve bilinçli bir beslenme tarzı; yalnızca kalp hastalıklarını önlemekle kalmaz, mevcut risk faktörlerinin de kontrol altına alınmasına yardımcı olur. Sağlıklı beslenme bir tedavi değil, bir önleme stratejisidir ve kalp sağlığı açısından vazgeçilmezdir” ifadelerini kullandı.

 

Dr. Öğr. Üyesi Okşen, kalp krizi riskini azaltacak 10 öneriyi şöyle açıkladı:

“Sigarayı bırakın: Sigara içmek kalp krizi riskini 2–4 kat artırır. Sigarayı bırakmak, riski kısa sürede azaltır.

Düzenli egzersiz yapın: Haftada en az 150 dakika orta düzey (tempolu yürüyüş, bisiklet) egzersiz yapın. Fiziksel aktivite, damar elastikiyetini artırır ve kolesterolü dengeler.

Sağlıklı beslenin: Sebze, meyve, tam tahıllar ve sağlıklı yağlar içeren Akdeniz tipi beslenmeyi tercih edin. Trans yağ, fazla tuz ve şekerden kaçının.

Tansiyonunuzu kontrol altında tutun: Yüksek tansiyon (hipertansiyon), damar hasarına ve kalp krizine yol açabilir.

Tansiyonunuzu düzenli ölçtürün, gerekirse ilaç tedavisini aksatmayın.

Kolesterol ve trigliserit seviyelerinizi takip edin: Yüksek LDL (kötü kolesterol) ve düşük HDL (iyi kolesterol) düzeyleri risk oluşturur. Doymuş yağları azaltarak ve lifli besinleri artırarak kolesterolünüzü dengeleyin.

 

Kan şekerinizi kontrol edin: Diyabet hastalarında kalp krizi riski 2–4 kat daha fazladır. Düzenli kan şekeri ölçümü, sağlıklı beslenme ve ilaç kullanımı önemlidir.

Stres yönetimi yapın: Kronik stres, kalp ritmini ve tansiyonu bozarak riski artırabilir. Meditasyon, nefes egzersizleri, hobi edinme gibi yöntemlerle stresle baş edin.

Yeterli ve kaliteli uyuyun: Günde 6–8 saat düzenli uyku, kalp sağlığını destekler. Uyku apnesi gibi rahatsızlıklar varsa mutlaka tedavi edilmelidir.

Aşırı alkol, ritim bozukluğu ve yüksek tansiyon riskini artırabilir.

Düzenli sağlık kontrollerinizi yaptırın: Kalp sağlığı için kan basıncı, kolesterol, EKG ve gerekirse efor testi gibi rutin kontrolleri aksatmayın.”

Kaynak: https://www.iha.com.tr/istanbul-haberleri/saglikli-beslenme-ile-kalp-hastaliklarini-onlemek-mumkun-221985541

***

Siz de yorumunuzu paylaşın: