Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
3. Ulusal Aşı Çalıştayı’ nın bilimsel değerinin aşağıdaki hususlar dikkate alarak değerlendirilmesi gerekir.
BİR: Bu toplantı bir “OTELDE” yapılmıştır.
Türk Dil Kurumu oteli “Yolcu ve turistlere geceleme imkânı sağlamak, bunun yanında yemek, eğlence vb. hizmetleri sunmak amacıyla kurulmuş işletme” olarak tarif ediyor.
Kimse kusura bakmasın, bahane bulmasın, otelde yatılabilir, yemek yenebilir, eğlence olabilir ama OTELDE BİLİMSEL TOPLANTI OLAMAZ.
Bu memleketin bir çalıştay yapacak salonu yok mu Allah aşkına, ayıptır ya hu!
İKİ: Haberin fotoğrafında Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ ın sağında GlaxoSmithKline (GSK) isimli ilaç ve aşı şirketinin Aşıdan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Thomas Breuer, solunda GSK Gelişmekte Olan Ülkeler Aşı Bilimsel Danışmanı Prof. Dr. Selim Badur yer alıyor.
İLAÇ VE AŞIDAN MİLYARLAR KAZANAN İLAÇ ŞİRKETİNİN İKİ MAAŞLI ELEMANININ BAŞ ROLLERDE OLDUĞU ÇALIŞTAY, BİLİMSEL BİR TOPLANTI OLAMAZ.
Bu memleketin Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı’ nın sağına ve soluna oturtacağı, kendi araştırmalarını ve verilerini sunacak “yerli ve milli” bilim adamları yok mu Allah aşkına, nedir bu aşı şirketinin elemanlarından medet ummak, ayıptır ya hu!
ÜÇ: Adında “ulusal” ifadesi olan bir çalıştaya ikisi aşı şirketinin maaşlı elemanı olan bu üç kişi dışında kimlerin katıldığını, nelerin konuşulup nelerin tartışıldığını, kimlerin hangi hususlara ve neden itiraz ettiklerini, aşıların her sene 14 bin 296 çocuğun ölümünü engellediği ifadesinin hangi araştırmaya dayandığını, bu araştırmanın kimler tarafından yapıldığını ve desteklendiğini de merak ediyorum.
DÖRT: Aşılar ve aşılama ile ilgili bir araştırmayı, toplantıyı değerlendirirken veya bir haberi okurken Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı hocası Prof. Dr. Gazanfer Aksakoğlu’ nun bir makalesindeki şu sözlerini hatırlamadan edemem :
“İlkokul öğrencisine sorsanız, sağlıkta korunma denince ilk aklına gelen aşılama olur. Sokaktaki yurttaşın görüşünü alsanız, bağışıklamanın devlet görevi olduğunu söyler.
Öyle mi? Hayır, artık o günler geride kaldı. Bağışıklama da, aşı üretimi de devletin elinden ve kamu görevi olmaktan çıkarıldı, sermayeye teslim edilerek tatlı kȃrlar için yatırım aracına dönüştürüldü.
Artık bebeklerin ve erişkinlerin bağışıklanmaları üzerinde kişisel, kurumsal ve sınıfsal çatışmalar, uluslararası sermayenin kanlı çıkar oyunları yer alıyor.”
Kaynak: http://webb.deu.edu.tr/halksagligi/doc/yazilar/ga-uluslararasibagisiklamapazari.pdf
***
Medimagazin‘ in haberi:
Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Bulaşıcı hastalıkların azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılmasında, en yaygın, kabul görmüş, en etkin ve ekonomik girişim olan aşı sayesinde, Türkiye’de her yıl 14 bin 296 çocuk ölümü engelleniyor.” dedi.
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı da olan Ceyhan, Sağlık Bakanlığı ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği işbirliği ile bir otelde düzenlenen “3. Ulusal Aşı Çalıştayı”nda yaptığı konuşmada, Hastalıkların Kontrolü ve Önlenmesi Merkezi tarafından yayınlanan ve 20. yüzyılda halk sağlığı alanında gerçekleşmiş en önemli 10 başarı listesinde, birinci sırada bağışıklamanın geldiğini söyledi.
Enfeksiyon hastalıkları ile mücadele ve bu hastalıkların ortadan kaldırılmasına yardımcı olan, maddi ve manevi kayıpları önleyen, bu alanda en büyük tasarrufu sağlayan sağlık yatırımı aşı sayesinde, her yıl milyonlarca çocuğun hayata tutunduğunu belirten Ceyhan, “Bulaşıcı hastalıkların azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılmasında, en yaygın, kabul görmüş, en etkin ve ekonomik girişim olan aşı sayesinde Türkiye’de her yıl 14 bin 296 çocuk ölümü engelleniyor.” diye konuştu.
Türkiye’nin kızamık aşısını 87’nci, menenjit aşısını da 42’nci ülke olarak takvimine eklediğini anlatan Ceyhan, şöyle devam etti:
“Rota virüsü aşısı Afganistan ve İran dahil 94 ülkede, rahim ağzı kanseri aşısı da Libya ve Suudi Arabistan gibi birçok ülkenin aşı takviminde yer alıyor. Türkiye’de yılda 40 milyon aşı yapılıyor ve aşılama sayesinde bazı hastalıklar hayatımızdan tamamen çıktı. Etkin aşılama sayesinde kızamık hastalığı, Türkiye’de artık yılda sadece 4 ila 7 kişide görülüyor.”
Ceyhan, Türkiye’nin aşı bütçesinin 880 milyon lira, ilaca harcanan paranın ise 22,1 milyar lira olduğunu ifade etti.
– “Her yıl 1,5 milyondan fazla çocuk hayatını kaybediyor”
İlaç ve aşı firması GlaxoSmithKline’nın (GSK) Gelişmekte Olan Ülkeler Aşı Bilimsel Danışmanı Prof. Dr. Selim Badur, “Her yıl 1,5 milyondan fazla çocuk, aşı ile korunabileceği hastalıklardan hayatını kaybediyor. 5 yaşından küçük çocuk ölümlerinin yüzde 17’si, aşı ile korunabilen hastalıklar sebebiyle gerçekleşiyor.” dedi.
Badur, yetişkinlik döneminde aşılama oranlarının gittikçe azaldığını söyledi.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, çocukluk çağı aşılarının yapılma oranı yüzde 97 iken, yetişkin aşılamada risk gruplarında grip aşısı yapılma oranının yüzde 4, pnömokok risk gruplarına aşı yapılma oranının ise yüzde 1’in altında olduğunu belirten Badur, aşının maddi ve manevi koruma sağladığına, aşı yapılmaması durumundaki hastalıklardan kaynaklanan maddi kaybın, 20 milyar avro civarında olacağına dikkati çekti.
– “Türkiye’de 12 milyon 750 çocuğu aşıladık”
GSK Aşıdan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Thomas Breuer de “Aşıdan Aşılamaya” adlı slayt gösterisini sundu.
Tüm dünyada bulaşıcı hastalıklara karşı çocukları ve yetişkinleri koruyan toplam 40’dan fazla aşı geliştirdiklerini ve 14 yeni aşı üzerinde çalıştıklarını anlatan Breuer, her gün tüm dünyada 160’dan fazla ülkeye 2 milyon dozdan fazla aşı ulaştırdıklarını aktardı.
2010’dan bu yana Hacettepe Üniversitesi işbirliği ile Aşı Klinik Araştırmalar Merkezi’nde Türkiye’nin aşı alanındaki klinik çalışmalarını da yürüttüklerini ifade eden Breuer, “Dünyada 40’tan fazla, Türkiye’de de toplam 16 aşımız bulunuyor. Türkiye’de 2010’dan bu yana 12 milyon 750 çocuğu aşıladık.” diye konuştu.
Kaynak: https://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-asi-sayesinde-turkiyede-her-yil-14-bin-296-cocuk-olumu-engelleniyor-11-681-76609.html
***
EK 1 (3.10.2024): SUZANNE HUMPHRİES Aşılar’ bir DOLANDIRICILIKTAN başka bir şey değildi. Hekim ve ‘İllüzyonları Çözmek’ kitabının ortak yazarı Dr. Suzanne Humphries, ‘aşıların’ bulaşıcı hastalıklardan kaynaklanan ölüm oranlarındaki düşüşlerden SORUMLU OLMADIĞINI açıklıyor. Hepsi bir yalandı.
Kaynak: https://x.com/liz_churchill10/status/1841497653005406701
***
İLAÇ VE AŞIDAN MİLYARLAR KAZANAN İLAÇ ŞİRKETİNİN İKİ MAAŞLI ELEMANININ BAŞ ROLLERDE OLDUĞU ÇALIŞTAY, BİLİMSEL BİR TOPLANTI OLAMAZ.
devamı şöyle olmalıydı:
BU ÇALIŞTAY AŞI REKLAMI ÇALIŞTAYIDIR
Aşılama ile hayatımıza giren hastalıklar yok mu, neden bunlardan tek kelime edilmez. neden ha, neden, neden, neden?
Muhterem hocam,
Bu fakir artık bunları ciddiye almıyor.
Bu rakamı her defasında telaffuz ediyor, ne hikmetse 14297 olamıyor.
Bu haberde sizin de atladığınız husus ise; artık o zatın sadece bağışıklama kurulu üyesi olarak belirtilmesi, daha önce başkan idi.
Yeni bir yazı hazırlıyorum, oldukça uzun, nasib olursa ne dolaplar döndüğünü anlatmak istiyorum.
Mehmet beyin de aynen Selim Badur gibi yakın zamanda bir aşı firmasına girmesini tahmin ediyor ve bekliyorum.
Bu beyefendilerin tek derdi HPV aşısını aşı takvimine sokmaktır. Ölümler önleniyormuş hastalıklar bitiyormuş falan filan…. bunlar hikayedir.
İlaç firmalarının içinde bulunduğu hiç bir araştırma ve bilgiye güvenmemek gerekir.
Tümü, bilimsel çalıştay diye yutturulsa da, bilimsellikle alakaları dahi yoktur.
Rakamlara işkence ederseniz sizin istediğini söyler, rakamlar
İstatistikler 3 yalandan biridir.
Unesco’nun geçen aylarda bildirdiğine göre:
Suriyede, çocuklara yapılan Polio aşısından sonra, klinik polio vak’aları çok fazla artmıştır.
Bu toplantı firmalarının, reklam amaçlarından başka bir şey değildir.
Hacettepe gibi saygın bir Üniversitenin isminin bu gibi reklamlarda yer alması halkı aldatmak içindir. Ne acı değil mi?
Vah halimize.
Kafir ağlar şu bizim hali perişanımıza.
Fuzuli
Bu çalıştay aşıları nasıl olur da daha fazla aşı sattırırız çalıştayıdır. Sağlık bakanlığının da işin içinde olması anlaşılabilir bir şey değil.
Bu açıklama yapan kişilerin acaba aşıların etkinliği ve güvenirliliği ile ilgili hangi çalışmaları var?
Tek tek vakaları saymış olmalılar. Bu randomize kontrollü bir çalışmanın sonucu mu yoksa.. varsayım ve tahminlere mi dayanıyor.