DÜNYANIN EN YAŞLI KİŞİSİ HÂLÂ SİGARA İÇİYOR
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Dünyanın en yaşlı kişisi unvanını almaya aday olan Güney Afrika’ lı Fredie Blom’ un 104 yaşında hâlâ sigara içiyor olmasına hiç şaşırmadım (1).
100 seneden fazla yaşamayı kimi çok az uyumaya, kimi çok uyumaya; kimi her gün içki veya kola içmeye, kimi ağzına alkolün zerresini değdirmemeye; kimi her gün yumurtalı domuz pastırması yemeye, kimi her gün balık yemeye; kimi her gün çalışmaya kimi yan gelip yatmaya bağlar.
Bunların dediklerinin kıymeti harbiyesi yok çünkü 100 seneden fazla yaşamanın sırrı genlerde saklı.
Genleriniz dünyaya geldiğinizde bir asırdan fazla yaşamayı sağlayacak vasıfta ise sizin hayat tarzınızın, yediğiniz içtiğinizin hiçbir önemi kalmıyor.
Bu kişiler bizim “muzır” diye bildiğimiz neyi yaparlarsa yapsınlar gene de bir asrı deviriyorlar.
İster viski içsin ister kefir, ister sigara içsin ister temiz hava solusun hiç fark etmiyor, dalya yapıyor!
Fredie Blom’a bir çift sözüm var:
Be adam, bak ne güzel sigara tüttüre tüttüre 100 seneden fazla yaşamışsın.
Kim bilir belki de bunu tütüne borçlusundur.
Şimdi, sigarayı bırakamamaktan şikâyetçi olmanın, strese sıkıntıya girmenin ne âlemi var.
Yak sigaranı, bak keyfine!
100 seneyi devirmenin sırrı genlerde
Yeni bir teknikle yapılan araştırma çok uzun yaşamada hayat tarzından ziyade genlerin daha önemli olduğunu ortaya koydu (2, 3).
PLOS Genetics isimli dergide yayınlanan araştırmada yaşlanmayla ilgili Alzheimer ve kalp-damar hastalıklarının riskini artıran genler incelendi.
Bazı genetik variyantlar bu hastalıkların riskini artırırken bir taraftan da uzun yaşama şansını azaltır.
Önce 90 yaş üzerindeki 5400 ve 100 yaş üzerindeki 600 kişide uzun yaşamayla ilgili genlere bakıldı.
Böyle sekiz gen bulundu ve takip çalışmasında 100 yaş üzerindeki 10000 kişini genleri analiz edildi.
Bunlar içinde dört genin 100 yaşından uzun yaşayanlarda daha yaygın olduğu belirlendi.
Bu dört gen şunlar:
CKDN2B geni hücre bölünmesinde rol oynuyor
APOE geni (Apolipoprotein E) Alzheimer ve kalp-damar hastalıklarıyla ilgili.
SH2B3 geni meyve sineklerinde hayatı uzatıyor
ABO geni kan gruplarının belirlenmesini sağlıyor.
O kan grubunda olanlar uzun yaşıyor ve bunlarda kanser ve koroner kalp hastalığı riski daha az, kötü kolesterol seviyeleri daha düşük.
Hücre bölünmesini düzenleyen CDKN2B geni de asırlıklarda daha yaygın idi.
Hücresel yaşlılık, biyolojik yaşlanmanın bir parçasıdır ve normal diploid hücreler bölünürken meydana gelirler ve hücre yaşlanmasını önleyen bir gen uzun yaşamanın da anahtarlarındandır.
Gelelim neticeye
Genleriniz uygun değilse 100 seneden uzun yaşama şansınız yok denecek kadar az.
Hele de Fredie Blom’a bakıp uzun yaşayacağım diye sigaraya başlamanın veya içmeye devam etmenin sadece zararı olur, unutmayın.
Böyle müthiş genlere sahip olmayan “sıradan insanların” uzun ve hastalanmadan bir ömür sürmesi “adam gibi yaşamakla” yani sağlıklı beslenmekle, yeteri kadar hareketli olmakla ve sigara-alkolden uzak durmakla mümkün olabilir.
Kaynaklar:
1. https://www.bbc.com/turkce/44285968
3. http://journals.plos.org/plosgenetics/article?id=10.1371/journal.pgen.1005728
***
EK 1 (30.5.2022): Araştırmacılar, yaşları 11 ile 86 arasında hiç sigara içmeyen 14 kişinin ve 44 ile 81 yaşları arasındaki 19 sigara içen kişinin akciğerlerini kaplayan hücrelerdeki mutasyonları karşılaştırdı. Sigara içenler 116 paket yılına kadar tütün kullanmıştı. Bir paket yılı, bir yıl boyunca her gün içilen 1 paket sigaraya eşittir. Akciğer hücreleri, kanserle ilgisi olmayan testler yapılan hastalardan toplandı.
Albert Einstein Tıp Fakültesi’nde profesör ve bağlı Montefiore Tıp Merkezi’nde göğüs hastalıkları uzmanı olan çalışmanın ortak yazarı Dr. Simon Spivack, “Bu akciğer hücreleri yıllarca, hatta on yıllarca hayatta kalır ve bu nedenle hem yaş hem de sigara ile mutasyonları biriktirebilir. Tüm akciğer hücre tipleri arasında, bunlar kansere dönüşme olasılığı en yüksek olanlar arasındadır.” dedi. Araştırmacılar, yaşlandıkça sigara içmeyenlerin akciğer hücrelerinde mutasyonların biriktiğini, ancak sigara içenlerin akciğer hücrelerinde önemli ölçüde daha fazla mutasyon bulunduğunu buldular. Bulguları Nature Genetics dergisinde 11 Nisan’da çevrimiçi yayınlandı .
Dr.Spivack bir üniversite haber bülteninde, “Bu deneysel olarak, sigara içmenin daha önce varsayıldığı gibi mutasyonların sıklığını artırarak akciğer kanseri riskini artırdığını doğrulamaktadır. Bu durum, muhtemelen sigara içmeyenlerin çok azının akciğer kanserine yakalanmasının bir nedeni iken, ömür boyu sigara içenlerin %10 ila %20’sinin akciğer kanserine yakalanmasının nedeni budur.” dedi.
Araştırmacılar ayrıca, sigara içilen yıl sayısı arttıkça akciğer hücre mutasyonlarının sayısının arttığını ve muhtemelen kanser riskini artırdığını buldular. Bununla birlikte, hücre mutasyonlarındaki artış, 23 paket yıllık maruziyetten sonra durdu. Dr. Spivack, “En ağır sigara içenler en yüksek mutasyon yüküne sahip değildi. Verilerimiz, bu bireylerin daha fazla mutasyon birikimini bastırmayı başardıkları için yoğun sigara içmelerine rağmen bu kadar uzun süre hayatta kalabildiklerini gösteriyor.” diye konuştu.
Kaynak: https://medimagazin.com.tr/guncel/neden-bazi-sigara-icenler-akciger-kanseri-olmaz-100160
***