İnsanların acılarını dindiren, rahat nefes almalarını, sağlıklı yaşamalarını sağlayan, dertlerine deva olan modern tıbbın giderek insanları hasta eden bir sisteme dönüştüğünü fark edenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Ticari modern tıp uygulamalarına karşı çıkanlar kervanına Hint kardiyologlar da katıldı. Darısı bizimkilerin başına!

Ülkemizde imkânlar o kadar arttı ki, artık 19 yaşında kalbi ağrıyan, kalbi sıkışan bir genç kıza cart diye “tomografi” çekilebiliyor. Hasta ilgiden memnun, doktor iyi bir şey yaptım zannediyor ama işin aslı hiç de öyle değil. Meslekdaşlarımı, halkı ve idarecilerimizi uyarıyorum: “Daha fazla tıp daha iyi tıp demek değildir”.

Kan sulandırıcı ilaç Pradaxa’ nın dozunun kan seviyelerine bakılarak ayarlanması gerektiği bilindiği hâlde, daha çok satış yapmak için bu verilerin gizlendiği tespit edildi. Endüstrinin tek hedefi daha fazla ürün satmak daha fazla kâr etmektir; bu uğurda hiçbir fedakârlıktan kaşınmaz. Uyanık olması gereken doktorlardır!

Daha fazla ilaç satmak için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan, milyarlarca dolar tazminata mahkûm edilmesine rağmen tüm pazarlama faaliyetlerini “tam gaz” yürüten endüstri, ürünlerini tenkit edenleri susturmak için de elinden geleni ardına koymuyor. Dev ilaç üreticisi MSD, kolesterol ilacı hakkında menfi görüş bildiren doktoru korkutmaya kalktı.

Tedavi başarısı için hastaların doktorlarıyla karşılıklı sevgi-saygı ilişkisi içinde olmaları çok önemli. Modern tıbbın en büyük yanlışlarından biri, hekimliğin bilim olduğu kadar bir sanat olduğu gerçeğini görmezden gelmesidir. “Yazdığı ilaca plasebo etkiyi de ilave edebilmek hekimliğin sanat kısmıdır.” sözünü her doktor şiar edinmeli.