D VİTAMİNİ “ALINMAMASI GEREKEN VİTAMİNLERDEN BİRİDİR”

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Steven Salzberg, daha önce vitamin C, vitamin A ve beta-karoten, vitamin E, vitamin B6 ve multivitaminleri “Alınmaması gereken 5 top vitamin” olarak bildiren bir yazı kaleme almıştı (1).

Salzberg yeni makalesinde listesine yeni bir vitamini ekliyor.

Bu, “USA’ da yaşlı erişkinlerin yarısı tarafından yutulan” ve bizde de meftunları her geçen gün çığ gibi artan D vitamininden başkası değil.

Steven Salzberg’ in “Almamanız gereken 6 top vitamin” başlıklı yazısını tüm vitamin hapı tuzağına düşüp avuç avuç hap içerek sağlıklarına zarar verdiklerinin ve birilerini zengin ettiklerinin farkında olmayanların dikkatle okumasında fayda var (2).

Muharrir Steven Salzberg bizdeki gibi endüstri dostu haber yapan, ansiklopedi bilgilerini haber diye yutturmaya çalışan bir gazeteci değil.

Salzberg, USA’ nın Johns Hopkins, Maryland, Yale ve Harvard gibi üniversitelerinde önemli çalışmalara imza atmış olan, yayınlanmış 200’ den fazla gerçek manada bilimsel araştırması olan bir bilim adamı.

Ünlü dergi Forbes’ te insanların sömürülmelerine yol açanlara karşı “sahte bilim savaşçısı” adıyla (Fighting Pseudoscience) olarak makaleler kaleme alıyor.

Neden D vitaminine hayır?

Salzberg’ in, D vitaminini “alınmaması gereken vitaminler sınıfına sokmasına gerekçe olarak üç önemli makaleyi dayanak gösteriyor.

BİR: Philippe Autier ve arkadaşlarının 450 araştırmanın analizinden ulaştıkları sonuç şu (3):

Kalp hastalıkları, obezite, ruh hastalıkları, multipl skleroz (MS) ve metabolik hastalıklar gibi D vitamini düşüklüğü ile ilişkilendirilen hastalıklarda D vitamini takviyesi bir işe yaramıyor.

D vitamini takviyesinin hastalıkların ortaya çıkması, ağırlığı ve klinik seyirleri üzerine bir etkisinin olmaması bizi D vitamini seviyesindeki varyasyonların hastalıkların sebebi değil sonucu olabilecekleri hipotezine götürüyor.

Kanda yapılan D vitaminleri ölçümleri ile hastalıkların birlikteliği illiyeti göstermiyor.

D vitamini düşüklüğü bu hastalıklardaki enflamasyonun sonucu olabilir.

D vitamini düşüklüğü bir hastalığın sebebi değil, sonucudur: “Low vitamin D was the result of poor health, not the cause!”

İKİ: Ian Reid ve arkadaşlarının Lancet’ deki çalışması ise D vitamini ve kemik sağlığı arasındaki ilişkiyi masaya yatırıyor (4).

4082 kişi üzerinde gerçekleştirilen 23 araştırmanın analizi, D vitamini takviyesinin özel bir risk faktörü olmayanlarda bir şe yaramadığını gösteriyor.

D vitamini takviyesi açıkça söylemek gerekirse paranın çöpe atılmasıdır: “Vitamin D supplements, to put it plainly, are a waste of Money!”

ÜÇ: Üç büyük araştırmanın analizinin yapıldığı “Yeter artık: Vitamin ve Minerallere Boşuna Para Harcamayın” başlıklı makaleden çıkan sonuç şu (5):

Takviyelerin çoğu kronik hastalıkları veya ölümü önlemez, kullanılmalarının gerekçesi yoktur ve bunlardan uzak durulmalıdır: “Most supplements do not prevent chronic disease or death, their use is not justified, and they should be avoided.”

D vitamini Stockholm Sendromu’ na yol açıyor olabilir

D vitaminine bir kere başlayanların kısa zamanda bu vitamine büyük bir aşkla bağlandıklarını görüyorum.

Bu öyle böyle bir aşk değil; tam bir karasevda!

Gözleri kör, kulakları sağır ediyor, D vitaminine karşı en küçük bir tenkit bile bunların akıllarını başlarından alıyor, adeta “dellendiriyor”.

D vitamininin, içtiği kişileri Mecnun’a döndürmesini bir tür Stockholm Sendromu olarak görüyorum.

Psikiyatr Nils Bejerot tarafından adlandırılan Stockholm Sendromu, ismini 1973 yılında İsveç’in başkenti Stokholm’de yaşanan bir olaydan almaktadır.

Banka soyguncusu tarafından altı gün boyunca rehin tutulan bir kadın, soyguncuya duygusal olarak bağlanır. Serbest kaldığında soyguncuyu savunmakla kalmaz, nişanlısını terk ederek kendisini rehin alan banka soyguncusunun hapisten çıkmasını bekler (6).

Gelelim neticeye

BİR: Bilerek veya bilmeden, körü körüne D vitaminini savunanların yaptıkları “pseudoscience” yani sahte bilimdir.

İKİ: Aşktan gözleri kör olmuş D vitamini meftunlarının bu bilimsel gerçekleri kavrayabileceğini sanmıyorum.

ÜÇ: D vitaminine bağlı Stockholm Sendromu’ nun önlenmesi ve tedavisi ancak “adam gibi beslenme” ile mümkündür.

Steven Salzberg kimdir?

I’m the Bloomberg Distinguished Professor of Biomedical Engineering, Computer Science, and Biostatistics at Johns Hopkins University. From 2005-2011 I was the Horvitz Professor of Computer Science and Director of the Center for Bioinformatics and Computational Biology at the University of Maryland, College Park. Before joining UMD, I was at The Institute for Genomic Research, where I sequenced the genomes of many bacteria, including those used in the 2001 anthrax attacks. At TIGR I was part of the Human Genome Project and the co-founder of the influenza virus sequencing project (which is when I first learned of the anti-vaccine movement). My research group develops software for DNA sequence analysis, and our (free) software is used by scientific laboratories around the globe. I did my B.A. and M.S. at Yale University, and my Ph.D. at Harvard University, and I have published over 200 scientific papers. Follow me on Facebook or Twitter (@stevensalzberg1), or just subscribe to my alternate blog, http://genome.fieldofscience.com. (1).

Kaynaklar:

1. http://www.forbes.com/sites/stevensalzberg/2013/10/07/the-top-five-vitamins-you-should-not-take/#587b9ea41708

2. http://www.forbes.com/sites/stevensalzberg/2014/01/13/the-top-six-vitamins-you-shouldnt-take/#3ddbb9484ba4

3. http://www.thelancet.com/journals/landia/article/PIIS2213-8587(13)70165-7/abstract

4. http://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140-6736(13)61647-5/abstract

5. http://annals.org/aim/article/1789253/enough-enough-stop-wasting-money-vitamin-mineral-supplements

6. https://tr.wikipedia.org/wiki/Stockholm_sendromu

Yazı için 19 yorum yapılmış:

  1. nimet koçak dedi ki:

    kemik erimesi ( menopoz sonrası) için ca ve D vit. alanlar için bu makalenin içeriği geçerli değildir umarım

  2. Mokan Yağlar dedi ki:

    aaa olur mu hiç hocam ben her sabah güne 5 ampül d vitamini içerek başlıyorum ayrıca her akşam da 7-8 tane d vitamini iğnesi oluyorum aldığım d vitamini haplarınıysa hiç saymıyorum aklıma geldikçe atıyorum ağzıma 3-5 tane leblebi misali. çok sağlıklıyım öyle böyle değil.
    hem şimdiye kadar hiç d vitamini toksisitesi gösterilmemiştir, benim d vitaminim 3589 eşimin de 7673 ikimiz de turp gibiyiyiz maşallah.
    yaşasın d vitamini yaşasın karatay hocamız!

  3. Mehlika dedi ki:

    Değerli hocam size hak vermeyi çok isterdim d vit konusunda. Sağlam beslenme ile d vit vs gerek olmayacağını söylüyorsunuz. Onu da denedik. Aynı akılda bir doktora uyup bütün takviyelerimi bıraktığımda iki ayda d vitaminimin düşmüş olmasından bi haber, tekrardan ve sürekli kusmaya başladığım, gözlerimin yine çöktüğü ve yine halsizlikleriminin başladığını ağrılarımın geri geldiğini bilmenizi isterdim. Hatta kısa süre sonra Canan hocaya gidip tekrardan hem de doping reçeteyle döndüm. Tamı tamına bir ayda şikayetlerimin bittiği gibi kullandığım ve 17 sene boyunca bırakamadığım antidepresanımı dahi bırakmıştım. Aah Ahmet hocam aah. Bu söylemlerle nereye varacaksınız hepvbirlikte merak ediyoruz Canan hocanın şifa bulan hastaları olarak?!…

  4. onur dedi ki:

    ben de d vitamini içiyordum, bu yazıdan sonra boşuna içtiğime inanıyorum. Kalanları çöpe atacam.

  5. Mustafa Güner dedi ki:

    Kolesterol haplarına, çekapa karşı çıkanların her gelenden birkaç bin liralık tahlil (gıda tolerans testi olmadan olmaz ha) isteyip kavonoz kavonoz d vitamini balık yağı koenzim hapları yazması ne iştir?

  6. FACEBOOK yorumları:

    Ahmet Uzun
    Hocam, peki bu güne kadar aldıklarımızı nasıl geri verebiliriz ?

    ***

    Tülay Sözanlar
    Üffff……karar verin artık ya!Sayin Karatsy la aynı çatı altında ayrı fikirlerle yaşayan ebeveynler gibisiniz.Biz cocuklarinizi dusunun bari.Biri diyor 100ün üstünde olsun,diğeriniz almanıza gerek yok.Sıkıldık artık yani.Ya susun yada doğru konuşun.

    ***

    TC Öznur Akıncı
    Hocam bir karar verin artık birinizin dediği birisini tutmuyor.Yaşadığımız süreçte insanların aklı Allah bullak zaten

    ***

    TC Mustafa Ergünoğlu
    Adam gibi beslen hep bunu söylüyor. Yanlış bir şey yok ki.
    Nur Elif · Havva Erşan ve 1 diğer kişi ile arkadaş
    canan hoca alın diyor siz almayın. bu ne be. bi karar verin artık

    ***

    Rezzan Esen Öge
    Güvenmek yada güvenmemek işte asıl mesele bu ?

    ***

    Cemalettin Aşır
    Aklınız allak bullak olmasın.

    Doğadaki diğer canlıları gözleyin, onlar yiyeceklerini doğada buldukları gibi yerler.

    Doğadaki canlılarda, insanların yiyeceklerine bağlı olarak yakalandığı kronik hastalıklar (şeker, tansiyon, kalp krizi) olmaz.

    Mümkün olduğunca işlenmemiş yiyecekler tüketmek, sakin yürüyüşler yapmak, stresi kontrol edebilmek, güneş ışığından yararlanmak sağlıklı olabilmek için yeterli olacaktır.

    ***

    Rezzan Esen Öge
    Iyi gunler.Saglikli besinler artik pzarda bile cok az.Hadi biz beslendik cocuklar ve torunlari nasil karuycaz.Bakiyorum torunlara seker bagimlisi olmuslar.Bu tehlikeli bir yiyecek diyorum.Ama cok guzel anane nadil tehlikeli olur diyo.Ayarlamak zor.Ana okullarinda haftada 2 gun dogum gunu hep sekerli.Alistilar. ? ? ?

    ***
    Nihal Selenbaş Barcık
    Kesin netice ne sayın hocam…..sizce iyi beslenme mi… Vitamin mi!!!!! Yediğimiz bazı besinler proteinler birbirine zıt ve içindeki vitaminleri eritiyor…kısa ve net söyleyin.. Kullanalım mı kullanmayalım mı. Günlerdir bu konu üstüne haber yazıyorsunuz.
    Süreyya Tayyar Daha once kendisi de canan hoca ile aynı fikirdeydi şimdi ne oldu da ayrıştılar.

    ***
    TC Öznur Akıncı
    Hergün fikir değiştiriyorlar.Canan Karatay 1 numara ? ?

    ***
    TC Salih Zeki Turgay
    D-vitamini takviyesi alan kişiler hastalanmayinca eskisi gibi ilaç satamayacaklarindan telaslanan ilaç firmalarının yazdirdiklari bir yazı olduğu görülüyor. Değerli öğrencim bu işleri uzmanına bırakman daha iyi olur.

    ***
    Süreyya Tayyar
    İlac firmalarında güzel teklif geldi demek.

    ***
    TC Öznur Akıncı
    Ben şahsen Canan hocanın dediği gibi takviye yaptım çok farklılık hissediyorum Canan hn 1 numara halk İÇİN halktan yana çok seviyorum ❤ ❤ ❤

    ***
    Cankat Tulunay
    Bu yazının ilaç firmalarını nasıl desteklediğini anlamadım? D vit kullanın demiyor, aksine kullanmayın diyor. Sizin anladığınız herhalde kişiler D vit kullanmayınca hasta olacak ve ilaç firmalarıda ilaç satacak??? Ölme eşşeğim ölme… Bu ülkede FEYÖ de inanan binlerce kişi var, bazıları da Canan hocaya inanabilir..

    ***
    Ali Rıza Yiğitoğlu
    D vitamininin en büyük kaynağı gunestir. 280 gün yilda güneş olan ülkemizde neden D vitamini takviyesini alalim ki ? Aslinda Canan hoca mutlaka alin demiyor. Güneş ışınlarının az olduğu ulkelerde et ve karaciğer , balik tuketimi çok fazla. ornegin Norveç.
    Benim meslegim ddgil ama ülkemizde yasanilanlar, her alanda olduğu gibi sağlık alaninda da tan rezalet. hiçbir bilimsel standart yok. Ben, omega 3 dışında tümünü doğal besinlerden aliyorum.

    ***
    Umut Kemal Türe
    2 liraya ampul alıyorduk bu yazılardan sonra daha az renkli cici kutularda daha az dozajlı ürünlere misli misli fiyata satacaklar

    **
    Erkan Biçakci
    D Vitamininiz eksik cikiyorsa vucudunuz damarlarinizin tikanmamasi icin kendisini korumaya alarak D vitamini oraninizi dusurmustur..Cunku D vitamini K vitamini ile Kalsiyuma donusur ve vucudunuzun kemikler dahil ihtiyacini karsilar.. K vitamini et, yumurta vs de bulunur..Sonuc; sadece D vitamini takviyesi damar tikanikligi sonucu olumunuze neden olabilir !!

    ***
    Süreyya Tayyar
    d vit.100’e kadar cıkması gerekir diyorlar

    ***
    Ümit Ümit · 2 ortak arkadaş
    Canan karatay hocanın tam zıttı hadi hayırlısı biz kime neye inanıcaz kala kaldık

    ***
    Meryem Öz
    D vitamini düşüklüğü bir hastalığın sebebi değil, sonucudur….

    Çok haklısınız Ahmet Rasim Küçükusta hocam bende D vitamini, omega3, K2 vitaminin (ki bunlar canan hoca bendelerinin tavsiyesi) hepsini kullandım.. hiçbir etkisini görmedim… sizin dediğiniz gibi ADAM GİBİ BESLENMEK… gerisi hikaye…

    ***
    Ferdiye Yesilbag
    Hocam pekiyi yazımlarınız D vitaminim düşük nereden karşılıyacağım birde yazılarınız destan gibi kısa ve öz yazarmısınız Teşekkürler

    ***
    Meral Özkan
    Hocam ben 17 yıl önce rektum cea gecirdim 8 ay kolostomi torbası kullandım.Tabiki bunun yanında kemoterapi,radyo terapi aldım ama hiç bir zaman eksra vitamin kullanmadım.Ayrkıca yannelerimizin ve ninelerimizin beslendikleri gibi beslendim dısardan ve pakete girmiş birsey tüketmedim.tencere yemeği bol sebze ,meyve,balık,çok olmamak kaydıyla et ve sakatat yedim çok şükür sağlığım yerinde

    ***
    Nilüfer Başol
    Kime inanacağımızı şaşırdık…

    ***
    Fethullah çelik
    Gıdaların doğal seyrinde üretilip piyasaya arz edilmesi devlet politikası olmalı maliyeti ne olura olsun bunu sağlamalı yoksa hastalıktan ve mecburen ilaç kullanmaktan kurulamayız … sanayileşmiş şehirlerde zamanla yarış var koşturmaca var markette ne bulursa onu almak zorunda kalan bir toplum…

    ***
    Nisa Nadire
    Hocam bu zahmet cevap yazsanız böyle kaçak güreş metin birde karınca yazısından vazgeçin bizahmet

    Koray ünsay
    Aman hocam,karatay ve müridleri bunu okuyunca dellenecek yine…?

    ***
    Irfan Kök
    Hoca kendi yazmıyor bu yazıyı,yabancı araştırmacıların dergilerde yayımlanan yazılarını kendi web sayfasına,kaynaklari ile birlikte kopyalayıp bizimle paylaşıyor.bizler hangi Tıp hekimine inanalim ???

    ***
    Zehra Kahyaoğlu
    Yazınız bilimsel değil.Alay içerikli.Beslenmeyle tamamlansaydı güneşe ne gerek vardı.Bari gúneşe çıkmayı önerseydiniz daha akılcı olurdu.Bebeklikte başladığımız ve birçok insanda eksik olan D vitamini düşmanlığınızın temelinde ne var?Klasik ezberci eğitim?Ya da ilaç firmaları?

    ***
    Ahmet Oğuz
    “Salzberg, USA’ nın Johns Hopkins, Maryland, Yale ve Harvard gibi üniversitelerinde önemli çalışmalara imza atmış olan, yayınlanmış 200’ den fazla gerçek manada bilimsel araştırması olan bir bilim adamı.” Bence adamın referans bilgileri ne mal olduğunu ortaya koyuyor. Sizin big farma konusunda hassas olduğunuzu düşünüyordum. Bunların borozanlarını üflemeye başlamışsınız. Bu kadar güvenilmez referansları olan birisi D vitamini etkisiz diyorsa özellikle üzerinde durmak lazım bu vitaminin. Sizde bunlara alet olmayın bağımsız araştırmaları öne çıkarın bence.

    ***

    Deniz Türk
    Canan Karatay da d vitamini alın diye bağırıyor ne yapacağımızı şaşırdık.

    ***
    Deniz Türk
    Karatay bütün hastalıkların altında d vitamini eksikliği var diyor.3000den fazla geni etkilediğini söylüyor.Kime inanacağımızı şaşırdık

    ***

    İrem Kaşıkcı
    Hocam birazda akcigerde sönmeden bahsedermisiniz

    ***
    Kerem Ercan
    Kafayı yicem ya siz Canan hocayla kanka değilmisiniz oturun konuşun Bir ortak bildiri yayımlayın onu tatbik edelim

    ***
    TC Nuray Atay Kaya
    Bu konuda kafamızı karışırdınız. Lütfen Canan hoca i ve ümit Aktaş ile bir ortak karar verseniz de bizde ne yapacağımızı bilsek.. Ayrıca bizi kobay gibi kullanmayın neden bir zaman iyi olan sonra kötü oluyor. Lutfen dogrulari istiyoruz. Hipokrat yeminine sadık kalın.

    ***
    Gülsen Aslan Baltaş
    Bende d vitamini eksikliği vardı kollarım bacaklarım çok ağrıyordu sürekli yorgunluk halsizlik vardı 5ampul kullandıktan sonra bu şikayetlerden eser kalmadı. Şimdi bunları okuyunca da kafam karıştı?

    ***
    Aycan Gürkök Şenbaba
    Bu sayfanın verçekten ahmet rasim küçükustaya ait old na eminmisiniz. Bazı paylaşımlar hiç hocanın söylemlerine benzemiyo

    ***
    Filiz Avanoğlu
    İnsanları çok yanlış yönlendiriyorsunuz, kas zayıflığı, kas yırtılması halsizlik vs. bir çok sağlık problemlerimden d vitamini eksikliğimi normal düzeye çıkardıktan sonra kurtuldum. Çağımızdaki bir çok hastalıkların sebebi d vitamini eksikliği diyor Canan karatay hoca. insanlar sürekli ilaç kullansın hastalansın diye bunu ilaç firmaları gizliyorlar.

    ***
    Nazlı Kameroğlu Boztepe
    Ahmet Rasim Hocam iyi ki varsınız siz !

    ***
    Semra Gözüpek
    Artık bir karar verin yahuu

  7. faik dedi ki:

    Şehirlere vitaminler yağardı
    Biz durmadan sevişirdik

  8. ZAFER CAN dedi ki:

    hocam, en başta şunu belirteyim, çok takdir ettiğim ve takip ettiğim birisiniz çünkü ben kendi mesleğimin de, tıbbın da “modern” olanından nefret eden biriyim… ama şunu anlamıyorum: tıptan uzak (harika) sağlıklı yaşam diyorsunuz ama tahminimce yüzlerce çalışma vs vs gibi ifadelerle tanık gösterdiğiniz çalışmalar o “modern” zihniyete ait… eğer öyle ise, ben kesinlikle inanmıyorum… siz nasıl inanıyorsunuz? onu da anlamıyorum… şöyle olamaz mı? “o zihniyet, 3 tl lik d vitamini ile hallolabilecek sorunların o kadar ucuza hallolmasını istemiyor!” hocam, bence kesinlikle öyle!… omega 3 + d vitamini, ayda sadece 60 tl!… k2 vitaminini de ekledik mi eder 120 tl… günde 1 paket sigara ise ayda 300 tl… 1 saat psikolog 400 tl… erken teşhis için yapılacakları ise ben bilmiyorum… sizce o kaç tl?… özetle; neden ayda 3-5 tl olan çok ucuz d vitamini için birilerinin cebini doldurmak diyorsunuz? ben sağlığım için ayda 60 tl ye omega 3 alıyorum, almayayım mı?… siz neden bu konuya bu kadar çok değiniyorsunuz? kim ne derse desin, ben; birincisi “sağlıklı beslenmenin asla mümkün olmayacağını kesinlikle bilen biriyim” KESİNLİKLE! … artık sağlıklı beslenme diye bir şey yok!… benim mesleğim o!… ikincisi, vitamin vs katkılarını kötüleyenleri de ciddi biçimde art niyetli buluyorum çünkü o kişiler bu kadar ucuza sağlıklı olmamızı ASLA İSTEMEZLER!… doğal yollardan d vitamini sorun değil, geçiyorum onu… doğal yollardan omega 3 ve K2 vitamini mümkün değil!… şöyle mümkün; yeterli omega 3 e ulaşana kadar, vücudunuz zehirle dolar… siz doğru düzgün besleniyor olabilirsiniz ama unutmayın bu halk için mümkün değil hocam! yapmayın bunu… harika bir hocasınız ama bu bilgilendirmelerinizi ben çok doğru bulmuyorum… sağlıklı beslenmeye çalışacak okuyucularınız diye gerçekten çok korkuyorum…

  9. Dr. HARUN dedi ki:

    Ahmet hocam ellerinize sağlık bazı ekran gülü olmuş kimseler gibi üfürükten teyyare sallamıyorsunuz, belgelerle çatır çatır gerçekleri ortaya koyuyorsunuz. Sağlıklı yaşıyoruz tarikatına da birilerinin dur demesi şart olmuştu artık.

    D vitaminini iğnelerle, haplarla, kapsüllerle zoraki bir şekilde anormal düzeylerde tutmanın manası nedir? Bir k2 hapı yutunca bütün sorun halloluyor mu bu kadar basit mi? Kanınızda dolaşan o kadar başı boş kalsiyum kalbinizi damarlarınızı mahvediyor haberiniz olsun. 50-100 mcg k2 ile o kadar kalsiyumun hepsi kemiklere, dişlere mi yönleniyor zannediyorsunuz, bu kadar basit mi bu iş? k2’yi vücutta zaten bakteriler üretiyor, dışarıdan alacağın o hap bir anlam ifade etmez. Bir k2 hapı içtim tamam artık kalsiyumla ilgli sorunum kalmadı falan diye düşünüyorsanız kalp krizine davetiye çıkartıyorsunuz. O içtiğiniz k2 belki %5 etki eder daha fazla değil.

    Bir de dikkat edin d vitamini kullanımını kesince vücut hızla nasıl atıyor o fazla vitamini dışarıya. Onlar da zannediyor ki vücut ihtiyaçtan hepsini tüketiyor ondan bırakınca hızla düşüyor d vitamini. Oysa vücut kendisini savunuyor orada zarar görmemek için hızla düşürüyor d vitamini seviyesini. Ama bazıları sürekli haplarla, iğnelerle bilmem nelerle baskılıyor vücudu ve d vitaminine boğuyor. Oysa garibim vücut çırpınıyor o fazla vitamini atabilmek için dışarıya. Yazıktır yapmayın bunu kendinize.

  10. Eyüp sabri dedi ki:

    Ahmet Hoca, bilimsel verilere dayanarak yorum yapan biri. Her söylediğinin doğru olduğunu iddia etmiyor, dediğimi uygulayın da demiyor, o tartışma açmaya çalışan biri. Sadece düşünmemizi evet kafamızı çalıştırmamızı istiyor. isteyen balık yer isteyen hap yutar, isteyen güneşlenir isteyen hap yutar… Bu onu ilgilendirmiyor. Bence işin özü ve esası budur. Hapa devam Zafer bey, mutlu olun.

  11. m.ş. dedi ki:

    D vitamini düşüklüğü vücudu koruyan bir mekanizmadır. D vitamini yutmak zokayı yutmaktır.

  12. münevver dedi ki:

    Haplarımızla mutlu mesut yaşıyorduk aklımızı karıştırdınız. şimdi daha çok d vitamini balık yağı hapı almamız gerekecek. iyi halt ettiniz

  13. Asistan doktor dedi ki:

    Vitamin hapı balık yağı hapı ve bunun gibi ürünleri kullananların belki birkaç tanesi gerçek anlamda bunlardan fayda görüyor olabilir ama çoğu da bunları gereksiz alıyor. İnanılmaz boyutlarda bir israf var. Bu bakımdan Ahmey hocama katılıyorum, sanıyorum kendisi de bunu anlatıyor veya ben öyle anlıyorum.

  14. Mehlika dedi ki:

    Ahmet hocam, gördüğüm üzere, Sağlıklı Yaşıyoruz tarikatı gösterdiğiniz kaynakları reddetmekle kalmamış, bir de karşıt görüşlü kaynaklar eklemişler. Üstüne üstlük ” D vitaminiyle ilgili görüşlerine itibar etmemiz mümkün değildir” falan diyorlar.. Steven Salzberg kim değildir ya da kim olamaz, Bir bakalım mı? Ne dersiniz? https://www.facebook.com/saglikliyasiyoruzcom/photos/a.307180999391637.68423.307166446059759/1066664773443252/?type=3&theater

  15. ZAFER CAN dedi ki:

    tabii ki isteyen istediği gibi yaşar, isteyen balık yer, isteyen hap yutar… ahmet hocanın bilimsel veriler üzerinden yorum yaptığını ben de yazmıştım zaten eyüp sabri bey… zaten sorun da burada ya!… ben tıp bilimine inanmıyorum… ben kendi mesleğimin bilimine de inanmıyorum çünkü… benim mesleğimin bilimine göre “gdo zararsız!” bazı bilimsel çalışmalara göre “küresel ısınma yok” yine bazı bilimsel çalışmalara göre “kolesterol hapları yutulmalı” daha sayayım mı? mesela güneş aşırı kanserojen! ve bol bol krem sürmeniz lazım… bilimsel verilere göre, belli aralıklarla envai çeşit cihaza girip çıkmanız, yüzlerce defa da kemoterapi almanız gerekiyor eyüp sabri bey… binlerce bilimsel çalışmaya göre bol bol beyaz et tüketmemiz gerekiyor… buyrun tüketin bol bol… yumurta asla yenmemeli bilimsel çalışmalara göre… ve çocuklarımıza bütün aşıları eksiksiz yaptırmalıyız yine bilimsel olarak… ben size bilimsel çalışmalara göre “sağlıklı beslenme” adı altında vücudunuza girenleri sayayım mı?… o da beni ilgilendirmiyor, dileyen omega 3 ihtiyacını balık, semizotu ve keten tohumu ile karşılasın… ama unutmayın sakın; balık deniz balığı olacak… akdeniz, karadeniz vs den tutulmamış olacak… işlenmemiş olacak… aluminyum kutuda yada folyoda olmayacak, ağır metal içermeyecek… ketene zehir, semizotuna azot atılmamış olacak… semizotunuz foseptik içinden toplanmamış olsun, etiketine bakın, yazar orada… tıp biliminin önerilerine sadık kalan anne adayının bebeğini düşürmemesi büyük bir mucizedir… eğer bir anne adayı, hap yutmamak adına folik asiti meyve sebzeden alırsa mesela, o bebek biraz zor doğar… daha da kötüsü, doğar!… hap yutmamak adına, anne adaylarına tavsiye edin, burada hekimler de var, bol bol yeşil yapraklı sebze ve turunçgil tüketsinler!!! (sakın ha)… folik asit hap olarak alınmalı, asla beslenme önermeyin… eğer folik asit hap olarak işe yarıyorsa, omega3 neden yaramasın?

  16. eyüp sabri dedi ki:

    Sizin için sadece “ne yerse yesin” denebilir. Siz “olmuşsunuz” beyefendi.

  17. ZAFER CAN dedi ki:

    valla bakın ben birilerinin sadık savunucularından da değilim, körü körüne birilerine saldırmaya çalışan biri de değilim… boş boş zırva şeyler yazan biri hiç değilim… avuç avuç hap yutturan, insanları gerekli gereksiz kesen yada cihazlarla durmadan tarayan hekimlerden gına gelmişti zaten, şimdi de “sağlıklı beslenme” yi diline dolayan hekimler de onlara katıldı artık. ben açıkça görüşlerimi yazıyorum ve ahmet hocanın sayfasında saygısızlık yapmamak için sadece “biliyorum” diyorum tırnak içinde. ben midenizden geçen her şeyi çok iyi biliyorum! bu konuda resmen sıkı fanatiği olduğunuz bütün hekimlerden çok daha iyi biliyorum, ahmet hoca da dahil olmak üzere hepsinden daha yetkili ve sorumluyum… birilerinin yaptığı çalışmalar üzerinden değil, kendi ölçtüklerimi yazıyorum… elime sürekli gelen “il il gıda raporlarını” yazıyorum… “sağlıklı beslenin” diyenlere uyup da sağlıklı olmak için yuttuğunuz her şeyin içinde neler olduğunu bu ülkede en iyi bilenlerdenim bey efendi. konuyu uzatmaya gerek yok, ben hiç olmazsa belli standartlara uymak zorunda olan hayati öneme sahip gıda takviyelerini hap olarak yutmaya devam edeceğim. siz içinde neler neler olduğunu benim çok iyi bildiğim o sardalyaları yemeye devam edin. yada dilerseniz tekstil amaçlı üretilmekte olan ketenin tohumlarını öğütün ve bol bol yiyin kaşık kaşık. o da olmazsa gediz nehri kenarından özenle toplanıp, size pırıl pırıl sunulmakta olan semizotlarını yiyin. irandan gelen ne idüğü belirsiz cevizleri de yiyebilirsiniz… bol bol da güneşlenin. dilerseniz ağzına kadar tuz gölü tuzu ile dolu olan fermente turşuları yiyin. dalga geçmeye de devam edin. ben bu ülkenin sağlıklı gıdaya ulaşması mümkün olmayan onlarca milyonluk gariban halkı adına, onları uyarmak için yazıyorum. bu ülkede sağlıklı gıdaya ulaşabilen kişi sayısı 100 bin bile değil! anlatabildim? umarım… anlamadıysanız, bol bol balığa devam kardeşim en azından iyot da var içinde… bu gariban ülkede; hekimlerin bir kısmı tıp manyağı olmuş, gebelere şeker yüklüyor! bir kısmı da beslenme delisi olmuş, gebe kadınlara yaprak sebzeyi dayıyor! istatistiklerle anlaşılamayan sakat doğumların ve düşüklerin vebali de o hekimlerin üzerindedir. ben bu devletin verdiği maaşımın sorumluluğu altında uyarımı yapıyorum. yahu anlamıyorum sizin gibileri ben! ve çok kızıyorum! ilk yorumumda açıkça yazdım üstelik! “ÇOK SAĞLIKLI OLDUĞUNDAN EMİN OLDUĞUNUZ O MUHTEŞEM BESİNLERİNİZ BİLE SAKAT!” ahmet hocanın gdo başlığı altındaki yumurtayı okuyun!… organik yumurtada bile herbisit var!… derdimizi nasıl anlatalım başka yahu?… kardeşim daha ne yazayım? omega 3 vs vs vs eğer hap olarak bir işe yaramıyorsa, onu kalkıp da beslenerek alacağım diye uğraşmayın!… kalkıp bir de çocuğunuza haftada 2 kere balık filan yedirmeyin… yakında sağlıklı beslenme uğruna gece lambası gibi ışıldamaya başlayacaksınız… gerisi size kalmış… ne haliniz varsa görün…

  18. Işık EREN dedi ki:

    Sayın Hocam D vitamini ile ilgili ve diğer vitaminlerle ilgili ayrıca diğer hastalık tedavileriyle ilgili Tıp Biliminde mutlak doğrunun ortaya çıkartılması ne kadar sürer acaba? Bence Doktorlarin yaptığı hatalaristatistik bilimini doğru yorumlamamaktan kaynaklanmaktadir.Sayın karayay hocayla ayni cati altında olmanıza rağmen ayrıldığınız noktalarda var.Umarım bu işleri çözersiniz.

  19. Tulay dedi ki:

    Zafer Can beye tamamiyle katılıyorum gerçekten söyledikleri öyle doğru ki. Karatay koruyucu tıbba önem veren bir doktor sayesinde toplum beslenme konusunda bilinçlendi yenmesini tavsiye ettiği şeylere dip not düşüyor mevsiminde doğalını buluyorsanız yiyin gibi bazı şeylere insanlar kendileri yorum katsın bu takviyelerin bir zararını henüz görmedim ama faydasınız gördüm bütün kış sağımda solumda grip nezle bronşit olup antibiyotik içen insanlardan bana hastalık bulaşmadı kısaca direnciniz artıyor kolay hastalık bulaşmıyor sadece Boğaz yanması onu da garlara ile geçiştiriyorsunuz bilinçli beslenin “sağlıklı yaşıyoruz.com” takip edin önerilen takviyeleri kullanın güvenmediğiniz et, balık vs tüketmeyin ya da çok çok az yiyin siteyi takip ederseniz daha iyi anlarsınız

Siz de yorumunuzu paylaşın: