BEYAZ YALAN: ÇOK ET YİYENİN ÖMRÜ AZ OLUYOR
Hürriyet gazetesinde Mesude Erşan’ ın “Çok et yiyenin ömrü az oluyor” başlıklı bir haberi var.
Cleveland’ lı Murat Tuzcu Hocamız “kırmızı ete vermiş veriştirmiş“.
Sayın Tuzcu “çok doğru” söylüyor ama bunu “bir gerçeği saklayarak” yapıyor.
Bu tıpkı “Kuran-ı Kerim’ de namaz kılmayın” yazıyor sözü gibi.
Evet “Kuran-ı Kerim’ de namaz kılmayın” yazıyor ama devamı var: “Abdestiniz yoksa!”
Murat Tuzcu’ nun bahsettiği araştırma USA’ da yapılmış bir araştırma ve orada kırmızı et denince anlaşılan “işlenmiş ettir“.
İşlenmiş et sosis, salam, jambon gibi ürünleri kapsar.
Üstelik bunlar “antibiyotiklerle beslenmiş havanların etleridir“.
Biliyorsunuz USA’ da üretilen antibiyotiklerin yüzde 85′ i daha kısa zamanda daha fazla et elde etmek için besi hayvancılığında kullanılıyor.
Antibiyotiklerle, suni yemle beslenen “büyük baş hayvanların” kanı akıtılmadan kesilerek elde edilen etlerini üstelik bir de fabrikada işlendikten sonra yerseniz elbette kalp hastası da olursunuz kanser de.
Oysa merada dağda bayırda otlayan hayvanların özellikle de küçük baş hayvanların etleri sağlıklı yaşamanın olmazsa olmalarıdır, bunlar “kalp dostudur“.
Araştırmalarda adı geçen “kırmız etin” ne olduğunu tarif etmeden kırmızı eti suçlamak en kibar ifade ile “yakışık almamış“.
Prof. Dr. Murat Tuzcu’ nun “Akdeniz Diyeti, balık yiyin, tek çeşit beslenmeyin, paketlenmiş gıda-fast food-tuzlu yemeyin…” tavsiyeleri ise doğru olmasına doğru ama “bir yanlış dört doğruyu götürünce geriye bir şey kalmıyor“.
Gelelim neticeye
Murat Tuzcu bu vesile ile “bilimin insanlarının kandırmak, yanıltmak için nasıl kullanılabileceğine dair harika bir örnek” sunmuş oluyor.
Hürriyet gazetesinin haberi:
Çalışmalarını Cleveland Clinic’de sürdüren kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Murat Tuzcu, et ağırlıklı beslenenlerin daha kısa ömürlü olduğunu söyledi.
Tek bir besin çeşidine ağırlık veren beslenme modellerinin artık önerilmediğini hatırlatan Prof. Dr. Tuzcu, “Gerek sağlıklı insanlarda gerekse kalp ve damar hastalarında kalp krizleri ve inme riskini azalttığı, ömrü uzattığı kanıtlanan tek program Akdeniz tarzı beslenme” dedi.
Antalya’da düzenlenen 30’uncu Kardiyoloji Kongresi’ne katılan Prof. Dr. Tuzcu, tek bir besin ürününe yoğunlaşarak yapılan tavsiyelerin yerine hayat boyu sürdürülebilir beslenme modellerinin önerildiğini söyledi.
Kırmızı et ağırlıklı beslenmenin uzun vadede yararlı olduğunu gösteren hiçbir verinin bulunmadığını, buna karşılık çok yemenin olumsuz etkileri olduğunu gösteren çok sayıda araştırma yapıldığını belirten Prof. Dr. Tuzcu,
“Sağlıklı ve uzun bir yaşam için sebze, meyve ve baklagillerden zengin, beyaz un ve şekerin en aza indirildiği, balığın kırmızı ete tercih edildiği, yağ olarak çoğunlukla zeytinyağı kullanılan Akdeniz beslenme tarzında, paketlenmiş besinlere, hızlı tüketilen yemeklere ve fazla tuza yer yok” dedi.
Kırmızı et miktarı arttıkça kalp ve kanserden ölümler artıyor
Besinlerle ilgili kafa karışıklığını gidermek için veri ve kanıtların değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Tuzcu, ABD’de de yapılan iki araştırmanın önemli bulguları ortaya koyduğunu söyledi.
Araştırmalardan birinde 1976’dan beri yaklaşık 122 bin kadın, diğerinde ise 1986’dan beri yaklaşık 52 bin erkek izleniyor. ABD devletinin desteği ve Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Fakültesi’nin bilimsel organizatörlüğüyle yürütülen bu iki araştırmayla katılımcıların sağlık ve beslenme bilgileri inceleniyor.
Araştırmalarla yanıtı aranan sorulardan biri de “Kırmızı et yiyenlerde kalp damar hastalıkları ve kansere bağlı ölümler daha fazla mı?”
Araştırmalar gösterdi ki yenilen kırmızı et miktarı arttıkça hem kalp hem de kanserden ölümler de artıyor.
Prof. Dr. Tuzcu, “Şişmanlık, harekesiz yaşam, sigara gibi sağlığı olumsuz etkileyen faktörleri de göz önüne alınarak yapılan hesaplamalarla sonucun değişmediği görüldü. Çok et yiyenlerde kalp hastalığından ölüm riski, az yiyenler veya hiç yemeyenlere göre yüzde 40 daha fazla bulundu.
Aslında bu bilimsel çalışma, benzer sonuçlar veren bir dizi başka araştırmadan sadece biri. Buna karşılık çok et yiyenlerin uzun dönemde daha sağlıklı olduğunu destekleyen benzer büyük, bir tek bilimsel araştırma yok” dedi.
Kırmızı et damarı nasıl tıkıyor?
Prof. Dr. Tuzcu kırmızı kalp ve damarları nasıl bozduğunu gösteren ilginç bir araştırmadan söz ediyor.
Sık kırmızı et yiyenlerin bağırsağındaki etobur mikropların eti parçalayıp ortaya çıkardıkları ham maddeler, karaciğer hücrelerinde kısa adı TMAO olan moleküle dönüşüyor. TMAO damar sertliği oluşumunu kışkırtarak kalp krizi, inme ve damar daralmasına yol açıyor.
Sadece bitkiyle beslenenlerin bağırsağında etobur mikroplar aç kaldıkları için yerlerini otobur mikroplara bırakıyor.
Bu kişiler arada sırada et yediklerinde, bağırsaklarında eti parçalayıp küçücük maddeleri açığa çıkaracak mikroplar olmadığı için, karaciğer TMAO imal etmek için gereken hammaddeyi bulamıyor.
Prof. Dr. Tuzcu şunları anlattı:
“Son 10 yılda yapılan hayvan çalışmaları sindirim sistemindeki mikrop topluluklarının şişmanlık, insüline direnç gibi olumsuzluklarla da ilgisi olabileceğini gösterdi.
Cleveland Clinic’de meslektaşım Dr. Stanley Hazen, 5 yıldır sürdürdüğü, Amerikan devletinin desteklediği araştırmalarıyla bağırsaklardaki mikroplarla kalp hastalıkları arasındaki bir ilişki olabileceğini düşündüren sonuçlara ulaştı.
Bu çalışmada antibiyotik verilerek bağırsak mikropları temizlendiğinde TMAO’nun düşmesi ve damar sertliği belirtilerinin oluşmaması bağırsaklarla kalp arasında yepyeni bir ilişki olduğunu haber verdi.
Dr. Hazen ve ekibi hayvan araştırmalarına devam ederken insanlar üstünde de TMAO’nun benzer etkileri olduğunu düşündüren sonuçlara ulaştılar.”
Et yemeyi keselim mi?
Peki eti hayatımızdan tamamen çıkaralım mı? Buna karşılık Prof. Dr. Tuzcu,
“Hayır. Bu araştırmalardan ‘et yemeyelim’ sonucu çıkmıyor. Et önemli bir protein kaynağı. Ayrıca çinko, demir gibi vücuda çok gerekli maddelerden zengin. İşlenmemiş ve çok yağlı kırmızı eti makul miktarda yemek gerekiyor.
Her öğün ve ya hergün bolca et yemenin yararlı olduğunu gösteren hiçbir katın yok. Ama zararlı olabileceğini gösteren birçok bilimsel veri var. İşlenmiş etin (salam, sosis, sucuk vs.) çok aza indirilmesinde yarar var.
Elimizdeki bilgiler etin ve hayvani yağların bolca yenmesinin tavsiye edildiği Atkins, Dukan ve benzeri diyetlerin kısa vadede kilo kaybettirse de uzun vadede sağlıklı sonuçlar doğurmayacağını gösteriyor” yanıtını verdi.
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/saglik/27658231.asp