KOVİD GEÇİRENLERİN AŞILANMASINA VE ÜÇÜNCÜ DOZ AŞIYA GEREK YOK

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Bugünlerde en çok konuşulan mevzuların biri KOVİD geçirenlerin aşı olup olmayacakları ve üçüncü aşının gerekliliği. 

KOVİD geçirenlerin aşı olmalarına gerek olmadığını defalarca belirttim.

Birkaç kronik hastalığı olan yaşlılarda üçüncü doz işe yarayabilir ama elimizde buna ait bir delil yok; araştırılması gerekir.

Üçüncü dozun faydalı olabileceğini gösteren hiçbir delil de yok.

Özetle, bu durumda KOVİD geçirenler aşılanmamalıdır, üçüncü doz aşıya gerek yoktur ama bunları hem de hararetle savunanlar var.

Gelin bunlarla ilgili olarak UCSF’ de enfeksiyon hastalıkları mütehassısı Monica Gandhi’ nin bir tivit dizisine bir göz atalım.

Kaynak: https://twitter.com/MonicaGandhi9/status/1391102821689294849?s=20

Dr. Monica Gandhi diyor ki: 

HAFIZA B HÜCRELERİ

BİR: 1918 grip salgınını atlatan 91-101 yaşları arasında 32 kişinin 90 yıl sonra bu suşa karşı nötralize edici antikorlar üretebilen bellek B hücrelerine sahip olduğu gösterildi.  Kaynak: https://www.nature.com/articles/nature07231

İKİ: Hafıza B hücreleri uzun ömürlüdür ve tekrar ihtiyaç duyulana kadar germinal merkezlerde (lenf düğümü gibi) kalır ve daha sonra patojene karşı nötralize edici antikorlar üretmek için çıkar. COVID-19 aşıları da bellek B hücreleri üretiyor. Kaynak: https://www.researchsquare.com/article/rs-310773/v1

ÜÇ: Lenf düğümü biyopsilerinde aşılamadan sonra güçlü bir şekilde oluşan bellek B hücrelerini gösterildi. Üstelik bunlar sadece başak proteinine karşı değil ve nükleokapsid proteinlerine karşı da antikor üretiyorlar. Kaynak: https://bmcinfectdis.biomedcentral.com/articles/10.1186/s12879-021-06031-9

T HÜCRELERİ

BİR: Faz I / II araştırmaları aşıların güçlü T hücresi bağışıklığı yarattığını gösteriyor. 

Resim

İKİ: Hafif hatta asemptomatik tabii enfeksiyondan sonra oluşan bağışıklık T hücrelerinin uzun ömürlü olduğunu gösteriyor. 

Resim

ÜÇ: KOVİD geçiren 188 hastanın antikorları, hafıza B hücreleri ve CD4+ ve CD8+ hafıza T hücrelerinin 8 ay boyunca incelendiği araştırmada şu sonuçlara varıldı. 1. Hastaların yaklaşık % 95’i enfeksiyondan 6 ay sonra bağışıklık hafızasını koruyordu. 2. Kandaki antikor seviyesi ile T hücre hafızası arasında bir bağlantı yoktu. Bu sebeplerle SARS-CoV-2 antikorları için basit serolojik testler, bağışıklık hafızasının SARS-CoV-2’ye karşı büyüklüğünü ve müddetini gösteremez. Kaynak: https://science.sciencemag.org/content/371/6529/eabf4063

DÖRT: CD8+ T hücreleri enfeksiyondan sonra ~ 6 ay boyunca sürekli olarak uzun ömürlü yani evladiyelik hafıza T hücrelerinin özelliklerine sahip hücrelere farklılaşıyor. Kaynak: https://www.biorxiv.org/content/10.1101/2021.04.28.441880v1

BEŞ: Aşılardan sonra oluşan T hücreleri uzun ömürlüdür. Çocukken kızamık aşısı yaptıranlarda 34 yıl sonra güçlü T hücre bağışıklığı vardır. Hafıza B hücreleri sayesinde antikorlar oluşturulabilir. Kaynak: https://academic.oup.com/jid/article/190/8/1387/878306

ALTI: 2002′ deki SARS’ tan sonra ortaya çıkan T hücrelerinin 17 sene sonra da güçlü olarak mevcut olduğu ve antikorlar kanda bulunmasa bile hafıza B hücreleri sayesinde tekrar üretilebilecekleri biliniyor. Kaynak: https://www.nature.com/articles/s41586-020-2550-z

YEDİ: T hücre bağışıklığı varyantlara karşı da işe yarıyor. 

Resim

SEKİZ: Koronavirüslerin aslında hızlı bir şekilde mutasyona uğramaması geri dönüp onu düzelten güçlü bir yeniden okuma mekanizmasına sahip olmasındandır. Bulaşma fazla olduğunda yüksek replikasyon oranları ile mutasyonlar ortaya çıkabilir. Kaynak: https://journals.plos.org/plospathogens/article?id=10.1371/journal.ppat.1003760

Russia preparing mass vaccination against coronavirus for October - Times  of India

***

Anadolu Ajansı’ nın haberi:

Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail Balık, AA muhabirine, kullanımda olan Kovid-19 aşılarının bağışıklığın sağlanmasında etkinliğine ve doz miktarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

“Salgın sonlanana kadar her kişiye hatırlatma dozları mutlaka yapılmalı”

Prof. Dr. Balık, bilimsel çalışmalarla aşının etkinliğinin kalıcı olabilmesi için belli bir zaman sonra 2 dozun ardından tekrar bir hatırlatma dozunun yapılması gerektiğinin ortaya konduğunu bildirdi. Salgın sonlanana kadar her kişiye hatırlatma dozlarının mutlaka yapılması gerektiğini vurgulayan Balık, “Gözlemlerimize göre, inaktif aşılarda 6 ayda bir, diğer aşılarda ise 8 ay ile 1,5 yıl arasında tek doz hatırlatma aşısı yapılması uygun olacaktır.” dedi.

Prof. Dr. Balık, hatırlatma aşılarına ilişkin şu bilgileri verdi:

“Bazı aşılar başlangıçta tek, 2 ya da 3 doz yapılır. Örneğin, Hepatit B aşısının arka arkaya 3, Hepatit A aşısının ise 2 doz yapılması gerekir. Kovid-19 sürecinde faz-3 çalışmaları sonuçlanmadan, ön raporlarına göre acil kullanım onayı verildi ve aşılama başladı. Aşıların kaç doz kullanılacağı faz çalışmaları sonuçlarına göre yapıldı. Bu aşılarda doz uygulaması, aşının bağışıklık sisteminde etkili ve kalıcı sonuç oluşturması için gereken sayıdır. Hatırlatma dozu ise ilk başta yapılan aşıların zaman içinde bağışıklık sistemi üzerinde etkisinin yitirmesinin engellenebilmesi için uygulanır. Bu hatırlatma aşısı tek doz yapılır. Kovid-19 salgını devam ettiği sürece de aşıların etkinliği 6 aydan sonra giderek azalığından, korunmanın sağlanabilmesi için tek doz hatırlatma aşısı yapılmalı.”

“Önümüzdeki sonbaharda kesin açıklanmış olacaktır”

Hatırlatma aşısının ne kadar süre sonra yapılması gerektiğinin ise aşıdan aşıya farklılık gösterdiğini belirten Balık, BioNTech aşılarının kalıcı etkili bağışıklık süresinin şu an için daha uzun olmasının öngörüldüğüne dikkati çekti. Balık, şunları kaydetti:

“Hatırlatma dozlarının kaç ay aralıklarla yapılacağı aşıya göre değişebilir ve bu süre faz-3 çalışmalarının son raporları çıktıktan sonra ve kullanımda olan aşıların etkinlik sürelerinin takibinden sonra kesinleşecektir. Bu süre 8 ay ile 2 yıl arasında olabilir ama bu ancak faz-3 çalışmalarının sonunda kesinleşecektir. Biz de ekim ayında başladığımız faz-3 çalışması kapsamındaki gönüllü kişileri bu açıdan takip ediyoruz. Aşıların koruyuculuk süresi ancak faz-3 çalışmalarının sonunda öngörülebilecek. Bu nedenle hatırlatma aşısının ne zaman yapılması gerektiği önümüzdeki sonbaharda kesin açıklanmış olacaktır.”

İnaktif aşı olan SinoVac’ta ise bağışıklık üzerindeki etkinin daha kısa olacağının öngörüldüğünü dile getiren Balık, sözlerine şöyle devam etti:

SinoVac için de 6 ayda bir hatırlatma aşısının yapılması gerektiği düşünülüyor. Bir diğer aşı olan Sputnik V’nin etkisinin, SinoVac’a oranla daha uzun olacağı bekleniyor. Bu süre şimdiki tahminlere göre inaktif aşılarda 6 ayda bir, diğer aşılarda ise 8 ay ile 1,5 yıl arasında tek doz olacaktır. SinoVac aşısı özellikle belli gruplarda 2 doz yapıldığında zayıf antikor yanıtı oluşturabiliyor. SinoVac aşısı hem ağır enfeksiyona bağlı hastaneye yatışları hem de ölüm oranını büyük ölçüde engelliyor. İnaktif aşının, ikinci dozdan 15 gün sonra koruduğunu ve hastaneye yatış ve ağır hastalık riskini büyük ölçüde azalttığı belirlendi.”

“İnaktif aşının etkisini yükseltmek gündeme gelecek”

Elde edilen veriler sonucunda, bağışıklığı güçlendirmek için 2 yerine 3 doz aşı uygulamasının bazı hasta grupları için gündeme gelebileceğini, tartışılabileceğini anlatan Balık, şöyle devam etti:

“Bakanlık ilgili verileri topladıkça ileri yaş gruplarında, kemoterapi alanlarda, obezitesi bulunanlarda, diyaliz hastaları, romatizmal hastalıklara bağlı kortizon ya da bağışıklık baskılayıcı ilaç kullananlarda, organ nakli hastaları gibi zayıf bağışıklığı olan ya da ağır enfeksiyon geçirenlerde, aşı etkisi zayıf kalanlarda, aşı tedarik sorunu kalmadığında, kendi aşımız olduğunda bu kişilere daha yüksek doz ya da 2 yerine 3 doz gibi inaktif aşının etkisini yükseltmek gündeme gelecek.”

Prof. Dr. Balık, hatırlatma dozu gerekliliğinin, SinoVac dışında BioNTech ya da Sputnik V aşı olan ya da olacaklar için de geçerli olacağını ancak 3. doz için sürenin değişiklik gösterebileceğini hatırlattı. Balık, “Başlangıçtaki immün sistem öğrenene kadar kullanılması gereken dozlar aynı aşıyla olmalı, yani kişi ilk dozu hangi aşıdan olduysa ikinci dozu ondan yaptırmalı ama 6 ay ya da bir yıl sonra yapılacak hatırlatma dozu farklı bir aşıdan da olabilir, örneğin kendi yerli aşımız olabilir. Hatırlatma aşısı için tek doz yeterlidir. Bu uygulamadan sonrasında ise hastalığa karşı sürekli korunmak için her yıl tek doz Kovid-19 aşılarından istenilen biri yaptırılmalı.” diye konuştu.

“240 milyon doz aşı boşa istenmiş doz değildir”

Hatırlatma aşılarının yapılabilmesi ve aşılamada sürekliliğin sağlanabilmesi için aşı temininde sıkıntı yaşanmaması gerektiğine dikkati çeken Balık, Türkiye’nin aşı teminine ilişkin planlamada bunları da dikkate aldığını söyledi. Prof. Dr. Balık, “Bu anlamda Sağlık Bakanı Koca’nın açıkladığı 240 milyon doz aşının temini için bağlantı yapılması son derece yerindedir. 240 milyon doz aşı boşa istenmiş doz değil, hem aşı olmayanların yaz aylarındaki aşılarının yapılması hem de aşı olup da hatırlatma dozları yapılması uygun görülen kişiler içindir. Umarız ki bu bağlantıları yaptığımız firmalar, sözlerinde dursunlar. Elbette bu süreçte yerli aşı üretimi, Türkiye için büyük bir güçtür.” dedi.

Etkinlik ve koruyuculuğu yüzde 50’nin üstünde olan her aşının kullanılmasının uygun olduğunu ifade eden Balık, bu nedenle herkesin erişebildiği aşıyı mutlaka yaptırması gerektiğini kaydetti.

Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/koronavirus/kovid-19da-asilarin-etkinligi-3-doz-hatirlatma-asilariyla-kalici-hale-gelecek/2232214

***

EK 3 (30.5.2021): Ege Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Kurugöl, COVID-19’u geçirip BioNTech ile aşılananlarda ciddi yan etkiler görülebildiğini belirterek, “Bu nedenle COVID-19’u atlatanlar Sinovac ile aşılansın” önerisinde bulundu. Kaynak: https://www.hurriyet.com.tr/galeri-son-dakika-koronavirus-gecirenler-hangi-asiyi-yaptirmali-prof-dr-zafer-kurugolden-onemli-uyari-41821162/5

***

EK 4 (2.6.2021): ABD’de gerçekleştirilen yeni bir araştırmaya göre, insanlarda soğuk algınlığı geçirdikten sonra gelişen bir antikorun Covid-19’a neden olan virüsü etkisiz hale getirebileceği belirtildi. Nature Communications dergisinde yayınlanan çalışma için ekip, pandemi öncesi ve pandemi sırasında katılımcılardan alınan kan örneklerini inceledi. Araştırmacılar, corona virüsü yenen kişilerden alınan kan örneklerinde, soğuk algınlığı sırasında üretilen, hastalıkları ‘hatırlayan’ ve tehdit geri dönerse tekrar harekete geçirilen yüksek düzeyde bağışıklık hücreleri tespit etti. Bulguların tüm corona virüslere karşı koruma sağlayan bir aşı veya antikor tedavisi geliştirmesine yardımcı olabileceği belirtilirken, ekip antikorun, bellek B hücresi olarak bilinen bir tür bağışıklık sistemi hücresi tarafından üretildiğini belirtti.

‘İSTİLACI VİRÜSÜN YÜZEYİNE KİLİTLENİP YOK EDİLMEK ÜZERE İŞARETLİYOR’

California, La Jolla’daki Scripps Araştırma Enstitüsü’nden bir ekip tarafından gerçekleştirilen çalışmada, hem soğuk algınlığının hem de Covid-19’un, üst solunum yolu hastalıkları olarak aynı kategoriye girdiğinin altı çizilirken bellek B hücrelerinin, istilacı corona virüs patojenlerinin yüzeyine kilitlendiği ve onları diğer bağışıklık hücreleri tarafından yok edilmek üzere işaretlediklerini tespit edildiği açıklandı. Bilim insanları, bu hücrelerin yıllar, hatta on yıllar boyunca kan dolaşımında yer alabileceklerini ve başka bir enfeksiyon meydana geldiğinde bağışıklık sisteminin onları yeniden çağırabileceğinin altını çizdi.

Bilim insanları elde edilen sonuçların ayrıca, Covid-19 ile enfekte olmuş kişilerin kan örneklerindeki bellek B hücre antikorları seviyelerinin, enfekte olmayanlara göre daha yüksek olduğunu gösterdiğini belirtirken, hafif corona virüs geçiren kişilerin, daha sonra ağır corona virüse yakalandıklarında antikor üretmekte zorluk çekmeyeceklerini bildirdi.

Kaynaklar: https://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-soguk-alginligindan-kaynaklanan-antikor-covid-19u-etkisiz-hale-getirebilir-11-681-95836.html

***

EK 5 (5.6.2021): Üçüncü doz Kovid aşısı konusunda her üretici bir mühlet biçiyor. Ancak bilimsel kesinlik yok. Ful aşılanma sonrası antikor eşiği ve farklı aşı kombinasyonlarına ilişkin araştırmalarını sürdüren bilim insanlarının şirketlere bir çift sözü var: “Nihai kararı aşıdan kâr eden şirket CEO’ları değil, halk sağlığı uzmanları verecek…” Kaynak: https://www.haberturk.com/yazarlar/ayse-ozek-karasu/3093059-ucuncu-doz-ve-asi-kombini-tartismasi

***

EK 6 (5.6.2021): Şirket CEO’larının gönlünde yatan üçüncü doz aşı bana neyi hatırlattı, biliyor musunuz? Kaynak: https://twitter.com/drahmetrasim/status/1401108257947717633?s=20

***

EK 7 (6.6.2021): 2009-2010 sezonundaki domuz gribi pandemisinde de önce çocuklar dahil mutlaka iki doz aşı gerektiği hakkında yayınlar yapılmış ve birçok ülke nüfusuna göre ihtiyacının iki misli miktarında aşı anlaşmaları yapmıştı ama tek doz aşı yeterliydi.

Kaynaklar:

https://abcnews.go.com/Health/SwineFlu/dose-h1n1-swine-flu-vaccine/story?id=8542081

https://www.npr.org/sections/health-shots/2009/09/one_swine_flu_shot_ought_to_do.html

***

EK 8 (14.6.2021): Discrete immune response signature to SARS-CoV-2 mRNA vaccination versus infection

Bu çalışmada KOVİD geçirenlerle, BNT162b2 mRNA aşısı yapılanların bağışıklık cevapları kıyaslandı.

KOVİD hastalarında, bağışıklık tepkileri, aşı yapılanlarda büyük ölçüde olmayan “yüksek oranda interferon tepkisi” ile karakterize idi.

Artan interferon sinyali, muhtemelen, hastalığı geçirenlerde periferik T hücrelerinde ve doğuştan gelen lenfositlerde gözlenen çarpıcı sitotoksik gen düzenlemesine katkıda bulunurken, bu durum aşılananlar için geçerli değildi.

B ve T hücrelerinin analizinde, hastalık geçirenlerde klonal B ve T hücrelerinin çoğu efektör hücreler olmakla beraber aşılananlarda klonal olarak artan hücreler esas olarak dolaşımdaki hafıza hücreleriydi.

Önemli olarak, immün alt kümelerdeki sapma, temel bağışıklık popülasyonlarındaki transkripsiyonel farklılıklar ve analizin ortaya koyduğu adaptif bağışıklık hücrelerinin olgunlaşmasındaki farklılıklar bu yeni patojene karşı bağışıklık için çok çeşitli etkilere sahiptir.

Kaynak: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.04.20.21255677v1

***

EK 9 (18.6.2021): Corona virüsü ağır geçiren kişilerin yeniden enfekte olma olasılığının yüzde 1’den daha az olduğu açıklandı. University Missouri School of Medicine’den araştırmacılar, corona virüs ile enfekte olan 9 binden fazla hastayla ilgili veriler göz önüne alınırken, iyileştikten sonraki üç ayda veya daha sonrasında yeniden enfekte olup olmadıklarını inceledi. İncelenen toplam 9 bin 119 hastadan sadece 63’ünün ikinci kez corona virüse yakalandığı tespit edilirken, oransal olarak bunun yüzde 0,7’ye denk olduğu bildirildi. Kaynakhttps://www.ntv.com.tr/amp/saglik/arastirma-agir-covid-gecirenlerin-yuzde-1inden-daha-azi-yeniden-enfekte-oluyor,SVZJ7j5LJUKg5CmdyWR9YQ

***

EK 10 (21.6.2021): Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, 2 doz Sinovac aşısı olan ve hala virüs ile temas halinde bulunan sağlık çalışanları dışında genel halka 3’üncü doz aşı uygulanması konusunda yeterli veri bulunmadığını, bunun aşıya pazar arama girişimi olduğunu söyledi. Ceyhan, sağlık çalışanlarına 3’üncü doz için ise Biontech aşısını önerdi.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, aşılamadaki bu hızı sürdürmenin mümkün olamayacağını belirtti.

Ceyhan, “1,5 milyon doz aşı uyguladığımız günler olacaktır; ama ortalamada bunu sürdürmek, bu düzeyde devam ettirmek pek mümkün değil. Şu anda aşı bekleyen, aşı isteyen gruba hızla aşılama yapıyoruz ama bir süre sonra aşı kararsızları girecek devreye, insanlara ulaşım problemi olacak, bunların düştüğünü göreceğiz. İstediğimiz noktaya ulaşabilirsek pat diye oraya ulaştığımızda vakaların kaybolduğunu görmeyeceğiz. Yavaş yavaş dalga şeklinde azalarak toplumdan kaybolabilir. Sıfır vakaya bile ulaşsak gene de her şey eskisi gibi olmayacak. Biz ülke içinde daha rahat yaşayacağız, tedbirlerimiz giderek azalacak; ama sınırlarımızı çok iyi korumalıyız. Bu yüzden özellikle turizm dönemi bu riski biraz artırıyor. Birçok ülke giriş ve çıkışına sınırlar koyarken, biz bunları kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Bir taraftan tabi ki turizm sektörü çok önemli, oradan gelecek turiste ihtiyacımız var bir taraftan da Delta varyantı sıkıntısı var” diye konuştu. 

“Aşıya pazar arama girişimleri”

Prof. Dr. Ceyhan, 3’üncü doz koronavirüs aşısının gerekliliğine ilişkin yeterli veri olmadığını belirterek, “Bu maalesef henüz çok yeterli veri olmayan bir konu. Şu dönemde çok fazla bilgi kirliliği var. 3’üncü doz da bunlardan bir tanesi. Bir diğer konu da 1’inci dozun ne kadar koruyucu olduğu. Bu konuda genellikle açıklanan rakamlar beklentinin çok üstünde, ‘Yüzde 90’lar’ diye açıklandı. Aşı üreten firmalar, aşı üreten ülkelerin bilim adamlarından çok açıklamalar yapıyor. Bu dönemde bunları dikkate almamak lazım. Aşı üretimi için büyük yatırımlar gerekiyor sonra da kar ediyorsunuz. Buna parayı ödeyebilecek yüksek gelirli ülkelerde aşılama yüzde 63’lere kadar ulaştı fakat çok düşük gelirli gruba giren ülkelerde halen yüzde 1’in altında, onlara da satamıyorsunuz parası yok. Böyle bir durumda şirketler pazar aramak durumunda. 3’üncü doz gerekliliği bir şekilde aşıya pazar arama girişimlerinden bir tanesi veya ‘Her yıl tekrarlanacak’ denmesi. Genel anlamda 3’üncü doz gerekliliği ile ilgili bir veri yok elimizde” dedi.

“Sağlıkçılara üçüncü doz Biontech öneriyorum”

Türkiye’deki durumun farklı olduğuna dikkat çeken Ceyhan, “Sağlık çalışanları ve 65 yaş üstüne Sinovac aşısı yapıldı. İnaktif aşıların mRNA aşılarına göre daha az etkili olmasını bekliyorduk. Sağlık çalışanlarına 2 doz aşıdan sonra oranda azalma olmuştur, daha az hastalanmışlardır; ama ciddi ağır hastalık geçiren, hayatını kaybeden insanları da gördük. Sağlık personelini ayrı bir grup olarak değerlendirirsek ben bu kişilere 2’nci dozdan en az 3 ay, ortalama 6 ay geçtikten sonra 3’üncü doz olarak Biontech yapılmasını öneriyorum. Çünkü bu insanlar halen virüs ile ciddi şekilde temas ediyor, ciddi tehlike taşıyor ama genel toplum için böyle bir öneride bulunacak bir veri yok elimizde. Biontech aşısında 2 doz yaptıranların bağışıklığı daha uzun sürüyor. Biontech aşısında daha fazla antikor cevabı oluşturduğu, daha uzun süren antikor cevaplarının meydana geldiği gösterildi. O yüzden şu andaki 3’üncü doz aşı önerimiz 2 doz Sinovac aşısı olmuş ve üzerinden belli bir süre geçmiş sağlık personeline Biontech. Genel halk için böyle bir öneride bulunacak veri yok elimizde” diye konuştu. 

“Her sene aşı olacağız tahmini yanlış”

Prof. Dr. Ceyhan, mevsimsel aşılamaya gerek olup olmadığına ilişkin, “SARS ve MERS bu virüse çok benzemelerine rağmen bunlar toplumda devam etmediler, yarasaya döndüler, orada yaşamlarına devam ediyorlar. Tekrar yarasa teması olur, bir salgın çıkar, elinizde aşı olması lazım; bu size yararlı olur ama böyle bir olay olmadıkça koronavirüs için de ‘Her sene aşı olacağız’ tahmininde bulunmak son derece yanlış olur. Bu, salgının sonunda söyleyeceğimiz bir şey. Benim beklentim ‘Daha çok hangisi olabilir’ diye bir soru olursa ben mevsimsel aşılama gerekeceğini tahmin etmiyorum. Tabi bu tamamen bir tahmin” dedi. 

“Delta varyantı İngiltere varyantı gibi”

Prof. Dr. Ceyhan, varyantlardaki klinik seyre ilişkin, “İngiltere varyantı ile vakaların genç nüfusa kaydığını gördük. Delta varyantı aşağı yukarı İngiltere varyantı gibi hareket ediyor. Burada da genç grupta hastalık fazla. Tabi burada yaşlı grubun daha önceden aşılanmasının da rolü var. Aşılı kişi hastalığı geçirdiği zaman daha hafif seyrediyor, orijinal hastalık ile kıyasladığınızda. Aşısız kişilerde ölüme yol açacakken, yoğun bakıma kadar gidip oradan dönebiliyor” diye konuştu.

Kaynak: https://www.medimagazin.com.tr/guncel/koronavirus/tr-prof-dr-ceyhan-ucuncu-doz-asi-uygulanmasi-gerektigi-konusunda-yeterli-veri-yok-11-686-96207.html

***

EK 11 (21.6.2021): Üçüncü doz aşıları Bilim Kurulunda konuştuklarını söyleyen Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, “Üçüncü dozların etkisine ‘Booster’ diyoruz. Güçlendirici etki gibi düşünülebilir. Belli bir antikor oluştuktan sonra, ondan 6 ila 8 ay sonra yapılacak bir dozla beraber antikor etkisinin pekiştirilmesi, güçlendirilmesi amaçlanıyor. Bu yapılabilir. Sıralamayı düşündüğümüzde sağlık çalışanları, 65 yaş üzeri büyüklerimiz ve risk gruplarına göre belli bir sıralamayla yapılabilir. Zaten süreç ilerlediğinde güz döneminde artık koronavirüs bütün dünyada azalırsa örneğin seneye güz dönemine geldiğimizde belki şöyle yapacağız; sağlık çalışanları nasıl sonbaharda influenza aşısı oluyorsak, veteriner çalışanları şarbonla ilgili çalışıyor ve tetanoz aşısı oluyorsa ve vatandaşlar ile 65 yaş üstü büyüklerimiz grip aşısı oluyorsa belki öyle bir sisteme doğru gideceğiz. Daha riskli olanın aşılanacağı bir 2022 güzünden bahsediyorum” dedi.

“Türkiye’nin planlaması içinde var”

Habertürk’e konuşan Prof. Dr. İlhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu an için 3. doz aşının en riskli gruplardan başlayarak sırayla yapılması Türkiye’nin de planlaması içinde var. Dünyada da ekim ayında aşılama başladı. Daha 9 aylık bir süreç söz konusu. Avrupa’da 12 yaş üzeri çocuklara aşının yapıldığını, Amerika’da 16 yaş üzeri çocuklara aşı yapıldığını görüyoruz. Biraz da süreci iyi takip edip karar vermemiz gerekiyor.”

Türkiye’de aşının dünyaya göre biraz geç başladığını kaydeden Prof. Dr. İlhan, “13 Ocak’ta ilk aşılanan gruptaydım. Geç olmasının bir parça avantajı var; olası etkileri ve yan etkileri görüp ikinci dozun planlaması veya üçüncü dozun ne zaman yapılacağı konusuna daha kolay karar vermek. Çünkü bu konudaki bilgi birikimi hızla artıyor. İyi bir değerlendirme yapmak gerekiyor ülkemizdeki insanları için en doğrusu hangisi olacaksa” dedi.

Üçüncü doz farklı aşı olabilir mi?

Üçüncü dozda farklı aşı kullanılabilir mi sorusuna ise Prof. Dr. İlhan, şu yanıtı verdi: “Bunun çok da bir önemi yok çünkü hepsi antikor uyarısı yapıyor. Şöyle düşünmek lazım; aracınıza farklı markalardan benzin almak gibi. O yüzden bir fark olmaz. Bununla ilgili yurtdışında farklı çalışmaları da var. Örneğin ilk iki dozu başka bir aşıyla olmuş, üçüncü dozu başka bir aşıyla olmuş. Sinovac artı BioNTech, BioNTech artı Sinovac gibi. Sonuçlarına baktığımızda niteliksel bir değerlendirme yapılıyor. Önemli olan yüzde 90’dan fazla insanları ağır hasta olmaktan koruması, böyle baktığımızda da etkinliğin her kombinasyonla geçerli olduğunu söylemek mümkün. Buna yerli aşıyı da dahil edebiliriz. O da inaktif aşı. İnşallah gelirse güz döneminde hepimiz üçüncü dozu yerli aşıyla oluruz diye düşünüyorum.

Kaynak: https://www.medimagazin.com.tr/guncel/koronavirus/tr-prof-dr-mustafa-necmi-ilhandan-ucuncu-doz-aciklamasi-11-686-96205.html

***

EK 12 (3.7.2021): KORCAN AYATA: “-Hastalığı geçirenlerin olması gereken doz miktarı SIFIR. -İlk 2 doz üzerine olunması gereken doz miktarı SIFIR. -Çocuklara ve 25 yaş altı sağlıklı gençlere yapılması gereken doz miktarı SIFIR.” Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1411219540982349825?s=20

***

EK 13 (8.7.2021): Sağlık Bakanlığınca, Koronavirüs Bilim Kurulu’nun kararı doğrultusunda Kovid-19 geçirenlere, iki doz yerine tek doz aşı uygulanmasının yeterli olacağı bildirilmişti. Bu kapsamda, hastalığı geçiren ve bir doz aşı olanların ikinci doz randevuları iptal edilmişti. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, hastalığı geçirenlerin isterlerse bir yerine iki doz aşı olabileceklerini belirtti. Bu kapsamda, Kovid-19 geçiren ve tek doz aşı olanların daha önce iptal edilen ikinci doz aşı randevuları tekrar sisteme tanımlandı. Hastalığı geçirenlerden hem bir doz hem de iki doz yaptıranlar, aşı sertifikalarını e-nabız veya Hayat Eve Sığar (HES) uygulamaları üzerinden oluşturabilecek. Kovid-19 geçirmeyenlerin sertifikaları ise iki dozun uygulanmasının ardından verilecek. Sertifikaların verilmesinde aşı türü dikkate alınmayacak. Kovid-19 geçirenlerin birinci dozları, hastalığın üzerinden 3 ay geçtikten sonra uygulanıyor. Kaynak: https://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-kovid-19-gecirenler-de-iki-doz-asi-olabilecek-11-681-96510.html

***

EK 14 (8.7.2021): Daha önce enfekte olmuş gençler arasında sıfır yeniden enfeksiyon ve aşılanmış gençler arasında (ortalama yaş: 29) 4 yeniden enfeksiyon (üç kat daha fazla) belirlendi. Önceki KOVİD enfeksiyonu ve KOVİD aşısı yapılması, rutin olarak taranan bir iş gücünde Kovid-19 ile enfeksiyon veya yeniden enfeksiyon riskinin azalmasıyla ilişkilendirildi. Aşılanmış kişiler ile daha önce enfeksiyon geçirmiş kişiler arasında enfeksiyon ensidansında hiçbir fark yoktu. Sonuçların yeni varyantların ortaya çıkmasıyla tutarlı olup olmadığını belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Kaynak: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.07.03.21259976v1 Makale: Incidence of Severe Acute Respiratory Syndrome Coronavirus-2 infection among previously infected or vaccinated employees

***

EK 15 (8.7.2021): İlk dalga sırasında enfekte olan insanlar, tüm varyantları hala nötralize eden küçük miktarlarda antikorlar üretiyor. Kaynak: https://science.sciencemag.org/content/early/2021/06/30/science.abh1766

Text Shot: We identify four receptor-binding domain targeting antibodies from three early-outbreak convalescent donors with potent neutralizing activity against 23 variants including the B.1.1.7, B.1.351, P.1, B.1.429, B.1.526 and B.1.617 VOCs. Two antibodies are ultrapotent, with sub-nanomolar neutralization titers (IC50 0.3 to 11.1 ng/mL; IC80 1.5 to 34.5 ng/mL). We define the structural and functional…

***

EK 16 (8.7.2021): Enfeksiyon yoluyla kazanılan bağışıklık, mevcut aşıların tetiklediğinden çok daha geniştir. Kaynak: https://www.cell.com/cell/fulltext/S0092-8674(21)00701-7

Text Shot: We found HLA-I peptides derived not only from canonical ORFs, but also from internal out-of-frame ORFs in Spike and Nucleocapsid not captured by current vaccines. Some peptides from out-of-frame ORFs elicited T cell responses in a humanized mouse model and COVID-19 patients that exceeded responses to canonical peptides including some of the strongest epitopes reported to date.

***

EK 17 (9.7.2021): Pfizer, KOVİD aşısının üçüncü dozu için ABD’den ruhsat isteyeceğini söyledikten saatler sonra, FDA ve CDC, tam aşılı Amerikalıların güçlendirici bir aşıya ihtiyacı olmadığını bildirdiler. Kaynak: https://apnews.com/article/europe-coronavirus-pandemic-science-health-34c3f2536747a7c08980d7359a8de70c

***

EK 18 (9.7.2021): ABD ilaç firması Pfizer’ın Alman ortağı BioNTech ile ürettiği yeni tip koronavirüs (COVID-19) aşısının üçüncü doz uygulaması için ABD Gıda ve İlaç Dairesine (FDA) başvuru yapacağı belirtilmişti. Ancak, Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA), iki doz koronavirüs aşısı olan kişilerin, şu anda takviye bir doza ihtiyaç duymadığını açıkladı.

Pfizer’dan Assoicated Press’e yapılan açıklamada, şirketin salgına bağışıklığı artırmak ve potansiyel olarak COVID-19 varyantlarının yayılmasını durdurmak amacıyla üçüncü doz aşı onayı için FDA’ya izin başvurusu yapacağı kaydedilmişti. Açıklamada, mevcut aşının, Hindistan’da ortaya çıkan Delta varyantına karşı güncellendiği belirtilerek ikinci dozun ardından 12 ay içinde yapılacak üçüncü doz COVID-19 aşısının virüsün yeni varyantlarını önlemede kuvvetli etkisi olacağı ifade edilmişti.

Reuters’ın haberine göre Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) ve ABD Hastalık Önleme Merkezleri (CDC) tarafından ortak yapılan açıklamada, tam aşılanmış ABD’lilerin şu anda üçüncü doz COVID-19 aşısına ihtiyaç duymadığını belirttiOrtak açıklamada “Eğer bilim, ek doz aşıya ihtiyaç duyulduğunu gösterirse, her zaman takviye dozlar için hazırız” diyen FDA ve CDC, gerekmesi durumunda tedarik sorunu yaşanmayacağını da vurguladı. Pfizer ile BioNTech’in geliştirdiği BNT162b2 adındaki COVID-19 aşısına, 11 Aralık 2020’de FDA tarafından pandemi ile mücadele için “acil kullanım onayı” verilmişti. Kaynak: https://www.medimagazin.com.tr/guncel/koronavirus/tr-fda-ve-cdcden-ortak-aciklama-iki-doz-biontech-asisi-olanlarin-takviye-doza-ihtiyaci-yok-11-686-96541.html

***

EK 19 (9.7.2021): KORCAN AYATA: “Dünya 3. doz Pfizer gerekip gerekmediğini tartışıyor. Ben sağlıklı ve genç insanlar için 2. dozun gerekip gerekmediğinin tartışılmasını istiyorum. İki kat fazla insan aşılanabilir. İkinci dozdan sonraki yan etkiler savuşturulmuş olur. Ülkelerin aşı maliyeti düşer.” Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1413573516734222337?s=20

***

EK 20 (15.7.2021): MONİCA GANDHİ: Maskeler işe yaradı ama aşılı insanların artık maskeye ihtiyacı yok. Maskelere inanıyorum, ancak USA’ da normalleşme zamanı geldi. Kaynak: https://www.washingtonpost.com/outlook/2021/05/18/vaccines-no-masks-cdc/

***

EK 21 (21.7.2021): KORCAN AYATA: “En iyi koruyuculuğu hastalığı geçirmek TEK BAŞINA zaten sağlıyor. Üzerine yapılacak aşının fayda sağlayacağı kesim RİSK grubudur.” Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1418090776291069959?s=20

***

EK 22 (8.8.2021): Corona virüse karşı aşılama çalışmaları devam ederken virüsün mutasyon geçirerek varyantlarının ortaya çıkmasıyla birlikte vaka sayıları artıyor. Özellikle diğerlerine göre daha bulaşıcı olduğu açıklanan Delta varyantı vakaları her geçen gün artarken ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), corona virüsü atlatan kişiler ile ilgili yeni araştırmasını yayımladı. Yapılan çalışmada, Covid-19 atlatan kişilerin aşı olmasının önemi vurgulanırken, iki doz aşı olmayanların, olanlara göre iki kat daha fazla enfekte olma riski olduğu belirtildi. Geçtiğimiz gün yayımlanan raporda, corona virüs geçiren kişilerin ayrıca aşı olmaları durumunda bağışıklık hücrelerinde büyük bir artış kaydedildiği belirtilirken, bununla birlikte yeni varyantlara karşı da koruma sağladıkları belirtildi.

‘COVİD-19 GEÇİRDİYSENİZ, LÜTFEN YİNE DE AŞI OLUN’

Araştırma ile ilgili konuşan CDC Direktörü Dr. Rochelle Walensky, “Daha önce Covid-19 geçirdiyseniz, lütfen yine de aşı olun” derken, “Özellikle daha bulaşıcı delta varyantı tüm ülkeye yayılırken, kendinizi ve çevrenizdekileri korumanın en iyi yolu aşı yaptırmaktır” diye konuştu. Yapılan başka bir çalışmada ABD’de aşı olmak istemeyen kişilerin ana nedeninin corona virüs geçirdikleri için bağışıklığa sahip olduklarını düşünmesi olarak tespit edilirken, araştırmada CDC bilim insanları, kişilerin bağışıklıklarının varyantlara karşı etkili olmayacağının altını çizdi.

FAUCİ: HEM İLK HALİNE HEM DE VARYANTINA KARŞI KORUNURSUNUZ

ABD Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Direktörü Anthony Fauci de konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde, “Hiç şüphe yok ki, Covid-19’dan kurtulan bir kişinin aşılanmasının hem bağışıklığın miktarını hem de genişliğini artırıyor” derken, “Böylece yalnızca virüsün ilk haline karşı değil değil, varyantlarına karşı da korunursunuz” şeklinde konuşmuştu.

Kaynak: https://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-cdcden-yeni-arastirma-covid-gecirenler-asi-olmali-mi-11-681-96696.html

***

EK 23 (13.8.2021): KORCAN AYATA: “Doğal bağışıklığın gücünü gösteren bir çalışma (preprint). Orijinal virüs ile bir yıl öncek hastalığı geçirmiş kişilerle, iki ay önce çift doz aşısını tamamlamış kişilerin kıyaslanması. Hastalığı geçirenler Delta varyantına karşı daha iyi korunuyor.”

Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1426057207993544705?s=20

Makale: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.08.12.21261951v1.full.pdf

***

EK 24 (26.8.2021): MEHMET ALİ ÖNEL “Bilim Kurulu Üyesi Prof.Dr. Serhat ÜNAL antikor seviyesi yüksek olduğu için aşı olmayacağını söylüyor. Iyi de vatandaşın da böyle bir hakkı yok mu? Aşı ve PCR dayatmasından önce antikor seviyesine bakılması gerekmiyor mu? Sn Sağlık Bakanı bu meseleye neden hiç girmiyor?” Kaynak: https://twitter.com/Mehmetali_Onel/status/1430290709681147916?s=20

***

EK 25 (26.8.2021): Tabii bağışıklık, BNT162b2 iki doz aşı kaynaklı bağışıklığa kıyasla, SARS-CoV-2’nin Delta varyantının sebep olduğu enfeksiyona, semptomatik hastalığa ve hastaneye yatışa karşı daha uzun süreli ve daha güçlü koruma sağlar. Hem daha önce SARS-CoV-2 ile enfekte olmuş hem de tek doz aşı yapılanlar Delta varyantına karşı ek koruma elde etti. Kaynak: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.08.24.21262415v1

***

EK 26 (4.9.2021): ÖZCAN YÜCEL “10 ayrı bilimsel çalışmanın meta analizi yapıldığında Covid hastalığını geçirenlerin bağışıklığı en az aşılılar kadar etkili. Covid geçirenlerin aşı olması anlamsız. Herkesi zorla aşılamaktan vazgeçin. Biraz da bilime kulak verin yahu.” Kaynak: https://twitter.com/drozcanyucel/status/1434041149350686722?s=20

***

EK 27 (4.9.2021): The protective effect of prior SARS-CoV-2 infection on re-infection is high and similar to the protective effect of vaccination. More research is needed to characterize the duration of protection and the impact of different SARS-CoV-2 variants. Kaynak: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.08.27.21262741v1

***

EK 28 (10.9.2021): FERHAT ARSLAN “Allah aşkına yoğun bakım derneğinin abaküs yeterliliğinde nisabıyla, ya da sizin kesirli ifadelerinizle iktifa etmeyelim. Kayıt altına alınmış milyonlarca veriyi phyton ve diğer yapay zeka algoritmaları ile ortaya koyacak canlar var.” Kaynak: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1436161225990230020?s=20

***

EK 29 (20.9.2021): FERHAT ARSLAN “Diyoruz ki paylaştığınız reinfeksiyon makalesinde insanların zatürre olup olmadığı, ölüp ölmediği ile ilgilenilmemiş, varsa yoksa PCR üzerine yorum yapılmış. İnsanın doğası gereği bağışıklığı her aşıdan daha iyi koruma bırakır. Bu mu zorunuza giden?Kaynak: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1439981008863080450?s=20

***

EK 30 (21.9.2021): MARTY MAKARY “More than 15 studies have demonstrated the power of immunity acquired by previously having the virus. A 700,000-person study from Israel two weeks ago found that those who had experienced prior infectionswere 27 times less likely to get a second symptomatic covid infection than those who were vaccinated. This affirmed a June Cleveland Clinic study of health-care workers (who are often exposed to the virus), in which nonewho had previously tested positive for the coronavirus got reinfected. The study authors concluded that “individuals who have had SARS-CoV-2 infection are unlikely to benefit from covid-19 vaccination.” And in May, a Washington University study found that even a mild covid infection resulted in long-lasting immunity.” Kaynak: https://www.washingtonpost.com/outlook/2021/09/15/natural-immunity-vaccine-mandate/

***

EK 31 (23.9.2021): Aşılar, enfeksiyona ve ciddi Kovid-19 hastalığına karşı korumada oldukça etkili olsa da, incelememiz, Kovid ile iyileşen bireylerde doğal bağışıklığın, en azından, daha önce COVID-naif olmayan popülasyonların tam aşılanmasıyla sağlanan korumaya eşdeğer olduğunu göstermektedir. Kovid’ den iyileşen bireylerde aşılamanın mütevazı ve artan bir nispi yararı vardır; ancak net fayda mutlak olarak marjinaldir. Kovid’ den iyileşen bireyler, belirgin şekilde farklı bir fayda-risk hesabını temsil eder. Bu sebeple, Kovid geçirenlerin aşılanması, klinik dengeye ve bireysel tercihlere tabi olmalıdır. Kaynak: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.09.12.21263461v1.full.pdf

***

EK 32 (27.9.2021): KAAN YILANCIOĞLU “#COVID19 geçirenlerin bir daha #coronavirus ile enfekte olması, aşı olanlara göre hem daha düşük ihtimal hem de bağışıklıkları daha uzun sürüyor. Birçok kişi hastalığı geçirdim neden aşı oluyorum diyor, ben de merak ediyorum diyerek cevap veriyorum. Bağışıklık bilimi mi değişti?” Kaynak: https://twitter.com/drkaanyl/status/1442488814220443648?s=20

ARK “Bilimin temel prensipleri de mutasyona uğradı. Bu bahsedilen durum bilimin “delta” halidir.”

“Adam mutasyona uğramış virüsle hastalık geçirmiş, hayatta kalmış, ne güzel de “antik virüsün” mRNA’ sını çakmanın bilimsel değeri nedir acaba, soran yok sorgulayan yok. Vah benim köse sakalım.”

***

EK 33 (5.10.2021): BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ CİDDİ ŞEKİLDE ZAYIFLAMIŞ KİŞİLERE 3. DOZ VERİLEBİLİR

Avrupa İlaç Ajansı (EMA) tarafından güçlendirici Covid-19 aşılarının uygulanmasına yönelik gerçekleştirilen basın toplantısında, BioNTech-Pfizer ve Moderna aşılarının 3. dozunun, bağışıklık sistemi ciddi şekilde zayıflamış olan kişilere verilebileceği açıklandı. EMA’nın Biyolojik Sağlık Tedavileri ve Aşı Strateji Başkanı Marco Cavaleri, bağışıklık sistemi zayıflamış olan 12 yaş ve üzeri hastalarda güçlendirici aşıların 2. dozdan en az 28 gün sonra uygulanabileceğini ifade etti. Cavaleri, yapılan çalışmalara göre bağışıklık sistemi zayıflamış hastalara güçlendirici dozların uygulanması ile bu kişilerde antikor üretiminin arttığının gözlendiğini belirtti. Cavaleri, bu hastalarda antikor üretme kabiliyetinin Covid-19’a karşı koruma sağladığına dair doğrudan bir kanıt bulunmamasına rağmen, ekstra dozun en azından bazı hastalarda korumayı arttıracağını söyledi.

‘İKİNCİ DOZDAN EN AZ ALTI AY SONRA UYGULANABİLİR’

Bağışıklık sistemi zayıflamış olan kişiler ile normal bağışıklık sistemine sahip olan kişiler için takviye dozları arasında ayırım yapmanın önemli olduğunu ifade eden Cavaleri, 18-55 yaş arası kişiler için ikinci dozdan en az 6 ay sonra güçlendirici dozların uygulanabileceğini belirtti. Cavaleri, ek dozdan sonra nadir görülen yan etki riski bulunmadığını söylerken, hem Moderna hem de BioNTech-Pfizer aşılarının ürün bilgilerinin 3. doz tavsiyesini içerecek şekilde güncelleneceğini aktardı. Cavaleri, ulusal düzeyde halk sağlığı kurumlarının ortaya çıkan etkililik ve güvenlik verilerini dikkate alarak destekleyici dozların kullanımına ilişkin resmi tavsiyeleri yayınlayabileceğini dile getirdi. Cavaleri, EMA’nın devam eden salgın sırasında halkı korumak için ulusal makamlar ve Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) ile yakın bir şekilde çalışmaya devam edeceğini vurguladı.

Kaynak: https://www.sozcu.com.tr/2021/saglik/avrupa-ilac-ajansindan-ucuncu-doz-corona-virusu-asisina-onay-6689073/

***

EK 34 (10.10.2021): FERHAT ARSLAN “Hastalığı atlatmış ve organ nakli için verici olmuş (korona dışı sebeple ölmüş) insanların dokularında yapılan çalışma, bağışıklık sisteminin tüm dokular düzeyinde hafıza hücreleri oluşturduğu ve uzun süreli kalıcı olduğunu gösteriyor.”

“Sonuç; Hastalığı atlatmış insanların tüm kısıtlamalar dan muaf olması gerekmektedir. Bu aklın yoludur. Yetkililerin incelemesini talep ediyoruz.

Kaynak: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1447165254463594502?s=20

***

EK 33 (11.10.2021): SARS tipi bir virüs için tabii bağışıklığın güçlü ve uzun ömürlü ve mutasyon durumunda bile genellikle aşılardan çok daha etkili olduğunu gösteren 29 bilimsel araştırma var. Kaynak: https://brownstone.org/articles/natural-immunity-and-covid-19-twenty-nine-scientific-studies-to-share-with-employers-health-officials-and-politicians/

***

EK 34 (13.10.2021): KORCAN AYATA “Hastalığı geçirmek=Patojenin tüm proteinlerine karşı eğitilmiş bağışıklık sistemi. (1.enfeksiyon). 2 doz Spike aşısı=Patojenin tek bir proteinine karşı güçlü bir antikor yanıtı.

Şimdi olasılıklar:

Öncelikle belirtilmesi gereken husus: Varyantlar. Bununla ilgili Ağustos 2020’de yazdıklarım. Her zaman dediğim gibi bunlar tahmin veya öngörü değil, basit immünoloji bilgisidir.

Resim

1 Onlarca çalışma gösterdi ki bu grup en az bir yıl süren ve geniş çaplı (varyantlara karşı etkili) koruma sağlıyor. İstisnalar tabi ki var: Risk grubu bireylerde bu süre ve koruyuculuk azalacaktır.

2 +1, kanda Spike proteinine karşı yüksek miktarda antikor olacaktır. Aşının önceden tetiklediği Spike odaklı hücreler virüs enfeksiyonunda bir kez daha uyarılıp çoğalacak ve önceden programlandıkları “spike” sınırına takılacaklar. Bu etkinin ne kadar süreceğini kestirmek zor.

1 + 2, bu grup biraz daha şanslı, ilk başta oluşan geniş kapsamlı bağışıklık koruyuculuğunu devam ettirecek. Tabi burada da her dozdan sonra “spike” karşıtı yanıt güçlenecek ve kapsam daralacaktır.

Uğur Bey sağolsun aşı içeriğini değiştireceklerini ve varyantlara uygun hale getireceklerini söyledi. Bu “varyanta özel aşı” faydasından daha önce hiç aşı olmamışlar en iyi şekilde faydalanacak. 2-3 doz eski aşıları olanların, odaklanmış kapsamlarını tekrar genişletmek çok zor.

1+1+1 şeklinde düzenli aralıklarla virüse maruz kalanlar çok güçlü bir bağışıklık geliştirecekler. Virüse maruz kaldıklarının farkına bile varmayacaklar, ayrıca virüsü de bulaştırmayacaklar. İyi çalışan bir burun aşısı da bunu sağlayabilir.

En önemli faktörlerden biri de iki doz aşı arası geçen süre. Yapılan onca uyarıya rağmen, spike aşılarında bu süre çok kısa tutuldu. Bağışıklık sistemine rafine olması için yeterli vakit verilmedi. Yine de risk grubunu korumakta çok iyi iş çıkardılar.

Bu zinciri yazarken şu makaleyi gördüm. Yukarıda yazanları gayet güzel doğrulamış. K: https://www.nature.com/articles/s41586-021-04060-7

“SARSCoV2enfeksiyonu, en az bir yıl boyunca gelişmeye devam eden B hücre yanıtları üretir. Bu süre boyunca, bellek B hücreleri, endişe verici varyantlarda bulunan mutasyonlara dirençli, giderek genişleyen ve güçlü antikorlar üretirler.”

“Zaman içinde doğal enfeksiyon yoluyla seçilen bireysel bellek antikorları, aşılama ile ortaya çıkan antikorlardan daha fazla etki ve genişliğe sahipken, plazmanın genel nötralize edici gücü, aşılamadan sonra daha fazladır.”

“Bu sonuçlar, aşılanmış bireylerin halihazırda mevcut mRNA aşıları ile güçlendirilmesinin (3.doz) plazma nötralize edici aktiviteyi artıracağını, ancak hastalığı geçirmiş bireylerin aşılanmasıyla elde edilenlere eşdeğer genişlikte antikorlar üretemeyeceğini düşündürmektedir.”

Gerçek bilim merak, araştırma ve bulunanları sorgulamayla ilerler. Bunun dışında ilerlemeyi sağlayan, daha önce yapılmış basamaklardır. Bu basamakları kullanmadan yaptıklarınız zemin katta unutulup gitmeye mahkumdur. Konumuza dönersek… Neydi konu? Daralan bağışıklık yanıtı.

Bugün ilginç bir yayına rastladım. 2.doz Biyontek üzerinden 49 gün geçmiş bir sağlık çalışanı SarsCov2 ile enfekte oluyor. Spike antikorları üst sınırda olmasına rağmen viral yük çok fazla. Eşine ve iki çocuğuna da bulaşıyor. Hepsi hastalığı semptomsuz geçiriyor.

Olayın bağışıklık yanıtı daralması ile ilgisi ise şu: Hastalık boyunca ve sonrasında Spike proteine karşı çok yüksek miktarda antikor olmasına rağmen, diğer bir yapısal protein olan nükleokapsid proteinine karşı hiç antikor oluşmuyor.

Lafın kısası, bağışıklık sistemi Spike’a o kadar odaklanmış ki, virüsün kendisi geldiğinde yeni karşılaştığı kısımlara yanıt ver(e)memiş. Makaleyi okumak isteyenler için: K: https://www.frontiersin.org/articles/10.3389/fmed.2021.704719/full

Ayrıca virüsle hiç karşılaşmadığı halde hem Spike, hem de Nükleokapsid proteinlerine karşı antikor üretmiş olanlar var aramızda. Kimler? Tabi ki Sinovac ile aşılı olanlar.

Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1447798367988420609?s=20

***

EK 35 (14.10.2021): GABOR ERDOSİ “Who to vaccinate? At-risk uninfected populations. For the infected?  The NNT to prevent one annual case of infection in COVID-recovered patients was 218, compared to 6.5 in COVID-naïve patients, representing a 33.5-fold difference in benefit between the two populations.Kaynak: https://twitter.com/gerdosi/status/1448275504608563214?s=20

***

EK 36 (14.10.2021): Kovid geçirenler, tam olarak aşılanmışlarla karşılaştırıldığında, sonraki COVID-19 enfeksiyonundan daha iyi olmasa da eşit derecede korunmaktadır.

Equivalency of Protection from Natural Immunity in COVID-19 Recovered Versus Fully Vaccinated Persons: A Systematic Review and Pooled Analysis

While vaccinations are highly effective at protecting against infection and severe COVID-19 disease, our review demonstrates that natural immunity in COVID-recovered individuals is, at least, equivalent to the protection afforded by full vaccination of COVID-naïve populations. There is a modest and incremental relative benefit to vaccination in COVID-recovered individuals; however, the net benefit is marginal on an absolute basis. COVID-recovered individuals represent a distinctly different benefit-risk calculus. Therefore, vaccination of COVID-recovered individuals should be subject to clinical equipoise and individual preference.

Kaynak: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.09.12.21263461v1

***

EK 37 (17.10.2021): mRNA aşısından en azından 6 ay sonrasına kadar SARS-CoV-2 ve endişe veren varyantlara karşı güçlü ve çok bileşenli antikor ve hücresel hafıza geliştiği tespit edildi.

Kovid’ den iyileşenlerde gelişen bağışıklığın mRNA aşıları ile güçlendirilmesinin, antikor azalma hızını veya uzun vadeli B ve T hücre hafızasını önemli ölçüde değiştirmeden kısa vadede antikor cevaplarını arttırdığı belirlendi.

Kaynak: https://www.biorxiv.org/content/10.1101/2021.08.23.457229v1

Makale adı: mRNA Vaccination Induces Durable Immune Memory to SARS-CoV-2 with Continued Evolution to Variants of Concern

***

EK 38 (17.10.2021): SARS-CoV-2’ ye karşı gelişen hümoral ve hücresel bağışıklık, hastalık başlangıcından en az bir yıl sonrasına kadar sürmektedir. Kaynak: https://academic.oup.com/cid/advance-article/doi/10.1093/cid/ciab884/6381561

***

EK 39 (20.10.2021): Biyoloji öğretmeni bir takipçimin (E. A.) e-mektubu:

Merhabalar hocam. Kendim biyoloji öğretmeni olup bir konuda uzun zamandır düşünüyorum, soruma cevap arıyor ama bulamıyorum. 

Biz derste bağışıklık sistemini anlatırken yıllardır şunları söyleriz. 

Aşı yapıldığında vücut onu yabancı madde olarak algılar, onun yapısını çözümler, ona uygun antikor üretir. Sonraki zamanlarda vücuda ilgili virüs ya da bakteri vücuda girdiğinde, üzerinde onu tanıyacak reseptörleri bulunduran bellek hücreleri ona yapışıp plazma hücresine dönüşür ve hızlıca antikor miktarını artırarak hastalık ortaya çıkmadan virüs ya da bakterilere yapışıp onları çökeltir, pasifize eder, deriz.

Şöyle bir durum var. Aşı yapıldığında ilk başta antikor seviyesi yükselir ama sonrasında bu seviye düşer, düşmek zorundadır. Çünkü hayatımız boyunca bir çok mikropla karşılaşırız. Her birine karşı ürettiğimiz antikor seviyesi aynı kalacak olsa kanın akıcılığı azalır. Vücut da nasıl olsa antikor üretim bilgisi bende var mantığıyla antikor seviyesini düşürür. Ancak televizyonlarda profesör doktor hanım ve beyler antikor seviyesinin düşmesi koruyuculuğun ortadan kalkmasıymış gibi bahsediyor. Sanki 6 ay sonra vücut hafızasını yitiriyormuş gibi.

Hocam ben mi yanlış anlatıyorum çocuklara yoksa tıp yeniden mi yazılıyor.

Cevap verirseniz çok sevinirim.

***

EK 40 (21.10.2021): HİKMET GEÇKİL “FDA aşı onam komisyonundan Prof. Paul Offit’e soru: Risk seviyenizi de gözönüne alarak, bize 3. doz booster yapıp yapmayacağınızı söyler misiniz? Cevap:”Ekrandan da anlaşılacağı üzere 65+ yaş üstüyüm. Dalağım da yok. Ancak, 3. doz için acele etmeyeceğimK: https://www.youtube.com/watch?v=z3wJZ9zh5a8 Kaynak: https://twitter.com/HikmetGeckil/status/1450914637206142976?s=20

***

EK 41 (3.11.2021): HİKMET GEÇKİL “Aşı ile… sağlanan bağışıklığın, doğal bağışıklıktan daha “kuvvetli” ve “uzun süreli” olduğunu söyleyenler… kötü niyetli insanlardır.”

Kaynak: https://twitter.com/HikmetGeckil/status/1455652983044202507?s=20,

***

EK 42 (10.11.2021): ROBERT MALONE “Tabii bağışıklık aşı kaynaklı bağışıklığın aksine, geniş, koruyucu ve dayanıklıdır. Çalışmalar, yeniden enfeksiyona karşı korumanın güçlü olduğunu ve 10 aydan fazla takip süresi boyunca sürdüğünü gösteriyorKaynak: https://twitter.com/RWMaloneMD/status/1458402898589716482?s=20

K: https://www.thelancet.com/journals/laninf/article/PIIS1473-3099(21)00676-9/fulltext

***

EK 43 (10.11.2021):

Resim

Kaynak: https://twitter.com/drahmetrasim/status/1458487709362802694?s=20

***

EK 44 (11.11.2021): Delta varyantı ile enfekte aşılı ve aşısız, asemptomatik ve semptomatik gruplar arasında döngü eşik değerlerinde anlamlı bir fark bulunmadı.

Aşılı olmalarına rağmen enfekte olanların yüksek viral yüke sahip oldukları dikkate alındığında, maske ve testin de dâhil olduğu uygulamalar Kovid bulaşma riskinin yüksek olduğu yerlerde herkes için geçerli olmalıdır.

Kaynak: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.09.28.21264262v1

***

EK 45 (21.11.2021): SARS’ lı nekahet dönemindeki hastalardan alınan antikorlar 15 yıl boyunca varlığını sürdürdü ve SARS-CoV-2 spike proteini ile çapraz reaktivite sergiledi. SARS’lı hastaların enfeksiyondan 15 yıl sonraki bağışıklık durumu, Kovid-19’lu hastaların gelecekteki bağışıklık durumunun daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.

SARS-CoV-2 enfeksiyonuna karşı korumaya yardımcı olabilecek bir T hücresi çapraz reaktivitesi de mümkündür”

Kaynak: https://www.frontiersin.org/articles/10.3389/fcimb.2021.768993/full

***

EK 46 (25.11.2021): Katar’da yapılan yeni bir araştırmaya göre daha önce corona virüse yakalanan kişilerin, yeniden enfekte olma riskleri incelendi. Yaklaşık 354 bin kişi üzerinde yapılan araştırmada, Covid-19’a yakalanan kişilerin yeniden enfekte olma ihtimalinin oldukça nadir olduğu belirtildi.

Yeniden enfekte olsalar da hafif atlatıyorlar

New England Journal of Medicine’de yayımlanan çalışmada, yeniden Covid-19 olan kişilerin virüsü hafif atlattıkları aktarıldı. Çalışmada, kişilerin Covid-19 ile yeniden enfekte olduklarında, hastaneye yatma veya hayatını kaybetme ihtimallerinin virüse ilk yakalandıklarından yüzde 90 daha düşük olduğu vurgulandı.

Aşı olanlar araştırmanın dışında tutuldu

Araştırmada, kaç kişinin yeniden enfekte olduğunu belirlemek için Weill Cornell Medicine-Qatar bilim insanları, Şubat 2020 ile Nisan 2021 arasında PCR ile doğrulanmış Covid-19’a sahip olan kişilerin kayıtları karşılaştırıldı. Aşı olan yaklaşık 88 bin kişinin çalışmanın dışında tutulduğu belirtilirken, 354 bin kişinin bin 304’nün yeniden enfekte olduğu açıklandı.

Yeniden enfekte olma ihtimali 354 binde bin 300

Yeniden enfekte olan kişilerin virüsü ilk kaptıkları süre ile ikinci kaptıkları sürenin ortalamasının 9 ay olduğu belirtilen çalışmada, bin 304 kişinin dördünün virüsü ağır geçirdiği belirtildi. 354 bin kişi arasında ilk enfeksiyonda 28 kişinin durumunun kritik olduğu ve 7 kişinin hayatını kaybettiği aktarılan çalışmada, yeniden enfekte olan grupta yoğun bakım tedavisi gören ve hayatını kaybeden kişi olmadığını altı çizildi. Çalışma ile ilgili konuşan Pittsburgh Üniversitesi’nde immünoloji uzmanı ve pediatri profesörü John Alcorn,”Bu kadar çok insan arasında sadece bin 300 yeniden enfeksiyon ve dört ciddi hastalık vakası olması oldukça dikkate değer” dedi.

K: https://www.nejm.org/doi/full/10.1056/NEJMc2108120

Kaynakhttps://www.ntv.com.tr/saglik/arastirma-covid-19a-olan-kisinin-yeniden-enfekte-olma-ihtimali-cok-dusuk,CO9pqvZugkaFLIv4VkInqA

***

EK 47 (3.12.2021): GABOR ERDOOSİ “‘Hibrit bağışıklık’ tamamen uydurmadır ve enfeksiyondan sonra aşılama herhangi bir niteliksel gelişme getirmez, sadece antikorlarda geçici bir artış sağlar. Önceki çalışmalar da aynı şeyi gösterdi.” Kaynak: https://twitter.com/drahmetrasim/status/1466767388158971911?s=20

***

EK 48 (24.12.2021): Kovid geçiren çocuklarda, spike proteini için odaklanmış özgüllük ile SARS-CoV-2’ye karşı sağlam, çapraz reaktif ve sürekli bağışıklık tepkileri gelişiyor. Kaynak: https://www.nature.com/articles/s41590-021-01089-8#

***

EK 49 (30.12.2021): KAAN YILANCIOĞLU “#COVID19 geçirdikten sonra hastalığı tekrar geçirme riski varyant farkı gözetmeksizin oldukça düşük bulunuyor. Bu koruma 9 aydan uzun sürüyor.” K: https://www.thelancet.com/journals/lanhl/article/PIIS2666-7568(21)00253-1/fulltext

Salgının bitişi toplumun büyük çoğunluğunun hastalık ile karşılaşması ile olacak. #Omicron hafif seyretmesi ve hastane yatışı daha az gerektirmesiyle bu sürecin başlangıcı olabilir. Kapatmalar ve alınacak çok sıkı önlemler pandemi sürecini sadece uzatacak, çözüm olmayacaktır.”

“Şimdiye kadar elde edilen veriler, ciddi bir strateji dönüşümü gerektiğini gösteriyor. Aşılar, maske ve mesafe yeterince yeterli tedbirlerdir. Bunlar dışında kapatmaların artık gerekliliği sorgulanır.”

Kaynak: https://twitter.com/drkaanyl/status/1476494073896873985?s=20

***

EK 50 (11.1.2022): NCAA’ nın yeni kılavuzu: “Kovid geçiren atletler tam aşılı kabul edilecek.” Akıllar başlara geliyor. Kaynak: https://www.themainewire.com/2022/01/athletes-who-had-covid-will-be-considered-fully-vaccinated-ncaa-says-in-new-guidelines/

***

EK 51 (24.1.2022): Enfekte kişiler için güçlendiricilere dozlara gerek yok. Uzun vadeli nötralize edici aktivite, hafif/asemptomatik ve hastanede yatan katılımcılarda enfeksiyondan sonra bir yıldan fazla stabildir. …hastaneye yatırılmamış olanların tepkileri, uzun ömürlü B hücreleri tarafından yönetilir.

Kaynak: https://twitter.com/gerdosi/status/1485671004546519048?s=20

***

EK 52 (31.3.2022): FAUCİ: “En kuvvetli aşı grip geçirmektir. Grip geçirenlerin aşı olmasına gerek yoktur.” İşte bilimi böyle ters-yüz ettiler, şimdi bunu söyleyenlere şarlatan diyorlar. Karar sizin!

Kaynak: https://twitter.com/drahmetrasim/status/1509598654595805185?s=20&t=GxcBPTFIcgAFViEBpdkhAg

***

EK 53 (12.5.2022): Vaccinating people who have had covid-19: why doesn’t natural immunity count in the US?

“The real memory in our immune system resides in the [T and B] cells, not in the antibodies themselves,” says Patrick Whelan, a paediatric rheumatologist at University of California, Los Angeles. He points out that his sickest covid-19 patients in intensive care, including children with multisystem inflammatory syndrome, have “had loads of antibodies … So the question is, why didn’t they protect them?”

Kaynak: https://www.bmj.com/content/374/bmj.n2101

***

EK 54 (11.2.2023): Enfeksiyon, doku sağlığını koruyan dokuda yerleşik hafıza NK (tissue-resident memory natural killer) hücrelerini indükler.

Makale: Infection induces tissue-resident memory NK cells that safeguard tissue health

Kaynak: https://www.cell.com/immunity/fulltext/S1074-7613(23)00026-2

***

EK 55 (17.2.2023): Protection from past infection against re-infection from pre-omicron variants was very high and remained high even after 40 weeks. Protection was substantially lower for the omicron BA.1 variant and declined more rapidly over time than protection against previous variants. Protection from severe disease was high for all variants. The immunity conferred by past infection should be weighed alongside protection from vaccination when assessing future disease burden from COVID-19, providing guidance on when individuals should be vaccinated, and designing policies that mandate vaccination for workers or restrict access, on the basis of immune status, to settings where the risk of transmission is high, such as travel and high-occupancy indoor settings.

Kaynak: https://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140-6736(22)02465-5/fulltext

Makale: Past SARS-CoV-2 infection protection against re-infection: a systematic review and meta-analysis

***

EK 56 (18.2.2023): BHATTACHARYA: Sorun sadece Fauci ve şürekasının Kovid sonrası bağışıklık hakkındaki gerçekleri yanlış anlaması değil. Gerçekleri doğru anlayanları sansürlemek ve marjinalleştirmek için hükümetin muazzam gücünü kullandılar.

ARK: Bizde de aynen bu oldu.

Kaynak: https://twitter.com/DrJBhattacharya/status/1626798023589171202?s=20

***

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Alişan Yıldıran, Çocuk İmmünoloji-Allerji Mütehassısı dedi ki:

    KIZAMIK AŞISININ HAFIZASI…

    Çok kıymetli ve isabetli bir değerlendirme olmuş muhterem hocam, teşekkürler (1).

    Hakikaten bütün bu yazıları okuyabiliyor musunuz?

    Bir makaleyi bihakkın olmak bazen saatlerce sürebiliyor, en azından fakir için.

    Verdiğiniz makaleler içinden kızamık CD4/CD8 hücreleri araştıran makale ilgimi çekti (2).

    Bir aşı kurumunun (Pastör enstitüsü) katılımı ile yapılmış, medyan yaşı 27 (en küçüğü 5y) olan bir veya iki doz aşı yapılmış insanlar alınmış, vahşi virüs ile karşıladırma yapılmamış, yanin pek iyi bir metod seçilmemiş…

    Makalenin şekil 1 ve tablo1’i açık şekilde CD4 ve CD8 hücrelerde anlamlı bir hafıza artışı görülmediğini (dikkat edilirse p değeri verilmemiş), şekil2b’de ise CD4 T memory hücrelerin gittikçe azaldığı (p değeri verilmiş) görülmektedir.

    Optik çarpıtma yaparak hiç artmamış olan CD8 hücrelerin sabit kaldığını söyleyerek, aşının antiviral etkinliğini söylüyorlar.

    Böylece kızamık aşısının etkinliği bilimsel olarak ortaya a konulmuş, Kasımpaşa tabiri ile ‘Yerseniz’!…

    Halbuki bütün güncel aşılar daima CD4 Thelper hücreleri TH2 yönüne göndererek antiviral değil allerjik ve otoimmüniteye yol açarlar (3).

    (1) https://ahmetrasimkucukusta.com/2021/05/10/yazilar/tip-yazilari/kovid-asisi/kovid-gecirenlerin-asilanmasina-ve-ucuncu-doz-asiya-gerek-yok/

    (2) https://academic.oup.com/jid/article/190/8/1387/878306

    (3) https://www.who.int/immunization/documents/Elsevier_Vaccine_immunology.pdf

Siz de yorumunuzu paylaşın: