“Aşı olmamanız, sizin tıbba, dolayısıyla bana da güvenmediğinizi gösteriyor. Madem öyle, niye bize geliyorsunuz ki? İnternette kimleri okuyup aşıyı reddettiysen, şimdi git, seni onlar iyileştirsin.” Sizce hekim haklı mı?
HABERİNİZ OLSUN
ETİBBA DİYOR Kİ
DERDİME BİR ÇARE
TABİBAN-I CİHAN İÇÜN
BENİM ŞARKILARIM
AŞISIZA BAKMAYAN DOKTOR
Hürriyet’ te Savaş Süzal’ ın “Aşısıza bakmayan doktor” yazısına cevaben…
BİR: Elma ile armudu karıştırmamak gerekir.
Aşı amigoları denen grubun içinde de aşı karşıtı denen grubun içinde envaı çeşit farklı görüşler var (1).
Bunların tümü aynı torbaya doldurulamaz, doldurulmamalıdır.
Uç gruplarda yer alan “aşı amigolarının” da “aşı karşıtlarının” da fikir değiştirmeleri ve ikna edilmeleri mümkün değildir; bence ikisiyle de uğraşmaya değmez.
Her iki taraf da kendinden olmayanı diğer uç grupta kabul eder, kendi dışındakilere hayat hakkı tanımaz ama bu uç gruplar dışında “geçişgenlik” mümkündür.
Asıl mesele sanıldığı gibi aşı karşıtlığı değildir
Tüm dünyada ticarileştiği ve siyasileştiği kabak gibi ortaya çıkan tıbba karşı giderek artan bir güvensizlik var.
Nitekim bir araştırmada, aşı karşıtlığı ve aşı tereddüdünün sosyolojik olarak en önemli sebebinin “hiçbir şeye güvenmemek” olduğu ortaya çıktı (2).
USA’ da yapılan bir araştırmada da, “En az aşı tereddüdünün yüksek lisans derecesine sahip olanlarda, en fazla tereddüdün ise doktora derecesine sahip olanlarda görüldüğü” tespit edildi (3).
Salgını en ağır yaşayan, zirve döneminde birçok hastanın hastaneye bile kabul edilmediği USA’ da doktor ve sağlık çalışanlarının önemli bir kısmı aşıyı reddediyor (4).
Esas mesele, aşılara olan güvenin değil, siyaset ve ticarete bulanan “tıbba olan güveninin” azalmakta hatta bitme noktasında olmasıdır.
Aşılar enfeksiyonu önlemiyor
Ağır tablo ve ölümleri önleyen aşıların enfeksiyonu ve bulaşmayı önlemedikleri gayet iyi biliniyor ve bunlar aşısızlara göre bulaşıcılık bakımından çok daha tehlikeliler.
Çünkü… enfeksiyonu asemptomatik veya hafif belirtilerle geçiriyorlar ama bir taraftan da daha kısa sürede olsa etrafa virüs saçmaya devam ediyorlar, “aşılıyız” diyerek de korunma tedbirlerine uymuyorlar veya tam uymuyorlar.
En az iki muhtemelen de üç doz aşı yaptırmış olan Belçikalı doktor da pekala enfekte olabilir ve etrafa yani hastalarına virüs saçabilir (5).
Gelelim neticeye
BİR: Yazıda bahsi geçen kişi için “aile hekimi” tabirinin kullanılması doğru değildir, bu şahsa ancak “aile doktoru” denebilir. Doktorlar hasta ayırımı yapabilirler ama hekimler için böyle bir şey mevzu bahis olamaz; can düşmanlarını bile tedavi etmekle yükümlüdürler.
İKİ: Belçikalı doktora kendi sağlığına hakikaten önem veriyorsa aşılı veya aşısız negatif testi olmayan hiç kimseye bakmamasını tavsiye ediyorum.
ÜÇ: Belçikalı doktorun da her gün PCR testi yaptırması ve negatif ise hasta bakması gerekir. Aşılıyım diye öyle rastgele hasta bakmamalı ve hiçbir hastasının sağlığını tehlikeye atmamalıdır.
DÖRT: Savaş Bey, en az iki hatta kuvvetle muhtemel üç doz aşı olmuş ve maske, mesafe, temizlik, havalandırma.. gibi tüm tedbirlere uyan doktora nasıl virüs bulaşacağını açıklasa iyi olurdu.
BEŞ: Gene de Savaş Bey’ i tebrik ediyorum, gazeteci olmasaymış, vicdanlı bir “hekim” olabilirmiş!
Kaynaklar:
1.https://ahmetrasimkucukusta.com/2021/01/01/yazilar/tip-yazilari/asilar/envai-cesit-asi-gruplari-var/
***
Hürriyet’ te Savaş Özbey‘ in köşesinden:
Ağustos başında “Aşısızlar için çember daralıyor” diye bir yazı yazmıştım. Bugün artık bize normal gelen “girişte HES kodu taraması” gibi kurallar bütün dünyada daha yeni yeni oluşuyordu. Dünyadan çeşitli örnekler vermiş, gidişatın bu yönde olduğunu anlatmaya çalışmıştım.
Aman ne tepki aldım, ne tepki aşı karşıtlarından. Aradan 3 ay geçmedi, sinemadan stada, toplu ulaşımdan işkollarına, o zaman düşünemeyeceğimiz önlemler artık gündelik hayatın bir parçası. Bu hafta itibarıyla aşı karşıtlığı konusunda yeni bir döneme geçmiş bulunuyoruz.
Belçika’nın ikinci büyük kenti Anvers’te bir aile hekimi, aşı olmayanlara artık bakmayacağını açıkladı.
Gerekçesi şu: “Aşı olmamanız, sizin tıbba, dolayısıyla bana da güvenmediğinizi gösteriyor. Madem öyle, niye bize geliyorsunuz ki?”
Böyle bakınca doktor yerden göğe kadar haklı tabii:
“İnternette kimleri okuyup aşıyı reddettiysen, şimdi git, seni onlar iyileştirsin” demeye getiriyor.
Doktora birçok meslektaşı da destek verdi, ülkenin Aile Hekimleri Derneği de sağlık riski durumunda doktorların, aşılanmamış kişileri reddedebileceğini açıkladı.
Ben ki en başından beri aşıyı savundum…
Ben ki aşıyı reddedenlere karşı en sert tedbirlerin alınmasını hep destekledim…
Bu kadarına ben bile “Dur!” diyorum.
Böyle şey olur mu?
Sinemaya gidip-gelme, statlara giriş-çıkış gibi keyfi bir mevzu değil ki bu. Can yahu, can!
Nerede kaldı senin Hipokrat yeminin?
Nerede kaldı hangi görüşten, hangi düşünceden olursa olsun, senin yine de herkese hizmet etme zorunluluğun?
Belçika’da sağlık bakanı olsam, kulağından tuttuğum gibi sağlık sisteminin dışına atardım.
Ama siz aşısızlar da ya… Yetmedi mi artık bu inadınız? Doktora da bulaştırıp Covid edince mi rahatlayacaksınız?
Kaynak: https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/savas-ozbey/pandemi-gunlugu-asisiza-bakmayan-doktor-41924626
Savaş Bey, savunduğunuz o aşı var ya, gerçek bir AŞI bile değil. Bunu biliyor musunuz?
Gen tedavisi araştırılıyor, sizlere bizlere de aşı diye yutturuluyor, bilesiniz.
Göreviniz, aslı esası AŞI bile olmayan, bir gen tedavisi uygulama ve araştırmasını gündem de tutmak mıdır, sizin için gazetecilik bu mudur?