MALUM SIVILAMALAR SONRASI ARTIŞ GÖSTEREN CİDDİ BİR HASTALIK DAHA

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Endi Bo‘ nun tivit dizisi:

!!! MALUM SIVILAMALAR SONRASI ARTIŞ GÖSTEREN CİDDİ BİR HASTALIK DAHA !!! Dostlar, bahsedeceğim hastalık Dermatomiyozit ve ona eşlik eden İnterstisyel Akciğer Hastalığı. Çok ciddi bir hastalık.

Sıvılamanın başladığı tarihten bu yana “sıvılama sonrası” bu hastalığın ortaya çıktığıyla ilgili bazı yayınlar yapıldı. Bu yayınlar hastalığın sıvılama sonrası ortaya çıktığını belirten vaka çalışmaları olsa da yayını yapan bilim insanları “sıvılama” ile “hastalık” arasında “kesin” bir korelasyon kurmaktan “imtina” etmişler. Bunun sebebini anlayabiliriz.

Sıvıların olağanüstü biçimde tavsiye edildiği o dönemde (hâlâ da öyle) akıntıya ters yüzmeye cesaret etmek kolay değil. Öte yandan nadir görülen hastalıklar olmaları sebebiyle kapsamlı veri toplanması da kolay değil. Ancak henüz birkaç gün önce prestijli bir dergide yayınlanan 8 Mayıs 2024 tarihli bir başka makalede durum farklı bir boyut kazanıyor.

Bizi neden ilgilendirdiğini yazımın en sonunda anlatıyorum. Direkt en sonuna atlamadan aradaki yazıları da okursanız trendi yani gidişatı anlamanıza faydalı olacaktır diye düşünüyorum.

Bu hastalıkların enfeksiyonla da ortaya çıktığı söylense de bizim odağımızda sıvılar var. Çünkü sıvıların da buna yol açtığı ortadaysa veya Covid’i takiben sıvılamalarda risk faktörü çoğalıyorsa, bu durum sonradan farkedilmiş ve insanlar denek olmuş demektir. Ve toplumu bekleyen başka bazı zorluklar da olabilir. Başlayalım:

Virüsler(!) meselesine girmeyeceğim. Literatür bilgisini aynen aktarıyorum, çok basite indirgeyerek: MDA5 proteini, covid enfeksiyonu ile hücreye sirayet eden viral RNA moleküllerini algılayıp (viral RNA sensörü/reseptörü) tutunur ve antijen görevi gören bu MDA5 proteini kendisine mukabil bir otoantikor olan Anti-MDA5 ‘in salınmasına yol açar.

Ortaya çıkan Anti-MDA5 otoantikoru, MDA5’li hücrelere saldırır ve bu da otoimmün bir duruma yol açar. Yani immün sistem insanın kendi vücuduna karşı atağa geçmiştir.

Şimdi gelelim paylaşacağım yayınlarda bahsi geçen ciddi 2 hastalığa. Bunlar birbirine eşlik eden hastalıklar. 1. İnterstisyel Akciğer Hastalığı (ILD): Bu hastalık alveollerin etrafında oluşan inflamasyon ve fibrozis (yani bir nevi skar/yara izi) ile kendini gösterir ve kalınlaşma olduğu için oksijenin kana karışmasına engel teşkil eder.

Bu nedenle hastalarda nefes darlığı, kuru öksürük ve yorgunluk vardır. İlerleyen ve geridönüşü olmayan, genelde ölümle sonuçlanabilen bir hastalıktır. Sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte otoimmün bir hastalık olduğu yönünde genel bir konsensus olduğunu söyleyelim.

Resim

2. Dermatomiyozit: Anti-MDA5, vücudun verdiği immün yanıt sonucu oluşan bir otoantikordur demiştik. Dolayısıyla yanlışlıkla vücudun kendi ürettiği proteinlere saldırır ve hücre hasarına yol açar. Yani otoimmün bir durumdur. Vücutta anti-MDA5 otoantikorlarının varlığı, özellikle dermatomiyozit (bir otoimmün inflamatuar deri ve kas hastalığı) hastalığının varlığına işaret eder.

Dermatomiyozit, ciltte döküntü, kas güçsüzlüğü ve kas iltihaplanması şikayetleriyle kendini gösterir. Eğer hızlı müdahale edilmezse buna yukarıda bahsettiğim İnterstisyel Akciğer Hastalığı (ILD) hastalığı eşlik edebilir ve hayati tehlike oldukça artar.

Resim

Yayınları paylaşmaya başlayayım: 1. 2021: Sıvılamanın dermatomiyozit ve interstisyel akciğer hastalığına yol açabileceğini ortaya koyan ilk vaka çalışması. Solunum yolu hastalıkları ve yoğun bakım konusundaki makaleleriyle bilinen CHEST’de yayınlanan bu makalede mRNA sıvısı olduktan sonra hastaneye yatırılan ve dermatomiyozit ve eşlik eden interstisyel akciğer hastalığı vakasından bahsediliyor. Hasta hayatını kaybetmiş. Sıvılamadan 4 gün sonra ortaya çıkan bir tablo ama sıvıdan olduğuna delil yok deniliyor. Daha ileriki dönemde yayınlanan makaleler bu ilk yayına atıfta bulunuyor.

https://pesquisa.bvsalud.org/global-literature-on-novel-coronavirus-2019-ncov/resource/pt/covidwho-1457650

Resim

2. 2022: Romatoloji konusunda güvenilir olan ARD’de yayınlanan makalede 44 yaşındaki kadın hastada mRNA sıvılama sonrası ortaya çıkan interstisyel akciğer hastalığı ve eşlik eden dermatomiyozit hastalığı konu edilmiş. Belirtilerin ilk dozdan iki gün sonra başladığı ve ikinci dozu takip eden birkaç gün içinde daha da kötüleştiği belirtilmiş ve sıvılamayla ilişkili olabileceği sonuç bölümünde zikredilmiş

K: https://ard.bmj.com/content/81/Suppl_1/1484.2

Makale: AB0715 Anti-MDA5 Dermatomyositis after BNT162b2 vaccination

3. 2022: Avrupa’nın saygın dermatoloji dergisi EADV’de yayınlanan makalede iki doz “inaktif” Covid sıvısı sonrasi gelişen dermatomiyozit ve eşlik eden interstisyel akciğer hastalığı konu edilmiş. Hastanın daha önce covid geçirmediği, dolayısıyla ortaya çıkan hastalığın direkt olarak sıvılamayla bağlantılı olabileceği belirtilmiş.

K: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC9874769/

Makale: A case of Anti‐MDA5‐Positive dermatomyositis after inactivated COVID‐19 vaccine

Resim

4. 2022: Uluslararası Romatoloji dergisinde yayınlanan makalede daha önce ilk kez sıvılamaların başladığı 2021 yılında ortaya çıkan vakaya ek olarak 6 vaka daha eklediklerini belirtmişler. 6 vakanın sadece 2 tanesinin geçmişinde Covid enfeksiyonu var. Diğerleri Covid geçirmeden sıvılama yaptırmışlar. Fakat bunun bahsi geçen akciğer hastalığını sıvılarla ilişkilendirmek için yeterli delil sunmadığı, çünkü ortaya çıkış mekanizmalarının tam olarak belli olmadığı belirtilmiş. COVID-19 aşısından dolayı rapor edilen MDA5 ile ilişkili hastalık vakalarının sayısının az olması da kesin bir yargıya varmaya engel teşkil eder denilmiş.

K: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC9166182/#CR9

Makale: Anti-MDA5 dermatomyositis after COVID-19 vaccination: a case-based review

ResimResim

5. 2022: Klinik tıp dergisinde yayınlanan bir vakada yine daha önce Covid enfeksiyonu geçirmemiş 60 yaşında sağlıklı bir kadında mRNA sıvılaması sonrası ortaya çıkan dermatomiyozit ve eşlik eden interstisyel akciğer hastalığı konu edilmiş. Sonucu sıvılara bağlamak için daha geniş çaplı epidemiyolojik çalışmaya ihtiyaç var denilmiş. İyi bari. Sıvılamalara devam edilirse yeterli örnek uzay elde edilir ve sıvı ile hastalık arasındaki ilişkisellikle ilgili net bir sonuca varılır. Ha gayret. Sıvılamaya devam.

ResimResim

6. 2022: Japonya’da Nisan 2017 – Mart 2022 tarihleri arasında hastaneye başvuran 9 adet dermatomiyozit ve eşlik eden interstisyel akciğer hastalığı (kısaca anti-MDA5-ILD) vakası incelenmiş. Ağustos-Ekim 2021 arasında yani Japonya’daki yoğun sıvılama kampanyasından birkaç ay sonrasında bu 9 kişinin 4’ünde hastalığa rastlanmış (ikisi bu hastalıktan hayatını kaybetmiş) ve bu kişilerin geçmişlerinde Covid enfeksiyonu bulunmuyor. 2017-2021 arasında yani sıvılamalardan önce ortaya çıkan anti-MDA5-ILD vakası yılda ortalama 1.25 (artı eksi 0.96) iken sıvılama sonrası yılda 4 vakaya çıkmış. İstatistiksel olarak bu artış yani yaklaşık 1.25’den 4’e çıkmış olması önemsiz bulunmuş. Tahminice örnek uzay miktarı yeterli olmadığı için. O nedenle araştırmacılar daha geniş çapta incelenmesi gerek diyorlar.

K: https://www.jrheum.org/content/49/10/1158

Makale: Antimelanoma Differentiation-Associated Gene 5 Antibody–Positive Interstitial Lung Disease After Vaccination With COVID-19 mRNA Vaccines

ResimResim

7. 2023: Modern Rheumatology Case Reports’da yayınlanan vakada 62 yaşındaki diyabetli kişiye 3. doz sıvılamadan 19 gün sonra bahsettiğimiz anti-MDA5-ILD teşhisi konulduğu belirtilmiş. Sıvılamadan 57 gün sonra oksijen yetersizliğinden hayatını kaybetmiş. Sıvılamanın bu kişideki diyabet ve genetik yatkınlık sebebiyle hastalığı tetiklemiş olabileceği ihtimali üzerinde durulmuş.

ResimResim

8. 2023: Yine CHEST dergisinde yayınlanan bir çalışmada daha önce hipotiroid tedavisi görmüş ve süregelen tüberkülozu olan 61 yaşındaki kadın hasta ele alınmış. Atlattığı grip sonrası ikinci doz Covid sıvısı vurdurmuş. Kısa sürede anti-MDA5-ILD ortaya çıkmış. Hasta, teşhisten 51 gün sonra hayatını kaybetmiş. Yazarlar anti-MDA5-ILD ile sıvılamanın ilişkisine dikkat çekmişler ancak yine de sıvılamanın faydalarının daha fazla olduğunu vurgulamışlar.

K: https://journal.chestnet.org/article/S0012-3692(23)03211-7/fulltext

Makale: A CASE OF COVID VACCINE-ASSOCIATED ANTI-MDA5 ANTIBODY DERMATOMYOSITIS

ResimResim

9. 2024 (Son güncel yayın): Lancet şemsiyesi altındaki eBioMedicine dergisinde yayınlanan 8 Mayıs 2024 tarihli bu son çalışma İngiltere’nin Yorkshire bölgesinde Ocak 2018 ila Aralık 2022 arasındaki dönemi kapsıyor.

K: https://www.thelancet.com/journals/ebiom/article/PIIS2352-3964(24)00171-3/fulltext

Makale: MDA5-autoimmunity and interstitial pneumonitis contemporaneous with the COVID-19 pandemic (MIP-C)

ResimResim

Çalışmanın önemi şu ki daha öncekilerden farklı olarak ilk kez vaka sayısı veya örnek sayısı az dememiş ve “outbreak” kelimesini kullanarak ortada daha önce olmayan bir “dermatomiyozit” vakalar silsilesi olduğu gerçeğini dile getirmiş.

Çalışmada ele alınan 60 vaka var. Bunların 9’u 2020’de, 35’i 2021’de ve 16’sı 2022’de ortaya çıktı. Buna göre hastalığın görülme sayısı 2019’da %0.4 iken 2020’de %2.1’e, aşılamanın başladığı 2021’de ise %4.2’ye yükselmiş. 2022’de ise %1.7’ye inmiş ama halen Covid öncesi durumdan daha yüksek bir oran bu.

Yazarlar hastalık sıvılama başlangıcında zirve yaptıktan sonra 2022’de tekrardan azalış trendine girdiği için hastalığa “sadece sıvılamanın sebep olduğunu” kesin olarak söyleyemiyorlar.

Ancak sıvılamanın bu hastalığın artışına katkısı olduğu konusunda da netler. 60 kişinin 25’inde dermatomiyozite eşlik eden interstisyel akciğer hastalığı (ILD) gelişti ve bunların sadece 5 tanesi sıvısızdı. 14’ü ise dermatomiyozit öncesi, 6’sı da sonrasında sıvılanmıştı. ILD gelişen hastaların 8’i hayatını kaybetti. ILD’ye yakalanmadan dermatomiyozit aşamasında durdurulan 35 kişinin ise 6’sı sıvısızdı. 22’si dermatomiyozit öncesi, 7’si ise sonrasında sıvılanmıştı.

Özetle; 60 kişinin 11’i sıvısız, 49’u sıvılı. Sıvılıların 36’sı dermatomiyozit öncesi, 13’ü ise sonrasında sıvılanmış. 60 kişinin sadece 15’i Covid’e yakalanmıştı. 60 kişi. 15’i Covid atlatmış (8’i dermatomiyozit öncesi) 49’u sıvılı.

Aslında durum net. Burada dermatomiyozite sıvıdan ziyade Covid sebep olmuştur denilemez. Çünkü 60 kişinin sadece 15’i covid geçirmiş ama 49’u sıvılı. O halde bu çalışmadaki vakalar özelinde dermatomiyozit ve ona eşlik eden ILD hastalığında sıvıların payı Covid’den çok daha fazla, benim gördüğüm bu.

Resim

Resim

Durum pek iç açıcı değil. Günün sonunda sıvılar piyasaya verildi ve adeta toplumun üzerinde guinea pig gibi deney yapıldı. Bir çok yan etki sonradan tespit edildi. Tespit edildikçe veritabanına giriyor ve prospektüse yazılıyor. Bazı sıvıların üretimi durduruluyor.

Bugün sizlere aktardığım dermatomiyozit ve interstisyel akciğer hastalığı gibi bazı yan etkiler de halen iki arada bir derede. Vaka çalışmalarını yayınlayanların tahminim o ki sussalar gönülleri razı değil, söyleseler, bu da sıvıdan ötürü deseler tesiri yok çünkü yine bir dolu uzman hadi canım diyecek.

Peki tehlike ne? Tehlike sıvıların birer birer ifşa olmasında. Geçen gün 99 milyon sıvılı birey üzerinde yapılan çalışma sonuçlarını paylaşmıştım ve sıvıların ne tip ciddi yan etkilere sebep olduğunu okumuştuk.

O yan etkilere ek olarak bugünkü paylaşımımda aktardığım yan etkiler ve belki daha birçokları ortaya çıkıp sıvılar üzerinde net bir şüphe oluşunca ve davalar da üst üste açılınca, bu sistemin karar vericileri “madem sıvılar riskli ama virüsü de bir şekilde dolaşımdan kaldırmamız lazım, o halde kapanalım” diyerek tekrar distopik, otoriter-totaliter bir hamle yapabilirler. İzleyip göreceğiz.

Kaynak: https://x.com/enderbozkurt/status/1790561747843141683

***

EK 1 (27.5.2024): We identified a very strong ecological and temporal association between excess cardiopulmonary arrest mortality and the COVID-19 vaccination campaign, which resulted in high vaccination rates. The biological plausibility of death from acute cardiac and pulmonary causes after COVID-19 vaccination has been previously demonstrated and is concerning given these real-world observations. Urgent further research is needed to determine if similar trends are observed in other regions with attention to risk mitigation for incident events and improved survival with resuscitation.

Kaynak: https://www.preprints.org/manuscript/202405.1665/v1

Makale: Excess Cardiopulmonary Arrest and Mortality after COVID-19 Vaccination in King County, Washington

***

EK 2 (1.6.2024): ESRA GÜNEŞ KAYA DSÖ Direktörü Tedros, manda anlaşması kabul edilmeyince saldırganlaştı: “Aşı karşıtlarının ortaya çıkardığı ciddi zorluk ve bunu geri püskürtmek için strateji geliştirmemiz gerekiyor, bilim ve kanıtlar bizim tarafımızda. Bence bu mücadelede daha agresif olmanın zamanı geldi..

Covid aşısı dedikleri şeyin adı “deneysel gen terapisi”ydi. Bu şekilde kabul oranı %5-10 arasında kalıyordu. Sonra tanımı değiştirdiler ve buna aşı dediler. Karşı olan herkese de aşı karşıtı (bağnaz, ırkçı, yobaz, cahil) tanımı geliştirdiler.

Sonuçta, deneysel mRNA gen enjeksiyonları korkunç sonuçlarıyla başarısız oldu.

Kaynakhttps://x.com/UzmEsraGunes/status/1796597021844894050

***

EK 3 (15.6.2924): Pfizer Kovid aşıları sedef hastalığı, kolit ve polimiyalji romatika riskinin (nadir de olsa) artmasıyla ilişkilendirildi.

Tüm yaş gruplarında sedef hastalığı (%41-69), 65 yaş altı bireylerde kolit (%38-%93), 45-64 yaş arası bireylerde vitiligo (%182) ve 65 yaş ve üstü bireylerde polimiyalji romatika (%112) dahil olmak üzere bağışıklık aracılı hastalıkların gelişme riski artmıştır.

Bu retrospektif kohort çalışması Clalit Health Services (CHS) kapsamlı veri tabanına dayanmaktadır ve BNT162b2 aşısı olan ve olmayan bireyler arasında immün aracılı tanı oranlarını karşılaştırmıştır.

Bu bulgular, çeşitli nüfus grupları için gelecekteki aşılama programları planlanırken risk-fayda değerlendirmesinin bir parçası olarak dikkate alınmalıdır.

Kaynak: https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0264410X2400536X?via=ihub

Makale: The association between BNT162b2 vaccinations and incidence of immune-mediated comorbidities

***

EK 4 (15.6.2024): Kovid-19 mRNA aşıları, sınırsız dozda patojenik spike proteinine tehlikeli derecede uzun süre maruz kalmaya sebep oluyor; insanlarda kullanımının devamı için yeniden değerlendirmesi gerekir.

Dünya çapında kullanılmalarına rağmen, mRNA dizilerindeki nükleosid modifikasyonlarının bunların parçalanmasını, transkripsiyonunu ve protein sentezini nasıl etkilediği hakkında çok az şey biliniyor.

Enjeksiyon bölgesine çekilen yerleşik ve dolaşımdaki bağışıklık hücrelerinin, enjekte edilen mRNA’nın birkaç gün içinde bozunması sırasında spike proteininin kopyalarını oluşturması umuldu.

Ayrıca başlangıçta mRNA aşıları tarafından üretilen rekombinant spike proteinlerinin vücutta birkaç hafta kalacağı tahmin ediliyordu.

Gerçekte ise klinik çalışmalar, modifiye SARS-CoV-2 mRNA’nın enjeksiyondan sonra rutin olarak bir aya kadar kaldığını ve enflamasyon ve fibrozis bölgelerinde kalp ve iskelet kasında tespit edilebildiğini, rekombinant spike proteininin ise kanda yarım yıldan biraz fazla kalabildiğini gösteriyor.

Bu çalışmada, spike proteini ile ilişkili hastalıklardan kaynaklanan ve bu ürünlerin yanlış bir şekilde kullanılmaya devam edilmesine bağlı yaralanma, sakatlık ve ölümlerin geniş bir dağılımının moleküler temeli sunuluyor. 

Kaynak: https://bpspubs.onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1002/prp2.1218

Makale: Long-lasting, biochemically modified mRNA, and its frameshifted recombinant spike proteins in human tissues and circulation after COVID-19 vaccination

***

EK 5 (18.6.2024): The potential of these vaccines in preventing admission to hospitals and serious illness in people with comorbidities has recently been called into question due to the vaccines’ rapidly waning immunity. Mounting evidence indicates that these vaccines, like many others, do not generate sterilizing immunity, leaving people vulnerable to recurrent infections. Additionally, it has been discovered that the mRNA vaccines inhibit essential immunological pathways, thus impairing early interferon signaling. Within the framework of COVID-19 vaccination, this inhibition ensures an appropriate spike protein synthesis and a reduced immune activation. Evidence is provided that adding 100 % of N1-methyl-pseudouridine (m1Ψ) to the mRNA vaccine in a melanoma model stimulated cancer growth and metastasis, while non-modified mRNA vaccines induced opposite results, thus suggesting that COVID-19 mRNA vaccines could aid cancer development. Based on this compelling evidence, we suggest that future clinical trials for cancers or infectious diseases should not use mRNA vaccines with a 100 % m1Ψ modification, but rather ones with the lower percentage of m1Ψ modification to avoid immune suppression.

Makale: Review: N1-methyl-pseudouridine (m1Ψ): Friend or foe of cancer?

Kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38583833/

***

EK 6 (21.6.2024): LANCET isimli dergi tarafından sansürlenen makale hakem incelemesinden geçti ve artık çevrimiçi olarak mevcut!

“Kovid-19 aşısı sonrası ölümlerdeki otopsi bulgularının sistematik bir incelemesi” başlıklı makale ölümlerin %73,9’unun doğrudan Kovid-19 aşısından kaynaklandığını veya önemli ölçüde katkıda bulunduğunu ortaya koyuyor.

1 sene gecikmeyle yayınlanan makaleye uygulanan bu SANSÜR ve İPTAL eylemleri, önlenebilecek birçok ölüme yol açtı.

mRNA aşılarında sadece spike proteini bulunuyor, virüsün nükleokapsid proteinini ihtiva etmediğinden enflamatuar değişikliklerin mRNA aşılarından mı yoksa tabii enfeksiyondan mı kaynaklandığı özel boyama metotlarıyla kesin olarak ayırt edilebiliyor. 

Bu makale oyunun kurallarını değiştirebilir.

Resim

Kaynak: https://x.com/MakisMD/status/1804209104879042772

***

EK 7 (25.6.2024): Kovid aşılarının beyinde pıhtılaşma riski diğer aşılara göre 200 kat daha fazla.

K: https://www.lifesitenews.com/news/covid-shots-have-200-times-higher-risk-of-brain-clots-than-other-jabs-new-report/

K: https://www.preprints.org/manuscript/202406.1236/v2

Makale: COVID-19 Vaccines: A Risk Factor for Cerebral Thrombotic Syndromes

https://x.com/P_McCulloughMD/status/1805237662250643796

***

EK 8 (25.6.2024): Despite the relative rarity of these events, their impact on affected individuals underscores the importance of ongoing surveillance, early detection, and management strategies. We aim to provide healthcare professionals with the latest evidence on neurovascular adverse effects, facilitating informed decision-making in the context of SARS-CoV-2 vaccination programs. 

Makale: Neurovascular Adverse Effects of Sars-Cov-2 Vaccination

Kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38836116/

***

EK 9 (16.7.2024): Kovid aşıları saçkırana da yol açıyor.

Kaynak: https://eurjmedres.biomedcentral.com/articles/10.1186/s40001-024-01956-8

Makale: Alopecia aerata following Covid-19 vaccine: a systematic review

***

EK 10 (15.10.2024): Birinci kohortta aşı yapılmayan Kovid-19 ile enfekte çocuklarda yeni başlayan astım oranı %4,7 iken, bir yıl içinde Kovid-19 olmayan çocuklarda bu oran %2,0 idi. İkinci kohortta aşılanan, Kovid-19 ile enfekte çocuklarda yeni başlayan astım oranı %8,3 idi; bu oran enfekte olmayanlardaki %3,1’den daha yüksekti.

Kaynak: https://link.springer.com/article/10.1007/s15010-024-02329-3

Makale: The association between COVID-19 vaccine/infection and new-onset asthma in children – based on the global TriNetX database

***

Siz de yorumunuzu paylaşın: