KARATAY’ IN ASKERLERİYİZ!

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Un endüstrisinin de Karatay Hoca’ yı anlamamasını çok normal buldum (1).

Koskoca akademinin bile anlamadığı, anlayamadığı veya anlamazlıktan geldiği -ki her üç ihtimal de birbirinden fenadır- bir hususun un üreticileri tarafından anlaşılmasını beklemek insafsızlık olur.

Karatay Hoca, bütün gücüyle, kimseden korkmadan, çekinmeden ve neredeyse tek başına bu ülke insanlarına “sağlıklı beslenmenin temel unsurlarını” anlatmaya çabalıyor.

Karatay Hoca buğday zararlıdır demiyor, genetiği değiştirilmiş, kepeği ve rüşeymi alınmış ve böylece de büyük ölçüde nişastadan ibaret olan “rafine undan uzak durun” diyor.

Ekmek yiyecekseniz tam tahıl unundan ekmek yiyin ama aşırıya da kaçmayın” diye tembihliyor.

Rafine şekeri” ve rafine şekerden yapılmış gıdaları ağzınıza koymayın diyor.

Şekeri “beyaz zehir” olarak îlan ediyor.

Meyve şekeri früktozun hiç de “masum” olmadığını anlatmaya çabalıyor.

İnsanlara “bilim dünyasının insanlara kalp hastası olmamaları için zorla yedirilen margarin ve bitkisel yağlara” savaş açıyor.

“Köy tereyağı yiyin, yumurta, yağlı yoğurt, peynir, et yiyin”

Kolaya, gazoza, gazlı meşrubata karşı çıkıyor.

Meyve suyu içmeyin, meyveyi yiyin” diyor.

Fast food yemeyin” diyor.

Yiyeceklerin raf ömrünü uzatan katkı maddeleri sizin ömrünüzü kısaltır” diyor.

Karatay Hoca özetle, sağlıklı olmak hastalıklardan korunmak için “doğal beslenin” diyor.

Ekmekteki 17 katkı maddesi daha yeni kalktı

Ekmekteki sağlığa zararlı 17 katkı maddesi daha 1.5 sene önce yasaklandı.

Bu demektir ki onlarca senedir bize hiçbir faydası olmadığı gibi sağlığımıza bin bir zararı olan katkı maddelerini afiyetle yemişiz.

Türkiye Ekmek İşverenleri Sendikası, “tam buğday ekmeği satışlarının dört misli arttığını” söylüyor.

Bu katkı maddelerinin kaldırılması, tam buğday ununa dönüş kimin sayesinde oldu acaba, söyler misiniz?

Karatay Hoca’ nın mı?

Obezite ve diyabetteki çılgın artış karşısında suspus oturan ama kafayı “gebelere şeker yükleme testi” ve “boğaz köprüsünün mavi ışıklarla donatılmasına” takmış bilim dünyamız sayesinde mi?

Endokrin, metabolizma, diyabet dernek ve vakıflarından herhangi birinin bir kez olsun mısır şurubuna, rafine una ve şekere, fast fooda, katkı maddelerine, alkole bırakın savaş açmayı, “kötü söz söyleyenini” duydunuz mu?

Acaba neden, hiç düşündünüz mü?

Gelelim neticeye

Canan Karatay, bu ülkede “tabuları” yıkmış, halka sağlıklı beslenmenin ne demek olduğunu öğretmiş ve öğretmeye de devam eden bir “kahraman” dır.

Karatay’ a açılacak davalar onun söylediği “gerçeklerin” ve “doğruların” mahkeme kararıyla tescili olur ve çok da iyi olur.

Bizler de Karatay’ ın askerleriyiz!

Kaynaklar

1. http://ahmetrasimkucukusta.com/2015/03/18/ordan-burdan-havadan-sudan/unculardan-karatay-atagi/

2. http://ahmetrasimkucukusta.com/2013/06/22/abur-cubur-ivir-zivir/katkisiz-ekmek-donemi-basliyor/

Siz de yorumunuzu paylaşın: