MEME KANSERİ TARAMASINA YENİ KAİDELER GELİYOR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Tıbbi fetva kurumu FDA, meme kanseri taramalarının kalitesini artırmak ve kanseri atlamamak için yeni kurallar getirmek istediğini açıkladı (1, 2).

FDA’ nın teklifleri 90 gün boyunca kamuoyunda tartışacak ve bunlar değerlendirmeye alınarak nihai karar açıklanacak.

Bunlardan biri, mamografi yapılan kadına incelemenin neticesi ile beraber meme dokusunun yoğunluğunun da bildirilmesi zorunluluğu.

Meme dokusunun yoğun olması kanser riskini artırırken bu kadınların mamografilerinin değerlendirilmesi de daha zor oluyor, yoğun doku kanserin görülmesini zorlaştırabiliyor ve incelemenin duyarlılığı azalıyor.

Çünkü yüksek oranda glandüler ve bağ dokusu ihtiva eden yoğun meme dokusu X-ışınlarını bloke ediyor; yoğun olmayan memelerde ise daha fazla yağ bulunuyor ve X-ışınları yağ dokusunu kolaylıkla geçtikleri için görüntü kalitesi daha yüksek oluyor.

Yoğun meme dokusuna sahip olan kadınlara kanserin atlanmaması için sıklıkla standart iki boyutlu mamograma ilave olarak 3 boyutlu mamografi, ultrason ve MR gibi ilave tetkikler de istenebiliyor.

FDA, mamografi bulgularının kategorisini de genişletmek ve negatif, selim, muhtemelen selim, şüpheli, kanser şüphesi kuvvetli, yetersiz, ilave görüntülemeler gerekir gibi değerlendirmelere yeni kategoriler de eklemek istiyor.

FDA’ ya itirazlar var

Bazı tıp çevreleri FDA’ ya, artmış riskin her yoğun meme dokusu olan kadın için geçerli olmadığı ve kadınlara yapılan bu tür bir ikazın onları korkutarak gereksiz test ve biyopsilere sebep olabileceği gerekçeleriyle itiraz ediyorlar.

Nitekim yoğun meme dokusu teşhis edilen kadınların yarısı kadarında kanser riskinin düşük olduğu, yüksek olanların sadece yüzde 24’ ünün ilave tetkiklerden faydalanabileceği, genel olarak da yoğun dokuya sahip olanlar dâhil mamografi yapılanların sadece yüzde 12’ sinde ilave tetkiklere ihtiyaç olabileceği biliniyor (3).

FDA’ ya katılan ve kadınların böyle bir bilgiye sahip olmalarının ve ne yapılacağına kendilerinin karar vermesinin daha doğru olduğunu savunan uzmanlar da var.

FDA bildirilerinin birçoğunun hastalar tarafından anlaşılmasının da zor olabileceği de bir başka itiraz mevzuu oluşturuyor.

FDA’ nın bu yeni tekliflerinin arkasında ne var?

Kadınlara yoğun meme dokuları olduğunun söylenmesini zorunlu kılan bu bildiri Nancy Cappello isimli meme kanseri olan bir kadının kampanyasının etkisiyle gündeme geldi.

Cappello’ ya 2003’ de mamogramının normal olduğunun söylenmesinden sadece 6 hafta sonra ilerlemiş meme kanseri teşhisi konmuştu.

Kanserin kısa süre önce çekilen mamogramda görülmemesinin yoğun meme dokusu ile ilgili olduğu değerlendirilmiş ama bu durum kendisine hiç söylenmemişti.

Kadına mastektomi, kemoterapi ve radyoterapi yapıldı.

Cappello, yoğun meme dokusuna sahip olması ve bu yüzden de kanserin atlanabileceği kendisine söylenmiş olsaydı ilave testler yaptırarak hastalığının erken teşhisinin mümkün olabileceğini anlatan bir kampanya başlattı.

Cappello ve kocası bu durumu mahkemeye de taşıdılar ve 2009’ da Connecticut eyaletinde kadınlara meme yoğunluğunun bildirilmesi zorunlu hale getirildi.

Cappello 66 yaşında meme kanseri sebebiyle yapılan kemoterapi ve radyoterapinin yol açtığı nadir bir kan kanserinden öldü.

Her kadın meme kanseri taramalarına alınmalı mı?

Yakın zamanlara kadar 40 yaşından itibaren tüm kadınların senede bir defa mamografi yaptırması şart koşulur, buna itiraz etmeye kalkanlar esaslı bir fırça yerdi.

Taramaların sadece teşhisi artırdığı ama meme kanserinden ölümlerde beklenen azalma olmadığı, overdiagnosis (aşırı teşhis) ve overtreatment (aşırı tedavi) yüzünden birçok kadının zarar gördüğü net olarak ortaya çıktı (4, 5, 6).

Burnundan kıl aldırmayan Amerikan Kanser Derneği taramaların 45-54 yaş arasında senede bir daha sonra iki senede bir yapılmasının doğru olduğunu açıklamak zorunda kaldı.

Bağımsız uzmanlardan oluşan ve hükümete tavsiyelerde bulunan US PSTF, 50 yaşından sonra her iki senede bir mamografiyi uygun buluyor.

Swiss Medical Board ise İsviçre’ de yeni mamografi programının başlatılmaması ve devam etmekte olanların da sınırlandırılması tavsiyesinde bulunuyor.

Sadece American College of Radiology 40 yaşından itibaren her sene mamografi yapılmasında ısrar ediyor (8).

American College of Obstetricians and Gynecologists de yeni kılavuzunda, 40 yaşına gelen kadınlara mamografi taramalarının fayda ve zararları anlatılarak onay verenlerin tarama programına alınmasını uygun bulduğunu açıkladı (7).

Taramalarla ilgili önemli meseleler var

Meme kanseri taramalarını biz de yapalım, iyi güzel de, bunla ilgili birçok mesele var:

BİR: Ülkemizde yeteri kadar mamografi aleti var mıdır?

İKİ: Mevcut aletlerin bakım ve kalibrasyonları tam olarak yapılmakta mıdır?

ÜÇ: Kaliteli mamografi çekecek gerekli eğitimi almış yeterli personel var mıdır?

DÖRT: Milyonlarca kadının mamografilerini değerlendirebilecek radyoloji uzmanı var mıdır?

BEŞ: Ülkemizde meme radyoloji uzmanı var mıdır, varsa sayıları nedir?

ALTI: Bir radyolog tam ve doğru bir değerlendirme için bir mamograma kaç dakika ayırmalıdır, bu süre bizde ne kadardır?

YEDİ: Meme kanseri taramalarına verilen önem kanserlerin önlenmesinde de verilmekte midir?

SEKİZ: Taramaların maliyeti nedir, atılan taş ürkütülen kurbağaya değmekte midir?

Gelelim neticeye

40 yaşın üzerinde olan kadınların yarısından fazlasının yoğun meme dokusuna sahip oldukları bilindiğine göre FDA’ nın yeni kaideleri kadınların kafasını daha çok karıştıracak, gereksiz yapılan tetkiklerin sayısı artacak ve kadınları daha fazla strese sokacaktır.

Varsa teşhis yoksa teşhis!

Meme kanseri erken teşhisine verilen ehemmiyet neden kanserin önlenmesine verilmez, erken teşhis bile aslında geç teşhis değil midir, bir bilen varsa anlatsın.

Kaynaklar:

1.https://www.nytimes.com/2019/03/27/health/mammogram-dense-breast-cancer.html?smid=tw-nythealth&smtyp=cur

2.https://edition.cnn.com/2019/03/27/health/fda-new-mammogram-standards-bn/index.html

3.http://annals.org/article.aspx?articleid=2293233

4.http://annals.org/aim/article/2596394/breast-cancer-screening-denmark-cohort-study-tumor-size-overdiagnosis

5.http://archinte.jamanetwork.com/article.aspx?articleid=2363025

6.http://www.bmj.com/content/348/bmj.g366

7.http://www.npr.org/sections/health-shots/2017/06/22/533951718/ob-gyns-give-women-more-say-in-when-they-have-mammograms

8.http://ahmetrasimkucukusta.com/2017/01/10/yazilar/tip-yazilari/mamografi-ile-taramalar/mamografiler-gereksiz-tedavilere-yol-aciyor/

***

EK 1 (29.4.2023): ABD Önleyici Hizmetler Görev Gücü şu anda meme kanseri taramasının ırk veya etnik kökene bakılmaksızın 50 yaşında başlamasını önermektedir. Ancak meme kanseri ölümlerine ilişkin yeni bir analiz, siyah kadınların taramaya 8 yıl daha erken, yani 42 yaşında başlamasıyla, göğüs taramasına “ırk ve etnik kökene uyarlanmış” bir yaklaşımı destekliyor.

Kaynak: https://jamanetwork.com/journals/jamanetworkopen/fullarticle/2803948

Makale: Race and Ethnicity–Adjusted Age Recommendation for Initiating Breast Cancer Screening

***

EK 2 (20.3.2024): Kanser taramalarının “hayat kurtardığı” hiçbir zaman gösterilemedi! Genel ölüm oranındaki azalmalar ölçüt olmalı ve kanser taraması için daha yüksek delil standartları getirilmelidir.

The claim that cancer screening saves lives is based on fewer deaths due to the target cancer. Vinay Prasad and colleagues argue that reductions in overall mortality should be the benchmark and call for higher standards of evidence for cancer screening

Despite growing appreciation of the harms of cancer screening,1 2 3 advocates still claim that it “saves lives.”4 This assertion rests, however, on reductions in disease specific mortality rather than overall mortality.

Using disease specific mortality as a proxy for overall mortality deprives people of information about their chief concern: reducing their risk of dying.5 6 Although some people may have personal reasons for wanting to avoid a specific diagnosis, the burden falls on providers to provide clear information about both disease specific and overall mortality and to ensure that the overall goal of healthcare—to improve quantity and quality of life—is not undermined.7

In this article we argue that overall mortality should be the benchmark against which screening is judged and discuss how to improve the evidence upon which screening rests.

Why cancer screening might not reduce overall mortality

Discrepancies between disease specific and overall mortality were found in direction or magnitude in seven of 12 randomised trials of cancer screening.8 Despite reductions in disease specific mortality in the majority of studies, overall mortality was unchanged or increased. In cases where both mortality rates were reduced the improvement was larger in overall mortality than in disease specific mortality. This suggests an imbalance in non-disease specific deaths, which warrants examination and explanation. A systematic review of meta-analyses of cancer screening trials found that three of 10 (33%) showed reductions in disease specific mortality and that none showed reductions in overall mortality.9

Makale: Why cancer screening has never been shown to “save lives”—and what we can do about it

Kaynak: https://www.bmj.com/content/352/bmj.h6080.full

***

Yazı için 4 yorum yapılmış:

  1. Cumhur dedi ki:

    Taramaları ticari tıbbın bir pazarlama stratejisi olarak görmek gerekir. Teşhis için tedavi için yapılan ve üstelik de çoğu gereksiz olan tedaviler….

  2. Asistan doktor dedi ki:

    Meme radyoloğundan ve mamografi teknisyeninden vazgeçtim Türkiye’ de kaç radyolog var, bir radyolog bir mamografiye kaç dakika ayırabiliyor, bilen varsa açıklasın

  3. Ahu dedi ki:

    Teyzemin taramalar sayesinde erken tanı ile hayatı kurtuldu. Ya buna ne diyeceksiniz?

  4. Şükran dedi ki:

    Tarama belki gerçekten bazı kanserleri erkenden yakalayabilir, benim de 36 yaşındaki arkadaşım erken teşhis dendi ama kızcağız 3 senede eridi gitti. Onkoloji şua tedavisi akıllı ilaç falan aylarca süründü. Hiç bir tedaviye cevap vermedi. Allah kimseye bu derdi vermesin. kendinize iyi bakın kızlar.

Siz de yorumunuzu paylaşın: