KARDİYOLOJİ DERNEĞİ BAŞKANINDAN AZİZ NESİN’ LİK BİR TAVSİYE

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Türk Kardiyoloji Derneği Gelecek Başkanı Prof. Dr. Mahmut Şahin’ in açıklamaları bana Aziz Nesin’ in bir hikâyesini hatırlattı (1).

Adamın Biri Doktora Gitmiş.. Gidiş O Gidiş” adlı kitabımdan sunuyorum (2):

‘’Yaz başında deniz banyosunun en sağlıklı biçimini öğrenmek için bir hekime danıştım. Sabahları, aç karnına onbeş dakika kadar denize girmemin yararlı olduğunu söyledi. Bu hekimin salık verdiği gibi yapıyordum. Bir sabah yine erken denize giderken rastladığım bir hekim arkadaşım, en iyi denize girme zamanının kahvaltıdan iki saat sonrası olduğunu söyledi.

Hangisinin doğru olduğunu anlamak için ünlü bir hekime başvurdum. O da, akşamüzerleri güneş çekilirken denizde yüzmemi, ama onbeş dakikadan çok denizde kalmamı salık verdi.

Birinin dediği öbürünü tutmadığı için aklım karıştı. Deneyimli bir hekime başvurdum. Önceki hekimlerin söylediklerini anlattım. Söylenenlerin hiçbirinin sağlık için doğru olmadığını ‘ültraviyole, radyoaktivite’ filan gibi terimler de kullanarak bilimsel olarak açıkladı. Günün güneşli saatlerinde girilmeliymiş ki, denizden yansıyan ışınlardan yararlanılsın. Sağlıklı insan bir saat denizde kalabilirmiş.

Büsbütün aklım karıştı. Başvurduğum bir başka uzman hekim, her denize girecek olanın benim gibi gelip hekime danışmasının ne denli iyi olacağını açıkladıktan sonra, her insanın denize girme zamanının ayrı olduğunu, denizde yüzme ve kalma süresinin de insanına göre değiştiğini söyledi. Kan tahlilleri, çiş tahlilleri, tansiyon ölçülmesi, röntgen muayenesi, kalp muayenesi filan sonunda, denize hiç girmemem gerektiği anlaşıldı. Yalnız öğle yemeklerinden sonra kumda oynayıp güneş banyosu yapabilirdim.

Kafam karmakarışık olmuştu. Gittiğim yaşlı bir hekim, öncekilerin dediklerinin hepsinin yanlış, en iyisi geceleyin denize girmenin doğru olduğunu söyledi.

Sporcu bir hekim de, -Ne zaman canın denize girmek isterse o zaman gir yahu… dedi.

Hekim olmak kolay değil, yıllarca öğrenim görüyorlar. Elbette bir bildikleri var ki bu öğütleri verdiler bana… Evet hekim olmak kolay değil de, hekimin dediğini yapmak kolay mı?  Uygar insan, hekimin sözünden çıkmaz. Ben bu hekimlerin hepsinin dediklerini yerine getirsem, sabah erkenden aç karnıma denize girip bir daha hiç denizden çıkmamam gerekir ki, bu kez de karada kalmaya fırsat bulamam.

Bir arkadaşıma bunları anlatıp şaka olsun diye, Tanıdığın iyi bir hekim var mı, karada ne kadar kalacağımı soracağım… dedim.’’

Kaynaklar:

1. https://www.haberler.com/tek-doktor-gorusuyle-balon-stend-ve-baypas-7804625-haberi/

2. http://ahmetrasimkucukusta.com/2010/02/03/kitaplar/yeni-kitaplar/adamin-biri-doktora-gitmis-gidis-o-gidis/

 

Yazı için 2 yorum yapılmış:

  1. Ali Karakaya dedi ki:

    Dernek Başkanını ben tebrik ediyorum, siz yanlış yorumluyorsunuz bence. Başkan, kalp hastalarına birkaç doktora gidin demekle onları hareketli olmaya özendiriyor. Yaaaa, işte böyle

  2. Şakir Ceylan dedi ki:

    Bence dernek başkanı merdi kıptı sirkatin söyler diye başlayan bir öz var o duruma düşmüş, yani kendini methederken bütün suçlarını ortaya koyuyor

Siz de yorumunuzu paylaşın: