KOVİD’ DE ERKEN KAN SULANDIRICI TEDAVİ ÖLÜM RİSKİNİ AZALTIYOR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

KOVİD ölümlerinin bir kısmından hem toplardamar hem atardamarlarda oluşan pıhtılar ve bunların başka damarlara gitmesi (venöz trombo-emboli) mesuldür.

KOVİD’ li hastalarda yoğun bakım ortamında venöz trombo-emboli prevalansı yüzde 30 kadardır.

Az sayıda hasta üzerinde yapılan gözleme dayalı kohort çalışmalarında antikoagülan tedavinin ölüm riskini azaltabileceği neticesine varılmıştır.

Birçok tedavi kılavuzunda herhangi bir kontrendikasyona sahip olmayan KOVİD hastalarına trombo-emboli riskini azaltmak için önleyici antikoagülan tedavi tavsiye edilmektedir.

BMJ’ de yayınlanan geniş kapsamlı gözleme dayalı araştırmada KOVİD hastalarına hastaneye kabul sırasında ilk tedavi olarak profilaktik antikoagülan kullanılmasını tavsiye eden kılavuzları destekleyen neticeler elde edildi (1).

Araştırmanın 4297 hasta üzerinde yapıldı

Araştırma, kesin KOVİD teşhisi konan ve kan sulandırıcı ilaç kullanmayan 4297 hasta üzerinde yapıldı.

Ana sonlanım 30 gün içindeki mortalite (ölüm oranı) ve ikincil sonlanımlar olarak hastane mortalitesi, tedavi maksadıyla trombo-embolik olaylar dâhil kan sulandırıcı tedavi başlanması ve kan nakli gerektiren kanama idi.

4297 hastadan 3627’ sine hastaneye kabullerinin ilk 24 saat içinde “profilaktik antikoagülan” uygulandı.  

Bunların yüzde 99’ undan fazlasına (3600 hasta) deri altına heparin veya enoxaparin yapıldı.

30 gün içinde 622 ölüm oldu, bunların 513’ ü profilaktik antikoagülan alan grupta yer alıyordu.

Ölümlerin çoğu (yüzde 82) hastane kalış süresinde gerçekleşti.

İstatistiki analizlerde antikoagülan alanlarda 30 gün içindeki kümülatif mortalite ensidansı yüzde 14.3 almayanlarda ise yüzde 18.7 idi.

Profilaktik antikoagülan almayan hastalarla karşılaştırıldığında, 30 günlük mortalite riskinin % 27 azaldığı tespit edildi.

Yatan hasta ölümleri ve tedavi maksadıyla antikoagülan başlanması için de benzer ilişkiler bulundu.

Profilaktik antikoagülan tedavisi transfüzyon gerektiren artmış kanama riski ile ilişkili değildi.

NOT: Antikoagülan ilaçların anti-enflamatuar tesirleri de vardır.

Gelelim neticeye

BİR: KOVİD’ in sadece bir solunum yolları enfeksiyonu olmadığı, birçok hastanın hayatını pıhtılaşmanın artışına bağlı olaylardan kaybettiği kesin olarak anlaşılmıştır.

İKİ: Bu araştırma, hastaneye KOVİD teşhisiyle başvuran hastalarda erken önleyici antikoagülan tedavi hiç antikoagülan verilmemesine göre 30 günlük mortalite riskinde azalma sağlarken ciddi kanama olayları riskinde artış olmadığını göstermektedir ama bu sonuçların randomize kontrollü araştırmalarla doğrulanması icap eder.

ÜÇ: Kanın pıhtılaşma eğilimini artıran ve en yaygın olarak görülen sebep insülin direncidir. KOVİD olsun veya olmasın sağlıklı bir hayat için insülin direncinin önlenmesi şarttır. Bunun evvel emirdeki yolu adam gibi beslenme ve adam gibi hayat tarzından geçiyor.

Kaynak: https://www.bmj.com/content/372/bmj.n311

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Hsen dedi ki:

    Değerli hocam aşağıdaki linktede hergün aspirin öldürüyor demişsiniz. Hangisi doğru.
    https://ahmetrasimkucukusta.com/2017/06/14/hakkimda/her-gun-aspirin-icmek-olum-riskini-artiriyor/

Siz de yorumunuzu paylaşın: