KOVİDDEN ÖLEN BİRÇOK HASTA, ENFEKSİYONLARI DAHA SONRA ORTAYA ÇIKSAYDI HAYATTA KALACAKTI

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Araştırmalar, KOVİD ölüm oranlarının giderek azalmakta olduğunu ortaya koyuyor.

Bunun sebeplerinin dikkatle incelenmesi birçok insanın hayatının kurtulması için büyük önem taşıyor.

İşte bu araştırmalardan biri.

JAMA’ da yayınlanan araştırma, USA’ da 555 tıp merkezine KOVİD teşhisiyle yatırılan 192.550 hasta üzerinde yapıldı.

Bunların yüzde 62’ sinde hipertansiyon, yüzde 38’ inde diyabet ve yüzde 27’ sinde obezite vardı.

Hastaların yüzde 29’ unun yoğun bakıma alınması gerekti; yüzde 14’ ü ise vefat etti.

Hastane ölüm oranı yaşın artmasıyla yükseliyordu: 18-29 yaş arasında olanların yüzde 1.4’ ü, 80 yaşın üzerinde olanların yüzde 27’ si öldü.

Ölüm oranı mart ayında yüzde 22 iken her ay giderek azaldı ve ağustos ayında yüzde 6.5’ e kadar düştü.

KOVİD ve tedavisi hakkında hiçbir bilgimiz yoktu

KOVİD hakkında hiçbir bilgimiz yoktu ve dolayısıyla tedavisi de bilinmiyordu.

Aslında elimizde bir sene sonra bile virüse karşı etkili olduğu gösterilen bir ilaç da yok.

İlk günlerde büyük umut vaat eden ilaçların (klorokin ve remdesivir gibi) hiçbirinin etkinliği gösterilememiştir.

Solunum cihazlarının her oksijen düşüklüğü olan hastada faydalı olmadığı anlaşılmıştır.

Plazma tedavisi de azitromisin tedavisi de etkili bulunmamıştır.

Bunları hep deneme-yanılma metoduyla öğrendik.    

An explosion at a COVID-19 unit in Turkey leaves nine dead | Atalayar - Las  claves del mundo en tus manos           

Gelelim neticeye

KOVİD ölüm oranlarının 6 aylık dönemde yüzde 22’ den yüzde 6.5’ e düşmüş olmasının sebeplerinin ortaya konması çok önemlidir.

BİR: Virüs mutasyon geçirerek daha hafif hastalık yapma özelliği kazanmış olabilir. Bunu gösteren bir bilimsel veri olmadığı bildirilmekle beraber bana pek inandırıcı gelmiyor.

İKİ: KOVİD daha iyi tedavi edilir olmuştur, yanlışlardan dönülmüştür. Hakkında hiçbir bilgi olmayan bir hastalığın tedavisinde yanlışlar yapılmış olması kaçınılmazdır, bu asla bir kusur değildir.

ÜÇ: Özellikle kan sulandırıcı ve pıhtı eritici tedaviler, doğru dönemde verilen bağışıklığı baskılayıcı ilaçlar, solunum cihazlarının rastgele değil yerinde kullanılması, tıp dünyasındaki panik havasının dağılması, tıbbi bakımın daha iyi yapılması, sayesinde birçok hastanın hayatını kurtulmuştur.

Kaynaklar:

https://twitter.com/EricTopol/status/1367872750321164292?s=20

https://jamanetwork.com/journals/jamanetworkopen/fullarticle/2777028

Siz de yorumunuzu paylaşın: