kasa fişi

BALIK YAĞI HAPLARI KALBİ KORUMUYOR

Dikkat: Yazının sonunda ek var! *** Senelerdir balık yağı hapı içmenin “alıklık” olduğunu tekrarlıyorum. Buyurun! *** Anadolu Ajansı’ nın haberi: 100 bin kişinin incelendiği araştırmaya göre, Omega 3 içeren balık yağı takviyelerinin, kalbi sanıldığı gibi korumadığı ortaya konuldu.     100 bin kişinin incelendiği araştırmaya göre, Omega 3 içeren balık yağı takviyelerinin, kalbi sanıldığı gibi […]

» Yazının devamını okumak için tıklayın
kasa fişi

CEP TELEFONLARI DÜŞÜK RİSKİNİ ARTIRIYOR

Yeni bir araştırmaya göre cep telefonları ve kablosuz ağlardan yayılan elektromanyetik radyasyon (ER) düşük riskini yüzde 48 artırıyor. Cep telefonları karın bölgesinde yakın olmamalı ve cepte taşınmamalıdır. Kullanılmadıkları zaman özellikle de uykuda iken kablosuz ağlar (wi-fi) kapatılmalıdır. Cep telefonları kullanılmadıkları sürede uçuş modunda tutulmalıdır.

» Yazının devamını okumak için tıklayın
kasa fişi

SLİME HAMURUNDA TEHLİKELİ SEVİYEDE KİMYASAL ÇIKTI

Günlük hayatımızda 80 bine yakın kimyasal maddeye maruz kalıyoruz ve her sene bunlara bine yakını ekleniyor. Bunların hiçbiri yeterli güvenlik testlerinden geçmiyor ve ancak zararlı olabileceklerine dair şüpheler ortaya çıktığında derinlemesine inceleniyor. Bırakın oyuncak, kırtasiye ürünlerini, eşyalarımızı… temizlik ürünlerinden kozmetiklere yediğimiz içtiğimiz tüm paketlenmiş yiyecek ve içeceklerde kanserojen kimyasallar bulunabilir. Bunlar medeniyetin getirdiği risklerdir. Medeniyetin […]

» Yazının devamını okumak için tıklayın
kasa fişi

GIDA ENTOLERANS TESTLERİ ACI GERÇEĞİ

Gıda intolerans testlerinin ipliğini pazara çıkaran, benim senelerdir anlatamadıklarımı bir yazıyla anlatan Fatih Altaylı’ ya müteşekkirim. Bu testin reklâmına doğrudan veya dolaylı olarak âlet olan, halkı bu testleri yaptırmaya teşvik eden, hastalarına gıda tolerans testlerine göre ahkâm kesen etıbbanın acaba yüzü kızaracak mı ben onu merak ediyorum.

» Yazının devamını okumak için tıklayın
kasa fişi

ADNAN OKTAR’ IN FIRILDAK İŞLERİ

Habertürk’ te Fatih Altaylı‘ nın köşesinden: Yabancı gazeteciler Adnan Oktar Çetesi hakkında bilgi almaya geldikleri zaman sordukları sorulardan biri de “Paranın kaynağı” oluyordu. Ben de onlara müritlerin ailelerinden “Çalınan” paralar, ABD’de bazı kiliselerden ve İsrail’deki bazı hesaplardan aktarılan paralardan söz ediyordum. Bunun yanı sıra Türkiye’de 1990’lardan itibaren kurdukları şirketlerden ve bunların kimi bakanlıklar ve kimi […]

» Yazının devamını okumak için tıklayın