SAYGIDEĞER BİLİM KURULU ÜYELERİ

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Yeni Akit’ de Hüseyin Öztürk‘ ün yazısı:

Yazının başlığı bilim kurulu üyelerimize hitap ediyor olsa da sözümüz ortayadır.

Böyle zamanlarda lafı şahısları muhatap alarak söyleyince, anlamada ve okumada arızalar meydana gelebiliyor, bu sebeple sözü ortaya düşürmeli.

Belli ki bilim kurulu üyelerimizin her biri alanında uzman isimler. Aylardır koronavirüs mikrobunun tedavisi ve mikroptan korunmamız için çalışmaktalar.

Kurulun başkanı olarak Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca da; “güven veren sözleri ve beden diliyle”, hiçbir şüpheye ve endişeye yer vermemeye gayret etmektedir.

Sağlıkçı değilim, insan ilişkileri ve beden dili alanımdır. Beden dili adına şunu söyleyebilirim.

Hasta-doktor ilişkisinde, hastalığın keşfi ve doğru ilacın verilmesinden daha önemli olan, doktorun hastaya gösterdiği samimiyet ve güven dolu söz ve beden dilidir.

Buradan şuraya geleyim de lafı uzatmayalım.

Bilim kurulu üyelerimiz elbette işleriyle ilgili konuşma hakkına sahiptirler ve toplumu aydınlatmak adına söyleyeceklerini deklare edebilirler.

Lakin bu hakkı kullanmak, hakkın gereğine riayet edilecek yerlerde olmalıdır.

Vicdandan, histen, insani değerlerden yoksun olan, tek dertleri çok seyredilmek için hiçbir ahlaki kural tanımayan bazı televizyonlar, internet siteleri ve sosyal medyada konuşmaları, açıklamalarda bulunmaları, milletimizin umutlarını karartmaktadır.

Ayrıca sayın üyelerimize şu hatırlatmayı da yapalım:

Uzaktan cep telefonu veya bilgisayar üzerinden yaptığınız açıklamalar, hiç dinlenilmiyor ve anlaşılmıyor. “Neden” derseniz onu da deyivereyim.

Yüz hatlarınız ekranı tamamen dolduruyor. Doğruyu söylemek ve bir yanlış anlaşılmaya sebep olmamak için de yüzünüzün gerginliği ekrana yansıyor ve izleyenleri sözlerinizden çok, yüzünüzdeki tiyatral tedirginlik ürkütüyor. Umut da verseniz anlaşılmıyor.

Yine ayrıca neredeyse belli bilim kurulu üyelerimiz ekranlarda boy gösteriyor. Ne kadar sık ekrana çıkılırsa, güvenirliğiniz o kadar zayıflar.

Bilim kurulu üyelerimize devletimiz ve milletimiz güvenmek ister. Sosyal medya insan tüketim makinesidir. Güven kaybına sebep olduğu çok aşikârdır.

Keşke bilim kurulu üyelerimiz unvanlarının, güvenirliliklerinin, becerilerinin, bilgilerinin daha güçlü olabilmesi için kurul adına yapılacak açıklamaları, içlerinden bir sözcüye yaptırsalar.

Kurul toplantıları sonunda Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca yapıyor ama ertesi gün, ekranlar, internet ve sosyal medya, farklı farklı açıklamalarla doluyor.

Habercilikte ahlaksızlığın zirvesini “daha çıkamaz mıyız” diye zorlayan bazı televizyon ve internet medyasının, ne koronavirüs ne bilim kurulu ne tedbirler umurunda değil. Haliyle bilinçli olarak topluma umut yerine korku ve endişe pompalamaktalar.

Ezcümle:

İşin bir acı tarafı da şu:

Virüse yakalanmamış ve gerekli tedbirlerle yaşayan insanlarımız, yakalananlardan daha çok korkmakta ve ürkmektedirler. Kaygının tedavisi koronavirüsten daha zordur.

Medyada iyileşenlerden ziyade vefat edenlerin haberleri prim yapmaktadır. Lütfen “ölü ağıtçısı reytingci medyadan” uzak durmalı ve milletimize moral aşılanmalı.

Kaynak: https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/huseyin-ozturk/saygi-deger-bilim-kurulu-uyeleri-34191.html

 

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Fuzûlî dedi ki:

    Eskiler isâl-i kelâm derlerdi.

    Her gün ‘daha sıkı tedbirler gelebilir’ demekden başka bir şey bilmiyorlar.

    Askerî vesayetden sonra ‘bilimsel (!)’ olanı mı geldi?

Siz de yorumunuzu paylaşın: