Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Daha önceki pek çok kılavuz, gıda alerjilerinin ve diğer alerjik hastalıkların önlenebilmesi için bebeklerin 4-6 ay süreyle sadece anne sütüyle beslenmelerini, alerji yaratan yiyeceklerin geç başlanmasını tavsiye ederdi.

Batı ülkelerde gıda alerjilerinin görülme sıklığının artması bu uygulamanın sorgulanmasına yol açtı.

Yeni araştırmalar bunun doğru olmadığını, ek gıdaların erken başlanmasının ve çeşitliliğinin alerjik hastalıkların ortaya çıkmasını önlediğini ortaya koyuyor.

Bebekleri rastgele iki gruba ayırarak çalışma yapmak etik olarak doğru olmadığından ancak iyi düzenlenmiş gözleme dayalı yöntemlere başvurulabiliyor.

Bu çalışmalardan biri de kısa adı EFRAIM olan Protection Against Allergy Study in Rural Environments (Kırsal alanda alerjilere karşı korunma çalışması).

Kırsal alanda yaşayan ve doğdukları günden itibaren takip edilen 856 çocuk üzerinde gerçekleştirilen ileriye dönük araştırmada emzirme süresi ve hayatın ilk yılındaki gıda çeşitliliğinin astım ve gıda alerjileri üzerine etkilerinin belirlenmesi hedeflendi.

Çocukların yarısı çiftliklerde yaşıyordu ve yarısının en azından bir “atopik” anne veya babası vardı.

Ebeveynler bebeklerine verdikleri ek gıdaları iki sene süreyle bir forma kaydettiler; çocukları 5 yaşına geldiğinde astım ve alerjik hastalık gelişimini değerlendiren ISAAC anketini doldurdular.

Gıda çeşitliliği, hayatın ilk yılında verilen gıdaların sayısı ile ölçüldü. Bunlar sebze veya meyveler, tahıllar, ekmek, et, kek ve yoğurt idi.

Yumurta, kuru yemiş ve balık tüketimi de kaydedildi.

Araştırmada varılan sonuçlar şunlar:

BİR: Emzirme süresiyle astım ve alerjik hastalık gelişimi arasında bir ilişki yok.

İKİ: 9.5 aydan daha kısa süre emzirilen bebeklerin 5 yaşına geldiklerinde astım (özellikle non-atopik astım) riski daha fazla emzirilenlere göre üç misli fazla.

ÜÇ: Ek gıda olarak buğday, yulaf, arpa ve çavdar gibi tahılların 5 aydan önce, balığın 6 aydan önce ve yumurtanın 8 aydan önce verildiği bebeklerde astım ve alerjik hastalıklar 5 yaşında daha az.

DÖRT: Hayatlarının ilk senesinde dörtten az ek gıda verilen bebeklerde astım riski 6 çeşit gıda başlanan çocukların üç misli, gıda alerjileri riski 6 misli fazla.

BEŞ: İlk sene balık, yumurta ve süt ürünleri verilen bebeklerde gıda alerjisi yüzde 50 daha az; süt ve yumurta verilen bebeklerde astım riski yüzde 50 daha az.

ALTI: Egzaması olan veya bir kardeşinde gıda alerjisi olan çocuklarda gıdaların ne zaman başlanmasından bağımsız olarak gıda alerjisi riski daha yüksek.

Araştırmacılar bu sonuçları, “sadece emzirmenin astım ve alerjik hastalıkları önlemede rolü olmadığı, emzirmeye devam ederken ek gıdalara erken başlanmasının çocukluk çağı astım ve alerjik hastalıkları önleyebileceği” şeklinde yorumluyorlar.

Gelelim neticeye

BİR: Bu araştırmadan anne sütünün faydasız olduğu şeklinde bir mana çıkarılması doğru olmaz.

Astım ve alerjik hastalıkların sadece anne sütüyle beslenen çocuklarda da görülmesinde şaşılacak hiçbir şey yok.

Bu hastalıkların ortaya çıkmasını kolaylaştıran veya önleyen sayısız etken mevcut.

İKİ: Hem alerjilerin hem diğer hastalıkların ortaya çıkmasındaki asıl önemli mesele ek gıdaların erken başlanması ve çeşitliliğinden ziyade bunların kalitesi.

Çocuğunuza işlenmiş gıda yedirmeyin!

Gıdanız kaliteli ise güvenilir ise, korkmayın!

ÜÇ: “Çocuğa her şeyi erkenden verin, alışsın” diyen anneanne ve babaanneler de bir kere daha haklı çıkıyor, ne dersiniz?

KAYNAK

http://www.jacionline.org/article/S0091-6749(13)02964-3/abstract

Siz de yorumunuzu paylaşın: