Toplumda % 1 oranında görülen ve glutenin neden olduğu çölyak hastalığı ile görülme sıklığı daha az olan buğday alerjisi, kişide ciddi klinik tabloların gelişmesine neden olabiliyor.
İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Atilla Bektaş, hem çölyak hastalığı hem de buğday alerjisi gibi sık gündeme gelen ve birçok şikayetin müsebbibi olarak gösterilen çölyak dışı gluten hassasiyeti ile ilgili son çalışmalara değindi.
GLUTENSİZ DİYET NE ZAMAN ZORUNLU?
“Çölyak dışı gluten hassasiyeti, servis edilmek istendigi kadar çok değil, toplumda görülme oranı % 5-6 diyorduk, şimdi bu oranın % 1’lerde oldugu düşünülüyor” diyen Bektaş, çölyak dışı gluten hassasiyeti kullanılarak yeni bir piyasa oluşturulduğu görüşünde:
“Son zamanlarda ortaya çıkan bazı ‘moda diyetler’, vadettikleri kolay kilo verme, genç ve zinde kalma reçeteleri ile ne yazık ki genel vücut sağlığımıza geri dönüşü olmayan zararlar verebilmektedir. Kanıta dayalı tıbbın onayını almamış teşhis yöntemleri kullanılmakta, bazı temel gıdalarımız gereksiz yere yasaklanmakta, mucize gibi sunulan pahalı takviye ürünlerle yeni bir piyasa oluşturulmaktadır. Tüm bunlar bazı ‘best seller’ kitaplara da konu yapılmakta yeni bir ‘sağlıklı olma’ algısı yaratılmaya çalışılmaktadır.”
“GLUTENSİZ DİYET PAZARI SUİSTİMAL EDİLİYOR”
Çölyak hastalığı ve buğday alerjisi durumlarında glutensiz diyetin zorunlu olduğunu vurgulayan Dr. Bektaş, “Ancak gluten hassasiyeti yani çölyak dışı gluten hassasiyeti, glutensiz diyet pazarı tarafından suistimal ediliyor. Son bilimsel kanıtlar, çölyak dışı gluten hassasiyetinin iddia edilenden çok daha az oranda görüldüğü yönünde” dedi ve Amerika’da 2017 yılında yapılan araştırmanın detaylarını şöyle anlattı:
“Araştırmanın özü şu; kendi kendine gluten hassasiyeti tanısı koymuş 59 kişiye, çift kör (doktor ne verdiğini, hasta da ne aldığını bilmiyor) 3 farklı beslenme barı veriliyor. 24 kişinin fruktan barı ile sindirim şikayetleri oluyor, 22 kişinin plasebo (hiç bir madde içermeyen) barı ile sindirim şikayetleri olurken, sadece 13 kişi gluten içeren bar ile sindirim sistemi şikayeti yaşıyor. Bu da buğdaydaki glutenin zannedildiği kadar suçlu olmayabileceğini, gluten hassasiyetinin yanlış bir iddia olabileceğini gösteriyor. Ayrıca başka araştırmalar da gerçek anlamda Çölyak Dışı Gluten Hassasiyeti olgusunun sadece % 1’lerde olduğunu gösteriyor. Glutensiz gıda üreten şirketler glutene gerçekten duyarlılığı olmayan kişilerin tüketim alışkanlıklarını değiştirerek tahıl tüketimine karşı propaganda yürütüyor. ABD’de glutensiz gıda pazarı son iki yılda yüzde 136 büyüdü ve 2017 cirosu 15 milyar dolara ulaştı. Gluten pazarının yüzde 36’sı ABD, yüzde 19’u Avustralya ve yüzde 9’u Fransa’nın elinde. Karteller halk sağlığını tehdit ediyor.”
Gluten; buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda bulunan bitkisel bir protein. Ekmek, bulgur pilavı, makarna ve unlu mamullerde bulunuyor.
Gluten hassasiyeti, toplumun yaklaşık % 20’sini etkileyen, kişinin beslenmesi ve psikolojik durumuyla ilişkili olan huzursuz bağırsak sendromu ile karıştırılabiliyor. Bazı araştırmacılara göre ise gluten hassasiyeti bu durumun bir alt gurubunu oluşturuyor. Her iki rahatsızlıkta da karın ağrısı, şişkinlik ve bağırsak alışkanlıklarında değişme (ishal/kabızlık), baş ağrısı, eklem ağrısı, huzursuzluk, depresyon gibi şikâyetler izlenebiliyor.
ŞİKAYETLERE GLUTEN DEĞİL, FRUKTAN MI NEDEN OLUYOR?
Amerikan gastroenteroloji derneği dergisinde, Kasım 2017’de yayınlanan makaleye dikkat çeken Dr. Atilla Bektaş, “Gluten hassasiyeti olduğu düşünülen hastalarda şikâyetlerin glutenden değil, fruktan denilen bir karbonhidrattan ileri geldiği belirtilmiştir. Fruktan; buğday, arpa, çavdar dışında kuşkonmaz, enginar, pırasa, soğan, sarımsak gibi bazı bitkisel besinlerde de bulunmaktadır” dedi.
“GEREKSİZ YERE GLUTENSİZ DİYET UYGULANIYOR”
“Çölyak hastalığı ya da buğday alerjisi olmayan kişilerin gereksiz yere glutensiz diyet uygulaması, pahalı ve zor bir tercih olup, sağlıklı da değildir” diyen Dr. Bektaş’ın verdiği bilgiye göre, tahıl grubu besinleri içermeyen glutensiz diyetler lif, mineral ve vitamince zayıf. Yanı sıra tip 2 diyabet, kalp krizi ve obezite riskini artırabiliyor.
Atilla Hocama tebrikler, dediği gibi bu iş ticarete alet ediliyor. Tüccar doktorlarımız yakında glütensiz ürünlerini piyasaya sunarlar.