E BANA NİYE KIZDINIZ O ZAMAN?

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Sağlık Bakanı tarafından açıklanan sayılar ilk sekiz aya aittir (1).

Buna göre 2019 senesinde bir günde ölen insan sayısı ortalama 1.240 ve 2020 için de 1.265 olarak hesaplanır. 

Ülkemizde KOVİD’ den hayatını kaybedenlerin sayısının  en fazla olduğu gün 259 ölüm sayısı ile 23 aralık 2020’dir (2).

***

Bakanın açıkladığı rakamları 8′ e bölüp 12 ile çarptığımızda senelik rakamlar 2019 için 445.912 ve 2020 için de 455.722 olarak bulunuyor.

TÜİK’ e göre ülkemizde bir senede ölen insan sayısı 400 binin üzerindedir, ortalama 420-440 bin arasındadır (3).

2016 yılında  ölüm sayısı: 422 bin 726 

2017 yılında ölüm sayısı: 425 bin 781 

2018 yılında ölüm sayısı: 420 bin 106 

2019 yılında ölüm sayısı: 435 bin 941  

Gelelim neticeye

KOVİD ölüm sayılarını değerlendirirken hayatını kaybedenlerin kaçında altta yatan kronik hastalık olduğunu ve her gün gerçekleşen ortalama 1250 ölümün sebeplerini de dikkate almak gerekir.

Kaynaklar:

1. https://twitter.com/mkulunk/status/1371008146509066242?s=20

2https://www.haber7.com/foto-galeri/62688-turkiyede-gun-gun-koronavirus-vaka-ve-olum-tablosu-ne-kadar-fark-etti/p105

3https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Olum-ve-Olum-Nedeni-Istatistikleri-2019-33710

***

Sabah’ ta Melih Altınok’ un köşesinden:

Dün herkes Sağlık Bakanı Fahrettin Koca‘nın şu sözlerini konuşuyordu:
“2019’da toplam ölüm 297.275. Yıllık beklenen artış oranı % 2.2. Buna ilave edildiğinde 2020 için beklenen ölüm 303.815. 2020’de gerçekleşen toplam ölüm ise 303.262. Yani geçen yılki vefat sayımızla uyumlu. Hatta daha altında!”
Sağlık Bakanı’nın bugün açıkladığı bilgilere ilk kez, pandeminin daha başlarında 11 Nisan 2020‘de “İstanbul’da geçen sene bu zamanlar kaç kişi öldü” başlıklı yazımda değinmiştim.
Daha sonra da “Sizce bu senenin istatistiklerinde gripten ölenlerin sayısı kaç olacak? Sıfır mı?” diye sormuştum.
Tabii o zamanlar “Bu senenin mevsimsel gribi Kovid” itirafları gelmemişti.

Korona döneminde yaptığı korku yayıncılığının dibine vuran medyamız da yasak tellallığına devam ediyordu.
Sürece şüpheyle bakan ve sürüden ayrılıp koronayla ilgili benzer soruları gündeme getiren bir avuç gazeteciyle birlikte linç edilmiştik.
“Fitne” yaptığım söyleniyordu. Hatta o günlerde arayıp hayretle “nasıl böyle yazılar yazabildiğimi” soran, “makalelerimin rahatsızlık yaratacağı” uyarasında bulunan meslektaşlarım bile oldu.
Bugün bakıyorum, tüm dünyada sistematik olarak dizayn edilen korkuyla hayatımızın bir yılından çalınmasına katkıları olmamış gibi ıslık çalarak havaya bakıyorlar.
Daha utanmaz olanları ise sert tornistanlar yaptı bile…
Sanki daha dün “Sorumsuzlar lokantalarda üst üste oturup virüsü yayıyorlar” diye diye işletmeleri kapattıranlar kendileri değilmiş gibi… Pişkin pişkin “Bu virüs yalnızca 7’den sonra restoranlarda mı bulaşıyor arkadaş” diye yakınıyorlar…
Aptal yerine koyduğunuz bu halkın sesi, sizin kadar gür çıkmadığı için “yiyor” sanıyorsunuz değil mi?

Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/melihaltinok/2021/03/15/e-bana-niye-kizdiniz-o-zaman

Yazı için 5 yorum yapılmış:

  1. Fuzûlî dedi ki:

    ‘Yiyorlar’ maalesef…

    Doktorluk ve gazetecilik milletin ödünü patlatmak için icad edilmiş sanki!

    DERHAL, ŞİMDİDEN TEZİ YOK, BÜTÜN KISITLAMALAR VE HES ZIRVASI KALDIRILMALIDIR!

  2. Martin Kulldorf:
    Kapanma, maske ve temaslı takibinin pandemiyi kontrol edebileceği ve yaşlıları koruyabileceği naif ve yanlış inancıyla önceki pandemi hazırlık palanları ihmal edildi ve çok sayıda insan öldü. Sadece tabii enfeksiyon ve aşılarla sağlanan toplum bağışıklığı pandemiyi sonlandırabilir.
    https://twitter.com/MartinKulldorff/status/1371433589498384389?s=20

  3. Kapanmalar sosyal adalete bir hakarettir çünkü yükü orantısız bir şekilde gençlere, çalışan yoksullara ve belli azınlıklara düşüyor.” – Dr. Richard Schabas, Ontario’daki eski Kamu Sağlığı İdaresi Başkanı.

    https://twitter.com/drahmetrasim/status/1371188953173344258?s=20

  4. Fuzûlî dedi ki:

    Varol Hoca Ahmed Rasim….

    Biz müslümânız, inançlıyız deyince, gerici derler, kendileri BOŞ inançları ile cümle millete eziyet ederler.

    Hep geçen seneler ile mukayese edilmesini istedik ve aynen dediğimiz gibi olduğu görüldü.

    25-30 cycle ile yapılması icab eden ve sadece belli rna kalıplarını gösteren, virüs varlığını göstermeyen, KASDEN 45 cycle ile çalışdırılan sahte PCR ile vaka sayıları yüksek denilerek bu eziyeti yapanlar bir gün muhakeme edilecek!

  5. Herkesin aşılanması gerektiğini düşünmek, kimsenin aşılaması gerektiğini düşünmek kadar bilimsel olarak kusurludur. COVID aşıları, yüksek riskli yaşlı insanlar ve onların bakıcıları için önemlidir. Daha önce doğal enfeksiyonu olanların ve çocukların aşıya ihtiyacı yoktur.

    https://twitter.com/MartinKulldorff/status/1371638485686358018?s=20

Siz de yorumunuzu paylaşın: