VEGAN BESLENME BAĞIRSAK KANSERİ RİSKİNİ ARTIRIYOR
Senelerdir insanları et, sakatat, süt ve süt ürünlerinden uzaklaştırmak ve vegan beslenmeyi dayatmak için çok yoğun kampanyalar var.
Vegan beslenme, sadece sağlıklı bir beslenme modeli olarak sunulmakla kalmıyor, etik ve çevresel sebeplerle de öne çıkarılıyor.
Atalarımızın binlerce senedir hem hayvani hem tarım ürünlerini yiyerek sağlıklı yaşadıkları ve hastalıklardan korundukları unutturulmak isteniyor.
Japon araştırmacıların fareler üzerinde yaptığı deneylerde, hayvani proteinleri ihtiva eden bir diyetin ince bağırsakta tümör gelişimi ve büyümesini azaltabileceği gösterildi.
Araştırmada, bu proteinlerin bağırsak bağışıklık sistemini nasıl tetiklediği ve yeni tümörlerin doğuşunu etkili bir şekilde durdurmasına nasıl imkân sağladığı da ortaya çıkarıldı.
Araştırmada, insanlarda bulunan ve kolon kanseri riskini artıran ailesel adenomatöz polipozis durumuna benzer şekilde bağırsaklarında tümör gelişimine yatkın hale getiren genetik mutasyona sahip fareler (Apcmin/+) kullanıldı.
Farelerin bir grubuna et ve süt proteinleri bulunmayan bir diyet verilirken, diğer gruba altı hafta boyunca normal bir diyet uygulandı.
Normal bir diyet verilen farelerin ince bağırsaklarında daha az tümör gelişti. Ancak her ikisinin de kalın bağırsağında aynı sayıda tümör vardı.
Araştırmacılar, protein bulunmayan diyete ette bulunan bir protein olan albümini ekledikten ve protein seviyelerini normal diyetle eşleştirdikten sonra da aynı tümör baskılayıcı etkileri gördüler.
Bu, tümör baskılanmasının, gıdanın besin değeri veya herhangi bir spesifik antijenle değil, doğrudan antijenin varlığıyla ilişkili olduğu anlamına geliyor.
Ayrıca diyetlerin, bir tür bağışıklık ‘savaşçı’ hücresi olan T hücrelerinin sayısını etkilediğini de buldular. Bitki bazlı diyetle beslenen farelerin ince bağırsaklarında daha az T hücresi kaydedildi.
Araştırma, gıda antijenlerinin dendritik hücrelerin antijen sunma yeteneklerini artırdığını ve bunun da Peyer plâkları içindeki T hücrelerini aktive ettiğini gösterdi.
Bu bağışıklık aktivasyon süreci, ince bağırsakta tümörlerin gelişmesini önlemede çok önemliydi.
Antijen ihtiva etmeyen diyetlere benzer şekilde, iltihabi bağırsak hastalıkları gibi bazı gastro-intestinal hastalıklarda, kilo vermek veya hazımsızlığa karşı tavsiye edilen elementel diyetlerde basit amino asitler bulunur, proteinler yoktur.
Bu, sindirim işini azaltır ve Crohn hastalığı veya irritabl bağırsak sendromu gibi ciddi gastro-intestinal rahatsızlıkları olan kişilere yardımcı olabilirse de bu hastalarda tedavi maksadıyla elementel diyetler kanser riskini artırabilir.
Risk bilhassa ailesel adenomatöz polipozis hastalığına sahip olanlar için çok daha yüksektir.
Gelelim neticeye
BİR: Elimize, dünyaya sağlıklı beslenme diye dayatılmaya çalışılan vegan beslenmenin insan sağlığı için ne kadar zararlı olabileceğine dair yeni bir delil daha geçmiş oldu.
İKİ: Son senelerde gençlerde bağırsak kanserlerinin artmasında da paketlenmiş gıdalar, obezite gibi faktörlerin tesiri olsa da hayvani protein eksikliğinin de rolü olabileceği de unutulmamalıdır.
ÜÇ: Bilimsel araştırmalara güvenilmez, üstelik hayvanlarda yapılan araştırmaların insanlar için de geçerli olacağı söylenemez. Bu araştırmadan hayvani proteinlerin bağırsak kanseri riskini artırdığı gibi bir netice de çıkabilirdi. Benim rehberim atalarımızdır. Ben onların neleri ne kadar, nasıl yiyip içtiklerine bakarım. Budur!
Kaynak: https://www.frontiersin.org/journals/immunology/articles/10.3389/fimmu.2024.1373766/full
Makale: Food antigens suppress small intestinal tumorigenesis
Araştırmanın medyada haberleri:
https://www.eurekalert.org/news-releases/1058295
https://medicalxpress.com/news/2024-09-scientists-proteins-meat-foods-suppress.html
X paylaşımı: https://x.com/drahmetrasim/status/1836778094671138878
***
1.Vegan inek, koyun vs. gibi hayvanların 4 midesi vardır. Geviş getirme sistemleri vardır, ve çalışır, işler.
2.Vegan inek, koyun vs. gibi hayvanların sindirim sistemlerinde selülözleri hazmedecek enzimler üretilmektedir. O nedenle otla beslenirler hayat boyu.
OYSA:
1. İnsanlar vegan olamazlar, bir tek mideleri vardır.İnsanlar geviş getirmezler ki(!)
2. İnsanların sindirim sistemlerinde selülözleri hazmedecek enzimler de yoktur, üretilmez. İnsanlar barsaklarında selülözleri hazmedemezler,bu nedenle dışarı atılır tüm selülözler.
3. İnsanlat OT OBUR olamazlar hiç bir zaman.
SONUÇ:
NE BÜYÜK BİR ALDATMACA, NE BÜYÜK BİR KANDIRMACA,NE BÜYÜK BİR YALAN VE DOLANDIRMADIR.
ACABA KİMLERE HİZMET EDİLİYOR?
İnsanları, kandırarak koyun gibi kılmak ve yönetmek, soymak, sorgulamalarına engel olmak. Yani modern sömürgecilik.
Bana dava açan veganlara duyurulur.
VEGANLARIN en büyük bir yalanı daha vardır, gençlerimizi kandırmak, beyinlerinin çalışmasını ve gelişmesini önlemek amacıyla.
‘Bakın Einstein bile veganmış diyerek, veganlığa karşı gelinmesini engeleme planı ve gençleri avlama planı yani.
Açıklamak istiyorum:
EİNSTEİN vegan olduğu yalanını yayıyorlar. Oysa Einstein Pittsburg’da arkadaşının kimya laboratuvarında karaciğeri kızartarak yediğini hayat hikayesinde kendi bizzat açıklar. Arkadaşının hanımı haşlamaya kalkınca hemen engeller, karaciğer haşlanmaz, kızartılır der.
Ot yiyenlerin kafası çalışmadığı için sizi anlamaları da mümkün değildir efendim.