Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Bugünlerde Amerikan ve Avrupa medyasında ‘Grip aşısı olun’ tavsiyelerinden geçilmiyor.

Abarttığımı düşünmeyin; gerçekten artık her türlü haddi aşan bir kampanya var.

Bu sene de hayli külliyetli miktarda aşı elde kalmış olmalı; başka bir ihtimal göremiyorum.

Bu tavsiyeler insanları o kadar bıktırmış o kadar bıktırmış olmalı ki, Columbia Daily Tribune gazetesinden Jodie Jackson’ un haberinde resmen bir ‘grip yorgunluğundan’ bahsediliyor.

Hayır, bu, grip hastalığı geçiren bazı kişilerde görülen ve haftalarca süren grip sonrası yorgunluk yani ‘post-influenza astenisi’ değil.

Bu tabir, insanların artık bu tavsiyelerden ‘gına getirmiş’ durumda olduklarını ifade ediyor.

Halk sağlığı uzmanları bu ‘Mutlaka grip aşısı olun’ dayatmalarının insanlarda aksi tesir yapmasından ve yaptıracakları varsa bile bundan vazgeçmelerinden endişe ediyorlar.

Grip aşısı üreticilerine ve grip aşısı şakşakçılarına önemle duyuruyorum.

Söz veriyorum, ben de artık grip aşısı üzerine yazmayacağım.

Allah korusun benim yazılarım da tam aksine ‘grip aşısı teşviki’ yaratmış olabilir mi diye bir kurt düştü içime.

Ne dersiniz?

KAYNAK

http://www.columbiatribune.com/news/2012/nov/25/vaccine-available-as-flu-season-hits-full-swing/

Yazı için 1 yorum yapılmış:

1. tuna erinçler dedi ki:

   28 Kasım 2012, 10:07

   Kabak tadı veren sadece grip aşısı reklamları değil. Tüm reklamlar kabak tadı veriyor. İşin en ilginç yanı da bu reklamlar sayesinde korkunç paralar kazanan televizyon soytarıları. Onların harcamalarını (lüks arabalar v.s.) her gün gazete sayfalarında görüyoruz. Bu paralar dolaylı olarak yine bu milletin cebinden çıkıyor. Türk milletinin bunlara verecek parası var da okula, kitaba, ilaca, hastaneye neden para yok?

Siz de yorumunuzu paylaşın: