Ben de hem hasta çevremde hem komşu ve akraba çevremde giderek evde yoğurt yapımının arttığını, market yoğurtlarından uzaklaşıldığını görüyorum.
Halkın sağlıklı beslenme mevzuunda bilinçlenmesinde değerli arkadaşım rahmetli Prof. Dr. Ahmet Aydın‘ ın çok mühim rolü vardır.
Allah uzun ömürler versin, Canan Karatay ve market yoğurdu için “dayanıklı beyaz eşya” tanımlamasını yapan Yavuz Dizdar‘ ı da unutmamak gerekir tabii ki.
Ben de onların “çırağıyım“.
Esas mesele halkın bilinçlendirilmesidir
Yasaklamalarla bir yere varılamaz, esas olan halkın doğru bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesidir.
İşlenmiş paketlenmiş hazır gıdalar sağlığımızın en büyük düşmanıdır, bunu böyle bilin!
Gelelim neticeye
Kusuruma bakmasınlar ama sanayi tedirgin oldukça ben de mutlu oluyorum.
***
Haber şöyle:
Evde yoğurt yapımı endüstriyel yoğurtçuları zorlamaya başladı.
Türkiye’de 2018 verileri ile üretilen 22.1 milyon ton çiğ sütün sadece 10 milyon tonunu süt sanayi alabi- liyor. Birçok tüketici endüstriyel süt ve yoğurt almak yerine çiğ süt alarak kendi yoğurdunu kendisi yapıyor.
Gazete Pencere’deki köşesinde konuya yer veren Ali Ekber Yıldırım, Türkiye İstatistik Kurumu, her ay sanayiye giden süt miktarını, endüstriyel süt, peynir, yoğurt ve ayran üretim rakamlarını açıkladığını, son olarak Eylül 2019 verileri açıklandığını söyledi.
Yıldırım’ın ilgili yazısının bir kısmı şu şekilde:
“Süt ve Süt Ürünleri Üretimi verilerine göre eylül ayında toplanan inek sütü miktarı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7.3 azaldı. Eylül ayında ticari süt işletmeleri tarafından içme sütü üretimi 112 bin 983 ton olarak gerçekleşti ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5.2 azalış gösterdi. İnek peyniri üretimi 55 bin 486 ton ile bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4.6 azalırken koyun, keçi, manda ve karışık sütlerden elde edilen peynir çeşitleri ise 2 bin 120 ton ile bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 20.9 arttı.
Yüzde 61 azaldı
Yoğurt üretimi 101 bin 449 ton ile bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6.1 azaldı. Ayran üretimi ise 65 bin 45 ton ile bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0.3 azalış gösterdi.
Karışık sütlerden elde edilen peynir üretimi hariç sanayide üretilen süt, yoğurt, ayran üretiminde düşüş var. Bu düşüş yılbaşından beri devam ediyor.
Geriye dönük bakıldığında ocaktan eylüle kadar her ay sanayiye giden süt miktarı geçen yılın aynı aylarına göre azalıyor. Fakat süt üretimi aynı oranda azalmıyor.
Sanayiye giden süt miktarı aza-lırken, perakende satılan çiğ süt, sokak sütü miktarı artıyor. Perakende çiğ süt alanlar evde içme sütü olarak tükettikleri gibi büyük oranda yoğurt yapıyorlar.”
Kaynak: https://16punto.com/varlik-fonuna-devredilen-sirketlerin-kari-degil-borcu-artti/?scrl=1
Sizler milleti uyandırdınız hocam. Allah sizlerden razı olsun. Bu kalp sizleri unutmaz.
1960 larda kendi sütümüz ile yoğurt yapıyorduk.1970 lerin ikinci yarısından itibaren market yoğurdu girdi hayatımıza hiç iyi olmadı üç yıldır ev yoğurdumuzu kullanıyoruz.Bizi uyaranlara başta size Ahmet hocam ve meslektaşlarınıza teşekkür ederiz.
Hocam,siz de sağlık,huzur içinde uzun yaşayın, hekim olarak paylaşımlarınızı daima okuyor faydalanıyoruz biz de paylaşıyoruz bilgileri.Teşekkürler.
İşte bunun için vaktinde bu yazıyı yazmış ve şükür ki küçük süt üreticilerini tekellere kurban edecek uygulamanın durdurulmasına farkındalık yaratarak küçük de olsa katkı vermiştim.
https://m.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/595248.aspx