KORONA SALGINI ÇOK ÖNCE BAŞLADI, MERKEZİ DE WUHAN DEĞİL

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Koronavirüs ile ilgili Cambridge Üniversitesi’nden çok sert bir iddia geldi. Bilim insanları Covid-19 salgını ile bilinen her şeyin yanlış olduğunu ve salgının Aralık ayından çok daha önce başladığını ve salgının merkez üssünün Wuhan olmadığını öne sürdü.

Dünya çapında 2.3 milyondan fazla insanı hasta eden ve 160 binden fazla insanın ölümüne sebep olan Covid-19 ile ilgili çarpıcı bir araştırma Cambridge Üniversitesi’nden geldi…

“İNSANLARA BULAŞMA SÜRECİ 13 EYLÜL İLE 7 ARALIK ARASINDA BAŞLADI”

Hazırlanan araştırmanın henüz hakemli bir bilimsel dergide yayınlanmadığını açıklayan araştırma ekibi, bu bulguları Proceedings of the National Academy of Sciences isimli bilim dergisinde yayınladı. Dergide yer alan makalaede salgının aslında ülkenin çok daha güneyinde çıkmış olma ihtimalinin yüksek olduğu ve daha sonra yayıldığı aktarıldı.

Cambridge Üniversitesi’nde genetik uzmanı olarak çalışan Peter Forster, virüs insanları etkileyen son haline aylar önce ulaşmış olabilir. Bundan önce yarasada ya da başka bir hayvanda ya da belki de başka birine bulaştırmadan bir insanda bulunuyordu. Daha sonra insanlara bulaşma süreci 13 Eylül ile 7 Aralık arasında başladı” dedi.

Forster ve ekini, filogenetik bir ağ takip ederek virüsün dünya çapındaki değişimini takip ettiklerini duyurdu. 1000’den fazla veriyi inceleyen bilim ekibi, “Eğer size salgının başladığı bir yer söylemem gerekirse bunun Wuhan’dan ziyade Çin’in daha güneyi olduğunu söyleyebilirim. Fakat Çin’deki hastanelerden alınan örnekleri inceleyerek daha kesin bir sonuca varabiliriz” ifadesini kullandı.

Kaynak: https://www.mynet.com/koronavirusle-ilgili-bu-iddia-cok-konusulur-bilinen-her-sey-yanlis-110106499027

Kaynak: https://www.pnas.org/content/early/2020/04/07/2004999117

***

EK 1 (18.5.2021): Çin ve ABD’deki birçok koronavirüs enfeksiyonunda, Ocak 2020 ve sonrasında progenitör (öncül) genetik parmak izinin olması bu progenitörün Çin’de bildirilen ilk KOVİD vakalarından aylar önce ve sonra dünya çapında yayıldığını düşündürüyor. Progenitör ve onun neslinin mutasyonları, zaman içinde epizodik olarak yayılan birçok baskın koronavirüs suşu üretti. Kaynak: https://academic.oup.com/mbe/advance-article/doi/10.1093/molbev/msab118/6257226

***

EK 2 (12.6.2022): Hâlâ “yarasa-pangolin-canlı hayvan pazarı-çay-çorba” masalı anlatanlara ve dinleyenlere: Sene 2004: “Çok bulaşıcı bir SARS-CoV psödotipli virüs oluşturmak için hümanize SARS-CoV spike (S) glikoproteinini HIV parçacıklarına dahil ettik.” Kaynak: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7092805/

***

EK 3 (14.9.2022): BÜLENT POLAT “COVID virüsü laboratuvar kaynaklı mı? Başlangıçta koro halinde ve ısrarla vurgulanan “kesin doğaldır canım” söylemleri giderek zayıflıyor ve lab.çıkışlı olma olasılığı çok güçleniyor. Suçluluk telaşıyla fonlanarak yazdırılan bilimsel görünümlü düzmece yayınlar da etkisiz artık.

En son Angela Rasmussen isimli bir viroloğun twitter’da çığırtkanlığını yaptığı ve Wuhan hayvan marketini virüsün kaynağı olarak güya kanıtladıkları makale birkaç garibanı kandırmaktan öteye gidemedi.

Konuyu “komplo teorisi” diyerek küçümsemeyi marifet sanan ezberci sözde akademisyen kitleyi bir yana bırakalım. Virüsün insan eliyle sıfırdan oluşturulmasından bahsetmiyor kimse. Doğada var olan virüse yeni fonksiyonlar kazandırılması söz konusu (gain of function).

Böylece aslında zararsız bir virüsün insana bulaşabilme ve ağır hastalık yapabilme yeteneği kazanması mümkün olmaktadır. Wuhan laboratuvarındaki bu çalışmaları ABD’den NIH ve NIAID gibi kurumların maddi olarak destekledikleri de biliniyor ve soruşturma konusu oldu son zamanlarda.

ABD Columbia Üniversitesi bilim adamı ve aynı zamanda Lancet dergi COVID-19 komisyon başkanı Prof. Jeffrey Sachs bu konunun ciddi bir olasılık olduğunu ve mutlaka araştırılması gerektiğini vurguluyor. Fauci’nin senatoda sorgulanmasıyla bu süreç başlayacak.

Tabii doğal yollardan değil de laboratuvardan çıkmış bir virüsle karşı karşıyaysak o zaman şu soru hemen arkasından gelir: -Yanlışlıkla sızma mı? -Yoksa bilinçli sızdırılma mı? Eğer bilinçli sızdırılma ise hemen 2 soru daha: -Kim ya da kimler? Ve -Neden? Amaç ne?”

Kaynak: https://twitter.com/drbulentpolat/status/1570114173723643904?s=20&t=mIvrvMELSFXdrYs_2cVxIA

***

Siz de yorumunuzu paylaşın: