YEŞİL VE SİYAH ÇAYDAKİ BİLEŞİKLER KORONAVİRÜSÜ ETKİSİZ HÂLE GETİRİYOR
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Siyah, yeşil ve oolong çayında bulunan çeşitli bileşiklerin KOVİD virüsüne karşı etkileri olduğu bildirildi.
Oolong çayı, bitkinin güçlü güneş altında oksitlenmesiyle üretilen geleneksel bir Çin çayıdır.
Bunlardan kısaca EGCG adıyla bilinen polifenol bileşiği epigallo kateşin gallat’ın kalp-damar, nörolojik, enfeksiyon hastalıkları ve kanser tedavisinde faydalı olabilecekleri zaten biliniyordu.
EGCG’ nin oksidasyonu ile TSA, TFDG gibi birçok başka polifenol bileşikleri de ortaya çıkıyor.
Antiviral etkininin incelenmesi için koronavirüs çeşitli çay ekstreleri ve saflaştırılmış çay kateşinleri, kateşin türevleri ve çay flavinleri ile muamele edildi.
Deneylerde, bir in vitro model olarak TMPRSS2’yi aşırı ifade eden VeroE6 hücreleri kullanıldı.
Laboratuvar çalışmasında koronavirüslerin siyah, yeşil veya oolong çayıyla muamele edilmesinin virüs titresini ölçülemeyecek kadar azalttığı ve VeroE6 hücrelerine zarar vermesini engellediği belirlendi. En yüksek etki siyah çay ekstreleriyle elde edildi.
Ayrı bir deneyde VeroE6 hücreleri EGCG, TSA ve TFDG ile önceden muamele edildi ve ardından hücreler SARS-CoV-2 ile enfekte edildi.
Bu şartlarda hücrelerin çaylarla muamelesinin enfeksiyonu önlemede farklı olmadıklarının görülmesi çaydaki bileşiklerin virüsleri doğrudan etkisiz hale getirdiklerini ama viral girişi önlemek için doğrudan hücrelere etki etmeyebilecekleri şeklinde değerlendirildi.
EGCG, TSA- veya TFDG ile önceden muamele edilmiş virüsle enfekte olmuş hücrelerdeki viral RNA yükünün değerlendirilmesinde, bilhassa TSA ve TFDG’ nin virüsün çoğalması ve salgılanmasını anlamlı derecede azalttıkları gösterildi.
Bu bileşiklerden TSA ve TFDG’ nin virüsün ACE-2 reseptörüne bağlanmasını oldukça kuvvetli, EGCG’ nin ise daha zayıf olarak engellediği neticesine varıldı.
Araştırmacılar, birkaç bardak çay içmekle bu etkilerin ortaya çıkmayacağını ama EGCG, TSA ve TFDG’ nin ağız yoluyla alınmasının ağız ve mide-bağırsak sisteminde koronavirüse karşı koruma sağlayabileceğini düşünüyorlar.
Çay içerek koronavirüsten korunmak mümkün mü?
Herhangi bir otta bile birçok vitamin, mineral antioksidan vs bulunur; aksi halde o bitki canlılığını koruyamaz.
Çayda bulunan bazı maddelerin de laboratuar şartlarında (in vitro) koronavirüslerin çoğalmasını engellemesi mümkündür ama klinik araştırmalarla ispatlanmadan çayın koronavirüs enfeksiyonunu önlediği söylenemez.
Başta kanser olmak üzere hemen her hastalık için laboratuarda büyük umutlar veren ama daha sonra hiçbir işe yaramadıkları anlaşılan ve çöpe giden binlerce molekül vardır.
Tek bir yiyecek veya içecek hiçbir hastalığı önlemez ve tedavi etmez
Tek başına hiçbir yiyecek ve içeceğin veya vitamin, mineral veya bir besin desteğinin ne koronavirüsü, ne başka virüs ve bakterileri önlemesi mümkün değildir.
Siyah çay, adam gibi beslenmenin kahve, ayran, kefir, şalgam suyu gibi yüzlerce içeceğinden sadece biridir ama asla mucize bir içecek değildir.
Demlik demlik siyah çay içerek de ne koronavirüs enfeksiyonu ne bunun yaptığı hastalık ne de ağır tablo ve ölümler önlenebilir.
Her şeyin başı sağlıklı metabolizma
Ağır klinik tablo, yoğun bakım ve solunum cihazı ihtiyacı ve ölümlerin önlenebilmesi ancak sağlıklı bir metabolizma ile mümkündür.
Bir başka ifade ile “insülin duyarlılığı” olmazsa olmazdır; açlık insülin seviyesi 5′ i geçmemelidir!
Bunun evvel emirdeki şartı ise sağlıklı gıdalarla “adam gibi beslenmedir”.
Keşke Bilim Kurulu da bu hakikatin geç de olsa farkına varsa da halkın açılan restoran ve kafelerde metabolik sağlıklarını desteklemek için neleri yiyip içmeleri gerektiğini de açıklasalar.
Gelelim neticeye
Her sabah ve akşam muhakkak çay içerim.
Bu çaylar koronavirüslere karşı etkili mi değil mi bilmem ama çay bana çok iyi geliyor.
Hele de kelle-paça çorbasının üstüne çay içmek benim için dünyanın en büyük keyiflerin biri.
Kaynaklar:
https://www.biorxiv.org/content/10.1101/2020.12.04.412098v1
***
EK 1 (4.6.2021): Facebook, ikisi de bilimsel dergilerde yayınlanan araştırmalardan bahseden iki yazım için bana bir kere daha kısıtlama getirdi. İnanılır gibi değil.
***
EK 2 (27.6.2021): Kovid-19 için uygulanan sansür ve zorbalık, dünya tarihinin hiçbir döneminde görülmemiştir…
***
EK 3 (27.12.2021): Yeni Bilim Pfizer’in yalanları ve aldatmacalarına karşı geldiği için Facebook şimdi British Medical Journal’i sansürlüyor. The British Medical Journal’ın (BMJ) editörü Fiona Godlee, Facebook (Meta) CEO’su Mark Zuckerberg’e, sosyal medya platformunun “yanlış, yetersiz ve sorumsuz … ” sadece bir sansür aracı olan protokolleri için onu bombalayan bir mektup yazdı.
***
EK 3 (18.9.2022): Çay içmek kalp-damar hastalıklarından ölüm riskini azaltıyor. Çaya, “âbı hayat” denmesini teklif ediyorum. Kaynak:
***
EK 4 (21.3.2023): Maça çayı tozu, dopaminerjik sistemin aktivasyonu yoluyla antidepresan benzeri bir etki gösteriyor.
Kaynak: https://www.mdpi.com/2072-6643/15/3/581
Makale: Matcha Tea Powder’s Antidepressant-like Effect through the Activation of the Dopaminergic System in Mice Is Dependent on Social Isolation Stress
***
EK 5 (2.8.2023): Kombuça çayı tip 2 diyabetlilerde kanda glukoz seviyesini düşürüyor. Araştırmacılardan biri Synbiyotik Sağlık’ın kurucu ortağı ve diğeri de şirkette finansal çıkarları olan biridir.
Kaynak: https://www.medscape.com/viewarticle/995035
***
EK 6 (27.10.2023): Pandeminin ilk döneminde sosyal medya patronları bilime, tecrübelere, akıl ve mantığa, bilimsel araştırmalara dayalı da olsa yazı ve konuşmalarımıza sansür uyguluyordu.
Mesela, Haziran 2021’ de siyah ve yeşil çaydaki virüslerin koronavirüsleri etkisiz hâle getirdiğini anlattığım konuşma ve yazım feysbuk tarafımdan engellenmeme yol açmıştı.
Dünyanın en önemli bilim dergilerinden olan Natur’ da yeni yayınlanan bir araştırma da çayda bulunan bileşiklerin omikron varyantını etkisizleştirebileceğini ortaya koydu.
Bu araştırmacılar daha önce de çay kateşinlerinin, özellikle (-)-epigallokateşin gallatın (EGCG) ve onun türevi theaflavin-3,3′-di-O-digallat’ın (TFDG), SARS-CoV-2’ nin S glikoproteininin reseptör bağlanma alanı (RBD) etkileşime girerek onu etkili bir şekilde devre dışı bıraktığını göstermişlerdi.
The Omicron subvariants of SARS-CoV-2 have multiple mutations in the S-proteins and show high transmissibility. We previously reported that tea catechin (−)-epigallocatechin gallate (EGCG) and its derivatives including theaflavin-3,3’-di-O-digallate (TFDG) strongly inactivated the conventional SARS-CoV-2 by binding to the receptor binding domain (RBD) of the S-protein. Here we show that Omicron subvariants were effectively inactivated by green tea, Matcha, and black tea. EGCG and TFDG strongly suppressed infectivity of BA.1 and XE subvariants, while effect on BA.2.75 was weaker. Neutralization assay showed that EGCG and TFDG inhibited interaction between BA.1 RBD and ACE2. In silico analyses suggested that N460K, G446S and F490S mutations in RBDs crucially influenced the binding of EGCG/TFDG to the RBDs. Healthy volunteers consumed a candy containing green tea or black tea, and saliva collected from them immediately after the candy consumption significantly decreased BA.1 virus infectivity in vitro. These results indicate specific amino acid substitutions in RBDs that crucially influence the binding of EGCG/TFDG to the RBDs and different susceptibility of each Omicron subvariant to EGCG/TFDG. The study may suggest molecular basis for potential usefulness of these compounds in suppression of mutant viruses that could emerge in the future and cause next pandemic.
Kaynak: https://www.nature.com/articles/s41598-023-43563-3
Makale: Effects of tea, catechins and catechin derivatives on Omicron subvariants of SARS-CoV-2
***
EK 6 (25.4.2024): Kovid-19’un standart tedavisine ek olarak yüksek doz Spirulina takviyeleri, hastaneye yatırılan hastalarda iyileşmeyi hızlandırabilir ve mortaliteyi önemli ölçüde azaltabilir.
Filamentli, gram-negatif bir siyanobakteri olan Spirulina (arthrospira platensis), azot sabitlemeyen bir fotoototrof olan mavi-yeşil bir mikroalgdir. Spirulina platensis protein (%70’in üzerinde), vitaminler ve D vitamini, B12, provitamin A (beta karoten) ve demir gibi mineraller açısından zengindir. Ayrıca fenolik asitler, tokoferoller, g-linolenik asit ihtiva eder ve özellikle fikosiyanobilin (PCB) bakımından yüksektir. Mavi bir pigment proteini olan PCB, ışık hasat eden fikobiliprotein ailesinin bir parçasıdır ve anti-enflamatuar, anti-kanser ve antioksidan özelliklere sahiptir. Selüloz içermeyen Spirulina platensis kolayca sindirilebilir . Önceki çalışmalar Spirulina platensis’in anti-enflamatuar özelliklerini doğrulamış ve mast hücrelerinden histamin salınımını inhibe ederek enflamasyonu önleme ve azaltma özelliğini göstermiştir.
Kaynak: https://www.frontiersin.org/journals/immunology/articles/10.3389/fimmu.2024.1332425/full
Makale: Effect of high-dose Spirulina supplementation on hospitalized adults with COVID-19: a randomized controlled trial
***
Hocam sabah akşam gün ortası çay daima çay..içeriz.
Eski bir derviş
çayın şifali olması için dua etmiş.. anlaşılan dua hala etkili..