TTB BAŞKANI ŞEBNEM KORUR FİNCANCI GÖZALTINA ALINDI

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Medimagazin‘ in haberi:

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, TTB Başkanı Korur’un, 20 Ekim’de PKK/YPG silahlı terör örgütünün sözde yayın organına yaptığı açıklamalar nedeniyle Terör Suçları Soruşturma Bürosunca başlatılan soruşturma kapsamında, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2 maddesi gereğince “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan gözaltına alındığı belirtildi.

‘Görevine son verilmesi ve yeni başkan seçilmesi’ talebi

Açıklamada, “Ayrıca Cumhuriyet başsavcılığımızca adı geçen şüphelinin halen devam ettirdiği Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı görevine, 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu’nun ‘Amaçları dışında faaliyet gösteren Türk Tabipleri Birliğinin merkez ve tabip odalarındaki sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine, Sağlık Bakanlığının veya bulundukları yer Cumhuriyet başsavcılığının istemi üzerine’ şeklindeki Ek 2. maddesinin 2. fıkrası gereğince son verilmesine, aynı maddenin 3. fıkrasında düzenlenen usulle yerine yeni merkez konseyi başkanı seçilmesine karar verilmesi için nöbetçi asliye hukuk mahkemesi nezdinde talepte bulunulmuştur.” ifadelerine yer verildi.

Kaynak: https://medimagazin.com.tr/guncel/ttb-baskani-sebnem-korur-fincanci-gozaltina-alindi-102578

***

EK 1 (26.10.2022): KAAN YILANCIOĞLU “#Atatürk ilke ve değerlerini benimseyip; Şebnem Korur Fincancı tarafında olabilmeyi kabul edemiyorum! #Atatürk Mîsâk-ı Millî der! Vatan bütünlüğü ve güvenliği her şeyin ötesindedir! Siz bunu bilmiyor musunuz? Milliyetçiliği temel alan Atatürk ‘ün ilkelerini zerre anlamamışsınız!”

Kaynak: https://twitter.com/drkaanyl/status/1585231861517012992?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 2 (26.10.2022): İSTANBUL TABİP ODASI “TTB MK Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınması kabul edilemez. Bilinmelidir ki TTB her zaman iyi hekimlik değerlerine bağlı bir mücadele sürdürmüştür. Şebnem Korur Fincancı derhal serbest bırakılmalıdır!”

Kaynak: https://twitter.com/istabip/status/1585160256963104770?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

FERHAT ARSLAN “Emriniz olur. Derhal mi hemen mi yoksa behemahal mi? Düşünün hemen karar vermeyin. Kalaşnikof kurşunları toplayıp eritip heykel yapın anısına.”

Kaynak: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1585224033746161664?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 3 (26.10.2022): FERHAT ARSLAN “Nasıl maskeleri çıktı mı? Muhteremler bizle kim uğraşır? Bölücüsü, fetöcüsü, Türkiye cumhuriyetine kast etmiş şerefsiz sürüsü bir de kifayetsiz muhterisler. Desturun ulan hepinizi bir bir memlekete tanıtacağız.”

Kaynak: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1585226590962978817?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 4 (26.10.2022): MEHMET OKAN ÖZDEMİR “Zamanında “PCR testleri ve mRNA #deneyselsıvılar şaibelidir,milli güvenlik meselesi”dediğimizde keşke bu ve çanak tutanlarını değil de bizi dinleseydiniz. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Polisinin güzide elemanlarına ruhsatsız sıvıları mecburi tutarken bunlara uymayı tercih ettiniz.”

Resim

Resim

Kaynak: https://twitter.com/opdrokanozdemir/status/1585191320083378176?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 5 (26.10.2022): BİLGEHAN BİLGE “Bu haber-arşiv mutlaka okunmalı. Amerikanın guguk kuşu yumurtalarının ne/nasıl oldukları bilinmeli. TTB’nin Yeni Başkanı Uğur Mumcu’nun Katillerinin Kurtarıcısı -| Ankara Haber | Ankara Havadis | Son Dakika”

Kaynak: https://twitter.com/OpDrBilgehan/status/1585217202579738624?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 6 (26.10.2022): Uğur Mumcu’nun ağabeyi Ceyhan Mumcu anlatıyor… Şebnem Korur Fincancı, Uğur Mumcu suikasti sanığı olarak tutuklanan teröristlere sahte işkence raporu düzenlemiş.

Kaynak: https://twitter.com/EbabilHarekati/status/1585193791727628288?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 7 (26.10.2022): ÖZLEM DOĞAN Ceyhan Mumcu’nun anlattıkları çok ciddi bir suç; PKK yandaşı Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınması yetmez. Bu kadının Cerrahpaşa adli tıp anabilim dalı başkanıyken yazdığı tüm raporlar incelenmeli. Örtbas ettiği dosyalar varsa ortaya çıkarılmalı.

Kaynak: https://twitter.com/ozlemdogan_/status/1585167133163409408?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 8 (26.10.2022): HULKİ CEVİZOĞLU “Hulki cevizoğlu, Vatan millet düşmanı Şebnem Korur Fincancı’yı gömüyor.”

Kaynak: https://twitter.com/sahin19711/status/1585008703329439744?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 9 (26.10.2022): FERHAT ARSLAN “Hukuk zemininden ayrılmadan hesabı sorulmalıdır. Bu karakterler kendilerini adadıkları mücadele dedikleri bu metafordan nemalanır ve yaşarlar. Bir doktor olması nedeni ile bizim onun zihniyeti ile mücadelemiz bu dönemde sadece WEF ‘çilere verdiği destek ile sınırlıdır.”

Kaynak: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1585156723748536321?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 10 (26.10.2022): FERHAT ARSLAN “Gözdağı değil. Şürekanıza davetiye bu! Daha neler çıkacak? Hep birlikte göreceğiz.”

Resim

Kaynak: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1585211174253367297?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 11 (26.10.2022): BİLGEHAN BİLGE “Kendisini Atatürkçü, Kemalist, Ulusalcı, Milliyetçi olarak tanımlayan hekimler. Şebnem Fincancı’nın sadece PKK propagandisti olmayıp Zaman Gazetesinin köşe yazarlarından biri olduğunu da bilmezler ve hatırlamazlar. Ve böyle sessizce “ekmeğimin peşindeyim abi.” pozisyonunda…”

Kaynak: https://twitter.com/OpDrBilgehan/status/1585233033367457793?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 12 (26.10.2022): ÖZGÜR ÖZEL “Hoşunuza giden konular konuşulabilince değil en aykırı en rahatsız edici görüşler özgürce konuşulabilince buna ifade özgürlüğü diyoruz. Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınması ve onun üzerinden TTB’ye yönelik saldırılar demokrasi görüntüsü değildir. Asla kabul edilemez!”

KAAN YILANCIOĞLU “Çatısı altında olduğunuz partinin 6 okundan birinin Milliyetçilik olduğunu unutmayın! Misak-ı Milli kabul etmiş Atatürkçü bir partinin çatısı altındasınız! Vatana ve bütünlüğüne göz diken her unsur gerektiği gibi cezalandırılır! Fikir özgürlüğü Devlet, Vatan düşmanlığı değildir!”

Kaynak: https://twitter.com/eczozgurozel/status/1585179759881105409?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 13 (26.10.2022): BİLGEHAN BİLGE “Türk Tabipleri Birliği adındaki “Türk” sözcüğünün kaldırılması sadece mevcut yönetimi sevindirir. Mevcut seçim uygulamasının demokratik hale getirilmesi yeterlidir. Bu ülkede vatansever ve milletperver hekim sayısı çoğunluktadır. Adil bir seçimle gereği yapılır.”

Kaynak: https://twitter.com/OpDrBilgehan/status/1585177802953064448?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 14 (26.10.2022): CEMİL BARLAS “ttb’nin estirdiği bu terörü herkes unuttu.. pkk bile insanları evden çıkamayacak kadar korkutamadı..”

Kaynak: https://twitter.com/secondvirus/status/1585237991458762752?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 15 (26.10.20229: H. BARTU SORAL “FETÖ tarafından kurgulanan Ergenekon davasına destek veriyor.Videoda izledim TSK kimyasal silah kullanıyor yorumuyla PKK reklamı yapıyor. Bu şahıs hakkında başlatılan soruşturmaya CHP Grup Başk. V. Özgür Özel karşı çıkıyor! Bu ifade özgürlüğü değil FETÖ-PKK övücülüğüdür.

Kaynak: https://twitter.com/BartuSoral/status/1585216226183106562?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 16 (26.10.2022): NEDİM ŞENER “Kendisi de ucuz bir iftiracı olduğu için Türk Silahlı Kuvvetleri’ne Türk Milletine “kimyasal silah yalanı” söyleyerek iftira atan kişiye kol kanat germesi normal

‘in. İftiracı zıp zıp Özgür, tıp bilimine ve etiğine aykırı iftirayı ifade özgürlüğü zannediyor”

Kaynak: https://twitter.com/nedimsener2010/status/1585197016543465472?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 17 (26.10.2022): ALİ BABACAN “Türkiye’nin itibarı Şebnem Korur Fincancı’nın bir konuşmasıyla zedelenmez. Fakat siyasetçilerin verdiği talimatla hareket eden yargının verdiği zararın telafisi imkansız. Fikirlerin doğruluğunu yanlışlığını, özgür tartışma ortamlarında konuşabiliriz. Yargı sopası altında değil.”

Kaynak: https://twitter.com/alibabacan/status/1585204735476629508?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 18 (26.10.2022): KAAN YILANCIOĞLU “Devlet denildiği zaman 3. başka bir kurum algılanıyor! Devlet BENİM; SENSİN; BİZİZ! Devlete yapılan Düşmanlık SANA; BANA; BİZE yapılan düşmanlıktır! Ebette DÜŞMANLIĞIN bir sonucu olacaktır! Fikir özgürlüğü ile DEVLET DÜŞMANLIĞI karışmasın! – Türk Tabipler Birliği”

Kaynak: https://twitter.com/drkaanyl/status/1585241408612360192?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 19 (26.10.2022): KAAN YILANCIOĞLU “Türk Tabipleri Birliği “Başkanı” Şebnem Korur Fincancı , linç kampanyası dolayısıyla değil, dünyaca terörist kabul edilen bir örgütün propagandasını yaptığı, ülkemize mesnetsiz iftiralar attığı için göz altında! “Örgütümüz” derken ne örgütü olduğunu Türk Milleti iyi biliyor!”

Kaynak: https://twitter.com/drkaanyl/status/1585212407240339456?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 20 (26.10.2022): BİLGEHAN BİLGE “Pandemi döneminde kendinize “kılavuz” seçtiğiniz bir avuç bilim (?) insanının asıl niyetinin sizin “menfaatiniz” olmadığını birer birer öğreniyorsunuz değil mi? Bu bir şey değil. Onların “gizli ajandalarında” daha neler, neler var. Yaşayarak öğreneceksiniz.”

Kaynak: https://twitter.com/OpDrBilgehan/status/1585183837365026817?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 21 (26.10.2022): BÜLENT POLAT  “Türk Tabipleri Birliği Başkanı sıfatıyla yapılan ve Türk ordusunun kimyasal silah kullandığını iddia eden açıklamalar son derece rahatsız edicidir. Hiçbir somut veri ya da kanıt olmadan, sadece bazı görüntülere dayanarak ortaya atılan bu tehlikeli iftirayı kınıyorum.”

Kaynak: https://twitter.com/drbulentpolat/status/1584231985358086144?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 22 (26.10.2022): SONER YALÇIN “Erdoğan, TTB’ye sinirlendikçe benzer konuşmayı yapıyor: -“Gerekirse adındaki ‘Türk’ sözcüğünü çıkaracağız.” Ortada 167 yıllık mücadele var; “adını değiştireceğim” veya “vurun kapısına kilit” diyerek bu tarihi mirası yok edemezsiniz.”

Kaynak: https://twitter.com/gazetesozcu/status/1585316181778796544?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 23 (26.10.2022): MERDAN YANARDAĞ “1- Türk Tabipler Birliği Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı gözaltına alınmış.. Bu uygulamayı kınıyorum. Kaçma ve delilleri karartma olasılığı bulunmayan, anayasal bir meslek örgütünün başkanı derhal serbest bırakılmalıdır. Nedeni TSK’nın kimyasal silah kullandığı iddiası.”

2- Bu gözaltı bütün demokrasi güçlerine gözdağıdır. Ben de kimyasal silah iddiasına bir gazeteci olarak baktım, doğru bulmadım, abartılı. Ancak bu bir iddia, araştırırsınız. Maalesef Fincancı da, destek verdiği, “yetmez ama evet” dediği rejimin kurbanı oldu. Dramatik bir tablo.

Kaynak: https://twitter.com/merdanyanardag/status/1585152098404274176?s=20&t=_dZjuROY76j7lr8zYR6xow

***

EK 24 (27.10.2022): GÜLÜMSER HEPER “Bilim” ifadesinin nasıl pespaye edildiğini görünüz sevgili kardeşlerim. TTB başkanı bilim kadını imiş. Öyle bilim ki video izleyerek kimyasal kullanıldığını algılıyor. Bu kadının arkadaşlarının tamamı küreselci hekim ve malum lobinin adamları İçim kaldırmıyor artık bunları”

Kaynak: https://twitter.com/Gulumser_Heper/status/1584799399649366017?s=20&t=r1_3YPxxDSvyZYzwL7ZNcg

***

EK 25 (27.10.2022): AYTUNÇ ERKİN “Şebnem Korur Fincancı bu fikirleri dün mü savunmaya başladı? 1980 sonrasında özellikle sol cenahta yaşanan savrulmalarla birlikte, kimlik siyaseti ideolojiyi esir aldığında kim, nerede duruyordu?”

Kaynak: https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/aytunc-erkin/fincanci-gozaltisi-ve-akpnin-daveti-7443386/

***

EK 26 (27.10.2022): ŞABAN SEVİNÇ “Şebnem Korur Fincancı’yı savunmayı solculuk zanneden bir sürü ahmak var”

Kaynak: https://twitter.com/sabansevinc2/status/1585376529361833984?s=20&t=r1_3YPxxDSvyZYzwL7ZNcg

***

EK 27 (27.10.2022): Tutuklanarak cezaevine gönderilen Şebnem Korur Fincancı’nın ifadesinden ilk bilgiler ortaya çıktı. İfadesinde suçlamaları reddeden Fincancı, ”Söz konusu konuşmayı adli tıp uzmanı sıfatı ile yaptım. Örgüt propagandası kastım yoktu” dedi.

Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, savcılıkta 5 saat ifade vermesinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Şebnem Korur Fincancı, savcılık sorgusunda “örgüt propagandası” suçlamasını reddetti. Fincancı, TTB Başkanı sıfatı ile değil adli tıp uzmanı olarak gösterilen fotoğraflarla ilgili bilimsel yorum yaptığını söyledi. Fincancı ayrıca “Tüm bu süreç benim için çok yorucuydu, üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum, suçsuzum” ifadelerini kullandı.

Kaynak: https://medimagazin.com.tr/guncel/ttb-baskani-fincancinin-ifadesi-ortaya-cikti-102611

***

EK 28 (27.10.2022): ERKAN TRÜKTEN “Evinden kalaşnikof mermisi çıkan ve terörist propagandası yapmaktan gözaltına alınan Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve Bengi Başer-Esin Davutoğlu Şenol ilişkisi irdelenmeli.”

Resim

Kaynak: https://twitter.com/ErkanTrukten/status/1585515714550571008?s=20&t=U9Qti5zEYGSMdk6ya3L8Pw

***

EK 29 (27.10.2022): BİLGEHAN BİLGE “Ülke içindeki “guguk kuşu yumurtalarını” birer birer ortaya çıkardığı için neredeyse Şebnem Korur Fincancı‘ya teşekkür edeceğim. En büyük faydası da yürekten ve gerçek Atatürkçüleri uyandırması oldu. Biz elli yıl çalışsak başaramazdık.”

Kaynak: https://twitter.com/OpDrBilgehan/status/1585621498294853633?s=20&t=U9Qti5zEYGSMdk6ya3L8Pw

***

EK 30 (27.10.2022): OSMAN ÜNSAL “TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı‘ya destek tweetleri atan bazı hekimler, Pandemi döneminde milletimize her türlü cezayı reva görmüş, aşı baskısı yapmışlardı. Terör seviciliği yapan bu hekimler, milletin sağlığını düşünür mü? Bu hekimlerin tüm bağlantıları araştırılmalıdır.!”

Kaynak: https://twitter.com/Osmanunsal58/status/1585540134379917312?s=20&t=U9Qti5zEYGSMdk6ya3L8Pw

***

EK 31 (27.10.2022): SUAT KAPTANER “

TTB MK Başkanı Dr Şebnem Korur Fincancı derhal istifa etmelidir ⁦@ttborgtr
@izmirtabip
@ankaratabipoda
⁩ @istanbultabip”
 
***
EK 32 (27.10.2022): KAAN YILANCIOĞLU “Benim dedem polis, babam asker, yıllardır olay yeri inceleme bilirkişiliği yapıyorum, yüksek lisans yaptırdığım, OYİ dersi verdiğim polis, asker öğrencilerim oldu, adli bilimciyim! Ne dedemden Kalaşnikof mermisi kaldı, ne incelediğim dosyalardan bir hatıra! SUÇTUR bu Canan SUÇ!”

Kaynak: https://twitter.com/drkaanyl/status/1585549493491142656?s=20&t=U9Qti5zEYGSMdk6ya3L8Pw

***

EK 33 (27.10.2022): CEMİL BARLAS “iki sahtekar sarışın pandemi şarlatanı doktor var.. ttb başkanı neyse onlar da odur.. kimse unutmasın..”

Kaynak: https://twitter.com/secondvirus/status/1585556799972859905?s=20&t=U9Qti5zEYGSMdk6ya3L8Pw

***

EK 34 (27.10.2022): MEHMET OKAN ÖZDEMİR “Asıl ruhsatı ve Türkiye’de Acil Kullanım Onayı bile bulunmayan #deneyselsıvılar yapıldığında sonunun ne olacağının bilinmediği gerçeğini söyleyen bizlere Tıp Bilimi adına sahip çıkmak yerine aşağılayıp hedef gösterdiğin için utanmalısın.Sana ne Ermeni’den?”

Kaynak: https://twitter.com/opdrokanozdemir/status/1585693562775244800?s=20&t=U9Qti5zEYGSMdk6ya3L8Pw

***

EK 35 (27.10.2022): YÜCEL ARI “Fincancı…”

Kaynak: https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/yucel-ari/fincanci-7443135/

***

EK 36 (30.10.2022): ERKAN TÜRKTEN “PKK’lıların dahil olduğu aşı plânı!”

Resim

Kaynak: https://twitter.com/ErkanTrukten/status/1586665994382368768?s=20&t=zApV_v88wmJ_I5K6luTx9w

***

EK 37 (24.12.2022): GÜLÜMSER HEPER “Bilim insanı kimliğini kafasına maske takarak kanıtlayan Fincancı, Türk askeri kimyasal silah kullandı ifadesini ise “ön teşhis” diyerek savunmuş. Ön teşhis dediği Türk askerini yargılatmak için Alman parlamentosunu devreye sokmak. Bilimi ihanete ayakçı yaptınız. Yeter artık!

Kaynak: https://twitter.com/Gulumser_Heper/status/1606398177111941127?s=20&t=1t45mDU6EI0z6TcytmjnJg

***

EK 38 (25.7.2023): MUSTAFA TANYERİ “Doktorluktan çok provokatörlük ve ilaç sektörü propagandası yaparak halkı yanlış yönlendiren bu kişilere dönük en ufak bir soruşturma dahi olmaması inanılmaz bir durum. Belki de Sağlık Bakanlığının yanlış uygulamalarının da gündeme gelmesi söz konusu olabileceği için, yapılmıyor.”

Kaynak: https://twitter.com/TanyeriMustafa/status/1683940963981447174?s=20

***

EK 39 (1.12.2022): MİNE KIRIKKANAT “Katılmıyorum. Çok yerinde bir yargı kararı! TTB, Adnan Oktar’ın yargı tezgahlarına çakma raporlarla alet olan Şebnem Korur Fincancı başta, bu birlik imza attığı saçmalıklarla doktorlarımızın ezici çoğunluğunu temsil etmiyor. Kendileri çalıp kendileri oynayan militanlar bunlar

Kaynak: https://x.com/mkirikkanat/status/1730287506308903118?s=20

***

EK 40 (1.12.2023): SİBEL GÜRCİHAN “Çok da güzel olmuş. O iktidarın nice hukuksuzluklarına ortak oldunuz. Soru soran vatandaşları, meslektaşlarınızı CİMER’e, EGM’ye şikayet ettiniz. Bu iktidarın döneminde cezalandırılmak şansınız aslında. Türk Milleti’nin şamarı henüz gelmedi.”

Kaynak: https://x.com/FSYuksek/status/1730287316260782275?s=20

***

EK 41 (1.12.2023): AHMET KOYUNCU Şebnem Korur Fincancı Türk Tabipler Birliği‘nde Kürtçü hekimleri örgütlediği gibi… Necla Kurul da PKK yanlısı öğretmenleri örgütlüyor Devlet bu kadına müdahale etmelidir.

Kaynak: https://x.com/anti_profesor/status/1730478704315228254?s=20

***

EK 42 (1.12.2023): DR. TUNÇ TAŞBAŞ Bugünü Tıp Bayramı ilan etmeli. Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi, mahkeme kararıyla görevden alındı.

Kaynak: https://x.com/DrTasbas/status/1730260437625713085?s=20

***

EK 43 (1.12.2023): ÖMER ULUTAŞ Türk Tabipler Birliği’nin yönetimi terörist bir yapıdır ve bugün mahkeme kararıyla görevden alınmışlardır yetmez bunları zindandan Çıkarmamak lazım Sevgili hocam eminim ki vatan Perver tüm avukat arkadaşlarım bu davaya katılacaklardır ben ve büyük uyanış ekibi üzerimize ne düşerse yapmaya da hazırız 

Kaynak: https://x.com/Ulutasomer61/status/1730331408306966570?s=20

***

EK 44 (19.12.2023): BİLGEHAN BİLGE “Türk Tabipleri Birliği her şeyden önce Türk Tabipleri Birliği değildir. Türk Tabiplerinin kahir ekseriyetini zaten temsil etmez. Türlü entrikalarla, her tür seçim hilesi ile bir avuç yöneticinin tekelinde bir meslek odasıdır. Türkiye’de kaç hekim varsa seçimde o kadar oy olur.”

Bakın bakalım bu devlet düşmanları kaç oyla seçilmişler. O yüzden; Yok demokratik ortama müdahaleymiş, yok sivil toplum örgütüne engellemeymiş falan filan. Gerçeği biz Türk Tabipleri biliyoruz. Hiç kimse bize hikaye anlatmasın.

Kaynak: https://x.com/OpDrBilgehan/status/1731031534113534390?s=20

***

EK 45 (5.11.2024): MELİH ALTINOK

Esenyurt Belediye Başkanı’nın terör örgütü üyeliği suçlamasıyla gözaltına alınmasına ilk tepkiyi TTB verdi.
Hayır, Türk Teröristler Birliği’nden falan bahsetmiyorum; TTB, Türk Tabipler Birliği’nin açılımı.
Peki, henüz hakkındaki iddialar bile açıklanmamışken, TTB’nin kefil olduğu Prof. Ahmet Özer hekim mi?
Bizde profesör titrine “doktor”u da ekledikleri için kafanız karışmış olabilir ama cevap hayır. Ne var ki Özer, ortaya hiçbir delil koymadan Türkiye’yi kimyasal silah kullanmakla itham etmek gibi girişimleriyle tanıdığımız TBB’nin ilgi alanına girecek bir profil.

Ayrıca bildiğiniz üzere, hekim olmak TTB tarafından önemsenmeniz için yeterli de değil. Siz hiç teröristlere uygulanan tedavi protokolünü yakından takip eden TTB’nin, PKK’nın öldürdüğü hekimlerden, hemşirelerden, sağlık personelinden, kundaklanan hastanelerden, yakılan ambulanslardan falan söz ettiğine şahit oldunuz mu?
Gelelim diğer bir soruya… Meslek odaları, STK’lar ülkedeki siyasi meselelerle ilgili görüş belirtmezler mi, tavır alamazlar mı?
Belirtirler, alırlar elbette. Ama eğer dertleri demokrasiye katkı yapmaksa, hep aynı pencereden haykırmazlar değil mi? Aranızda TTB’nin bugüne kadar sağ-muhafazakar kesimin hassasiyetlerini gözeterek bir bildiri yayınladığını gören, duyan var mı?
Ayrıca siyasi tavır bir meslek örgütü için olsa olsa istisna olabilir. Türk tabiplerini temsil etmek gibi iddialı bir hedefi olan, ancak DEM’in, CHP’nin ideolojik aygıtına dönüşmüş bu sözde meslek örgütünün şu an yenidoğan çetesiyle meşgul olması gerekmiyor mu mesela?
İşinde gücünde tabiplerimiz adlarının, mesleklerinin istismar edilmesine, daha ne kadar sessiz kalacaklar?
Bu bir acayip meslek örgütünün, toplumda kendilerine yönelik tepkileri körüklediğini göremiyorlar mı?

Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/melihaltinok/2024/11/04/boyle-tabip-birligi-mi-olur-arkadas

***

 

Yazı için 3 yorum yapılmış:

  1. Müderris Tabib dedi ki:

    Türk Tabipler Birliği faciası…

    Hayır!

    Bunlar, ülkemizin hekimi olamaz… Bu kadar mı nefret ediyorlar kendi ülkelerinden veya yaşadıkları ülkeyi kendi ülkeleri olarak mı görmüyorlar? Nefret ettikleri biz miyiz, bu toplum mu? Sorunları nedir bunların? Türk Tabipler Birliği bir meslek örgütü müdür, yoksa müstemleke valiliği mi icra etmektedir? Türk Tabipler Birliği bu ülkeden, bu milletten ne istemektedir?

    Türk Tabipler Birliği’nden yine berbat çıkışlar oldu, geçtiğimiz hafta. Başkanları Şebnem Korur Fincancı, ancak bir Türkiye düşmanının sarf edeceği cümlelerle saldırdı kamuoyuna. Toplum, Mehmetçik şehitlerine kan ağlarken, onlar başkanlarının ifadesiyle, ülkemizi ve güvenlik güçlerini kimyasal silah kullanmakla itham ettiler. Kötü bir yalan, planlanmış bir iftira olması bir yana, bu kaba saba bühtanı, Türk Tabipleri adına söyleme cüretleri tüm toplumu çileden çıkarttı!

    Tanıtım sayfalarında kendilerini şöyle tanıtıyorlar: “Türk Tabipler Birliği, Türkiye halkının sağlığını korumak, geliştirmek ve herkesin kolay ulaşabileceği kaliteli ve uygun maliyetli sağlık hizmeti için çalışmak, meslek ahlakını en iyi şekilde korumak, tıp eğitiminin her alanında söz söylemek, hekimlik mesleğinin çıkarını her platformda dile getirmek, mesleğin, üyelerinin maddi, manevi haklarını korumak için kurulmuştur.”

    Türk Tabipler Birliği 1953 yılında kurulmuş bir meslek örgütü. Her ne kadar kendi tanıtımlarını yaptıkları dijital sayfalarında; “Türkiye halkı”ndan bahsetseler de, toplumca bilinen “Türk Tabipleri’ şeklindeki isimleri; duruşlarıyla, davranışlarıyla, söz ve eylemleriyle ciddi paradoks olan bir kurum… Böyle “Türk Tabibi’ olur mu? Böyle tabip olur mu, elbette olmaz…

    Hekimler, toplumsal güveni tecelli ettiren bir mesleği icra ediyorlar. İnsanların hayat hakkı, onların tıbbi desteği ile güvence altına alınıyor. Hem etik yönü ile saygıdeğer hem de toplumsal yönden yüksek ihtiramlarla değer verilen bu mesleği, kirletmeye, küçültmeye, kendi karanlık emelleri için rehin almaya kimsenin hakkı yok!

    …………………………………………

    Geçtiğimiz hafta 2. Baro’nun seçimlerinden bahseden yazımızda, meslek örgütlerinin vesayet odağı gibi hareket ediyor oluşu, demokrasimiz adına hiç de hayra alamet olmayan işlerdendir demiştik.

    Meslek odaları, meslektaşlarının haklarını korumak ve iyileştirmek adına, kurulmuşlardır. Devlet yönetimine, siyasete karışmak, yön vermek, mukayyet olmak, himaye etmek, balans ayarı vermek, aydınlatmak gibi görevleri yoktur. Tam aksine devlet yönetimine, siyasete akıl ve yön vermeye kalktıklarında, ortaya vesayet odakları çıkar. Bu durum, devlet esas teşkilatı için, bir tür kısa devre gibidir, milli egemenliği kısıtlayan, demokrasiyi rafa kaldıran, alacakaranlık bir durumdur… Geçmişte siyasete ve demokrasiye gölge düşüren vesayet odaklarından çok çekmiş bir milletiz, demiş ve meslek odalarındaki kritik ideolojik kamplaşmayı anlatmıştık…

    TTB, artık bir meslek örgütünden çok, terörizmin borazanı haline gelmiştir. Darbecilerle, vesayetçilerle ölümüne mücadeleden asla kaçınmamış bu milletin değerlerinin, bir meslek örgütünce bu şekilde hırpalanması, olacak iş değildir!

    Bu noktada, darbeleri, yasakları, ayakta alkışlayan Baro’ya itiraz ederek kurulmuş 2. Baro’nun seçimleri ardından, 1. Baro’nun seçimleri de yenilendi. Ne yazık ki, hakları yıllardır gasp edilmiş, yıllardır ötekileştirilmiş, değerleri çiğnenmiş idealist bazı avukatların hala ısrarla, darbesever meslektaşlarının yanında durduğunu görmek cidden anlamsız… 1. Baro Başkanı, başörtü yasaklarının devamını “ilke’ edinmiş ve bu konuda vuku bulacak liberal kolaylaştırmalara şiddetle karşı çıkan bir grubun temsilcilerinden… Buna rağmen, hakları çiğnenenler bu tiyatronun içinde olmayı hala marifet biliyorlar…

    Gerek Baro’larda, gerekse Türk Tabipler Birliği bünyesinde, alışılmış bir çaresizlik var. Herkes suskunlukla, başa geçene baş sallayıp duruyor… Aslında bu vesayet statükosunu, o meslek çatısı altındaki meslek sahipleri değiştirmeli, o itiraz avazı onlardan yükselmeli öyle değil mi? Ama büyük bir umarsızlık, egoizme dönüşmüş bir sükunetle karşı karşıyayız.

    Doktorlardan, avukatlardan çıkmayan ses, yine toplumdan çıkıyor: Bu ülkeden nefret eden terör sevicilerinin, bu ülke için söz söylemeye hakkı yok!

    SİBEL ERASLAN – STAR

  2. AKADEMİK ÖZGÜRLÜK MÜ?

    Kadıncağız bir adli tıp uzmanı ve mahut kurumun hasbelkader başkanı.

    Yaptığı savunmada şu:

    ‘”Bu yaşıma kadar elimden geldiğince bir yurttaş, bir adli tıp hekimi olarak görevlerimi eksiksiz yerine getirdim. Bir adli tıp uzmanı olarak paylaştığım görüşüm, kriminalize edilmeye çalışılmaktadır. Propaganda iddiasıyla suçlandığım yayın 7 dakikalık bir konuşmadır. Bana sorulan sorulara yanıt verdim. Ben yayında kısaca bir ön tanıdan söz ettim. Yayında belirttiğim tıbbi görüş, bir ön tanıdır. Hak kullanımı suç olamaz. Tanıya erişebilmek için de etkili ve bağımsız bir soruşturma, belgeleme gerekmektedir. Neyse ki Milli Savunma Bakanlığı, Mecliste soruşturma yapacağını söyledi. Ama bağımsız mıydı, hayır. Bir insan hakları savunucusu olarak ifade özgürlüğü ve toplumun haber alma hakkını savunma sorumluluğum vardır. Bir kamusal entelektüel olarak soru sorma, kamuya hakikat bildirme talebim bilim insanı sorumluluğunun yanı sıra yurttaş olmamın sorumluluğundandır. Mesleğimi, kimliğinden bağımsız tüm insanları görünür kılma çabasıyla sürdürdüm. Takdir edersiniz ki yıllarımı verdiğim adli tıbba, iddianameyi yazan ve adli tıbbı bildiğini iddia eden savcıdan daha çok hakimim.’ (1).

    ‘görevlerimi eksiksiz yerine getirdim’ diyor yurttaş.

    Şu olayda hangi yurttaşlık vazifesi ve kime karşı sorumluluk var, bunun gibi başka hangi uluslararası suçları var merak ettim:

    ‘Bir yolunu bulup merkezi Danimarka’daki Uluslar arası İşkence Rehabilitasyon Merkezi (IRCT)’yle ilişkiye geçmişlerdi. Çocuklarının kesin ölüm nedeninin belirlenmesini istiyorlardı.

    Çözüm belli; Bahreyn’e gidilip otopsi yapılacak. Ancak ülkeyi yönetenler merkezin resmi girişini kabul etmiyor. Birleşmiş Milletler İşkence Özel Raportörünü bile kabul etmemiş Bahreyn.

    IRCT’de bu konuda görev alan 30 uzman vardı. Ülkeye resmen girilemeyeceği için Bahreyn’e turist olarak gidilecek ve otopsi gizlice yapılacaktı. İşte bu nedenlerden dolayı içlerinde en uygun olanı Şebnem Korur Fincancı’ydı. Çünkü bu ülkeye giriş için Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarından vize istenmiyordu ve Fincancı’nın tipi Batılılara pek benzemiyordu. Ancak gideceği ülkeyi ve görevini bilenler yine de çok telaşlıydı yapacağı bu işten.

    “Turist” olarak bindi Bahreyn uçağına. Havaalanından çıkarken “Giden Yolcu”ların ne kadar arandığına baktı bütün dikkatiyle. Çünkü ülkeden çıkarken; kontrollerin ne kadar sıkı, ne kadar gevşek olduğuna ilişkin bilgi çok gerekli olacaktı Şebnem Korur Fincancı’ya.

    “Kendilerini belli etmemeye çalışan” birkaç Bahreynli insan hakları savunucusu karşıladı havaalanında. Otelde kalmak tehlikeliydi. Çok sıkı polis kontrolü varmış. Ortaya çıkabilirmiş kimliği. Bu yüzden bir eve gittiler doğruca.

    Ertesi gün kafasına hicabını taktı, başını örttü, abasını giydi ve “aileden biriymiş” gibi doğruca gitti taziye evine.

    “Benim gelmeme yakın aile ‘suda boğulma’ diye verilen otopsi raporunu imzalayıp almışlar cenazeyi. Taziye evine getirmişler cesedi. Biz alet edevat bulduk otopsi için. Polis de etrafta acayip güvenlik önlemi almış. Onlar da bir şey olacak diye bekliyorlar. Ama otopsi yapmaya gelecek kişinin öncelikle bir erkek olacağını bir de batılı olacağını tahmin ediyorlar herhalde. Ben başım kapalı olarak, aileden biri gibi gittim taziye evine. Oradaki cenaze evleri ilginç. Türkiye’deki gibi değil. Ortada cenazenin hazırlandığı, yıkandığı bir yer var. Bir tarafta erkekler, diğer tarafta kadınlar duruyor. İkisinin de girişi ayrı. Ben kadınlar tarafından girdim. İçimde otopsi kıyafetlerim var. Üzerimdekileri çıkardım ve başladım otopsiye. Yapmak bir şey değil, toparlamak zor. Açıyorsun, dağıtıyorsun, örnek alıyorsun, sonra da topluyorsun. Beklediğimin aksine bir kadının bir erkek cenazesine otopsi yapmasını hiç yadırgamadılar. Kaygım boşunaymış. Çok ama çok muhteşemdiler. Hem çok yardımcı oldular, hem de çok saygılıydılar. Otopsiden sonra üstümü değiştireceğim, kanlı elbiseleri çıkartacağım. Bunu da erkekler bölümünde yapmam gerekiyor. Otopsi yapıldığını kadınlar görmemeli. ‘Arkanızı dönün’ dedim, üstümü değiştirdim. “

    Cesedin göğüs kemiğini çıkartmış, bütün olarak almış Fincancı. Çünkü polisin suda boğulma iddiası var. Bunu ancak göğüs kemiğinin üzerindeki oluşumlarla anlayabilir. Gitmiş Bahreyn’deki deniz suyundan da örnek almış. Akciğerden, karaciğerden doku parçaları da var cesetten aldıkları arasında. Elektrik işkencesi olabileceğini düşündüğü el ve ayak dokularından da örnekler almış. Hepsini küçük tüplerde koruyucu sıvılara koymuş. Ancak koca göğüs kemiği, Bahreyn deniz suyu ve koruyucu sıvılarla dolu tüpleri havaalanı güvenliğinden geçirmek kolay değil. Sıvılarla dolu tüpleri makyaj malzemesi çantasına yerleştirmiş, hani “temizleme toniği”, güzellik kremi sanılsın diye. Tek kaygısı göğüs kemiğindendi ancak ona da pek bakmamışlar. Ancak kabine almama tehlikesi var, bu yüzden bagaja vermiş doku örnekleriyle dolu çantasını.

    Bu sırada gösteriler sırasında bir genç de polisin attığı biber gazından yaşamını yitirmiş. Ona da otopsi yapmak istemiş Fincancı. Ancak ailesi korktuğu için hemen gömmüşler cenazeyi.

    Türkiye’ye gelince otopside aldığı doku örneklerini inceleyince elektrikli işkence izi bulmuş. Ama göğüs kemiğinden elde ettiği bulgulara göre de denizde boğulma belirtisi varmış. Bir de öldürülen gencin şizofren olduğu bilgisi yan yana getirilince hikâye çıkmış ortaya. Belli ki psikolojik rahatsızlığından dolayı olur olmaz yerde ileri geri konuşan genç polis tarafından gözaltına alınmış, elektrikli işkenceden geçmiş. Bu sırada “ellerinde kalınca” öldü diye denize atmış polis.

    Bu yılın ortasında Bahreyn’de yaptığı bu otopsinin Raporunu yazıp Danimarka’ya göndermiş Fincancı. Bahreyn Hükümeti itiraz etmiş “Gizlice ülkemize girip otopsi yaptı, bu işlem yasadışıdır. O dokuların o kişiye ait olduğu nereden belli” diye. “Bütün çalışılmış dokular hazır, hepsi arşivimizde. İstenirse DNA karşılaştırılması yapılabilir” yanıtı verilmiş. Sonra tahmin edilebileceği gibi Bahreyn Hükümeti “tısss…”. Ses çıkmamış bir daha’ (2).

    Devlet memurin kanunu, YÖK kanunu, TC izzet ve şerefi çiğnenmiş, Türk devlertinin kurum ve eşyaları izinsiz ve haksız uluslararası bir şebekeye peşkeş çekilmiş. Bunları yapabilen birisi daha neleri yapabilir. Bir düşünün bakalım.

    Dr. Ümit Aktaş’a ssadece fikirlerini açıkladığı için o dönem 38 defa soruşturma açan bir kurumun başkanı idi bu çok özgürlükçü şahıs….

    (1) https://tihv.org.tr/arsiv/yoksa-siz-sebnem-korur-fincancinin-kim-oldugunu-bilmiyor-muydunuz/

    (2) https://tihv.org.tr/arsiv/yoksa-siz-sebnem-korur-fincancinin-kim-oldugunu-bilmiyor-muydunuz/

  3. Müderris Tabib dedi ki:

    TTB’den iyi hal kağıdı alıp yurtdışında çalışmaya giden doktorlar varmış!….

    https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ali-karahasanoglu/icisleri-bakanligi-bu-soytariligi-durdursun-43033.html

Siz de yorumunuzu paylaşın: