KOVİD AŞISI, ÇOK ENDİŞE VERİCİ POST-VAKSİNASYON SENDROMUNA YOL AÇIYOR

Yale Üniversitesi’nin çalışmasında mRNA Kovid aşılarıyla bağlantılı endişe verici bir sendrom keşfedildi.
Daha önce bilinmeyen ve Aşılama Sonrası Sendromu=ASS (post-vaccination syndrome) olarak adlandırılan bu durum beyin sisi, baş dönmesi, kulak çınlaması ve egzersiz intoleransına sebep oluyor.
Bazı hastalar, aşı olduktan yıllar sonra bağışıklık hücrelerinde farklılıklar ve kanlarında koronavirüs proteinlerinin varlığı gibi belirgin biyolojik değişiklikler de gösteriyor.
Bu tabloda aynı zamanda vücutta Epstein-Barr adı verilen ve grip benzeri semptomlara, şişmiş lenf düğümlerine ve sinir sorunlarına yol açabilen uyku halindeki bir virüs yeniden uyanıyor gibi de görünüyor.
Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Akiko Iwasaki ve arkadaşlarının henüz hakem incelemesinden geçmeyen araştırmasında, aşılama sonrası sendromu olan kişilerin bağışıklık hücresi popülasyonlarının, sağlıklı kontrollerle karşılaştırıldığında daha düşük seviyelerde hafıza ve efektör CD4 T hücreleri ve tümör nekroz faktörü (TNF) salgılayan daha yüksek CD8 T hücreleri seviyelerine sahip olduğu bildirildi.
ASS’ li hastaların SARS-CoV-2 spike proteinine karşı sağlıklı kontrollere kıyasla daha düşük antikor seviyelerine sahip olmasının muhtemelen daha fazla aşı dozu almayı bırakmalarından kaynaklandığı düşünülüyor.
Epstein-Barr virüsünün (EBV) yakın zamanda yeniden aktive olduğuna dair kanıtlar, aşılama sonrası sendromu olan kişilerde, aşılanmış olup bu durumu yaşamayan kişilere kıyasla daha sık görülmüştür.
Aşılama sonrası sendromlu hastaların bir alt grubunun kanlarında dolaşımdaki spike proteininin seviyeleri daha yüksekti. Spike proteininin S1 alt biriminin saptanabilir seviyeleri, bilinen en son maruziyetten sonraki 709 güne kadar plazmada görüldü.
Araştırmacılar, ASS’ nin biyolojisi hakkında çok az şey bilindiğini, aşılamadan bu kadar uzun süre sonra spike proteininin nasıl hala mevcut olduğunun da spike proteininin insanlarda hastalığa yol açıp açmadığının da bilinmediğini ama diğer çalışmalarda spike proteininin tek başına fibrin pıhtılarını indükleyebileceğinin ve nöro-inflamasyonun tetikleyebileceğinin gösterildiğini söylüyorlar.
Kalıcı spike proteini, EBV’ nin yeniden aktivasyonunu gibi uzun süreli Kovid ile ilişkilendirilmiştir.
Uzun süreli Kovid hastalarında olduğu gibi, ASS olan kişiler de sıklıkla egzersiz intoleransı veya kalıcı nörolojik sorunlar yaşar.
ASS’ li ve uzun süreli Kovid benzeri semptomları olan kişilerde monositlerde S1 spike ekspresyonunun arttığı bilinmektedir.
ASS ve uzayan Kovid’ in birçok örtüşen semptomu olduğu gibi bazı farlılıkları da var. Bu muhtemel örtüşmeye spike protein veya EBV reaktivasyonu gibi ortak patolojik faktörler aracılık ediyor olabilir.
Bağışıklık bulguları, ASS olan 42 kişi (29 kadın ve 13 erkek, hepsi önceden var olan komorbiditeleri olmayan) ile LISTEN çalışmasından Kovid aşısı yapıldıktan sonra ASS olmayan 22 kontrolün (11 kadın ve 11 erkek) analizinden elde edildi. Katılımcıların ortanca yaşı 42,5 idi.
ASS olanlar tarafından bildirilen en sık semptomlar aşırı yorgunluk (%85), karıncalanma ve uyuşma (%80), egzersiz intoleransı (%80), beyin sisi (%77,5), konsantrasyon veya odaklanma güçlüğü (%72,5), uykuya dalma veya uykuda kalma güçlüğü (%70), nöropati (%70), kas ağrıları (%70), anksiyete (%65), kulak çınlaması (%60) ve yanma hissi (%57,5) idi.
Çalışmanın örneklem büyüklüğü küçük ve ASS de “oldukça heterojen” bir bozukluk olmasına rağmen özellikle hiper-innate bağışıklık sistemi aktivasyonu ve sonuçları, dolaşımda kalıcı S1 proteini ve bağışıklık hücresi alt kümesi bozuklukları daha fazla çalışılması gereken ilginç verilerdir.
Vaccine dergisinin emekli baş editörü Gregory Poland “Benim klinik izlenimim, aşılama sonrası sendromun gerçek olduğu yönündedir. Araştırma, nadir durumlarda mRNA bazlı Kovid aşılarının duyarlı bireylerde bağışıklık, otoimmün, viral reaktivasyon ve diğer bozulmaları tetikleyebileceğini öne süren giderek artan literatüre ve klinik deneyime katkıda bulunuyor.
Gelelim neticeye
BİR: Az sayıda katılımcı üzerinde yapılan ve daha geniş kapsamlı olarak tekrarlanması gereken ama aynı zamanda da üzerinde çok düşünülmesi gereken, çok önemli bir çalışma.
İKİ: Bu araştırmanın özetinin de “Kovid aşıları milyonlarca insanın ölümünü önledi” sözüyle başlaması en az Kovid aşıları kadar bir felâket!
Yale’ de araştırmacı olmuşsun, kimden, neden korkuyorsun, söyle de biz de ona göre davranalım, yel değirmenlerine saldırmayalım.
ÜÇ: Sinir bozucu bir ses tonuyla “Bu aşıların yan etkisi zerk edildiği yerde, yanma, kızarma ve biraz da ağrıdır. Azıcık da mini mini pıhtılara sebep olurlar ama hiç önemli değil” diyenler ortada yoklar. Hangi delikte saklanıyorlar acaba?
Kaynak: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2025.02.18.25322379v1
Makale: Immunological and Antigenic Signatures Associated with Chronic Illnesses after COVID-19 Vaccination
***
Araştırmanın medyadaki haberleri:
https://x.com/RealAlexJones/status/1892636596538581129
https://www.medpagetoday.com/neurology/generalneurology/114306
https://www.medpagetoday.com/neurology/generalneurology/114306
https://www.nytimes.com/2025/02/19/health/covid-post-vaccination-syndrome.html
https://www.aol.com/evil-wicked-scientists-covid-vaccines-184405464.html